By Lefteris Moutis/ moutis@eurohoops.net
Turkish Airlines Euroleague’in ilk yarısı sona erdi ve Eurohoops sezon başından beri yaptığı güç sıralamalarının üçüncü edisyonunu sunmaya hazır.
Sıralamada 15. haftanın bitimiyle beraber bazı değişiklikler yaşandı.
Her takımı kendi dinamikleriyle detaylı olarak değerlendirdiğimiz bu sıralamada deplasman ve iç saha karnelerinin yanı sıra hücum ve savunmadaki ortalamalarını da referans aldık.
Bütün takımların tekil durumlarını, kendilerine özgü özelliklerini ve ilk 15 haftadaki performanslarını ayrı ayrı hesaba katarak sezon başında yarattıkları beklentileri ve sezon içinde gelen beklenmedik yenilgi ve zaferleri de göz önünde bulundurduk.
Sıralamanın 9 ve 16. sıralar arasındaki takımlarını görmek için tıklayın.
Sıralamanın 1 ve 8. sıralar arasındaki takımlarını görmek için tıklayın.
1. CSKA Moscow
Önceki sıralama: 1 (-)
Galibiyet-mağlubiyet: 12-3
Evinde: 6-1
Deplasmanda: 6-2
Hücum-savunma: 88,4-80,7
Sezon boyunca ilk kez CSKA‘nın hakimiyetinin sorgulanabileceği bir döneme girdik. Avrupa şampiyonu Fenerbahçe ve Kızılyıldız’la karşılaştığı iki maçta üst üste iki kez kaybetti. Hele de son maçta Milos Teodosic ve Nando De Colo’nun sahada olmaması gibi bir bahaneleri de yoktu. Sırp oyuncunun iki, Fransız yıldızın yedi maçlık yokluğunda Itoudis’in takımı belki aynı parıltı ve yaratıcılıkla hücum edemedi ama savunmada çok daha verimli kalıp istediği sonuçları almayı başardı.
2. Olympiacos Piraeus
Önceki sıra: 4 (+2)
Galibiyet-mağlubiyet: 10-5
Evinde: 6-2
Deplasmanda: 4-3
Hücum-savunma: 78,6-74,2
Geçtiğimiz ay boyunca Daniel Hackett ve Georgios Printezis’in sakatlıklarıyla boğuşan ve bu isimlerden ilkini bütün bir sezon için kaybeden kırmızı-beyazlılar deplasmandaki son altı maçında yalnızca Bamberg‘e yenildi. Bu seviyede homojen bir yapıda olmanın ne kadar değerli bir etmen olduğunu kanıtlayan Yunan ekibi savunmada adeta rakiplerine set çekerek bir adım ileri gitmeyi başardı. Şampiyonanın en iyi savunma takımı onlardan başkası değil, iki sayılık atışlarda rakiplerini en kötü yüzdeye zorlayan ekip konumundalar.
3. Real Madrid
Önceki sıra: 3 (-)
Galibiyet-mağlubiyet: 10-5
Evde: 6-1
Deplasmanda: 4-4
Hücum-savunma: 86,9-80,2
Madrid son beş maçında hayli istikrarsızdı. Kızılyıldız ve Darüşşafaka Doğuş karşısında aldıkları üst üste mağlubiyetler, Anadolu Efes ve Zalgiris Kaunas karşısında aldıkları üst üste ama zorlu galibiyetler de bunun işaretiydi. Los Blancos verimlilik puanı olarak ligin en iyisi ve atletizmleriyle açık alanda sayı üretme konusunda da çok becerikliler, bunların yanına hücum ribauntlarındaki enerjileri de eklenince çok korkutucu oluyorlar. Ancak Sergio Llull’un sakatlığının İspanyol ekibinin dengesini bozduğu açık. Luka Doncic’in çocuk yaşta geçirdiği yaşının ve beklentilerin ötesindeki sezon bile bunu kurtarmaya yetmedi.
4. Panathinaikos Superfoods
Önceki sıra: 6 (+2)
Galibiyet-mağlubiyet: 9-6
Evinde: 7-1
Deplasmanda: 2-5
Hücum-savunma: 77,2-73,6
Panathinaikos‘un momemtumunu kesen Unics Kazan deplasmanı mağlubiyetinin ardından Yeşiller net biçimde toparlandı. Xavi Pascual takımın savunmadaki etkinliğini net bir biçimde arttırdı. Artık Panathinaikos ligin rakiplerine en az asist izni veren ve iki sayılık atışları engellemek konusunda ders veren takımı. Aynı zamanda ligin en az top kaybı yapan ekibi de! Nick Calathes ve Chris Singleton, Euroleague’in en iyi oyuncuları arasında sayılmalarına yetecek bir iş çıkarıyor, her işe koşuyorlar. Evinde yalnızca Olympiakos’a yenilen yeşil-beyazlılar, deplasmanda da 2-5’lik bir karneye sahip ki gelecekte kabus görmemek için bu konuda biraz notlarını yükseltmeleri şart.
5. Baskonia Vitoria Gasteiz
Önceki sıralama: 5 (-)
Galibiyet-mağlubiyet: 10-5
Evinde: 7-1
Deplasmanda: 3-4
Hücum-savunma: 80,2-77,1
Baskonia istikrarı ve evindeki gücüyle akıllarda kalıyor. Bask ekibi son altı maçında beş kazanıp yalnızca deplasmanda Panathinaikos’a yenildi. İlk yarının sonuna gelinirken sekiz play-off koltuğundan birine en ciddi adaylardan biri onlar. Ribauntlarda ligin en iyi takım onlar, pota çevresinde müthiş savunma yapıyorlar ve Shane Larkin’le Tornike Shengelia son maçlarda müthiş oynuyor. Ancak Bargnani’nin sakatlığı hala takım yapısı ve onların gerçek gücüyle ilgili soruları havada bırakıyor.
6. Fenerbahçe
Önceki sıralama: 2 (-4)
Galibiyet-mağlubiyet: 9-6
Evinde: 6-2
Deplasmanda: 3-4
Savunma-hücum: 75,3-76,2
Aralık ayında işler sarı-lacivertliler için iyi gitmedi. Temsilcimiz son dört maçında üç kez sahadan yenik ayrıldı. Hem de benzer hedeflere sahip olduğu direkt rakiplerine karşı (Panathinaikos, Olympiakos ve Darüşşafaka). CSKA karşısında Moskova’da aldıkları kritik zafer, Obradovic‘in takımını ilk altıda tuttu ama dar rotasyonları onlara pahalıya maloluyor. Kostas Sloukas, Jan Vesely ve Ekpe Udoh gibi yıldızların omuzlarında taşıdığı hücum düzenleri genel anlamda verimlilik vaat gözükmüyor.
7. Darüşşafaka Doğuş İstanbul
Önceki sıra: 10 (+3)
Galibiyet-mağlubiyet: 8-7
Evde: 4-3
Deplasmanda: 4-4
Hücum-savunma: 78-78,2
Darüşşafaka son maçlarda birçok zorlu rakiple karşılaştı ve CSKA’nın ardından Madrid’le Fenerbahçe’yi de devirmeyi başardılar. Maçlarda tempoyu düşürme stratejileri açık şekilde iş gördü. Temslcimizin evinde ve deplasmanda dengeli bir karnesi bulunuyor ve kısa rotasyonundaki Scottie Wilbekin, Will Clyburn her maçta tehlikeli olmayı başarıyorlar. Ante Zizic’i kadrolarına katmaları daha genç oyuncunun ilk maçlarından doğru bir hamle olduğunu belli etti ki David Blatt’in ekibi için daha da ilginç bir sezon olacağının işareti olabilir.
8. FC Barcelona Lassa
Önceki sıra: 8 (-)
Galibiyet-mağlubiyet: 7-8
Evinde: 5-2
Deplasmanda: 2-6
Hücum-savunma: 72,1-74,5
Barcelona sezon başında takımı perişan eden sakatlık sorunlarını atlattı ama hala ilk sekizdeki yerlerini sağlamlaştırmalarını sağlayacak ritmi yakalayamadı. Katalanlar deplasmanda büyük sorun yaşıyor. Evden uzakta son beş maçlarını kazanamadılar. Georgios Bartzokas’ın takımının gerçek gücü savunmada belli oluyor. Savunma performansı konusunda ligin en iyi üçüncü, top çalmada ise en iyi ikinci takım olmaları da bunu belli ediyor zaten. Ante Tomic’in yükselişi Blaugrana’ya artık bir tek Tyrese Rice’a güvenmeyecek olmanın umudunu yaşıyor.