by Mustafa Kocatürk / info@eurohoops.net
Unicaja Malaga, 2001-02 sezonundan beri aralıksız katılım sağladığı Euroleague’den gelecek sezon ayrılıyor ve Eurocup’ta mücadele edecek. Eurocup’ta iddialı bir kadro için kollarını sıvayan Endülüs ekibinin kadrosuna kattığı yeni isimlerden biri Jeff Brooks oldu.
Jeff Brooks, Rusya’da oldukça başarılı geçirdiği bir sezonun ardından bir üst seviyeye dönüyor ancak önceki tecrübelerinin aksine bu sefer bireysel özgürlükçü İtalyan takımlarının yerine Avrupa’nın rol tanımlarını en sert oturtan takımında rol alacak. Bu sezon, bu rol ve buna göstereceği uyum onun kariyerinin şimdiye kadar ki en büyük sınavı olacak.
Biyografi
Jeff Brooks, kendini bizlere Cantu ve Dinamo Sassari ile Euroleague perdesinde sahne aldığı sezonlarla tanıtan bir isim olsa da tabii ki kariyeri bu senelerle sınırlı değil. Kolejde Penn State Nittany Lions forması ile mücadele eden oyuncu; ilk iki senesi silik, son iki senesi ise verimli bir kolej kariyeri geçirmişti. Hatta mezuniyet yılında “Konferansının En İyi Oyuncuları” listesine adını yazdırmayı başaran ismin son iki senesi hakkında daha başka övgülerde bulunmak da mümkün ancak gelişim eğrisinde göstermeyi başardığı bu pozitif eğilim onun 2011 Draft’inde NBA’e giden 60 biletten birine sahip olmasına yeterli olmadı.
Çaylak sezonunu İtalya’nın ikinci kademe liginin takımlarından Aurora BPA Jesi takımında geçiren genç oyuncu, gerek takımının gerek de kendi performansıyla vasatı aşamasa da sahip olduğu kaliteyi Andrea Trinchieri’ye göstermeyi başardı ve onun bir önceki sezonu başarılarla geçirmiş Cantu’suna katılmayı başardı. Cantu’yla Euroleague ön eleme turunu geçerek Euroleague’de boy gösterme hakkını elde eden Amerikalı forvet, takımı grup aşamasında elense de pota altı rotasyonundaki partneri Alex Tyus’la beraber sahip oldukları kalite ve yeteneği Avrupa’ya göstermeyi başarmıştı.
O sezon ki -görece- başarısızlık ardından koç Andrea Trinchieri’nin görevini bırakması, takımının da dağılmasına sebep oldu ve Jeff Brooks da bir yıllığına yine başka bir Lega Basket takımı olan Juve Caserta’ya imza attı. O sezonda atlet Amerikalılardan kurulu olan kadroya liderlik eden isim, liderliğin verdiği özgüvenle yüzdelerini yukarı çekmeyi başardı ve Montepaschi ve Virtus Roma’nın yaşadığı ekonomik sıkıntıların ardından Euroleague’e katılma hakkı kazanan Dinamo Sassari’nin yolunu tuttu.
Takımı Euroleague’de tamamıyla fiyasko bir sezon geçirse de İtalya Ligi’nde şampiyonluğu kazanmayı başaran oyuncunun hanesine o sene de bir artı olarak yazdı. Kariyerinin başında sorun olarak gözüken üç sayı ve saha içi isabet oranlarını bu senede %37 ve %51 seviyesine çekmeyi başaran forvetin ismi daha yukarı seviye için geçiyordu ki kendisi geçtiğimiz sezondaki durağını Rus takımı Avtodor Saratov olarak seçti. Ancak bu tercihin de yanlış olduğunu söylemek güç. Kendisine uygun basketbol oynayan bir takımda, kendisini parlatacak bir rolle sahne alan Amerikalı oyuncu; gösterdiği göz alıcı performansla (13.1 sayı, 8.2 ribaund, 2.4 asist) Avrupa basketbolunun üst seviyesine geri dönmeyi başardı ve Unicaja Malaga’dan sözleşmesini aldı.
Nasıl bir oyuncudur?
Jeff Brooks, 2.03 boyuna, bir undersized pivotu andıran fiziği ve atletizmine rağmen topla arası çok iyi olan bir oyuncu. Yeni nesil “topu yere vuran” uzunlardan biri olan Jeff Brooks, sahip olduğu patlayıcılıkla da pota altındaki etkinliğini artırıyor. Bu özellikleri de onu direkt olarak tempo takımlarının transfer listesinde üst sıralara taşıyor ki beş senesini ardında bıraktığı profesyonel kariyerinde konforlu bölgesi olarak gördüğü geçiş hücumu takımlarından dışarı hiç çıkmadı. Bu fırsatla bu özelliklerini geliştirdi ve iyiden iyiye keskinleştirdi. Geçtiğimiz sezonda Avtodor Saratov forması altında skor potansiyelini de yükseltti ve iyideni iyiye komple bir oyuncu halini aldı.
Ancak tabii ki onun da bu seviyelerde üst üste iki sene geçirmesine engel olan defoları da mevcut. Öncelikle Jeff Brooks ne kadar yüzdeli atsa da üç sayılık atış kullanmaktan imtina eden bir isim. Bunun yanı sıra Jeff Brooks 5 senedir hiç düzen/yarı saha basketbolu oynayan bir takımın içinde bulunmadı ve bu da o tür takımların -bu seneye kadar- Jeff Brooks’u bir risk olarak görmesine sebep oldu. Malaga deneyimi onun için farklı meydan okumalar içeren bir macera olacak.
Bir Malaga oyuncusu olarak Jeff Brooks
Joan Plaza’nın başında olduğu süre boyunca Unicaja hep Euroleague’in oyuncu özgürlükleri konusunda en muhafazakâr, düzene bağlılık konusunda en tutucu takımı olarak dikkat çekiyordu ki düzenin işlediği erken dönemdeki performansları ile düzenin çözüldüğü final dönemlerindeki performansları arasındaki farkın sebebi de buydu. Bu tabii bu zamana kadar sürekli sahip olduğu bireysel özgürlükle kendini gösteren için Jeff Brooks için kötü bir haber olabilir.
Bir karşılaştırma olarak, Malaga’da oldukça başarılı sezonlar geçiren Will Thomas’ı verebiliriz. İkisi de atletizmi ve savunmasıyla elit seviyede sayılabilecek iki strech-four. Ancak Will Thomas’ın eline isteyeceği top adedi ve sahada istediği tempo çok daha düşük seviyede. Jeff Brooks bu yönüyle bir nevi yerini alacağı Thomas’tan oyun yapısına olan adaptasyon konusunda sorun yaşayabilir.
Jeff Brooks kariyeri boyunca hep bu seviyeleri hak eden bir oyuncu oldu ancak Unicaja Malaga onun familyasındaki oyuncular için olabilecek en sorunlu yapıya sahip. Eğer bu maceradan alnının akıyla çıkmayı başarırsa Avrupa’da açamayacağı kapı kalmaz ancak olası bir başarısızlık onu konfor alanına geri gönderebilir.