By Buğra Uzar/ info@eurohoops.net
Spor Toto Basketbol Süper Ligi’nin altıncı haftasında oynanan Beşiktaş Sompo Japan, Darüşşafaka Doğuş mücadelesi, tüm basketbolseverlere keyif veren muhteşem bir karşılaşma oldu. Hava atışından itibaren büyük bir çekişmeye sahne olan karşılaşmanın kazananı da son topla belli oldu ve siyah beyazlı ekip karşılaşmadan galip ayrıldı.
Her iki takımın oyuncuları sahada terlerinin son damlasına kadar mücadele ederken, saha kenarında ise bambaşka bir mücadele yaşandı. İki takımın koçu, David Blatt ve Ufuk Sarıca, maçın başından itibaren saha kenarında çok büyük ve keyifli bir mücadeleye tutuştu. İki başarılı koç da maç öncesi birbirlerini ve takımlarını oldukça iyi analiz etmişti ki bu daha ilk pozisyondan itibaren görülmeye başladı. Darüşşafaka Doğuş, Beşiktaş Sompo Japan’ın pota altındaki eksiklerini değerlendirmek için topu sürekli olarak Semih Erden’e indirirken, Beşiktaş Sompo Japan da geçiş hücumlarında rakibinden daha hızlı ve etkili olmasının avantajını kullanarak sayılar üretti.
İki koçun saha dışındaki “satranç maçı” bu küçük örnekle sınırlı değildi. İki koç da maçın başından itibaren birbirlerinin farklı hamlelerine, değişik beşlerine ve çeşitli stratejilerine “panzehir” üretmekle uğraştı. Çoğu zaman iki koç da aynı anda oyuncu değişiklikleri yaptı, hatta zaman zaman bu oyuncu değişikliklerinin biri diğerini izledi. Birçok kez oyuncuların, koçların rakip koçun yaptığı oyuncu değişikliğinin ardından karşı hamle yapma talimatlarıyla üstlerindeki t-shirtleri çıkartarak hakem masasına doğru koştuklarını ve oyuna dahil olduklarını gördük. Yani iki muhteşem koçun birbirlerinin en ufak bir hamlesine bile karşı hamleler bir saniye dahi gecikmedi.
Koçların bu muhteşem düellosu bunlarla da sınırlı kalmadı. Bir koç üstünlük kurmak için bir hamle yaparken, diğer koç ise bu hamlenin yanıtını aynı eşleşme üzerinden verdi. Yani daha açık konuşmak gerekirse Beşiktaş, Earl Clark – Oğuz Savaş eşleşmesinde yıldız oyuncusunun çabukluğu ve dış şut tehdidi sayesinde sayılar üretirken, Darüşşafaka Doğuş ise bundan hemen sonraki hücumlarda tecrübeli pivotunun cüssesini ve gücünü kullandı. Başka bir örnek vermek gerekirse siyah beyazlı ekip, Vladimir Stimac – Adrien Moerman eşleşmesinde Sırp pivotunun sırtı dönük oyunundan faydalanırken, yeşil siyahlı ekip de hemen sonraki buna yıldız forvetinin dış şut tehdidiyle yanıt verdi. Yani kısacası koçlar da saha kenarındaki bu muhteşem mücadeleyi maksimum noktaya çıkartmaya devam etti.
Maç içerisinde koçların birbirleriyle olan taktik savaşını ve birbirlerini çok iyi analiz ettiklerini gösteren birçok örnek bulmak oldukça kolay. Her iki koçun da birbirine üstünlük sağlamak için birbirinden farklı ve değişik taktikler denemesi, bizim örneklendirmemizi kolaylaştıran bir başka faktör. Ufuk Sarıca‘nın geçiş hücumlarında Michael Thompson’ın savunma defolarını kapamak için onu dip çizgiye koyması ve rakibini Weems ve Strawberry gibi daha uzun ve iyi savunmacılarla karşılamasına Blatt’in cevabı Bertans ve Birkan gibi keskin şutörlerini dip çizgiye çekmek oldu ve Darüşşafaka peş peşe iki hücumda sol dipten üçlüğü bularak Sarıca’nın bu hamlesini taca çıkarttı. Tabii ki böylesine yakın geçen ve her iki tarafın da kazanabileceği bir maçta oyunu tek bir pozisyona indirmek büyük bir yanlışlık olur fakat maçın son hücumu da belki de Sarıca’nın Blatt’i “mat ettiği” hamleye sahne oldu. Bu sezon Darüşşafaka Doğuş’un birçok kez yakın geçen maç oynaması ve bu karşılaşmalarının sonuçlarının son şutlarla belli olması, Sarıca ve ekibi tarafından oldukça iyi analiz edilmiş. Daçka, bu sezon bu son hücumlarda Wanamaker‘la yaşadı, Wanamaker‘la öldü dersek yanılmayız. Yalnız Amerikalı guardın son şut tercihleri genelde potaya gitmek değil, orta ya da uzak mesafe şutlar oldu. Bunu oldukça okuyan Ufuk Sarıca, son hücumda Wanamaker’ın başına kolları uzun olan ve ayakları da boyuna göre oldukça çabuk olan Earl Clark‘ı dikti. Nitekim son hücumda Wanamaker bir kez daha orta mesafe şut denedi fakat Earl Clark onu fazlasıyla rahatsız etti ve o da isabeti bulamadı, böylece karşılaşmadan galip ayrılan taraf Ufuk Sarıca’nın Beşiktaş’ı oldu.
Karşılaşma boyunca her iki koç da öyle kaliteli hamleler yaptı ki, bu sezon Spor Toto Basketbol Süper Ligi’nde şimdiye kadar oynanan en kaliteli ve en keyifli maçın bu karşılaşma olduğunu söylersek çok da yanılmış olmayız. Eurohoops olarak biz de bu keyifli karşılaşmanın iki mimarı olan Ufuk Sarıca ve David Blatt’in bu saha kenarındaki bu müthiş mücadele hakkındaki görüşlerini aldık. Her iki koç da görüşlerini açıklarken, birbirlerine büyük saygı duyduklarını da dile getirdiler.
Darüşşafaka Doğuş koçu David Blatt, Eurohoops’a yaptığı açıklamada “Bence Ufuk Sarıca takımıyla harika bir iş yapıyor. Onu uzun sürelerdir tanıyorum. Durum her zaman böyle oldu yani koç her takımıyla harika işler yaptı. Ortada geçen ve iki tarafa da gidebilecek güzel bir maçtı. Her iki koç da kazanmak için elinden geleni yaptı.” diyerek rakibine duyduğu saygıyı dile getirdi.
Hem basketbol maçından hem de “satranç maçından” galip ayrılan Ufuk Sarıca ise Eurohoops’a konuşarak “David Blatt çok değerli bir koç. NBA’de kariyeri olan, final oynamış, Avrupa’da şampiyonluklar kazanmış çok değerli bir isim. Takımı da çok iyi ve değerli oyunculardan oluşuyor. İkinci devrenin belirli bir kısmında maçı kopartabilirdik ama çok zorlu şutları soktular ve bu da onların kalitesini gösteriyor. Rakibimizin transferleri, kadrosu ve bütçesinden ziyade bizim ne yaptığımız daha önemli. Biz bence doğru işleri yaptık. Doğru atakları ve doğru hamleleri yaptık. Her iki koç da çeşitli denemeler yaptı ve sonuçta maçı kazanmamız beni çok mutlu etti.” diyerek hem saha içindeki hem de saha dışındaki bu mücadeleyi değerlendirdi.
Sonuç olarak Beşiktaş Sompo Japan ve Darüşşafaka Doğuş, bu sezonun en güzel maçlarından birini sergilediler ve bunda da ligin en değerli koçlarından ikisinin yaptığı muhteşem hamlelerin payı büyük.