By Semih Tuna /info@eurohoops.net
Performanslarıyla akıllarda yer edinmiş yabancılar, Türkiye Basketbol Ligi’nin kuruluşundan bu yana var oldular. Biz de bunu bir seri haline getirmeye karar vermiştik. 2003-04 yılındaki yabancıları geçtiğimiz hafta yayınladık ve sıra 2004-05 sezonu yabancılarına geldi.
İşte o yıla damga vurmuş oyuncular:
KHALID EL-AMIN (BEŞİKTAŞ)
Ülke: Amerika
Doğum Tarihi: 25 Nisan 1979
İstatistikler: 20.9 sayı 3 ribaunt 5.1 asist
1999 yılında Connecticut Üniversitesi’ni ekürisi Richard Hamilton ile birlikte NCAA Şampiyonluğu’na taşıyan, 2000 yılında Chicago Bulls tarafından draft edilen Khalid El-Amin, NBA’de oynadığı tek sezonda 7 sayı ortalaması tutturmasına rağmen Avrupa’ya geldi. Yurtdışı kariyerinin ilk 2 yılını İsrail ve Fransa’da geçiren tıfıl oyun kurucu, imza attığında Beşiktaş kulübü ve taraftarlarının basketbola bakış açısını değiştireceğini muhtemelen kendisi de farkında değildi.
El-Amin, oynadığı 2 sezonda öyle bir fenomen haline geldi ki, Siyah Beyazlıların taraftarının yüzünü futboldan basketbola döndürdü. O dönemi iliklerine kadar basketbolseverlerde “Beşiktaş-Basketbol” kelimeleri yan yana gelince aklına gelen ilk isim olabilir Khalid. Attığı serbest atışlardan sonra taraftarın “Amin” diye bağırması, 2005 yarı finallerinde Ülker gibi bir devi 28 sayı ortalamayla neredeyse tek başına elemesi, finalin son maçında sakat olmasına karşın sekerek sahaya çıkıp Efes’e çok uzaklardan gönderdiği üçlükler onu unutulmaz yaptı. Türkiye’de taraftar-oyuncu ilişkisini bu kadar yoğun şekilde yaşatan başka da bir oyuncu olmadı muhtemelen.
İstatistiklerinden de görüldüğü üzere o sezonun en değerli oyuncusu seçilen El-Amin, sezon sonunda Ukrayna takımlarından Azovmash’a giderek banka hesabını doldurmayı seçti. Türk Telekom ve Trabzon ile Türkiye’ye tekrar gelen El-Amin, haliyle beklenilen etkiyi yaratamadı. 37 yaşında olmasına karşın Gottingen formasıyla Almanya’da halen maç almayı biliyor. Fiziksel defektleri ve seçimleri sebebiyle en üst seviyeye çıkamadı ama daha iyi bir kariyeri hak ediyordu. Yazık oldu.
WİLLİE SOLOMON (ANADOLU EFES)
Ülke: Amerika
Doğum Tarihi: 20 Temmuz 1978
İstatistikler: 13.1 sayı 2.6 ribaunt 3.5 asist
Efsaneleştiği Fenerbahçe’ye gelmeden önce Türkiye’deki ilk kontratını Efes Pilsen ile imzaladı Amerikalı. Efes’ten önceki 2 Avrupa serüveninde Aris ile FIBA Europe Cup, Hapoel ile ULEB Kupası’nı kazanan Willie ‘The King’ Solomon, Efes’in o dönem gelen tüm Amerikalı kısaların piyasasını yükselttiği bir başka oyuncu oldu.
King, bulunduğu takımların hepsinde 1 numaralı sayı opsiyonuydu. Yeteneğinin yanında sıra dışı bir özgüveni vardı. Eski kıtada, 2’ye 1 hızlı hücumu üçlükle bitiren oyuncuları pek görmeyiz. Solomon bunları atmaktan çekinmiyor, başarılı olduğunda ise kredisini daha da genişletiyordu. Efes Pilsen’den sonra Maccabi Tel Aviv’in 1. oyun kurucusu olarak Euroleague finaline, oradan da Fenerbahçe’ye geçti.
NBA’de de şansını deneyen ancak geniş yetenek skalası içinde beklentileri karşılayamayan 38 oyuncu, Mersin formasıyla Türkiye’yi bir kez daha ziyaret etti. Solomon, basketbol yaşantısını Fransa’nın Shark Antibes sürdürüyor ve halen çift hanenin üzerinde sayı üretip takımını taşımaya devam ediyor.
DAMIR MRSİC (FENERBAHÇE)
Ülke: Bosna Hersek
Doğum Tarihi: 25 Ekim 1970
İstatistikler: 20.2 sayı 3 ribaunt 4.5 ribaunt
Türkiye Basketbol Tarihi’nde oynamış en istikrarlı, en profesyonel, en karakterli sporcuların üst sıralarında Damir Mrsic yer alıyor. 95’te Netaş ile ülkeye adımını attıktan sonraki 14 sezonda yalnızca 2 sezon Rusya’da oynayan Mrsic, İzmir’de oynadığı dönemler Kaan Demir adıyla Türk pasaportu da aldı.
Topu sola vurup kaldırdığı üçlükler onun imza atışı haline geldi. Ritmini bulduktan sonra durdurmak için başına en az 3 savunma koymak lazımdı, ki Mrsic iyi bir asistçiydi de aynı zamanda. 40 yaşında Beşiktaş’a 17 sayı atmışlığı var. Bu, o yaşta Türkiye’de oynayan bir yabancının en çok sayı attığı karşılaşma. Gerek ilerleyen yaşından, gerekse de Fenerbahçe’nin Ülker ile birleşmesinden sonra kadro kalitesinin artmasından dolayı Mrsic’in süreleri ve sayı ortalaması düşse de Sarı Lacivertli renklere “abi” sıfatıyla hizmet etmeyi 2010’a kadar sürdürdü. Kariyeri sona erdikten sonra Takım Menajerliği’ne de getirilen Mrsic, 2 sezon sonra görevinden istifa etti.
MİROSLAV RADOSEVİC (BANVİT)
Ülke: Sırbistan
Doğum Tarihi: 6 Şubat 1973
İstatistikler: 15 sayı 3.3 ribaunt 2.4 asist
Banvit’in unutulmaz kaptanı. Afallaması beklenen Bandırma ekibinin lige çıktığı ilk sezonda takıma katılıp verdiği katkıyla ligde tutunmasında en önemli katkıyı yapmıştı. Hafızası kuvvetli basketbolseverler onu 2000-01 Türk Telekom’undan da hatırlayacaklardır.
Kariyerinde 1997 Yugoslavya ile birlikte Avrupa ikinciliği de bulunan Radosevic, 5 sezonluk Türkiye tecrübesinde yalnızca 1 kez 15 sayı ortalamanın üzerine düştü. Onda da 34 yaşındaydı ve takımda Marque Perry gibi topu domine eden bir oyun kurucu ile oynadı. 12 sezon önce Türkiye Basketbol Ligi’nde sürprizler daha az yaşanırdı. Banvit’in kendi sahasında Efes Pilsen’i yendiği maçta kaydettiği 33 sayı, lig tarihinin en unutulmaz performanslarından birisidir.
Sırbistan dışında yalnızca İtalya ve ülkemizde forma giyen, ligin gördüğü en temiz şütörlerden olan Radosevic, 2007’de Banvit ile sezonu tamamladıktan sonra kariyerine nokta koydu.
NİKOLA PRKACIN (ANADOLU EFES)
Ülke: Hırvatistan
Doğum Tarihi: 15 Kasım 1975
İstatistikler: 8.5 sayı 3.3 ribaunt
Şimdilerde Nemanja Bjelica için söylenen “Profesör” lakabının o dönemki sahibi. Onun oyunda olduğu her dakikayı izlemenin benim için muhteşem görsel efektlere sahip bir filmi izlemekten veya bir jazz konserine gitmekten farkı yoktu. Sanattı çünkü oynadığı top. Pek yetenekli olmamasına karşın onu öne çıkaran şey, belki de Dünya tarihinin gelmiş geçmiş en zeki oyuncularından biri olmasıydı. Pota altından hücumu bir oyun kurucu edasıyla yönlendiren, post-up’ı kitap gibi oynayan Prkacin, 4 sezon kaldığı Efes Pilsen’de kaptanlığa dahi yükseldi.
Yarattığı etki sebebiyle ucundan kıyısından pas-post up ikilisini yapabilen her pivota “yeni Prkacin” diye seslenilmeye başlandı. Anadolu Efes’ten sonra Dinamo Moskova ve Panathinaikos’ta son üst seviye yıllarını geçiren Niksa, başladığı yere geri dönüp Cibona forması giyse de kariyerini Hırvatistan ikinci liginde noktaladı.
Profesyonel basketbola veda ettikten sonra Cibona Zagreb’te Genel Menajer olan, Smush Parker’ın yer aldığı kadrodan sezon ortasında istifa ederek ayrıldı.
BRİAN BODDICKER (GALATASARAY)
Ülke: Amerika
Doğum Tarihi: 8 Haziran 1981
İstatistikler: 14.6 sayı 7.6 ribaunt
Türkiye Basketbol Ligi’nin 12 sene önce Dirk Nowitzki’ye en çok benzeyen oyuncusu. Yanılmıyorsam, ilk ve tek play-out oynanan sezonda Büyük Kolej ve Galatasaray son 2 sırayı almış ve ikinci ligden gelen takımlarla tek maç üzerinden küçük bir lig oynamıştı ve takımların tek yabancı kullanma hakkı vardı. Sarı Kırmızılılar bu hakkı Brian Boddicker ile kullanmıştı ve Amerikalı 3 maçın tamamında da en değerli oyuncu seçilmişti.
İlk profesyonel sezonunu Galatasaray ile geçiren Boddicker, kariyerinin büyük bir bölümünde ise Fransız takımlarının kadrolarında yer aldı. Galatasaray’dan 2 sene sonra Konya formasıyla Türkiye’ye geri dönüş yapan Boddicker, 19 sayı ortalamasıyla en skorer 2. oyuncu oldu. Son olarak 2014 yılında Le Havre’de oynayan Amerikalının son olarak neler yaptığına dair doneler yok.
DION GLOVER (ÜLKERSPOR)
Ülke: Amerika
Doğum Tarihi: 22 Eylül 1978
İstatistikler: 11.1 sayı 3.6 ribaunt
Oynadığı basketbolla değil, ama gelişiyle lige damga vurdu Glover. Avrupa’nın Lebron’u olacak gürültülerini halen hafızamda. Ülker’e imza attığında bu transfer Türkiye tarihinin en önemli imzalarından biri olarak nitelendirilip yeri göğü inletmişti.
İnsanlar haksız da sayılmazdı. McDonald’s All-American seçilip Atlanta tarafından 1. tur 20 sıradan draft edilmişti. 9 sayının üzerinde ortalaması da vardı ve saygın bir konumdaydı. Türkiye kariyeri ise istediği gibi olmadı. İlk yurtdışı deneyiminde adapte olmakta zorlandı ve beklenen katkıyı veremedi. Sarsıcı gelişinin ardından sessizce ülkeden ayrıldı.
NBA’e tekrar dönse de dengesi bozulan ve yalnızca 1 sezon daha Amerika’da şans bulabilen Glover, İsrail, Lübnan ve Dominik Cumhuriyeti’nde de oynadı. Şu sıralar ise NBDL takımlarından Grand Rapids Drive’da asistan koç olarak yaşantısını sürdürüyor.
MARK DİCKEL – PERVİS PASCO (ERDEMİR)
Mark Dickel
Ülke: Yeni Zelanda
Doğum Tarihi: 21 Aralık 1976
İstatistikler: 19.3 sayı 4.1 ribaunt 8.7 asist
Pervis Pasco
Ülke: Amerika
Doğum Tarihi: 22 Mayıs 1980
İstatistikler: 15.3 sayı 10.5 ribaunt
Bu iki isme şu sıralar Beşiktaş Sompo Japan’da oynayan Trammel Darden’ı de eklediğimizde lig tarihinin en özel üçlülerinden biri karşımıza çıkıyor. En düz mantıktan ilerlersek Dickel hem kendisini hem takımı oynatıyor, Pervis Pasco savunmada tüm pis işleri yapıyor, Darden ise bu ikiliyi tamamlıyordu.
Lig tarihinde triple double yapan 5 oyuncudan birisi olan Dickel, Türkiye kariyerinde oynadığı 4 sezonun 3’ünde asist kralı oldu. Pasco ise o sezonun blok kralı. Yeni Zelandalı çok özel bir oyun kurucuydu ama saha dışı sebepler ve şutunun vasatlığı sebebiyle bir türlü beklenen noktaya gelemedi. Aralarında yetenekleri en düşük seviyede olan Darden’in en iyi kariyere sahip olması hem oyunun gerektirdiklerinden hem de profesyonelliğinden kaynaklanıyor.
2010-2011 yılında Arnavutluk Milli Takımı’nın baş antrenörü olarak koçluk yaşantısına başlayan Dickel, ilginç şekilde tekrar basketbola döndü. 2015’te ise ülkesinin takımlarından Canterbury Rams’ın koçu olarak görev yapıyor. Pasco’nun kariyeri ise daha farklı. Erdemir’de oyununu parlattıktan sonra daha önemli takımlarda oynayacağı düşünülen Amerikalı, Türkiye’ye 2. lig takımlarından BEST Balıkesir ile döndü. 36 yaşındaki oyuncu son olarak 2014-15 sezonunda Şili’de oynadı.
RATKO VARDA (BEŞİKTAŞ)
Ülke: Sırbistan
Doğum Tarihi: 6 Mayıs 1979
İstatistikler: 18.4 sayı 7.8 ribaunt
Beşiktaş’ın final yürüyüşünün El-Amin ile birlikte 2 başrolünden diğeri. Dizlerine kadar çektiği çorapları, katili andıran suratı, ilginç saç kesimi ve dövmeleriyle klasik basketbolcu figüründen uzaktı Varda. Ama saha içinde de bir o kadar dominantı. Topu yere vurabilmesinin avantajını hantal pivotları dışarı kadar çıkartarak kullanıyordu.
Beşiktaş kariyerini bitiren olay ise final serisinin 3. maçında yaşandı. Farklı geride olan Siyah Beyazlı takımın dominant pivotu, benche alındıktan sonra formasını çıkarıp yere attı. Buna izleyici kalmayan yöneticilerde hemen sözleşmesini fesh edip takımdan gönderdi. Bir dönem Real Madrid’e kadar yükselen kariyerinin son demlerini şu sıralar Lübnan Ligi takımlarından Hekmek’te oynayarak bitiriyor.