by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Zeljko Obradovic’in takımın başına gelmesinden bu yana geçen 3 yılda büyük dönüşüm ve gelişme sağlayan Fenerbahçe basketbolu, geri kalan 3 yaz döneminin aksine bu yaz elindeki sistemi değiştirme yoluna gitmedi. Tek değişiklikle sezona girecek olan sarı lacivertlilerin o eklemesi ise İtalya Ligi MVP’si James Nunnally oldu.
James Nunnally geçtiğimiz sezon İtalya Ligi MVP’liğine ulaşırken Avellino forması altında hayranlıkla anılacak işlere imza attı. Takımını 3. sıradan İtalya play-off’larına taşıyan isim, takımı play-off yarı finalinde elenirken hayal kırıklığı yaratsa da normal sezonda yaptıklarıyla Euroleague’in şampiyonluk adaylarından birinden kontrat almayı başardı.
Biyografi
Kolej kariyerinin tamamını Santa Barbara Gauchos forması altında geçiren isim, 4 senelik kolej macerasının tamamını NBA oyuncularından Orlando Johnson ile yan yana geçirdi ve takımını sürükleyen ikiliyi oluşturdular. Üç sene üst üste konferans karmasına girmeyi başaran oyuncu buna rağmen mezuniyetinin ardından girdiği draft’ta kendine yer bulamadı. Bu draft onun iki yıl sürecek NBDL macerasının başlangıcı oldu.
D-League’de geçirdiği 2 sezonda Bakersfield Jam ve Texas Legends formaları giyen isim, bu dönemde Atlanta Hawks ve Philadelphia 76ers’ten kısa süreli kontratlar almayı başarsa da NBA seviyesinde tutunmayı bir türlü başaramadı. İlk sezonunun sonunda Yunan Ligi ekiplerinden Kavalas ve ikinci sezonunun sonunda Porto Riko Ligi ekiplerinde Cangrejeros’da forma giyen isim 2013-14 sezonunun ardından NBA hayallerini ikinci plana atıp kıtamıza giriş yaptı.
Avrupa’daki çaylak sezonuna, çaylak Amerikalıların gözdesi İsrail Lig’inde başlayan guard/forvet, Maccabi Ashdod forması altında 17.1 sayı ve 7.7 ribaund istatistikleriyle dikkatleri üstüne çekmeyi başardı ve sezonun son altı maçı için ACB takımlarından Estudiantes’in yolunu tuttu. Geçtiğimiz sezonu ise girizgah bölümünde bahsettiğimiz üzere İtalya Ligi’nde geçiren oyuncu, takımına Ragland’la beraber çok iyi bir sezon yaşattı. Onu MVP’liğe götüren kariyer sezonun istatistikleri ise 18.3 sayı, 4.3 ribaund ve 2.5 asist. Saha içi isabet oranı ise maç başına yaklaşık 6/13.
Bir basketbolcu olarak James Nunnally
James Nunnally’i İtalya Ligi MVP’liğine ve akabinde Fenerbahçe gibi kıtanın en yükseğini hedefleyen bir kulübe taşıyan meziyetlerinin hatırı sayılır çoğunluğunun hücum tarafında olduğunu söyleyerek başlamak lazım lafa. Onu özel yapan şey çok çeşitli hücumu ve hücumundaki en keskin noktası da geçiş hücumlarındaki başarısı.
Şu zamana kadar kısa dönemler haricinde geçirdiği İtalya ve İsrail Ligi’nin karakteri bu geçiş hücumlarıyla anlatılabilir ve Nunnally’nin bu iki ligde de oldukça başarılı olmasının sebebi oraya sağladığı mükemmel uyum. Takım top çaldığında ya da ribaundu temiz aldığı zaman yayından fırlamış ok gibi rakip potaya giden oyuncu herkesten daha önce rakip potaya ulaşacak çabukluğu da sahip. Geçişteki bu çabukluğunu kolay basketler bulmak veya erken pozisyon almak için kullanan oyuncu, rakibi ondan önce potaya gitse de savunmaya karşı rahat turnike atacak atletizme ve kol uzunluğuna sahip.
Nunnally’nin hücum meziyetleri sadece geçiş hücumuyla sınırlı değil. Set oyununda takımına birden fazla hücum opsiyonu sunan kanat oyuncusunun, bu alanda en çok tercih ettiği tarafı perde çıkışı oyunları. Cervi ve Leunen gibi iyi perde yapan uzunlarla ve Ragland ve Green gibi iyi servis yapan oyuncularla oynamanın ekmeğini yiyen isim, perdeden çıktığı zaman hem şutunu hem de potaya gidişini kullansa da ilk tercihinin şut olduğunu belirtmek lazım. (Son sezon üçlük isabet oranı %41)
İkili oyunun zayıf tarafında kaldığında ya da kendisine çizilen özel setlerde potaya topsuz cut’larla da potaya gidebilen isimin hatırı sayılır bir isolation silahının olduğunu söylememiz lazım ama hücumdaki öncelikleri arasında sayılmaz.
İşin savunma kısmında ise James Nunnally’nin kafasında açması gereken kapılar olması gerektiği aşikâr. Savunma konsantrasyonu düşük olan forvet, bu konsantrasyon düşüklüğü sonucunda çokça pozisyon hatası ya da artık bir şekilde hücuma geçmek için savunma konusunda almaması gereken riskler alabiliyor. Ancak yine de kendisine kötü savunmacı demek haksızlık olur, bir savunmacının sahip olması gereken fiziksel özelliklerin çoğuna sahip olan oyuncu, işin kızıştığı anlarda istekli ve yararlı savunma performansları ortaya koyabiliyor.
Nunnally konusundaki en büyük soru işareti ise karar mekanizması. Avellino koçu Sacripanti geçen sene ondan verim alırken onu hücumda karar verici noktadan uzaklaştırmaya özen gösterdi ve Ragland-Nunnally uyumuyla takımını iyi noktalara taşıdı. Ancak Nunnally’nin karar vermesi gereken anlardaki gösterdiği reaksiyonlar pek iç açıcı değildi. Özellikle takımının elendiği yarı final serisinde Reggio Emilia’nın ona kurduğu tüm tuzaklara düşen ve Della Valle’nin yorucu savunmasında bunalan oyuncunun bir üst seviyede bu zaafları göstermemesi gerekiyor.
Fenerbahçe’ye ne katar?
Bu sorunun cevabı, iki temel soruya bağlı: “Fenerbahçe ona hangi rolü biçecek?” ve “Zoc onu ne kadar işleyecek?”
İkincisinden başlamak gerekirse Fenerbahçe ona eğer yerine getirdiği Hickman’ın rolünü verirse top elindeyken verimi düşen Nunnally’nin bu görevi hakkıyla yerine getiremeyeceğini düşünüyorum. Takımın delici sorunu zaman zaman kendini gösteriyorken ona daha çok cut ve perde çıkışı gibi karar vermemesi gereken hücum setleriyle skor üretmesi ve motive ederek dış savunmada, pota altının yükünü azaltması beklenebilir.
Bu rolün üstünde bir yıldız parıltısı görmemiz, Zoc’un sihirli değneğini kullandığının bir işareti olacaktır. Bu kısmı birinci soruyla bağlayacak olursak; Fenerbahçe yetenekli ancak mental açıdan oldukça ham bir oyuncu aldı. Obradovic eğer ondan istikrarlı şekilde verim almak istiyorsa onu “tabula rasa” gibi işlemeli. Bunu başarabilirse Zoc, yarattığı yıldızlar koleksiyonuna yeni bir parça ekleyebilir ancak olası bir başarısızlık sezon ortasında Nunnally’nin takımdan kesilmesine kadar gidebilecek bir yolu açabilir.
Bu iki sorunun cevabını da yaşayarak öğreneceğiz.