2016 Yılında Basketbola Damga Vuran 9 Olay

31/Ara/16 10:10 Aralık 31, 2016

Bugra Uzar

31/Ara/16 10:10

Eurohoops.net

2016’yı geride bırakmaya artık sayılı saatler kaldı. Eurohoops olarak bizler de geride bıraktığımız bu yılda basketbol dünyasına damgasını vuran olayları sizlere hatırlatma kararı aldık ve sizleri ufak bir gezintiye çıkartalım istedik.

by Buğra Uzar & Semih Tuna / info@eurohoops.net

2016’yı geride bırakmaya artık sayılı saatler kaldı. Eurohoops olarak bizler de geride bıraktığımız bu yılda basketbol dünyasına damgasını vuran olayları sizlere hatırlatma kararı aldık ve sizleri ufak bir gezintiye çıkartalım istedik.

2016 yılında hem Türk basketbolunda, hem Avrupa basketbolunda hem de NBA’de birçok önemli olay yaşandı. Unutulmaz başarılar, kırılan rekorlar, atılan önemli adımlar, yapılan vedalar ve açılan yeni sayfalar… Kısacası basketbolseverler, 2016 yılında birbirinden önemli birçok şeye tanık oldu.

2016 yılında basketbol dünyasına damga vuran 9 olaya geçmeden önce şunu belirmekte fayda var ki bu seçtiğimiz olaylar arasında herhangi bir önem sıralaması yok.

galatasaray-eurocup

Galatasaray Odeabank’ın Eurocup Şampiyonluğu

2015-16 sezonuna kurduğu kadroyla zaten Eurocup’ın en büyük 2-3 favorisi arasında giren Galatasaray Odeabank’ın gün geçtikçe ortaya çıkan deplasman fobisi, akıllarda ‘acaba?’ sorusunu getirmişti. Evet, Sarı Kırmızılı takım Eurocup’taki son 5 deplasman maçında sahadan mağlubiyetle ayrıldı ama Zeytinburnu’ndaki Abdi İpekçi Spor Salonu öyle bir atmosfere evrildi ki, Euroleague Şampiyonu CSKA Moskova’nın dahi oradan sağ çıkması zor duruma geldi. Sezon ortası gelen Chuck Davis hamlesi, tüm sezonu muazzam oynayan MVP Errick McCollum ve Avrupa’nın en iyi 3 kısa forvet performansından birini gösteren Vladimir Micov ile birlikte Galatasaray Odeabank, Koraç Kupası’ndan sonra Türkiye’ye gelen en büyük kupayı Beyoğlu’ndaki müzesine taşıdı.

fenerbahce-istanbul-celebrates-eb15

Fenerbahçe‘nin EuroLeague Finali Oynaması

2014-15 sezonunda 13 yıl aradan sonra ilk kez bir Türk takımı Final Four’a kaldı. 2015-16 sezonuna ,bunun -doğal- getirisi olarak, Fenerbahçe ilk kez favoriler arasında başladı. Geçen yıl Bogdan Bogdanovic gözümüzün önünde bir süperstara dönüştü, Ekpe Udoh geldiği güne göre her saniye aşama kaydedip Avrupa’nın 1 numaralı pivotu oldu. Bobby Dixon daha iyi bir oyuncu mu oldu bu bilinmez ama daha ‘farklı’ bir oyuncu haline geldi, takım neye ihtiyaç duyarsa onu yaptı. Luigi Datome istatistik kağıdının her hanesini doldurdu, Jan Vesely hava harekatına devam etti ve Obradovic’in takımı, önlerine kim gelirse gelsin herkesi perişan hale sokup Avrupa’nın 1 numaralı kupasında final oynamayı başardı. 1 savunma ribaundu şampiyonluğu götürse de Türk Basketbolu için yeni bir dönemin kapıları açılmaya başlandı.

turkey-eurobasket

Basketbol Merkezi: Türkiye

Milenyum sonrası Türkiye, büyük basketbol organizasyonlarına ev sahipliği yapma konusunda ustalaştı. Dünya Şampiyonaları, Avrupa Şampiyonaları, Euroleague Final Fourları, Gençler Şampiyonaları…

Bu yıl içerisinde 2 büyük organizasyona daha ev sahipliği yapacağımızın haberini geçtiğimiz aylarda aldık. 2001 yılından sonra Eurobasket, tekrar Türkiye’ye geliyor. Milli Takım olarak pek iyi bir dönemden geçmiyoruz belki… Fakat bu zamana kadar evinde her zaman farklı oynayan bir Türkiye gördük şimdiye dek. Favoriler arasında listelenmediğimiz her turnuvada beklentileri aştık. Yine bunu başarabilirsek bir sürpriz daha neden olmasın?

Unutulmaz 2012 Euroleague Final Four’undan tam 5 sene sonra yine aynı salonda yine aynı organizasyona ev sahipliği yapacağız. Ki bu kez Euroleague’de ülkece daha fazla sesimiz çıkıyor. Fenerbahçe orada yer alması beklenen takımlardan, Daçka ve Efes ise orayı sonuna kadar zorlayacak. Final Four’un Türkiye’de yapılacak olması takımlarımızın motivasyonunu ufak da olsa arttırabilir ve bir ilke şahit olabiliriz.

slam-dunk

Tarihe Geçen Smaç Yarışması

NBA’de Smaç Yarışmaları son yıllarda bir düşüş göstermişti ve basketbolseverler eski heyecanı yaşayamamaktan şikayetçiydi. Ancak önce Zach LaVine ortaya çıktı ve yerçekimine meydan okuyan smaçlarla izleyenlerin ağzını açık bıraktı. LaVine’in bir sonraki yıl ünvanını koruması içinse çok çok zorlu rakipleri vardı. Will Barton, Andre Drummond ve tabii ki Aaron Gordon. LaVine ve Gordon daha önce hiç görmediğimiz acayiplikte smaçlarla finale kalmakta zorluk çekmediler. Finalde ise basketbolseverler adeta transa geçti. İki genç adam da daha önce görmediğimiz inanılmaz smaçlara imza attılar ve NBA tarihine geçen bir smaç yarışmasına imza attılar. Bu muazzam smaçlarla dolu yarışmayı LaVine kazansa da Aaron Gordon’ın kazanması gerektiğini düşünenler bugün dahi tartışmayı sürdürüyorlar.

golden-state-73

Golden State Warriors‘un Rekor Sezonu

Golden State Warriors, geçtiğimiz yıla fırtına gibi başladı ve biraz olsun hız kesmediler. Normal sezon boyunca durdurulamaz bir performans sergileyen Curry ve arkadaşları, birçok rekoru paramparça ettiler. Özellikle Curry’nin akıl almaz performansı ve mesafe tanımaksızın gönderdiği şutlar, tüm NBA’in yanı sıra tüm dünyayı da şaşkınlık içerisinde bıraktı. Normal sezonda çıktığı 82 maçın tam 73’ünden galibiyetle ayrılmayı başaran Warriors, böylece Chicago Bulls‘un 1995-96 sezonunda kırdığı 72-10’luk rekoru eline geçirdi ve tarihi bir başarıya imza attı. Warriors’un süper yıldızı Stephen Curry de gösterdiği inanılmaz performansla üst üste ikinci MVP ödülünü kazanmayı başardı. Ancak Warriors’un rekor sezonu beklendiği gibi gitmedi ve Golden State, NBA Finalinde Cleveland Cavaliers‘a 3-1’den şampiyonluğu kaybetti.

lebron-champ

Cleveland Cavaliers‘tan Tarihi Şampiyonluk

LeBron James’in Cleveland’a geri dönmesi, Cleveland şehrindeki basketbol sevgisini tekrar zirveye çıkartmaya yetmişti. LeBron’un ikinci baharında Golden State Warriors‘a finalde şampiyonluğu kaybeden Cavaliers, Irving ve Love gibi iki yıldızından faydalanamadığı için intikam ateşiyle yanıp tutuşuyordu. LeBron James ve arkadaşları, bir sonraki sezon rahat diyebileceğimiz bir performansın ardından NBA Finallerine kalmayı başardığında rakip ise bir kez daha Golden State Warriors‘tu. Bu kez Love ve Irving de vardı ancak işler yine beklendiği gibi gitmedi ve Cavs seride 3-1 geriye düştü. Ancak bu noktadan sonra özellikle LeBron James, NBA tarihine geçecek derecede dominant bir performans sergileyerek takımını geri döndürdü. Tarihin en güzel maçlarından biri olan 7.maçta ise deplasmanda Warriors’u deviren Cavaliers, tarihi bir şampiyonluk kazanmayı başardı. Cavs, tarihindeki ilk şampiyonluğu kazanırken, final serisinde tüm kategorilerde iki takım arasında da liderliği elinde bulunduran ve finallerin MVP’si olan LeBron James, gözyaşları içerisinde bunun kariyerindeki en değerli şampiyonluk olduğunu söylüyordu.

garnett-kobe-duncan

Efsanelerin Vedası

2016 yılı, basketbol dünyasına damga vurmuş birçok efsane isimlerin emekli olmasına da tanıklık etti. NBA efsaneleri Kobe Bryant, Kevin Garnett, Tim Duncan ve Ray Allen, yaptıkları açıklamalarla NBA tarihine geçen ve şampiyonluklarla dolu olan kariyerlerini noktaladılar. Milyonlarca ismin basketbolla tanışmasını sağlayan ve NBA tarihinin en önemli oyuncuları arasında gösterilen bu isimlerin yokluğuna alışmak kesinlikle kolay olmayacaktır. Ancak basketbolseverleri üzen vedalar bunlarla sınırlı değildi. Avrupa basketbolunun efsanesi Dimitris Diamantidis de onlarca başarıyla olan kariyerini 2016 yılı içerisinde noktaladı. Hiç şüphesiz kariyerleri görkemli başarılarla dolu olan tüm bu isimler, basketbolseverlerin kalplerinde çok özel yerlerde olacaktır. Kobe Bryant’ın kariyerinin son maçında 60 sayı ise NBA tarihinin en özel bireysel performanslarından biri olarak kalacak.

160707_KevinDurant0402_bay108

Kevin Durant’in Takım Değiştirmesi

NBA’de 2016 yazı, serbest oyuncuların paraya para demeyecekleri bir yaz olarak tarihteki yerini aldı. Basketbolcular, sayamayacakları kadar çok para içeren kontratlara imza atarken, onca imza arasında bir tanesi tüm dengeleri alt üst eden cinstendi. Oklahoma City Thunder‘ın süper yıldızı Kevin Durant, takımından ayrılmaya karar verdi ve bir önceki sezon 73 galibiyetle rekor kıran Golden State Warriors‘un yolunu tuttu. Durant’in Curry, Thompson ve Green’in yanına katılması, tabii ki neredeyse herkesin gözünü korkutan bir dörtlü oluşmasına sebep oldu. Hatta belki de NBA tarihinin en yetenekli dörtlüsü bir araya geldi. Durant’in Konferans Finali’nde boyun eğdiği Warriors‘un saflarına katılması büyük bir kesim tarafından şiddetle eleştirilirken, diğer kesim de Durant’in kalbinin sesini dinlemesine destek verdi. Tabii ki Warriors taraftarları da keyiften dört köşe oldular bile! Bu birlikteliğin bir veya birden fazla yüzükle sonuçlanıp sonuçlanmayacağını ise bize 2016 söylemeyecek ama dengeler bir daha düzelmemecesine değişti dersek yanılmayız.