By Antonis Stroggylakis / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Olympiacos Piraeus’in geçen hafta FC Bayern Münih’i 112-69 mağlup ettiği maçta 45 sayı atan Sasha Vezenkov, modern Turkish Airlines EuroLeague tarihinde üçüncü en yüksek sayı performansını sergiledi.
Vezenkov’dan daha fazla sayı atan yalnızca iki oyuncu var: Fenerbahçe Beko İstanbul forveti Nigel Hayes-Davis, 50 sayıyla tüm zamanların rekorunu elinde tutarken, Anadolu Efes İstanbul gardı Shane Larkin 49 sayıyla ikinci sırada yer alıyor.
Son 20 yılda 41 sayı barajına ulaşan yalnızca iki oyuncu daha var: Panathinaikos AKTOR Atina’dan Tyrese Rice ve Montepaschi Siena’dan Bobby Brown.
40 sayı üzeri performansların nadirliği, EuroLeague’de bu tür rakamlara ulaşmanın ne kadar zor olduğunu gösteriyor. Bu başarı, büyük bir yetenek, beceri, çaba ve – rekor kırmak söz konusu olduğunda – takım koordinasyonunun önemli bir rol oynadığını kanıtlıyor.
Bu listedeki tüm oyuncular, birden fazla All-EuroLeague seçimi, Alphonso Ford En Skorer Oyuncu Ödülü ve Final Four MVP’liği gibi dikkate değer bireysel başarılarla öne çıkıyor.
Bu başarıların her biri kendi başına etkileyici olsa da, bazıları sadece sayıların ötesinde bir anlam taşıyor. Önemleri, zorluk dereceleri, maçın bağlamı, oyuncuların sayıları nasıl buldukları ve rekorlarına ne kadar doğal bir şekilde ulaştıkları gibi faktörlerle değerlendiriliyor.
1) Tyrese Rice’ın 41 Sayısı (6 Aralık 2019, Olympiakos’a karşı 99-93 Galibiyet)
Rice, 2014 EuroLeague Final Four MVP’si olarak kariyerinin son EuroLeague sezonunda, profesyonel kariyerinin en üretken performansını sergileyerek Panathinaikos’u Olympiacos’a karşı uzatmada galibiyete taşıdı.
Maçın önemi:
Panathinaikos’un 7-4’lük bir dereceyle normal sezonda yer aldığı bu maç, Yunan derbisi olması nedeniyle “sıradan bir maç” olmaktan çok uzaktı. İki ezeli rakip arasındaki bu özel karşılaşma, kağıt üzerindeki durumdan bağımsız olarak her zaman büyük bir öneme sahiptir. Oyuncuların performans göstermesi beklenir ve özellikle ev sahibi olan Panathinaikos için büyük bir baskı vardı. Ancak COVID-19 salgını nedeniyle sezon iptal edildiğinden, bu galibiyetin uzun vadeli bir etkisi olmadı.
Rakibin durumu:
Olympiacos, OAKA’ya 5-6’lık bir dereceyle geldi ve ALBA Berlin (deplasman) ile Olimpia Milano (iç saha) karşısında elde ettiği iki galibiyetle galibiyet serisini 3-0’a çıkarmayı hedefliyordu.
Maçın çekişmesi:
Maç, son ana kadar büyük bir çekişmeye sahne oldu. Olympiacos, ikinci yarıda 13 sayı geriden gelerek dördüncü çeyrekte öne geçti. Georgios Papagiannis, maçın bitimine üç saniye kala uzatmaya gidilmesini sağladı ve Panathinaikos, uzatma periyodunu 10-2’lik bir seriyle kapatarak galibiyete ulaştı.
Şut seçimi/Kaç şut kullandı?
Rice, oldukça verimli bir şut performansı sergiledi: 2 sayılık atışlarda %71 (5/7), 3 sayılık atışlarda %50 (8/16) isabet oranıyla oynadı ve serbest atış çizgisinden 7/7 ile hiç hata yapmadı. Rakiplerini saf dışı bırakmak için klasik floater’ları ve akıcı dribbling’leriyle skor üretimini başlattı.
Sonuç üzerindeki etkisi:
Rice’ın performansı, Panathinaikos’un galibiyeti için hayati önem taşıyordu. Yaptığı her sayı ve attığı her şut, büyük bir öneme sahipti. Panathinaikos, Rice’ın sürekli etkili olmaması durumunda bu maçı kazanamazdı. Özellikle maçın son anlarında ve uzatmalarda her şut büyük bir baskı altında atıldı ve her pozisyon kritik öneme sahipti.
Rice’ın önemli anlarından biri, dördüncü çeyrekte iki buçuk dakika içinde kaydettiği 11 sayıydı. 81-81 eşitliği sağlayan üçlük ve ardından uzatmanın başında skoru 89-86’ya getiren üçlük performansının doruk noktalarıydı. 41 sayı barajını, Nikola Milutinov üzerinden kaydettiği zor bir basketle geçti ve skoru maçın bitimine 1:43 kala 96-91 yaptı.