By Stelios Toromanidis/ info@eurohoops.net
Her playoff serisinin kendine has heyecanı var ama bazıları doğal olarak diğerlerinden daha dramatik oluyor. Eurohoops.net, Euroleague’te 2004-05 sezonundan bu yana oynanan playoff serilerinin -2009’dan bu yana 3 olanın tur atladığı format var- hepsini inceledi.
44 playoff serisinin sonucu olarak 12 farklı takım Final Four’a yükselmeyi başardı. Eurohoops, dramatik gelişmeler ve sonuçta tur atlayan takımların yaşadıkları zorluklar ışığında 10 seriyi seçti.
Sezon: 2005-06
Playoff serisi: Panathinaikos Athens 1-2 Tau Ceramica Vitoria
Sonuçlar: 84-72, 79-85, 71-74
Tau – şimdilerde Laboral Kutxa Vitoria Gasteiz olarak biliniyor – kulüp tarihinin en iyi dönemini yaşıyordu ve kadrosunda Luis Scola, Tiago Splitter, Travis Hansen, Serkan Erdoğan ve Pablo Prigioni gibi yıldızları vardı. Tau, kadrosu Vassilis Spanoulis, Dimitris Diamantidis, Fragiskos Alvertis, Dejan Tomasevic gibi yıldızlara sahip Panathinaikos‘la karşılaştı. Yeşiller ev sahibi avantajına sahipti ve ilk iki maç paylaşıldı. Ama 3.maçta kazanan taraf ise Tau oldu.
En önemli maç: Panathinaikos 71-74 Tau 3.Maç
Tau, ilk yarıda kontrolü eline aldı ve devrede 36-42 öndelerdi. Yeşiller üçüncü çeyrekte geri döndü ve skoru 53-52’ye getirdi. Takımlar son çeyrekte karşılıklı darbeler indirdiler. Serkan Erdoğan’ın serbest atışları, Tau’yu 4 sayı öne taşıdı. Diamantidis’in serbest atışlarda 2’de 1 atmasının ardından Alvertis de maçı uzatmaya götürecek üçlüğü kaçırdı. Tau da bu sayede üst üste ikinci yıl Final Four’a kaldı.
Serinin MVP’si: Serkan Erdoğan (13.3 sayı, 2.3 ribaunt, 11 index rating)
Türk guard, üçüncü maçın en iyi oyuncusuydu ve maçın sonunda takımını Final Four’a taşıyan en kritik serbest atışlarda isabet buldu.
Sezon: 2006-07
Playoff serisi: Unicaja Malaga 2-1 Wintherthur FC Barcelona
Sonuçlar: 91-75, 58-80, 67-64
Unicaja Malaga, Sergio Scariolo’nun koçluğunda bugüne kadarki tek Final Four deneyimini yaşadı. Unicaja, Barcelona’yı şüpheli bir seri sonucunda saf dışı bıraktı.
En önemli maç: Unicaja 67-64 Barcelona 3.Maç
Dopdolu bir Martin Carpena Arena’da Unicaja tarihi bir başarı elde etti. Maç son saniyelere kadar dengedeydi. Bitime 7 saniye kala üçlüğü gönderen Pepe Sanchez kahraman oldu, Barcelona’nın hayallerini bitirdi ve Marcus Brown da maçı serbest atış çizgisinden noktaladı.
Serinin MVP’si: Marko Tusek (8.7 sayı, 3.7 ribaunt, 12.7 index rating)
Slovenyalı forvet, Unicaja’da oynanan iki maçta da takımını hücumda taşıdı.
Sezon: 2009-10
Playoff serisi: Maccabi Electra Tel Aviv 1-3 Partizan Belgrade 1-3
Sonuçlar: 77-85, 98-78, 73-81, 67-76
Maccabi ev sahibi avantajına sahipti ama Partizan, ilk maçta büyük bir sürprize imza attı ve uzun yıllar sonra ilk kez Final Four’a kaldı. Koç Dusko Vujosevic’in genç kadrosu mükemmel bir basketbol oynadı ve harika bir sezonu taçlandırdı.
En önemli maç: Maccabi 77-85 Partizan 77-85 1.Maç
Playoff tarihinin en büyük sürprizlerinden birini üstelik Avrupa’nın en zorlu sahalarından birinde gerçekleştirdiğinizde tur atlamayı hak etmiş oluyorsunuz. Maccabi 34-13 öndeydi ama Dusan Kecman, Partizan’ı taşıdı. Sırp guard 29 sayı atarken attığı 7 üçlükle de playoff rekorunu kırdı.
Serinin MVP’si: Dusan Kecman (15.3 sayı, 12/18 üç sayı isabeti, 15 index rating)
Sadece ilk maçtaki performansıyla bile MVP ödülünü hak ediyordu. Kecman, Partizan kadrosundaki en deneyimli oyunculardan biriydi ve takımını seri boyunca taşıdı.
Sezon: 2010-11
Playoff serisi: Regal FC Barcelona 1-3 Panathinaikos Athens 1-3
Sonuçlar: 83-82, 71-75, 74-76, 67-78
Barcelona son şampiyondu ve ev sahibi avantajına sahipti, bu yüzden de geçmiş yıllardaki kadar güçlü olmayan Panathinaikos‘a karşı büyük favoriydi. Ama bir kez daha koç Obradovic, Juan Carlos Navarro üzerinde Nick Calathes’in kilit oyuncu olduğu meşhur “one and box” savunmasını uyguladı. Yeşiller ilk maçı bir sayıyla kaybettiler ama daha sonra üst üste üç galibiyet alarak Barcelona’daki Final Four’a kalmayı başardı. Orada da formalarına altıncı ve bugüne kadar ki son yıldızlarını taktılar.
En önemli maç: Panathinaikos 76-74 Barcelona 3.Maç
Panathinaikos’un aldığı üç galibiyet de üst üsteydi. Kilit nokta ise Atina’da Olimpik Sports Center’da oynanan serinin üçüncü maçıydı. Barcelona saha avantajını almak için kararlı görünüyordu ve maçın bitimine birkaç saniye kala da öndelerdi (72-71). Ancak o sezonun MVP’si Dimitris Diamantidis, Yeşiller adına son dakikada 6 sayı üretti ve maçı söktü aldı.
Serinin MVP’si: Dimitris Diamantidis (18 sayı, 4.8 asist, 18.8 index rating)
Calathes savunmada kritik işler yapmış olabilir ama seriyi domine eden Diamantidis’ti.