by Anıl Can Sedef / info@eurohoops.net
GELENLER / GİDENLER
Koç Gregg Popovich’in ifadesiyle “gelmiş geçmiş en iyi 4 numara artık Spurs‘de oynamıyor.” Tim Duncan’ın emekliliği, Spurs‘te geçen yılın sorusuydu. Bu sezonun konusu olacak. Efsanevi uzunun saha içi rolü zaten yıllar geçtikçe kısıtlı hale gelmişti. Ancak Spurs’ün oyun planı hala onun belli özelliklerinden yararlanıyor, Duncan saha içinde becerileriyle olduğu kadar duruşu ve tecrübesiyle yol gösteriyor, takımın örnek aldığı figür olmaya devam ediyordu. Artık ne saha içinde ne kenarda ne de saha dışında Spurs, Tim Duncan’ın takımı değil.
Fakat tabii ki Spurs’ün onun kişiliği ve sembolize ettiği oyuncu tipi üzerinden yerleştirdiği ve büyüttüğü değerler ve stratejiler hala yerinde. San Antonio bu değerler ve stratejilere uygun eklemelerle Pop yönetiminde yoluna devam edecek: Tecrübeli ve lider uzun rolünde Duncan’ın yerini alması için belki de olabilecek en uygun oyuncuyla anlaşıldı. Pau Gasol kariyeri boyunca neredeyse her kontrat sezonunda isminin anıldığı Spurs’e nihayet geldi. Değişiklikler ise bundan ibaret değil.
Spurs son iki sezondur oyun düzeni açısından en kritik oyuncularından Boris Diaw gelecek sezon Utah’ta olacak. Geçtiğimiz sezon pota altında skorer, savunmada sağlam duruşuyla NBA takipçilerinin dikkatini çeken Boban Marjanovic, Pistons‘a gitti. Bunların yerine geçtiğimiz sezon Orlando’daki çalışkan ve sade oyunuyla dikkat çeken Dewayne Dedmon ve Dallas’ta adeta Carlisle tarafından basketbola yeniden kazandırılan eski Warriors‘lı David Lee geldi.
Adeta bir organizasyon geleneği haline gelen Avrupa ve diğer kıtalardan uluslararası oyunculara şans verme alışkanlığı da sürecek: Avrupa basketbolunu takip edenlerin yakından tanıdığı Letonyalı Davis Bertans, Parker’ın başkanlığını yaptığı Asvel’den Jean-Charles, Olimpiyatlar’da oynadığı basketbolla göz kamaştıran Arjantinli Laprovitolla ve vatandaşı Garino, Spurs’ün yeni “ecnebi” çaylakları olacak. Üniversite kariyerindeki maçlarda yaptıklarıyla Tony Parker’ı çağrıştıran çaylak Dejounte Murray’e de dikkat.
NE DEĞİŞTİ?
Takımın koçu hiçbir şeyin değişmeyeceğini söylüyor. Popovich’e itiraz etmek çok mantıklı olmayabilir ama ufak değişiklikler olacak demek yanlış olmaz: Öncelikle Gasol gibi bir hücum tehdidini kadroya eklediler ki David Lee gibi hücumda becerikli bir oyuncuyu da kenardan getirecekleri düşünüldüğünde pota altındaki yıldızları Aldridge’e hücumda yardımcı olacak seçeneklerin arttığı açık.
Kawhi ve Aldridge’in takımın mental ve ruhsal liderleri olarak öne çıkacakları, Parker ve Ginobili veteran lider rolünde kendilerini en büyük ve önemli anlara saklayacakları bir sezon izleyeceğiz. En azından takımın planı bu. Yani verimli hücum ve sert savunmaya dayalı basketbol felsefeleri değişmeyecek ama bu sezon bittiğinde Spurs’ün yeni bir yüzü ve yeni liderleri olacak.
NEREDE BİTİRİR?
Spurs’ün 50 galibiyet altında veya Batı ilk 4’ünün dışında kalması ihtimaline ufak bir miktar bahis yapmanız bile, bir anlamda ölü yatırım olacaktır. San Antonio son 17 sezonu 50 galibiyetin üstünde, bu 17 sezonun 15’ini Batı Konferansı’nın ilk 4’ünde bitirdi. Duncan artık olmasa dahi Koç Pop kenarda, böylesi güçlü ve doğru planlanmış bir kadro sahada olmaya devam ettiği sürece Spurs, NBA’in şampiyonluk adaylarından biri olmaya devam edecek.