By Panos Katsiroumpas / info@eurohoops.net
Turkish Airlines Euroleague’de geçen hafta oldukça enteresandı ve bu köşede analiz için üç büyük maç seçildi ve alınan sonuçların kilit özellikleri ortaya çıkarıldı.
Tank Brad! Brad Wanamaker inanılmaz bir performansla Real Madrid‘i yıktı. Amerikalı guard Real Madrid tarafından sürekli adam değişmeli savunulmasına rağmen durduralamadı. Bire bir eşleşmelerde her savunmayı cezalandırdı. Ayrıca perdelemelerin arkasından çıkardığı şutlarda da başarılıydı. Ne zaman bir koridor bulsa ya skor üretti ya da faul aldı. Maçı da 27 sayı ve aldığı 8 faul ile bitirdi.
Savunma ve geçişler! Darüşşafaka‘nın skorda öne geçmesinin ve bir daha arkasına bakmamasının sebebi buydu. Savunmada her yere el sokuldu ve birçok kez mücadeleci oyunlarla açık sahada kolay basketleri zemin hazırlandı. Bir kez daha Clyburn bu tarz oyunda süper olduğunu kanıtladı.
Anahtar oyuncu. Wanamaker etkileyici oynamış ve Clyburn kendi genel yüksek standartlarına çıkmış olabilir ancak Blatt’in asıl anahtar oyuncusu Moerman’dı. Topa çok iyi savunma yaptı. Kollarını ve vücudunu çok iyi kullanarak top da çaldı. Ayrıca hücumda da takımına yardım etti. Onun çetelesine de 14 sayı, 5 ribaunt, 3 top çalma ve bir blok yazıldı.
Carroll’a yapılan savunma. Llull oynamadığında Real Madrid’in opsiyonları kısıtlanıyor. Darüşşafaka’nın Jaycee Carroll’a yaptığı savunmada da hareketler ve perdelemelerle iyi başa çıkmasıyla daha da kısıtlandı. Carroll bir anlamda oyun dışında kaldı. Hiçbir zaman ritm bulamadı ve skor üretemedi. 6’da 0 isabet oranında kaldı. Real geride kalan 11 haftada %35 üç sayılık isabet oranı yakalarken bu maçta %23’te kaldı.
CSKA Moskova – Barcelona
İlk çeyrek. Maçın açılış periyodunda CSKA inanılmaz bir savunma seviyesine ulaştı. Savunmadaki değişmelerle Barcelona’ya set çektiler. Oyuncuları pasları iyi okuyarak toplar çaldı. Ters eşleşmelerde dahi iyi savunma yaparak Tomic ve Rice’ı saf dışı bıraktılar. Ev sahibi takım maç boyunca toplamda 16 top çalarken bunların 7’sini ilk çeyrekte çaldı. Katalan takımı bu çeyrekte dokuz top kaybı yaptı.
23’te 15! Bu CSKA’nın 6.75 metre çizgisinin gerisinden ulaştığı etkileyici istatistik. Bazıları hücumda topun çok iyi çevrilmesi sonucunda geldi. Bazıları da doğrusu zorlama atışlardı. Bu şekilde bir yüzdeyle ulaşarak basit bir ifadeyle kaybedemezsiniz.
Milos Şov! Bir maçta da daha Sırp oyuncu gözlere bayram ettirdi. Bir kez daha, takım arkadaşları daha hareketlerini tamamlamadan anlaşılması zor bazı paslar verdi. Her fırsatta önemli şutları soktu ve genel olarak harika bir performans sergiledi. 16 sayı – 12 asist ile de bir double-double daha yaptı.
Rice, Tomic, 23 top kaybı. Barcelona’nın yenilgisinin sebepleri bunlar. Amerikalı guard maç boyunca savunmaya karşı nasıl penetre edeceğini okuyamadı. Tomic de basit oyunları bitiremedi ve ters eşleşmelerden faydalanamayarak skor üretemedi. Savunmada ise pick-and-roll oyunlarına karşı ve perdelemelerde zor anlar yaşadı. Toplamda Barcelona 15 asist yaparken 23 top kaybı yaptı. Kazanmak istediğiniz bir maçta bu rakamlarla başarılı olamazsınız.
General Nick! Ev sahibi takım performansını Yunan guarda borçlu. Maçın başından tempoyu belirledi. Her fırsatta geçişleri aradı. Her ters eşleşmeyi buldu. İçerden dışarı harika paslar verdi ve potaya yüklenerek basketler buldu. Maçı oldukça yüksek üretimli istatistiklerle tamamladı: 16 sayı, 11 asist, 8 ribaunt, 4 top çalma. Ayrıca savunmada da çok iyi oynadı.
Hedef! Xavi Pascual savunmada Dixon ve Sloukas‘ı hedef aldı ve maçın büyük bölümünde de hedefine ulaştı. İki oyuncuya top ellerindeyken büyük baskı yaptırdı ve perdelemelerde işlerini iyice zorlaştırdı. Ayrıca zaman zaman bazı alan değişmeleri gördük ve bu da özellikle hiç böyle oynamayan Dixon içi zor oldu. Nunnally ve Kalinic‘e bazı boş şutlar yarattı.
Feldeine! Panathinaikos‘un ikinci yaratıcı oyuncusu oluyor ve şutları girmese dahi sahada. İkinci yarıda Nichols ile birlikte bazı önemli şutları soktu ve farkın çift haneli sayılara yükselmesini sağladı. James’in hala yeteri kadar yaratıcı olmadığı düşünüldüğünde onun yaptığı dört asist kritik anlarda rakip savunmanın kilidini açtı.
Bogdanovic’in yokluğu hissedildi! Bir maçta daha Bogdanovic’in yokluğu Fenerbahçe hücumu için kayda değer bir eksiklikten fazlası oldu. Hücumda alan fazla genişletilemedi ve rakip savunma da fazla dağılmayınca diğer guardlar boşlukları kapattı. Takım ayrıca şut savunmasında ve isolation durumlarındaki yeteneklerini, bir de yaratıcılığını aradı. Yeri doldurulması zor.