By Buğra Uzar/ info@eurohoops.net
NBA kariyerine en iyi başlamanın yolu her zaman drafttan geçer. Özellikle de ilk sıradan seçilirseniz…
Eğer ilk sıradan seçilirseniz üstünüzdeki büyük baskıya rağmen size verilen değer artar, gözden çıkartılma ihtimaliniz ise düşer. Fakat bu her zaman böyle olmayabiliyor.
Bazen draft gecesinde büyük bir mutlulukla ilk sıradan seçilen bir yıldız, ligde tutunamıyor ve kariyerine başka bir yerde devam etmek zorunda kalabiliyor. Bunu son dönemde en iyi Anthony Bennett ile gördük.
Peki bugüne kadar, Bennett dışında NBA draftının 1.sırasında seçilen kaç oyuncu Avrupa’da forma giydi? Atlantik’in bizim olduğumuz tarafına gelen isim sayısı fazla mı?
Cevap: Hayır. 1947’den bu yana yapılan 72 NBA Draftı’nın ilk sıra seçimlerinin yüzde 10’u dahi Avrupa’da oynamadı. Gelen isimlerin bir kısmı ise iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar maça çıktı. Dönem itibariyle 80ler ve 90ların başlarında Avrupa, 1 numara seçimlerine ev sahipliği yaptı.
Bugüne kadar 8 NBA ilk sıra seçimi Avrupa’da oynarken yalnızca iki tanesi tüm sezon boyunca eski kıtada yer aldı. O zaman lafı daha fazla uzatmadan karşınızda draftta ilk sıradan seçilip, yolu Avrupa’ya düşenler:
Joe Barry Carroll (1984-85)
1980 Draftı’nın Golden State Warriors tarafından seçilen 1 numaralı ismi Joe Barry Carroll (1958, 2.16m.) Avrupa’ya gelmeye karar veren ilk isimdi.
3 sezon boyunca NBA’de harika rakamlar yakaladı (Üçüncü senesinde maç başı 24 sayı ortalama) fakat 1985-86 sezonunda İtalya’da, bilhassa Simac (Olimpia) Milano‘da oynamaya karar verdi!
Peki bu nasıl oldu? Carroll, yeni kontrat görüşmeleri için Howard Slushter isimli bir menajerle anlaştı. Bu menajer acımasızdı ve hak ettikleri kontratı almadıkları taktirde bir yıl kaybetme ihtimalini dikkate bile almıyordu.
Warriors, kadrosundaki en iyi oyuncuya teklif iyi bir teklif yapmayınca Carroll da boşta oturmak istemedi ve Avrupa’nın en iyi takımlarından, muhtemelen en iyisi, Olimpia ile anlaştı. İtalya’da etkileyici maçlar çıkaran Carroll, maç başına 24.9 sayı 11.1 ribaunt ile takımına hem Koraç Kupası’nı (finalde Varese’yi 91-78 ile geçerek) hem de İtalya Ligi’ni kazandırdı.
Carroll NBA’e tekrar geri dönüp yine Warriors’un yanı sıra Houston, New Jersey, Denver ve Phoenix’te de oynayıp 17.7 sayı 7.7 ribaunt ve 1.6 blok ortalamaları ile kariyerini bitirdi.
Kent Benson (1988-89)
Kent Benson, bu listede yer alan oyuncular arasında en az bilinen isim. 1977 Draftı’nda Bucks tarafından ilk sıra seçimi olan Benson, koç Bobby Knight’ın efsane Indiana takımında 17.5 sayı ortalamasıyla oynayıp popülaritesini yükseltmişti. Doğrusunu söylemek gerekirse NCAA’de harika bir üne sahipti fakat bunu NBA’e taşıyamadı.
11 yıllık NBA kariyerinde Milwaukee, Utah, Cleveland’ta oynayıp 9.1 sayı 5.7 ribaunt ortalamalarını tuttturdu.
İlerleyen zamanlarda ilk maçında bileğine zarar vermesi yüzünden Kareem’den yediği yumruk ile ünlendi. Şok edici bir andı. Jabbar bu yumruk sonunda elini kırdı ve sahalardan 2 ay uzak kaldı!
Amerika kariyerinin sonrasında Benson, 1988-89 sezonunda Cantu ile imzaladı. 8 maçta 12.2 sayı ortalama tutturdu.
O sezon Vismara Cantu Koraç Kupası’nda finale dahi yükseldi ancak iki ayaklı maç sonunda Partizan toplamda 177-171’lik skorla şampiyon oldu.
Mychal Thompson (1991-92)
Şimdilerde Klay Thompson’ın babası olarak bilinen Mychal Thompson, NBA’de oynadığı zamanlarda Showtime Lakers‘ın 1987 ve 88’deki şampiyonluklarına yardımcı oldu. NBA’de ilk sıradan seçilen ilk yabancı oyuncuydu (Bahamalar). Thompson 1978 Draftı’nda Portland Trail Blazers tarafından seçilmişti.
Thompson’ın yanı sıra Jabbar, Worth ve Magic ile birlikte Lakers, o dönem tam 4 ilk sıra seçimine sahipti. Bu açıdan baktığımızda Avrupa’da oynayan ilk sıra seçimlerinin en başarılısı (kazandığı kupaya göre) oydu. Sayı ortalaması 13.8 olsa dahi.
Lakers’a gitmeden önce 8 yıl boyunca Portland, 1 yıl da San Antonio için oynayan Thompson, 36 yaşındayken Avrupa’ya gelmeye karar verdi ve 1991 yılında Milano‘yu saha avantajı olmamasına karşın eleyip İtalya Şampiyonu olan Caserta’ya imza attı.
Etkileyici rakamlarına rağmen (32 maçta 16.4 sayı 10.1 ribaunt) Caserta bir sonraki sezon finale ulaşamadı, Avrupa Kupaları’nda ise grup aşamasında elendi.