by Tim Bontemps & Brian Windhorst / edit: Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 10 Ocak 2025 tarihinde ESPN‘de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
2024-25 NBA normal sezonunun yarısı geride kaldı. Ligde takımların ve oyuncuların performanslarını değerlendirmek için uygun bir dönemdeyiz.
NBA’de normal sezon hep sürprizlere gebe olmuştur. Bazen hiç beraber oynaması mümkün gözükmeyen oyuncular harika uyum sağlayarak birbirini yükseltir, bazen çok uyumlu gözüken parçalar birbirine köstek olur ve takıma da katkı sağlayamaz.
Bu yazıda sezon öncesi beklentilere ve geçen sene gösterdikleri performanslara göre aşağıda kalmış, genel olarak NBA izleyicilerine hayal kırıklığı yaratmış 10 oyuncuya bakış atacağız.
NOT: Çaylak oyuncuları değerlendirmeye almayı tercih etmedim.
Paul George & Joel Embiid, Philadelphia 76ers
Sixers için sezon şu ana kadar her yönü hayal kırıklığı oldu. Embiid’in sezon öncesi sakatlıkları normal sezonda da devam etti ve şu ana kadar sadece 13 maçta forma giyebildi. George ise sol dizinden iki kez sakatlandı belki de kariyerinin son 10 yılının en kötü sezonunu geçiriyor. Yıldızların sakatlığı sonrasında artan baskı altında Tyrese Maxey’nin performansı da düşüş yaşadı.
Bu durum Philadelphia’nın sezon başındaki korkunç 3-14’lük başlangıcına yol açtı. Ancak Doğu Konferansı’nın zayıflığı sayesinde takım bu başlangıçtan sonra önünü görmeye başlayabildi. Şu anda 15-20 olan Sixers, play-in yarışının sadece iki maç gerisinde.
Takımın birçok oyuncusu hayal kırıklığı listesinde oy alsa da, tartışmaların çoğu doğal olarak George ve Embiid üzerinde yoğunlaştı. George’un kontratı bir noktada Sixers’a sorun çıkaracaktı fakat bunun geldiği ilk seneden olması geleceğe dair de umutsuzluğa yol açtı.
Paul George artık eski bildiğimiz süper yıldız profilinden çok uzak ve bir noktada kariyerini başka şekillerde faydalı olma yönünde evirmesi gerekiyor. 34 yaşındaki oyuncu sezon başı itibarıyla bu konuda olumlu sinyaller vermedi.
Embiid için ise kariyeri boyunca olduğu gibi soru işareti aynı: sağlık… Yıldız oyuncu tamamen sağlıklı olduğunda ligde ne kadar etkili olabileceğini MVP olarak göstermişti. Fakat nihai hedef -şampiyonluk- için Sixers’ın sağlıklı Embiid’e nisan ve mayıs aylarında ihtiyacı olacak.
Kyle Kuzma, Washington Wizards
Geçen yıl yeniden yapılanma sürecindeki Wizards, Kuzma’yı takas döneminde elden çıkarabilirdi. Fakat oyuncuyla takımın yaptığı görüşmelerden bu karar çıkmadı. Şimdi ise Wizards’ın benzer bir şansı tekrar yakalaması oldukça zor görünüyor.
Bu yaz 30 yaşına girecek olan Kuzma, ligin en kötü takımlarından birinde oynarken maç başına yalnızca 15.6 sayı ortalaması yakalıyor ve üçlüklerde %26.6 gibi düşük bir isabet oranıyla mücadele ediyor. Takımın geleceğe odaklandığı bu dönemde, bu performans hayal kırıklığı yaratıyor.
Her ne kadar sakatlıklarla uğraşsa da saf skorer yetenekleriyle Kuzma’nın Wizards gibi bir takımda verimsiz de olsa daha fazla skor üretmesini beklemek yanlış olmazdı.
Terry Rozier, Miami Heat
Jimmy Butler etrafındaki bitmek bilmeyen takas dramalarının ötesinde Heat‘in bu sezon zorlanmasının büyük bir nedeni de oldu.
Rozier, bir yıl önce Miami’ye birinci tur draft hakkı ve Kyle Lowry karşılığında takasla geldi. Bu takas Heat‘e hem maaş konusunda avantaj sağlamış hem de guard rotasyonuna çeşitlilik katması beklenmişti. Ancak bu sezon Rozier ilk beşteki yerini kaybetti ve Boston’daki ilk günlerinden bu yana kariyerinin en düşük şut yüzdeleriyle oynuyor.
Heat şu anda Rozier’ı takasla takıma katarken beklediğinin çok uzağında bir performans alıyor. Kaos dolu bu sezonda Tyler Herro artan sorumlulukla birlikte büyürken Rozier bu sorumluluğun altında ezilmiş gözüküyor.
Jaime Jaquez Jr., Miami Heat
Miami Heat‘in problemlerinden zaten Rozier kısmında bahsetmiştik. Jaime Jaquez de Heat‘in kaos dolu sezonunda merdivenden çıkamayarak yerinde sayan, hatta geriye giden oyunculardan biri.
İlk yılında All-Rookie takımına seçilen Jaquez, bu sezon o performansından çok uzakta. Sayı, saha içi yüzdesi ve üçlük yüzdesi gibi üç önemli kategoride de geriye giden 23 yaşındaki oyuncu, çaylak sezonunda bulduğu dakikaları bulamamaya başladı – hem de Heat’in rotasyon oyuncusuna çok ihtiyacı olduğu bir sezonda.
Jaquez belki de çoğu oyuncunun 2. senesinde yaşadığı o duvara çarpma durumunu yaşıyor olabilir. Bir noktada toparlayıp yeniden sağlam bir rotasyon oyuncusu konumuna gelebilir. Fakat şu ana kadarki bölüm itibarıyla kesinlikle hayal kırıklığı bir performansı var.
Scoot Henderson, Portland Trail Blazers
Geçen seneki draftta üçüncü sıradan seçilen Henderson’ın NBA’e alıştıktan sonra birçok genç guard gibi ikinci sezonunda önemli bir sıçrama yapması bekleniyordu. Ne de olsa 19 yaşındaki bir guardın lige girdiği ilk sezonda özellikle de kötü bir takımdayken direkt iyi performans vermesini beklemek haksızlık olurdu.
Ancak bu sezon işler Henderson için tam tersine doğru gitmeye devam ediyor. Aldığı süreler azaldı ve istatistikleri ya yerinde saydı ya da geriledi. Portland yeniden yapılanma sürecindeki bir takım ve Henderson bu genç takımda oyuncu profilini kararlaştırma konusunda zorlanıyor.
Henderson için hala kapı kapanmış değil. Henüz 20 yaşında ve kariyerini toparlamak için önünde uzun yıllar var. Fakat bu eğride giderse ligdeki süresi beklenenden çok daha az olabilir.
Lauri Markkanen, Utah Jazz
Jazz, önümüzdeki yılın draftında üst sıralardan seçim yapabilmek için bu sezonu feda etmiş gibi gözüküyor. Bu hedefe ulaşmalarında en iyi oyuncularının beklenmedik bir düşüş yaşaması da yardımcı oluyor.
2023’te All-Star seçilen ve kariyerinin en iyi basketbolunu oynayan Markkanen, Donovan Mitchell takasıyla Jazz’a geldikten sonraki iki sezonunda oldukça etkileyiciydi. Ancak bu sezon üç ana katerogide de -sayı, ribaund, asist- düşüş yaşıyor. Ayrıca şut yüzdeleri de önemli bir düşüş yaşamış durumda.
Markkanen için amacı olmayan bir takımda her gece üst düzey performans sergilemek için motivasyon bulmak zor olabilir. Fakat kendisinin artık 27 yaşında olduğunu ve iyi bir miras bırakmak için penceresinin gittikçe daraldığını unutmamak gerekiyor.
Jamal Murray, Denver Nuggets
Jamal Murray şampiyonluktan sonra geçtiğimiz sezonu da kötü geçirmiş fakat playofflarda Lakers‘a karşı attığı iki son saniye basketiyle geleceğe dair umut vermişti. Yazın Olimpiyatlar’da o umutları da geri alan Murray, 2024-25 sezonunun ilk yarısı itibarıyla daha da büyük soru işaretleri yarattı.
Nuggets şampiyonluktan sonra her geçen sene güç kaybetti ve rotasyonda kalite anlamında büyük eksiklik yaşanıyor. Nikola Jokic absürt performanslarla takımı yüzeyde tutmaya çalışsa da bir noktada Murray’nin kendisine gelmesi gerekiyor. Aksi halde Nuggets için rekabetçi olunamayan bir sezon geride kalabilir.
Murray geçen seneden daha az sayı atıyor, daha az asist yapıyor ve daha düşük yüzdelerle oynuyor. 27 yaşındaki oyuncunun artık normal sezonda da bir yıldız gibi oynayabildiğini görmemiz gerekiyor ve bu senaryodan gittikçe uzaklaştığını itiraf etmeliyiz.
Donte DiVincenzo, Minnesota Timberwolves
DiVincenzo geçtiğimiz yıl New York Knicks ile muhteşem bir sezon geçirmiş ve playoffta artan performanslarıyla ligin en önemli rotasyon oyuncularından biri olabileceğine yönelik sinyaller vermişti. Fakat yazın bir anda kariyerinin bütün eğrisi değişti.
Karl-Anthony Towns’ın geldiği büyük takasta Julius Randle ile birlikte Timberwolves‘un yolunu tutan DiVincenzo, sezonun ilk bölümü itibarıyla rotasyonun içinde kaybolmuş gözüküyor. Timberwolves‘un takım olarak beklentilerin çok altında bir sezon geçirmesi de DiVincenzo gibi sistemle yükselen bir oyuncuya hiç yardımcı olmuyor.
Sayı ortalaması 15.5’ten 10.5’e düşen 28 yaşındaki oyuncu yayın gerisinden de %36’ya gerilemiş durumda. Kendisi de eminim ki New York’taki günlerini özlüyordur. Her zaman oyun motoru çok yüksek bir oyuncu olan DiVincenzo, Timberwolves’ta mental açıdan da çok iyi sinyaller vermiyor.
DeMar DeRozan, Sacramento Kings
DeMar DeRozan’ın kariyerinin geldiği noktada artık yavaş yavaş düşüş yaşaması çok da büyük sürpriz değil. Fakat Chicago Bulls‘ta olgunlaşmış oyun tarzıyla takımın tabanının belli seviyeye çeken oyuncudan Kings‘e geldiğinde daha fazlası bekleniyordu.
De’Aaron Fox ve Domantas Sabonis gibi iki prime dönemindeki yıldızın yanında DeRozan’ın yılların getirdiği tecrübeyle bu iki oyuncuya mükemmel bir dengeleyici olması bekleniyordu. Kritik anlarda sorumluluk alması, gerektiğinde çekilmesi ve takımın hata oranını azaltması da beklentiler arasındaydı.
Fakat DeRozan henüz böyle bir role uyum sağlayamamış gibi gözüküyor. Kings‘te koç Mike Brown’ın kovulmasına kadar giden karanlık sezon başlangıcında DeRozan’ın öne çıkarak takımı bir arada tutmasını görebilirdik. Fakat 35 yaşındaki oyuncu sezon başı itibarıyla yıldızdan veteran oyuncuya geçişi pürüzsüz başaramadı.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
NBA gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!