By Semih Tuna – Utkan Şahin /info@eurohoops.net
Eurohoops, Basketbol Süper Ligi’nde iz bırakan yabancılardan serisinden sonra yeni serimiz, Türkiye Basketbol Ligi’nde beklentileri karşılayamamış olan isimler.
Peki bu seçimlerde kriterlerimiz nedir? Önceki takımlarında sükseli işler yapmış ya da potansiyeli herkes tarafından kabul edilen isimleri bu listeye aldık.
Büyük umutlarla takımlara imza attılar ama parkede isimlerinin haklarını verememiş oyuncuların ikinci bölümü yayında.
Keyifli okumalar…
MIKE BATISTE (Fenerbahçe)
Ülke: Amerika Birleşik Devletleri
Gelmeden önceki istatistikleri: 9.6 sayı 4.6 ribaunt 0.7 asist (Panathinaikos)
Fenerbahçe Ülker’deki istatistikleri: 4.5 sayı 2.7 ribaunt 0.4 asist
Fenerbahçe basketbol tarihinin en hayal kırıklığıyla dolu sezonu herhalde 2012-2013 sezonudur. Yaz döneminde Simone Pianigiani’yi başa getiren Sarı-lacivertli ekip, o yaz bir çok kariyerli ismi kadrosuna kattı. O isimlerden biri olan Mike Batiste ise belkide o kadronun en büyük hayal kırıklığı yaratan isim oldu. Nasıl olmasın? Üç kere Euroleague şampiyonu olan, Euroleague tarihinde en çok sayı atan, en çok ribaund alan ve en çok verimlilik puanı üreten oyuncular sıralamasında ilk 10’da yer alan bir ismi kadronuza katıyorsunuz ve size Zeki Gülay kadar bile katkı vermiyor. Sezon ortasında gönderilmeye çalışılan ancak eski takımına geri döneceği için izin verilmeyen Batiste, Fenerbahçe taraftarı için her zaman büyük bir hayal kırıklığı olacak.
STANKO BARAC (ANADOLU EFES)
Ülke: Hırvatistan
Gelmeden önceki istatistikleri: 11.3 sayı 5.2 ribaunt 0.8 asist (Caja Laboral)
Anadolu Efes’teki istatistikleri: 6.5 sayı 3.6 ribaunt 0.3 asist
2000’lerin ortasından itibaren Anadolu Efes‘in neden başarısız olduğunun en büyük göstergelerinden biri de Stanko Barac’ın transferidir. Laboral’de geçirdiği tek iyi sezonun arkasından Barac’ı buy out ödeyerek ve Avrupa standartlarında ciddi bir kontrat vererek kadrosuna katan Efes, üç yıl boyunca sırtında kambur taşıdı. Aynı dönemde parlayan Ante Tomic’e yakın bir para alan Barac, tabii ki yıldız pivotun performansının yakınına bile yaklaşamadı. İstikrarsızlığıyla, yumuşaklığıyla ve konsantrasyon problemiyle Efes’in üç sezon boyunca zayıf karnı oldu. Efes’ten ayrıldıktan sonra NBA’e gitmek istiyorum dese de tabii ki kariyeri o yönde ilerlemedi.
ADAM MORRISON (BEŞİKTAŞ)
Ülke: Amerika Birleşik Devletleri
Gelmeden önceki istatistikleri: 15.5 sayı 3.1 ribaunt 1.5 asist (Kızılyıldız)
Beşiktaş‘taki istatistikleri: 11.7 sayı 2.0 ribaunt 1.3 asist
Allen Iverson ve Deron Wiliams gibi iki önemli süper yıldızı izleme şansı elde eden Beşiktaş taraftarının huzurundan başka bir NBA oyuncusu Adam Morrison da geçti. Başka bir NBA oyuncusu derken öyle iki, üç maç oynamış bir oyuncu düşünmeyin. NBA Draft 2006’da 3. sırada seçilen bir oyuncu düşün. Hoş Morrison o sıradan seçilmesinin sebebi NBA’in kendi yazılı olmayan kurallarıyla alakalı ancak ne olursa olsun kolejde Gonzaga ile ortalığı alt üst etmiş bir oyuncudan bahsediyoruz. Yavaş ayakları ve felaket atletizmi sebebiyle Morrison, NBA’de bir rol oyuncusu bile olamadı. Kariyerini eski kıtada devam ettirmeye karar veren şutör oyuncu, Kızılyıldız’da parladıktan sonra Siyah-beyazlı ekibin yolunu tuttu ancak burada da pek kalıcı olmadı. Ligde iyi maçlar çıkarsa da savunmadaki problemleri sebebiyle takımın altıncı yabancısı olan Morrison, sezon bitmeden ülkesine geri döndü. O sezonun sonunda Beşiktaş taraftarı uzun süre sonra gelen şampiyonluğun etkisiyle Morrison’ın yaşattığı hayal kırıklığını hissetmese de ülkeden önemli bir kariyer sessiz sedasız ayrıldı.
HEIKO SCHAFFARTZIK (TÜRK TELEKOM)
Ülke: Almanya
Gelmeden önceki istatistikleri: 10.7 sayı 2.5 ribaunt 3.7 asist (New Yorker Phantoms)
Türk Telekom’daki istatistikleri: 3.8 sayı 1.6 ribaunt 2.3 asist
Heiko Schaffartzik, karakter olarak zorluklara alışkın bir oyuncu olsa da büyük ihtimal basketbol kariyerinin en kötü dönemini Ankara’da geçirdi. Almanya’da gösterdiği performansla parlayan tecrübeli guard, bir sonraki sezon Türk Telekom’un yolunu tuttu. Türk Telekom’un sadece on maç dayanabildiği Schaffartzik, oynadığı on maçın beşinde skor bile üretemedi. Alman guard, daha sonrasında kariyerini toparlasa da o sezon hem onun ağzında hem de Ankara seyircisinin ağzında acı bir tat oldu.