By Utkan Şahin /info@eurohoops.net
NBA ekiplerinin yaz hamlelerine ve sonraki sezonki hedeflerine bakmayı Minnesota Timberwolves ile sürdürüyoruz. Serideki diğer takımların incelemeleri için buraya tıklayabilirsiniz.
GELENLER/GİDENLER
NBA’ın son dönemde en potansiyelli kadrolarından biri olan Minnesota Timberwolves, yaz dönemine beklendiği gibi koç değişikliğiyle başladı. Geçtiğimiz yaz Flip Saunders’ın vefatıyla birlikte geçici olarak takımın başına Sam Mitchell’ı getiren Wolves, böylesini değerli bir kadroyu böylesine dar bakışlı bir koça bırakmayı düşünmediği için Chicago Bulls‘tan hatırladığımız Tom Thibodeau’yu takımın başına getirdi. Tom Thibodeau, NBA’ın kayda değer savunma koçlarından biri olsa da Bulls döneminde oyuncularına yaptığı eziyet! ile son döneminde eleştiri oklarını üstüne çekmişti. Haliyle Wolves’ın Tom Thibodeau ile anlaşması da oldukça tartışıldı.
Kişisel fikrim Tom Thibodeau, Bulls döneminde oyuncu sağlığı konusunda hem Bulls geleceğini etkileyen hem de oyuncuların geleceğini etkileyen önemli hatalar yapsa da gelişime çok açık olan bu kadroda savunmayı oturtmak adına olumlu bir hamle. Yine de son dönemde NBA’de bir trendde dönen hem koç hem de yönetici saçmalığının Tom Thibodeau ile de devam edecek olması hem Wolves hem de Thibodeau için büyük bir sıkıntı oluşturuyor.
Tom Thibodeau’nun ilk sınavı ise draft seçimi oldu. Andrew Wiggins ve Karl-Anthony Towns gibi gelecek yıllarda lige damgasını vuracak olan iki oyuncuya sahip olan Wolves, drafttan bir potansiyelli oyuncu daha seçti. Beşinci sıradan seçen Wolves, beklendiği gibi oyun kurucu seçerken, bu isim draftın en potansiyelli guardı olan Kris Dunn oldu. Wolves, hem bir numara hem de iki numara oynayabilen Dunn’ı seçerek, bir yandan Wiggins-Towns çekirdeğine üçüncü bir oyuncu ekleme şansı yakalarken, bir yandan da bir türlü beklenen gelişimi gösteremeyen Ricky Rubio’yu takas etme şansı elde etti. Draft günü de sıklıkla konuşulan Rubio takası şu an için masadan kalkmış gibi gözükse de Dunn’ın sezon içindeki performansına göre Şubat ayında bir Ricky Rubio takasının gerçekleşmesi çok da sürpriz olmayacak.
Geçtiğimiz yılki kadrosundan çok önemli isimleri kaybetmeyen Wolves’ta kariyerinin son döneminde olan Tayshaun Prince, Hırvat forvet Damjan Rudez ve Greg Smith takımdan ayrılan isimler oldu. Yaz döneminde elindeki değerli parçaları düşünerek, riskli ve uzun süreli kontratlar vermekten çekinen Wolves, daha çok uzun rotasyonuna hamle yaptı. İlk olarak Cole Aldrich ile 3 yıl için 22 milyon dolara anlaşan Wolves, ligin değerli yedek uzunlarından birisini kadrosuna katmış oldu. Hızını alamayan Wolves, uzun rotasyonu için bir hamle daha yaparken, Jordan Hill ile anlaştı. Wolves, bu hamlesiyle bağıra bağıra takas yapacağını gösterdi. Jordan Hill ve Cole Aldrich ile zaten kalabalık olan uzun rotasyonunu sekiz kişiye çıkartan Wolves, büyük ihtimalle sezon içerisinde Pekovic yahut Bjelica’yı takas ederek buradan yer açmaya çalışacak. Wolves, kısa rotasyonu içinse tek bir hamle yaparken, tecrübeli şutör guard Brandon Rush ile imzalayan Wolves, rotasyona ekleme yapmış oldu.
NE DEĞİŞTİ?
Şu anda NBA’ın açık ara en potansiyelli kadrosu olan Wolves’ta değişimden çok olgunlaşmaya geçildi. Koç değişikliğini bir kenara koyarsak, Wolves artık yaptığı yatırımların olgunlaşmasını bekleyecek. Zaten hali hazırda bir geçiş koçundan çok Tom Thibodeau gibi tecrübeli bir koça giden Wolves, bütün bir sezon boyunca genç oyuncularının gelişimini ve uyumunu oluşturmaya çalışacak.
Geçen sezon izlediğimiz Karl-Anthony Towns, ligin geleceğine damgasını vuracağını daha çaylak yılında gösterdi. Neredeyse her şeyi eksik yapabilen Towns’un henüz 20 yaşında olduğunu düşünürsek, giderek oyununu daha üst seviyeye çekeceğini ve olgunlaşacağını düşünebiliriz. Bunun yanında kazanmayı daha iyi bilen bir koçla çalışmanın faydasını da göreceğini ekleyebiliriz. Karl-Anthony Towns’un gelişiminden hiç şüphe olmasa da Wolves’ın diğer genç parçaları için aynı kesinlikle konuşamıyoruz. NBA Draft 2014’ün bir numarası Andrew Wiggins buna dahil.
Wiggins, atletizm ve potaya penetre yeteneğiyle hiç şüphesiz bu ligin önemli oyuncularından biri olacak. Ancak burada çıkacağı seviye Wolves’ın bir hanedanlık kurup kuramayacağının cevabı da olacak. 21 yaşındaki Wiggins, ligde geride kalan iki yılda hala şutunu geliştirebilmiş değil. Wiggins’in bu gelişimi gerçekleştirmeden, Wolves’ın geleceğe dair net bir şekilde konuşma şansı yok.
Takımın diğer genç yetenekleri Zach LaVine, Gorgui Dieng, Adreian Payne, Shabazz Muhammad, Tyus Jones ve hatta Kris Dunn için ise belirleyici bir yıl olacak. Bu oyuncularının her birinin oyunlarında geliştirmekte zorunda olduğu belirleyici yönler dışında bu takıma nasıl uyum sağlayacaklarına da cevap bulmaları gerekiyor. Geçtiğimiz sezonlarda ana amacı kaybetmek olan bir takımda sadece kendilerini parlatmaya çalışmaya oynarken, şimdi ise Wiggins ile Towns’un yanında kendilerini yukarıya taşıyacak bir yapıda kendilerine uygun bir rol bulmaları gerekiyor. Yukarıya hedefleyen her potansiyelli takım gibi doğal bir seleksiyon içerisinde bunu başaran oyuncular kadroda devam ederken, başaramayanlar için ise kariyerlerine başka bir takımda devam etme şeklinde devam edecek. Burada her ne kadar Wolves’ın gelecek sezon hemen başarılı olacağına dair net bir şekilde konuşamasak da yazın Wolves’ın kovaladığı takas iddialarını düşünürsek, yönetimin önceliğinin başarılı olduğunu ve Towns haricinde her oyuncunun uyum gösteremediği zaman takas edebileceğini görebiliyoruz.
Bireysel oyunculardan çıkıp, takım eksiklerine gelirsek büyük bir dış şut sıkıntısından bahsedebiliriz. Geçtiğimiz sezon takımda %40’ın üstünde üçlük atan bir oyuncu olmadığını düşünürsek, bu kısa rotasyonun yaz döneminde büyük bir evrim geçirmemesi durumunda gelecek sezon Wolves’ın dış şut konusunda sıkıntı yaşamaya devam edebileceğini ön görebiliriz. Bir diğer sorun ise oldukça geniş uzun rotasyonu. Yazın yaptığı hamlelerle uzun rotasyonunu sekiz kişiye kadar çıkartan Wolves’ın takas yapabileceğinden bahsetmiştik. Bu takas gelinceye kadar takım içerisinde uygun rotasyonu ayarlamanın oldukça zor olduğunu ise kabul etmek gerekiyor. Özellikle Thibodeau gibi dar rotasyonu seven bir koçla..
Bütün sıkıntıların ötesinde Wolves için oyun artık başlıyor. 2003-2004 yılından beri playoff’a kalamayan Minnesota, uzun süreli serisinden kurtulabilir. Daha da önemlisi son üç-dört yıldır oluşturulan parçayla Wolves’ın bir hanedanlık kurma şansı hiç de az değil. Sadece oyuncularının gelişiminini beklemek zorunda. Bu gelişimi beklerken de Thibodeau’nun bir sistem oluşturmasına izin vermeleri gerekiyor.
Oyun kurucu: Ricky Rubio – Kris Dunn – Tyus Jones
Şutör guard: Zach LaVine – Brandon Rush
Kısa forvet: Andrew Wiggins – Shabazz Muhammed
Uzun forvet: Gourgui Dieng – Nemanja Bjelica – Kevin Garnett – Adriean Payne
Pivot: Karl-Anthony Towns – Cole Aldrich – Jordan Hill – Nikola Pekovic
NEREDE BİTİRİR?
Geçen sezon acaba playoff yarışı yapabilir mi denilen Wolves, bunun yakından bile geçemedi. Ancak bu sezon Towns ve Wiggins’ın daha olgunlaşmasıyla birlikte artık Wolves için beklentiler playoff’a döndü. Ancak bu beklentilerin gerçekliğe dönüşebilmesi için Wolves’ın geçen sezondan çok daha iyi bir oyun planına ihtiyacı olduğu da kesin. Batı’nın her zaman daha zorlu bir konferans olduğunu ve geçtiğimiz sezon playoff yapan takımlardan Thunder ve Rockets dışındaki takımların aynı güç seviyelerini koruduğunu ya da artırdığını hesaba katarsak Wolves için ilk 10’da biten bir sezonunda da başarısızlık olmayacağını kabul etmek lazım. Her ne kadar biz bunu kabul etsek de Wolves yönetiminin ve taraftarının playoff’a açlığını düşünürsek, play0ff gelmemesi durumunda önümüzdeki yaz Wolves’ın çarpıcı bir takasa imza atabileceğini düşünebiliriz.