By Lefteris Moutis/ moutis@eurohoops.net
Turkish Airlines EuroLeague’in ilk 5 haftası geride kaldı. Eurohoops’un sezon başından beri takımlarını durumlarını değerlendirdiği ilk güç sıralamasını yapmanın vakti geldi!
Normal sezonun altıda birinin geride kalmasıyla yaptığımız bu güç sıralaması geçen sezonlarda yaptıklarımıza bazı farklılıklar içeriyor. Bu sezon her takımı kendi dinamiklerine, deplasmanla evindeki galibiyet karnesine ve hücumla savunmadaki ortalamalarına göre değerlendirdik. Bu kriterler tüm takımlar için her birinden beklenenler göre yeniden tarttık, sürpriz galibiyet ve yenilgileri hesaba katmayı unutmadık.
1. CSKA Moskova
Sıra: 1 (değişmedi)
Galibiyet-mağlubiyet: 5-0
Evinde: 2-0
Deplasmanda: 3-0
Hücum-savunma: 92,4-80,6
EuroLeague’in son şampiyonu sezona şampiyon gibi başladı, kendisini tahttan indirmek isteyen rakiplerine daha ilk haftalardan gözdağı verdi. Hala ligin tek namağlup takımı konumundaki CSKA, şampiyonanın en iyi hücumuna sahip ve Olympiakos’la Anadolu Efes karşısında deplasmanda aldıkları galibiyetler ne kadar karakterli ve çokyönlü bir takım olduklarının da ispatı. Lider ikilileri Milos Teodosic ve Nando De Colo’yla fark yaratmaya devam ediyorlar.
2. Real Madrid
Önceki sıra: 3 (+1)
Galibiyet-mağlubiyet: 4-1
Evinde: 2-1
Deplasmanda: 2-0
Hücum-savunma: 90-81,8
Real Madrid ilk beş maçında yalnız bir yenilgisi var ve onu da evinde Baskonia Vitoria Gasteiz karşısında aldı. Blancos’un galibiyetlerini ise küçümsememek gerekiyor. Deplasmanda Maccabi FOX Tel Aviv ve EA7 Emporio Armani Milano‘ya karşı, evlerinde Olympiakos’a karşı kazandılar. Ayrıca artık bir gelenek haline gelmiş hücuma dayalı oyunlarıyla ligin en iyi performans indeksine sahip takım konumundalar. Takımın tartışmasız lideri Sergio Llull onlar için maçların kaderini belirleyen isim.
3. Fenerbahçe
Önceki sıra: 2 (-1)
Galibiyet-mağlubiyet: 4-1
Evinde: 2-1
Deplasmanda: 2-0
Hücum-savunma: 79,6-74,8
Fenerbahçe bu sezonki ilk yenilgisini beşinci maçında, evinde UNICS Kazan’a karşı aldı. Hatta bu Zeljko Obradovic‘in takımının 23 maçlık galibiyet serisinin ardından aldığı ilk yenilgi oldu ve sezon ilerledikçe onlara ayak bağı da olabilir. Bogdan Bogdanovic’in sakatlığı Obradovic‘in elindeki seçenekleri kısıtlamış durumda. Özellikle kısa rotasyonu onun yokluğunda daralıyor ama İstanbul ekibinin takım kimyası önündeki engelleri aşacak kadar güçlü. Barcelona deplasmanında maç sonu oynadıkları oyun da bunun göstergesiydi.
4. Olympiakos
Önceki sıra: 5 (+1)
Galibiyet-mağlubiyet: 3-2
Evinde: 2-1
Deplasmanda: 1-1
Hücum-savunma: 83,2-80,2
Olympiakos sezonun başında hedeflediği bütün maçları kazanarak kurdeleyi kesti, hem de evinde Efes, Milan ve Baskonia‘ya karşı oldukça etkileyici bir basketbol oynayarak. Bu maçların hepsinde hızlı hücum sayılarında üstün takım olması kırmızı-beyazlıların bu seneki oyununu özetliyor. Madrid deplasmanında ve Moskova’da alınan iki yenilgi gayet doğal ve beklenen sonuçlar. Ligin en iyi ribaunt alan ve rakibini en düşük şut yüzdesine zorlayan takım olmaları ise onlara uzun vadede artı kazandıracak veriler.
5. FC Barcelona Lassa
Önceki sıralama: 4 (-1)
Galibiyet-mağlubiyet: 3-2
Evinde: 1-1
Deplasmanda: 2-1
Hücum-savunma: 72,6-71
Barcelona, Unics’e karşı zorlukla kazanıp Fenerbahçe ve Kızıl Yıldız’a yenilerek sezona kötü bir başlangıç yaptı ama Maccabi karşısında deplasmanda aldıkları farklı galibiyet hasarı minimize etti. Tüm bu maçlar boyunca Koç Giorgios Bartzokas, Shane Lawal, Pau Ribas, Juan Carlos Navarro, Petteri Koponen ve Justin Doellman gibi kritik oyuncuların sakatlıklarıyla bıraktığı boşlukları doldurmaya çalıştı. Blaugrana büyük bir farkla EuroLeague’in en iyi savunma takımı. Rakiplerini en düşük performans indeksine zorlamayı başaran takım olmayı başardılar!
6. Panathinaikos Superfoods
Önceki sıralama: 6 (-)
Galibiyet-mağlubiyet: 3-2
Evinde: 2-0
Deplasmanda: 1-2
Hücum-savunma: 79,6-78
Panathinaikos bu sezonun koçunu değiştiren ilk takımı oldu. Argyris Pedoulakis sezonun ilk maçında Zalgiris karşısında takımın başındaydı; yardımcısı Vovoras, Moskova’da başantrenör olarak maça çıktı, şimdi de Xavi Pascual görevde. Yeşiller yeni bir döneme geçmenin doğum sancılarını yaşıyor ama süreç boyunca evlerinde kazanmaya devam ettiler. Bamberg deplasmanında kazandılar ve belirledikleri hedeflerin gerisinde kalmadılar. Takımın tartışmasız lideri Nick Calathes, Bamberg‘te triple-double’ın eşiğinden dönerken takımın ilk 5 maçta takımın en iyi pasörü ve ribauntçusu konumunda ve en skorer ikinci ismi.
7. Baskonia Vitoria Gasteiz
Önceki sıralama: 11 (+4)
Galibiyet-mağlubiyet: 3-2
Evinde: 1-1
Deplasmanda: 2-1
Hücum-savunma: 81,8-81,4
Baskonia sezon başında beklenenden daha iyi bir başlangıç yaparak dört sıra yukarı fırladı. Madrid’e karşı deplasmanda kazanarak kendilerini aştılar ve her maçta başka bir oyuncunun öne çıktığı homojen bir yapıyla başarıya ulaşmaya çalışıyorlar. Shane Larkin ve Johannes Voigtmann genelde takım için fark yaratan isimler olarak sayılabilir ama EuroLeague’in gediklisi Andrea Bargnani, Adam Hanga, Tornike Shengelia ve Jaka Blazic gibi isimlerin katkısını da yabana atmak olmaz.
8. Darüşşafaka Doğuş
Önceki sıralama: 7 (-1)
Galibiyet-mağlubiyet: 3-2
Evinde: 0-2
Deplasmanda: 3-0
Hücum-savunma: 81,8-80,4
Darüşşafaka ilk beş maçında son 15 yıldır EuroLeague’de Final Four oynamış herhangi bir takımla karşılaşmadı ve çok ironik bir galibiyet karnesi almayı başardı: Deplasmandaki tüm maçlarını kazanırken evlerinde de hepsini kaybettiler. Türk ekibinin maçları kalp sorunları olanlar için biraz tehlikeli içeriyor: Üç maçları 3 sayıdan az farkla biterken diğer ikisi de 5-7 sayı farkla sonlandı. David Blatt’in elinde birçok kaliteli oyuncu var ve onlardan dördü çift hanelerle skor üretiyor: Brad Wanamaker, Scottie Wilbekin, James Anderson ve Adrien Moerman. Ama hala takım kimyaları tam olarak oturmuş sayılmaz.