By Semih Tuna – Utkan Şahin /info@eurohoops.net
Eurohoops, Basketbol Süper Ligi’nde iz bırakan yabancılardan serisinden sonra bu kez de lige büyük umutlarla gelmiş ancak beklenti-performans denkleminde yeterli katkıyı sağlayamamış oyunculara göz atıyor.
Keyifli okumalar…
MİLAN GUROVİC (GALATASARAY)
Ülke: Sırbistan
Gelmeden önceki sezon istatistikleri: 13.5 sayı 2.8 ribaunt 3.2 asist (Assecco Prokom)
Galatasaray’daki istatistikleri: 10.1 sayı 2.5 sayı 1.6 asist
Normal sezondaki istatistiklerinin ötesinde playoff’ta sayı ortalamasını +5’e çıkaran ve Prokom ile Polonya Ligi şampiyonu olan Gurovic, finallerin de en değerli oyuncusu seçilmişti. Kariyeri boyunca hep spektaküler bir oyuncu oldu, ondan beklentiler hep fazlaydı. Milli Takım’da oynadığı dönemlerde dahi çift haneli sayı ortalaması yakalamıştı.
Öncesi sezon Galatasaray’ın Eurocup dördüncüsü olmasıyla beklentiler artmış, takıma CV’si yüksek isimler katılmıştı. Kolunda faşist Mihajlovic’in dövmesini taşıması sebebiyle Türkiye’deki maçlarda ‘sleeve’ takıyordu. Büyük yeteneğine rağmen karakter olarak büyük bir isim olmaması, siyasi nedenler ve takımdaki rolü nedeniyle Sarı Kırmızılılar’da beklentileri karşılayamadı.
MİLOS VUJANİC (EFES PİLSEN)
Ülke: Sırbistan
Gelmeden önceki sezon istatistikleri: 12.5 sayı 2.2 ribaunt 3.1 asist (Dinamo Moskova)
Efes Pilsen’deki istatistikleri: 8.5 sayı 2 ribaunt 2.3 asist
Henüz 22 yaşında Euroleague ilk turunun sayı kralı olmuş bir oyuncuydu. Asla vaad ettiği potansiyele ulaşamadı evet… Ama bu kadar kötü olacağını da sanırım kimse düşünmüyordu. Sezona fena başlamasa da sonlara doğru rotasyondan tamamen kesildi ve gönderildi. İspanya Ligi’nin alt sıra takımlarından Murcia’da yine ciddi bir sayı ortalaması yakalasa da bir daha Euroleague seviyesine dönemedi.
MARSHALL STRICKLAND (GALATASARAY)
Ülke: Amerika
Gelmeden önceki sezon istatistikleri: 16.5 sayı 3.1 ribaunt 3.8 asist
Galatasaray’daki istatistikleri: 1 sayı 1.1 ribaunt 1.1 asist
Onu tanıyanlar, Strickland’ın Galatasaray oyun kurucusu olmadığını zaten biliyorlardı. Benim de canlı şahit olduğum, Galatasaray forması içinde en kötü guard performansını sergilemiş oyuncu. Genç Türkler ve kolej çıkışlı yabancıların harmanlandığı Alpella’da önemli istatistikler yakaladı, doğru. Ama zaten Strickland, orta seviye takımların oyun kurucusuydu.
Yine de pek çok insan için Strickland’ın 16.5 sayı ortalamasından 1 sayı ortalamasına düşüşünü izlemek pek tahmin ettikleri bir durum değildi.
ANDRIJA ZİZİC (GALATASARAY)
Ülke: Hırvatistan
Gelmeden önceki sezon istatistikleri: 6.7 sayı 2.3 ribaunt (Panathinaikos)
Galatasaray’daki istatistikleri: 8.9 sayı 4.2 ribaunt
Split ve Cibona Zagreb’te parladıktan sonra sırasıyla Barcelona, Olympiakos ve Panathinaikos formaları giymek her oyuncunun kaderinde yok. Panathinaikos’taki istatistikleri düşük gözükse de hep Euroleague’de forma giymiş bir oyuncunun, kariyerinin en olgun yıllarında geldiği Galatasaray’da tutturduğu 8 sayı ortalamasını kabul etmek etmek mümkün değil.
O da Türkiye’de memnun değildi ki, saha içindeki vücut dili bunu çok net açıklıyordu. Parayı bahane ederek sezon ortasında İspanya yolcusu oldu. Halen Cibona Zagreb’te veteran oyuncu statüsünde süre bulmaya devam ediyor.
BOSTJAN NACHBAR (EFES PİLSEN)
Ülke: Slovenya
Gelmeden önceki istatistikleri: 16.1 sayı 4.8 ribaunt 2.2 asist (Dinamo Moskova)
Efes Pilsen’deki istatistikleri: 9.1 sayı 3.4 ribaunt
Bostjan Nachbar dünyanın en iyi insanlarından biri olabilir. Sosyal medya hesaplarını biraz kurcalarsanız ne demek istediğimi daha net anlayacaksınız. Fakat bu, Efes’te kötü bir dönem geçirdiğini değiştirmiyor. Hızla değişen oyunda şu an onun iyi dönemindeki gibi bir 4 numara fark yaratabilecek durumdayken, o sezon 3-4 arasına sıkışmış olmasıyla hem Euroleague’de hem de Basketbol Süper Ligi’nde gereken faydayı sağlayamamasına neden olmuştu.
SEAN MAY (FENERBAHÇE)
Ülke: Amerika Birleşik Devletleri
Gelmeden önceki istatistikleri: 3.3 sayı 1.9 ribaunt 0.5 asist (Sacramento Kings)
Fenerbahçe Ülker’deki istatistikleri: 6.1 sayı 3.6 ribaunt 0.7 asist
Zeljko Obradovic dönemi öncesi Fenerbahçe taraftarını en çok heyecanlandıran sezon 2010-2011 sezonuydu. Sezon içerisinde deplasmanda Barcelona ve Olympiakos’u yenmeye başaran Fenerbahçe, çok iyi başladığı Euroleague macerasını yine hayal kırıklığıyla tamamladı. Sezon içerisinde önce Gasper Vidmar’ı sakatlığı kaptıran Fenerbahçe, Mirsad Türkcan’ı da Türkiye Kupası’nda sakatlığı kaptırınca transfere yönelmek zorunda kaldı.
NBA’de forma giyen Sean May’i getiren Fenerbahçe, Amerikalı oyuncudan beklediğini bulamadı. 2005 NBA Draftı’nda Charlotte tarafından 13. sıradan seçilecek kadar iyi bir potansiyel olan May, kariyeri boyunca sakatlıklar ve kilo problemleri sebebiyle o potansiyeli sergileyemezken, Fenerbahçe’de de bekleneni veremedi. Uyum sorunu yaşayan May, ayrıca savunmada yavaş ayakları ile büyük sorun yarattı. May beklentileri veremese dahi Galatasaray‘a karşı oynanan final serisinde gösterdiği performansla Fenerbahçe taraftarının kalbini kazandı.
MARIO KASUN (EFES PİLSEN)
Ülke: Hırvatistan
Gelmeden önceki istatistikleri: 9.6 sayı 4.0 ribaunt 0.7 asist (Barcelona)
Efes Pilsen’deki istatistikleri: 8.0 sayı 4.3 ribaunt 0.3 asist
Efes Pilsen’in beklediğini bulamadığı uzunların biri de Hırvat uzun Mario Kasun. NBA Draft 2002’de ikinci turdan draft edilen Mario Kasun, NBA’de Orlando Magic‘te oynadıktan sonra İspanyol devi Barcelona forması giydi. 28 gibi olgun bir yaşta Efes Pilsen’e gelen Mario Kasun, beklenen performansı veremedi. Savunmada sertliğiyle fark yaratsa da hücumda takıma büyük eksi yaşatan Kasun, Efes ile şampiyonluğunda önemli rol oynadı ama aldığı paraya karşı verdiği katkıyla hayal kırıklığı yarattı.