By Panos Katsiroumpas/ info@eurohoops.net
Mercek Altında, dün gece İstanbul, Madrid ve Pire’de oynanan büyük maçların görüntüsünü çiziyor.
Basketbol adına bir reklam gecesi! Harika bir tempoda oynanan harika bir maç ve büyüleyici bir final. Üstelik sahada yeni yeni gördüğümüz isimlerin dümene geçmesi ve maçın sonucunu belirlemesi de harikaydı.
Johannes Voigtmann! Bu çocuk Alman bir pivota benzemiyor. Daha önce oynadığı seviyeden bambaşka bir atmosfere harika bir uyum gösterdi ve hem savunmada savaştı hem de hücumda şutuyla, post oyunuyla ve pas kabiliyetiyle fark yarattı. Bargnani’nin yokluğunda 32 dakika sahada kaldı ve sahanın her yerinde savaştı. 18 sayı ve 11 ribaund üretti!
Real’in savunması ilk 15 dakikada acınası bir durumdaydı ve bu yüzden de kaybettiler denebilir. Geçiş savunmalarında neredeyse sahada yoktular ve Basklar ilk yarıyı 28-45 önde kapadı.
Jaka Blazic maçın son çeyreğinde kötü kararlar verip takım arkadaşlarını zor durumda bıraktı ve savunmada da Carroll tarafından alt edildi. Ancak son iki dakikada 3/3 saha içi isabetiyle 8 sayı üretti ve takımına maçı kazandırdı!
Olympiakos – Olimpia Armani Milano
Naif! İtalyanların savunmadaki halleri hakkında söylenebilecek tek söz bu. Belki ilk iki maçlarını kazandılar ama üç maçta ortalama 90 sayı yemiş durumdalar.
Vassilis Spanoulis’in özgürlüğü! Erick Green’in varlığı her şeyi otomatik olarak değiştiriyor. V-Span için daha fazla alan ve Lojeski’nin de aynı anda sahada olduğu zamanlarda savunmanın onun üzerine çuvallanması mümkün değil. Eğer çembere gidemese boş pasları bulabilecek alanı var artık.
İlk izlenim her zaman doğruyu vermeyebiliyor. Madrid’e karşı çok kötü gözüken Green son iki iç saha maçında 50% ile üçlük atarken ortalama 13.5 sayı üretti.
Savunmadan güç al! Olympiakos set hücumunda birçok kez doğru oyunu oynadı ancak ikinci yarıda savunmada yaptıkları farkı yaratan şeydi.
Süreklilik gereklidir. Milano maçın içinde 25 dakika kaldı ve geçtiğimiz yıllara göre daha iyi bir hücum görüntüsü sergiliyorlar. Eğer bunu daha uzun süreye yayabilecek şekilde yapabilirlerse ve her maçta bunu gösterebilirlerse rakiplerine bazı hasarlar verebilirler.
Ateşli ikili! Teodosic ve De Colo yine harika bir maç çıkardı. Skor attılar, yarattılar, tempoyu yukarı çektiler. 41 sayı ve 14 asist, toplamdaki istatistikleriydi.
Anahtar oyuncular. Cory Higgins ve Jeff Ayres maçta çok iyi iş çıkardılar. İlki bazı önemli şutları sokarken diğeri girdiği pota altı savaşlarından çıkarak 15 dakikada 10 sayı ve 4 ribaund üretti.
Dr. Jekyll ve Mr. Hyde (ed notu: İki Yüzlü Adam, Türkçe çevirisiyle. 1886 yayınlanmış bir roman). Efes‘in savunmadaki görüntüsü bundan ibaret. İlk yarıda hem bireysel hem de takım performansı çok kötüydü. İkinci yarıda bu düzeldi ve maçın içine döndüler. Maçın sonunda ise enerjileri bitmiş gibi gözüktü.
Serbest atış çizgisi! Efes adına korkunç bir nokta bu. Yakın geçen bir maçta çizgiden 12’de 3 attılar. CSKA ise 29’da 26. Faul yapmanın doğru kullanımı ve yanlış oyuncuları çizgiye göndermenin sonucu belirlediği bir maçtı bu