by Mete Budak / info@eurohoops.net
Fenerbahçe bir süredir aradığı uzunu Amerika’da buldu ve Kanadalı uzun forvet Anthony Bennett’ı kadrosuna kattığını resmen duyurdu. Anthony Bennett’ın kariyer gelişimi hakkında öğrenmek istediklerinizi bu yazıda derlemeye çalışacağız.
Anthony Bennett kuşkusuz dünyanın her yerinde NBA’i takip eden insanların bildiği bir isim. Belki şu ana kadar bu popülerlik sahada gösterdiği üstün performanstan ötürü gelmiyor, ancak Bennett bilinirliğini pozitif kutba çevirmek için şimdi Avrupa’daki basketbolseverlerin önüne çıkacak.
2013 NBA Draft’ında Cleveland Cavaliers tarafından bir numarada seçilen Bennett, NBA’de son 20 yılın en kötü birinci sıra seçimi olarak adlandırılıyor. Bu konuda ise suçlu kesinlikle kendisi değil. Nitekim, zaten son dönemin en zayıf draft sınıflarından biri olan 2013 Draft’ında kendisi hiçbir zaman birinci sıra için aday gösterilmemişti. Size bir perspektif vermek için; ikinci sıra seçimi olan Victor Oladipo ve üçüncü sıra seçimi olan Otto Porter bugün NBA’de yine kendi sıralarının paralelinde oyuncular olmazken bazı diğer lotarya seçimleri olan Alex Len, Cody Zeller ve Ben McLemore gibi isimler rol oyuncusu olmaktan öteye gidemediler. O sene muhtemelen birinci sırada seçilecek olan Nerlens Noel ise kolejden ciddi bir sakatlıkla geldiği için ve ilk sezonunun tamamını kaçıracağı için 6. sıraya kadar geriledi. Bennett, draft öncesi tahminlerde ara ara bu oyuncuların bile arkasına düşmüştü. Fakat Cleveland Cavaliers, o gece tüm NBA camiasını şaşırtan bir kararla Anthony Bennett’ı birinci sıradan draft etti. Bugün NBA camiasının en tanınan yüzlerinden Bill Simmons’ın o an verdiği tepki hala akıllarda: “WOW!”
Anthony Bennett basketbola 13 yaşında başlamış, açıkçası o zamana kadar da basketbolu kafasında bir kariyer olarak çok düşünmemiş bir oyuncu. Kendisinden dinleyelim:
“Basketbola pek ilgim yoktu. Sadece birdenbire uzamaya başladım. Sonra herkes bana ‘basketbol oynamayı düşünmelisin’ dedi. Ben de buna bir şans vermeye karar verdim. Bakın şimdi neredeyim.” – Anthony Bennett, birinci sıradan seçildikten sonra verdiği bir röportajda.
Peki Cavaliers’ı cezbeden şey neydi? Draft tahminlerinin birinci sıra seçimleri için nadiren yanıldığını, yanılsalar bile bunun en fazla 2-3 sıra oynadığını görürüz. Bennett konusundaki bu sürpriz neden yaşandı? Cavs’de o dönemin genel menajeri Chris Grant açıklıyor:
“Sene boyunca tüm oyuncuları detaylı şekilde izledik ama dönüp dolaşıp ona geliyorduk. Yetenekleri ve bizim takımımızla olan uyumu bizi sürekli ona dönmeye zorladı. Onu her zaman listemizin üst sıralarında tutmuştuk. Sonra kendisi hakkında kampüse gidip çeşitli insanları dinledik, herkes onun hakkında sadece iyi şeyler söyledi. Sahip olduğu yetenek, öğrenmeye olan açlığı ve çalışma azmi bizi ona götürdü.”
Chris Grant o dönemde Bennett’ın pick and roll oyunlarında durdurulması güç bir oyuncu olduğunu tahmin etmişti: “Pick and roll sonrası tepeye çıkabiliyor çünkü şutu var. Aynı zamanda atletik, topu yere vurabilen ve çembere gidebilen bir oyuncu.”
Doğru, Bennett bunları yapabilen bir oyuncu. Ancak NBA’de geride kalan sezonları boyunca ne şutunun üzerine koyabildi ne de çembere gidişlerinde becerikli bir bitirici olabildi. Dolayısıyla Cavs’in beklediğinden çok daha “ham” bir oyuncu çıktığı için o dönemde Cavs’in çabuk yapılanmaya gitmek istemesinin de kurbanı oldu ve çaylak sezonunda sahada komik süreler buldu. Otoritelere göre Anthony Bennett seçimi büyük bir kumardı ancak kendisi draft’ta tavanı en yüksek oyuncuydu. Cavs tavana oynadı, kaybetti. Ancak draft’ın geri kalanına baktığımızda 15. sıradan seçilen Giannis Antetokounmpo dışında kaçan büyük bir balık olmadığı da söylenebilir.
Bennett için korkunç geçen çaylak sezonunun ardından Cavs bir sonraki yılın draft’ında da bir hayli şanslı şekilde birinci sıra seçimini aldı ve bu sefer Andrew Wiggins’i seçti. O yaz LeBron James’i imzalayan ve hemen kazanmak adına kadrosunda revizyona giden Cavs, Bennett’tan çok daha büyük bir potansiyel olan Wiggins’i kendisiyle bir paket yaparak Minnesota’dan Kevin Love’ı takas yoluyla aldı. Gençleşen, yetenek havuzunu dolduran ve iştahlı bir Timberwolves franchise’ı Anthony Bennett için yeni bir başlangıç olabilirdi. Yalnız… Pek öyle olmadı. O sezon Minnesota ile 57 maça çıksa da sahada sadece ortalama 15 dakika kalan Bennett bir kez daha beklentilerin çok altında kalırken sezonun ikinci yarısında 2.5 hafta kadar da ayak bileğindeki sakatlık nedeniyle sahalardan uzak kaldı. Bennett’ı takas için takımlara öneren Timberwolves alıcı bulamadı, en sonunda Bennett’ın alacaklarını ödeyerek oyuncuyu serbest bıraktı.
Sonraki sezonda doğduğu şehrin takımı olan Toronto Raptors ile bir senelik sözleşme imzalayan Bennett, bu sezon içinde kendi isteğiyle Toronto’nun D-League takımına gönderildi. Birkaç kez geri çağrılıp yeniden gönderilen oyuncu Mart ayında Toronto tarafından serbest bırakıldı. Artık beklentilerin altında psikolojik olarak da ezilmeye başlayan Bennett, NBA’in vahşi rekabetçi ortamında bir türlü kendine yer edinemiyordu. Daha kötüsü, doğduğu şehirde bazı ağır eleştirilerin de altında kaldı.
“Bennett’ı Minnesota’da da izleyen bazı Raptors personeli, onu profesyonelliğe geçirmek adına her türlü şeyi yaptıklarını ancak ondan istenen şeylerin oyuncuya çok fazla geldiğini söylüyorlar.”
“NBA camiası onun oyuna olan tutkusu ve sevgisi hakkında soru işaretlerine sahipler. Gerekli olduğunda gerekli eforu sarf etme konusundaki isteği de bir soru işareti. Bennett’ı herkes seviyor; o, insanların başarılı olmasını istediği utangaç, kibar bir genç adam. Ancak herkes onun NBA’in bu insafsız, acımasız ortamında başarılı olmak için gereken şeyleri bir türlü kavrayamamasından dolayı kızgın.”
NBA gerçekten acımasız.
23 yaşına girerken NBA’deki dördüncü takımı, denemekten başka hiçbir şansı olmayan ve denemekten bir zarar görmeyecek olan Brooklyn Nets oluyordu. Nets gibi NBA’in en kötü kadrosuna sahip olan bir takımda sadece 23 maça çıkan Bennett, Ocak ayının başında serbest bırakıldı.
Brooklyn Nets koçu Kenny Atkinson, Bennett ile ilgili en büyük sorunun teşhisini koymuştu: “Onun için en önemli şey özgüven. Ne kadar çok oynarsa o kadar rahat oynuyor. O zaman ne kadar çok yönlü bir oyuncu olduğu da ortaya çıkıyor.”
Kariyerinde neredeyse istikrarlı şekilde sahada performans verebildiği bir dönem bulunmayan Anthony Bennett, şimdi NBA’den sonraki en güçlü lig olan EuroLeague’e, üstelik o ligin en büyük şampiyonluk adaylarından biri olan Fenerbahçe ile geliyor. Kariyerinde daha önce hep sahaya tabiri caizse “fırlatılan” ve potansiyelini göstermesi beklenen Anthony Bennett, belki de ilk kez gerçek anlamda eğitici bir iklime girecek. Bazı yönleriyle Bennett’ın hikayesine benzeyen bir hikayeye sahip olan Ekpe Udoh, her fırsatta Fenerbahçe ve Obradovic‘in onun baskete olan sevgisini yeniden canlandırdığını söylerken Bennett için de benzer şeyleri ilerleyen dönemde duyabiliriz. Muhtemelen Obradovic ve Gherardini’nin beklentisi de bu. Akıllardaki soru; Bennett’ın aslında o tutku ve sevgiye hiç sahip olup olmadığı. Zira kendisinin fiziğinde ve atletizminde olan bir oyuncu Avrupa sularında gerçek bir fetih gücüne sahip.
Elbette Bennett’ın oldukça düşük bir özgüvenle geldiğini, Avrupa basketboluna uyum sağlamasının kolay olmayacağını ve bu transferin sezon ortasında olmasının her şeyi onun adına daha da güçleştirdiğini söylemek gerekiyor. Fenerbahçe’nin oyun planında büyük bir role sahip olacağını, en azından bu sezon için, söylemek oldukça zor. Avrupa şartlarında rahatlıkla beş numaraya çekilebilecek olması Ekpe Udoh’u dinlendirme adına ilk düşünülen şey zannedersem.
Tüm bunların ışında Bennett’ın Fenerbahçe’yi olduğundan daha iyi bir takım yapmasından ziyade sağlayacağı rotasyon derinliği ve opsiyon artışı ilk bakışta öne çıkacak gibi duruyor. Eğer bu denemeden performans alınabilirse Fenerbahçe’nin gelecek sezon için de haklarını elinde bulundurması bir avantaj.
Zeljko Obradovic’in Fenerbahçe’de standartlarını çok yukarı çektiği eğitici atmosferden Anthony Bennett da yararlanabilecek mi, zamanla göreceğiz. Fakat kendisinin sahip olduğu yetenekler hala işlem görmemiş durumda ve bu işleme sürecinden geçebilmek için kesinlikle karşılıklı bir tutku ve çalışma gerekiyor.