By Eurohoops team/ info@eurohoops.net
Bundan sonra artık hiçbir şey kolay değil! Namağlup tek takım sadece Fenerbahçe kalmışken, Euroleague Top16’nın 5.haftasından sonra her şey hala ortada.
Fenerbahçe‘nin grubunda, Darüşşafaka Doğuş (0-5) geride kaldı ama diğer tüm takımlar iki ya da üç galibiyet almış durumda. Aynı şey “Ölüm Grubu” için de geçerli, ki burada da Khimki 4-1’lik dereceye sahip ve Zalgiris Kaunas da 1-4’lük derecede. Diğer tüm takımlar ise iki ya da üç galibiyette. Bu yüzden MVP bu gruptan geldi ve bu adam geçtiğimiz yılın Final Four’unda da fark yaratmıştı.
ΜVP
Sergio Llull
Ona Flash ya da İspanyol Leke diyebilirsiniz. Asıl nokta, iyi olduğu zaman Real Madrid herkesi kolaylıkla yenebiliyor. Bu, onun Top16’da tamamen sağlıklı olarak çıktığı ilk maçtı ve 3/5 üçlükle 18 sayı üretti, 7 asist yaptı ve sadece 2 top kaybı yaparak Olympiacos‘u bitiren isim oldu. Sergio Rodriugez maçın temposunu değiştiren isim olsa da Llull tam gaz koşuyordu ve durdurulamaz bir MVP oldu.
Best Five
- Tyrese Rice: Alexey Shved’in birkaç büyük maçından sonra, tekrar eski Final Four MVP’sinin sorumluluk alma zamanı geldi. 5/8 üçlükle 20 sayı üretti ve hiç top kaybı yapmadan 11 asist yaparak Khimki’nin Zalgiris Kaunas’ı devirdiği maçta 35 PIR ile bu alandaki kişisel rekorunu kırdı.
- Sergio Llull: Geçtiğimiz sezondan itibaren Real Madrid‘in en önemli guardı olarak gösteriliyordu ve Avrupa’nın da en iyilerinden birisi…
- Luigi Datome: Fenerbahçe, Cedevita’ya karşı zorlanırken, Gigi kurtarıcı olan isim oldu. 3/3 üçlükle 19 sayı üretti ve maçın en kritik noktalarındaki en kritik şutları soktu.
- Quincy Miller: Eğer Euroleague’te yılın çaylağı ödülü olsaydı, Crvena Zvezda‘nın forveti çoktan ödülü kazanmıştı bile. 24 sayı, 5 ribaunt ve 3 top çalmayla Sırpları Lokomotiv Kuban karşısında galibiyete taşıdı.
- Giannis Bourousis: Olağanüstü bir sezon geçiriyor. Real Madrid’de rolünü kaybettikten sonra, ligi adeta kasıp kavuruyor ve son kurbanı da Barcelona oldu. 24 sayı ve 8 ribauntla oynayarak Laboral Kutxa’yı uzatmada galibiyete taşıdı.
En iyi kaybeden performansı: Alex Abrines
İnanılmaz performansıyla Barcelona’nın geri dönmesini sağladı ve az kalsın maçı da kazandırıyordu. 21 sayısının 12’sini son çeyrekte üretti ve toplamda 7/12 saha içi isabetiyle oynadı. Yükselen bir yıldız ve maçı kaybetmelerine rağmen gösterdiği savaşla Barcelona’nın gelecekteki lideri olabileceğini gösterdi.
Haftanın Koçu: Velimir Perasovic
Çok büyük bir bütçe ve yüksek beklentiler olmadan, koç Perasovic‘in Vitoria’sı şu ana kadar harika bir iş yapıyor. Çoğu zaman başka alternatif olmadığı için tercih edilen oyunculardan çok sağlam bir grup oluşturdu ve “Baskonia karakteri” tekrar geri döndü. Bazı koçlar bazı takımlar için özel yaratılmıştır ve Perasovic de Laboral Kutxa için doğru isim oldu.
En Kritik Galibiyet: Real Madrid
Yeniden başlangıcın peşinde olan bir rakibe karşı, Real Madrid işleri çok kolaymış gibi gösterdi ve Olympiacos‘u devirmeyi başardı. Son şampiyon, geçtiğimiz yılın finalistini yenmekle kalmadı, aynı zamanda 12 sayılık farkla kendine sıralamanın son hali için önemli bir avantaj sağladı. Evinde Barcelona’ya kaybeden Madrid’in böyle bir galibiyete ihtiyacı vardı. Madrid ekibi böylece Top16 kalan kısmı için moral depolarken, aynı zamanda Olympiacos‘un sırtını da duvara yasladı çünkü Kırmızılar Euroleague’te üst üste 3 mağlubiyet aldılar.
Kurtulanlar: Panathinaikos
Yeşiller için bir ölüm kalım maçıydı. Euroleague’te aldıkları iki mağlubiyetin yanı sıra Yunan liginde de Olympiacos‘a yenildikten sonra bir başka hatayı daha kaldıramazlardı. Güzel bir maç değildi ve az kalsın Euroleague’te henüz kazanamayan tek takım, Darüşşafaka Doğuş, galip gelecekti. Yine de takımın durumunu ve Dimitris Diamantidis’in yokluğunu düşünürsek bu çok çok değerli bir galibiyet oldu.
Dönüş: CSKA Moskova
Nando De Colo’nun geri dönmesiyle CSKA Moskova için işler çok kolaylaştı. Rusların evlerinde kazanmaları büyük bir sürpriz değil ama Brose Baskets Bamberg gibi sağlam bir takıma karşı 21 sayılık fark atmaları CSKA’nın tekrar motivasyonunu sağladığının göstergesi. Bazı durumlarda ileriye devam etmek için önce bir geri adım atmanız gerekir ve “ordu takımı” da bir kez daha ateşe hazır.
Son söz: Eve acımasız dönüş
Jayson Granger, Malaga’ya hiçbir hediyesi olmadan döndü. Son iki sezonunu geçirdiği ve Euroleague’te kendine bir isim edindiği takıma karşı, Granger 8/17 şut isabetiyle 22 sayı üretti ve Anadolu Efes‘i kritik bir deplasman galibiyetine taşıdı. Hem oyuncu hem de eski takımı playofflara susamış vaziyetteydi ama Granger eski arkadaşlarına acımadı.