by Mete Budak / info@eurohoops.net
Eurohoops’un Rio 2016’ya geri sayımında 1992 Barcelona ve 1996 Atlanta‘dan sonraki konuğu Milenyumun ilk Olimpiyatları olan Sydney 2000.
Tarihte 15. Olimpik basketbol turnuvası olan Sydney, Fransa – Kanada – Yeni Zelanda gibi ülkelerin Olimpik Basketbol Tarihi’ne çıkışına da ev sahipliği yaptı. Ancak Sydney 2000’de basketbol adına akıllarda kalan bir şey varsa, bu ne madalya ne de herhangi bir maçtı. İşte Sydney 2000 dosyası.
5 kıtadan 12 takımın katıldığı turnuvada, ev sahibi Avustralya’nın ardından bir diğer Okyanusya ekibi Yeni Zelanda da kendine turnuvada yer buldu. Yugoslavya, Dünya Şampiyonası apoletiyle otomatik olarak Olimpiyat vizesi alırken Amerika kıtasından da Birleşik Devletler’in yanında Kanada, kıtanın ikinci temsilcisi olarak katıldı. Turnuvada maçlar, 10000 kişilik kapasiteye sahip olan The Dome’da oynandı.
Sydney’de gruplar şöyle oluştu:
A Grubu:
- Amerika Birleşik Devletleri
- İtalya
- Litvanya
- Fransa
- Çin
- Yeni Zelanda
B Grubu:
- Kanada
- Yugoslavya
- Avustralya
- Rusya
- İspanya
- Angola
A grubunda, Sydney’e önceki iki Olimpiyatlara nispeten kağıt üzerinde daha zayıf bir kadroyla gelse de Amerika Birleşik Devletleri yine hem grubun hem de altın madalyanın en büyük adayıydı. Vince Carter’ın önderliğinde Kevin Garnett, Ray Allen, Jason Kidd, Gary Payton gibi yıldızlara sahip Birleşik Devletler grubunda Litvanya maçı haricinde zorlanmadı ve grubu lider bitirdi. İtalya ve Litvanya grubu üç galibiyetle bitirmesine rağmen iki takım arasında oynanan ve 50-48 gibi bir maç sonucu ile akıl durduracak kadar kısır geçen maçta gülen taraf olan İtalya, grupta ikinciliği aldı. Fransa ise kağıt üzerindeki rakiplerine kaybetmesine rağmen Çin ve Yeni Zelanda’yı geçerek grupta dördüncü sırayı aldı ve çeyrek final vizesi aldı.
12. kez Olimpiyat altını hedefleyen ABD’nin Sydney kadrosu (soldan sağa):
Steve Smith – Gary Payton – Vin Baker – Alonzo Mourning (üstte) – Tim Hardaway – Kevin Garnett – Antonio McDyess – Jason Kidd – Shareef Abdur-Rahim – Allan Houston – Ray Allen – Vince Carter
B grubunda Kanada, Amerika kıtasının ikinci temsilcisi olarak geldiği Sydney’de gruplarda gürültü yaratmayı başardı. Gruplarda sadece Rusya’ya kaybeden Kanada, son Dünya Şampiyonu Yugoslavya’yı da yenmeyi başararak grubunu lider bitirdi. Yugoslavya ikinci, Avustralya üçüncü ve Rusya dördüncü olarak çeyrek finale kaldılar. İspanya tek galibiyetini Angola’ya karşı alırken bu iki takım son iki sırada yer aldı.
Kanada’nın çıkardığı en büyük basketbol yeteneklerinden Steve Nash, ülkesinin milli formasını Olimpiyatlarda ilk ve son kez Sydney 2000’de giydi. Nash, Yugoslavya ile oynanan grup maçında 26 sayı, 8 asist ve 8 ribaund ile oynamış ve son Dünya Şampiyonunu hüsrana uğratmıştı.
Çeyrek finallerin heyecan verici eşleşmesinde Yugoslavya ile Litvanya, Avrupa derbisinde karşılaştı. Sarunas Jasikevicius ve Gintaras Einikis’in harika oynadığı maçın sonunda Olimpiyatların madalya abonesi Litvanya, Bodiroga’nın Yugoslavya’sını eve madalyasız gönderiyordu. Amerika Birleşik Devletleri Rusya’yı 15 sayı farkla geçerken eşleşme ağacının diğer tarafında İtalya, Avustralya’ya üç sayı farkla kaybederek elendi. Turnuvanın sürprizlerinden biri Fransa – Kanada eşleşmesinde yaşandı. A grubunun dördüncüsü Fransa, Kanada’yı 68-63 geçerken yarı finalist oluyordu.
24 yaşındaki Sarunas Jasikevicius, Yugoslavya’ya karşı çeyrek final maçında.
Yarı finallerin bir maçı, diğerini tamamen gölgede bırakmıştı. Gölgede bırakılan maçta turnuvanın en büyük sürprizi Fransa, Avustralya’yı 52-76 gibi çok net bir skorla geçerek en az gümüş madalyayı garantiliyordu. Grubunu dördüncü bitiren Fransızlar, madalyaya yürümekle kalmamış, altın için oynama şansı elde etmişti. Laurent Sciarra ve Antoine Rigaudeau turnuva boyunca olduğu gibi bu maçta da Fransa’yı taşımıştı.
Yarı finalin diğer eşleşmesinde ise ABD, Litvanya’ya karşı oynayacaktı. Litvanya, burada Birleşik Devletleri yenmek için gerçek bir şansa sahip olduklarını düşünüyordu. Gruplarda ABD’ye kaybetseler de maç boyunca onlara hiç rahat vermemişlerdi. Yarı finalde ABD, maç içinde bir ara farkı 14’e kadar taşısa da Litvanya sürekli geri gelmeyi başardı. Maç boyunca sadece altı top kaybeden Litvanya, maçın bitimine 56 saniye kala skor 80-80 iken hücum şansını ele geçirdi ve hatta Ramunas Siskauskas’a üç sayı çizgisinin gerisinde yapılan faulle üç atış şansı bile buldu. Ancak Siskauskas, Final Four İstanbul’da kaçırdığı kritik serbest atışların ön gösterimini çok daha büyük bir maçta yapıyordu. Üç atıştan sadece birini isabete çevirebildi ve dönüşünde Vince Carter ABD’yi yeniden liderliğe taşıdı. Bunun üstüne topu kendi sahasından çıkarırken topu kaybeden Litvanya, maçı da çok kalp kırıcı bir şekilde kaybetti. 24 yaşındaki Jasikevicius, 27 sayıyla oynasa da takımını finale taşıyabilecek son topta isabet bulamadı.
Hüzün ve sevinç. Litvanya, korkunç şekilde kaybettikleri maçın ardından şok olmuşken Kevin Garnett galibiyeti kutluyor.
İşte bu efsane maçın nefes kesen son dakikaları: