by Mustafa Kocatürk / info@eurohoops.net
Anadolu Efes, bu sezona geçtiğimiz senelere kıyasla düşük beklentilerle girse de bu zamana kadar oynadıkları basketbol ve aldıkları sonuçlar onlara tünelin sonundaki play-off ışığını göstermeye başladı. O tünelin sonundaki hedefi yakalamak için mevcut kadroda verim alamadıkları oyuncuları değiştirme yoluna giden takım, dün Alex Kirk’ü renklerine bağladı. Bryce Cotton – Brandon Paul değişikliği ile oldukça kâra geçen takım bu etkiyi Alen Omic – Alex Kirk değişikliğinden de umuyor.
Alex Kirk içinse bu sözleşme sürpriz olmuş olmalı. Geçtiğimiz sezonu GT Pistoia gibi mütevazi ancak geliştirici bir takımda geçiren oyuncu, yaz transfer döneminde Avrupa’dan birçok kontrat almasına rağmen kariyerindeki ilk büyük hatayı yaparak Çin’e transfer oldu. Orada beklediği süreleri bulamayan ve sadece 7 maçın ardından kesilen oyuncunun böyle bir zamanda EuroLeague’de yüksek hedeflere sahip bir takıma katılması bir şans olarak gözükebilir ama muhtemelen sezon başı olduğundan daha az hazır olarak en üst seviyeye çıkacak Alex Kirk.
Biyografi
Alex Kirk kolej kariyerini New Mexico Lobos formasıyla geçirdi. NCAA kariyerindeki ikinci senesini notlarını yükseltmek amacıyla red shirt* olarak geçiren oyuncu, bu NCAA kariyerinde Tony Snell ve Cameron Bairstow gibi NBA seviyesinde görev adamı olmuş oyuncularla aynı formayı terletti. Kirk, 4 sene – 3 sezonluk NCAA kariyerinin ardından girdiği draft’ta seçilmeyi başaramasa da Cleveland Cavaliers’ten sözleşme almayı başardı.
Cavs formasını tek senelik kontratı boyunca sadece beş kere terletebilen oyuncu, o senesinin ağırlıklı kısmını Cavaliers’ın Gelişim Ligi takımı olan Canton Charge’da geçirdi. Sezonun ortasında JR Smith ve Iman Shumpert’ın Cavaliers’a geldiği takas sırada Knicks’in yolunu tutan ve New York ekibi tarafından waive edilen pivot, sezonun bitiminin ardından NBA hayallerini bir başka bahara bırakıp transatlantik bir seyahatle İtalya’nın yolunu tuttu.
Geçtiğimiz sezon İtalya’da GT Pistoia formasıyla kendisini Avrupa piyasasına tanıtan oyuncunun performansı hakkında bol övgüler sözler söylemek şart. 16.3 sayı, 7.6 ribaund, 1 asist, 1.3 blok gibi çok yönlü bir istatistik kağıdı önümüze koyan isim, skorlarını da %49 saha içi isabeti ve %35 üç sayı isabeti ile üretti. Bu istatistik kağıdı ile İtalya Ligi’nde sayı ve ribaund krallığında 4., blok krallığında da 3. olmayı başardı.
Yaz transferinde Avrupa’nın orta seviye takımlarından bolca teklif almasına rağmen Çin’in yolunu tutan pivot, yukarıda da belirttiğim gibi orada istediğini bulamayarak Avrupa piyasasına geri dönmüştü ki dün Efes onunla sözleşme imzaladığını duyurarak onun hakkındaki soru işaretlerini ortadan kaldırdı.
Alex Kirk nasıl bir basketbolcudur?
Alex Kirk en belirgin özelliği çok yönlü ve yüzdeli hücumu. Kalıbına göre standart dışı dış şutu ile sivrilse de (maç başında 2.7 deneme ile %35 üçlük) hücumunu sadece buna bağlamış değil. Tepeden oynayan ikili oyunlarda hem devrilen hem de açılan isim, post’a yerleştiği zaman da kalıbıyla fark yaratarak potaya yakında da etkili olmayı başarıyor. Bunları da %49 gibi her hücumcunun yakalayamayacağı bir yüzdeyle başarıyor.
Oyunun ribaund, asist ve blok yönünde de fark yaratacak şekilde etkili olan isim, bloklarını kalıbına göre çabukluğuyla, ribaundlarını 2.13’e 111 kiloluk kalıbı ve 2.25 kanat açıklığı ile ve asistlerini de ikili sıkıştırmalara verdiği ani ve doğru tepkilerle üretiyor. Kalıbına baktığınız zaman “acaba mı?” diyeceğiniz ikili oyun savunmasında da işleri blokla çözmeye çalışan pivot geçtiğimiz zaman Pistoia forması altında sırıtmamıştı ancak Euroleague seviyesinde, kendi familyasının belki de en iyi oyuncusu olan Ioannis Bourousis’in bile zaman zaman takımına handikap yarattığını unutmamak lazım.
Alex Kirk’ün en sıkıntı olduğu konular ise devamlılık ve atletizm. Devamlılık konusunda hem sezon içinde hem maç içinde düşmeler yaşayan isim, geçtiğimiz sezon takımının en önemli oyuncusu olmasına rağmen hatırı sayılır sayıda maçı faul problemi sebebiyle 20 dakikanın altında süre alarak tamamladı. Bu konuda gelişim göstermesi çok önemli çünkü aynı onun stiliyle aynı onun gibi bir havayla gelen John Bryant bu sorunu bir türlü aşamadı ve çıktığı Euroleague seviyesinden hızlıca aşağı düştü.
Atletizme ihtiyaç duyduğu zaman da işlerini pozisyon bilgisiyle çözmeye çalışan bir pivot için EuroLeague’in ne kadar büyük bir meydan okuma olduğunu çokça irdelemeye gerek olduğunu düşünmüyorum. Burası Brose ve Zalgiris gibi pick&roll ve pozisyon bilgisini oyununun merkezine koymuş takımların ve Khem Birch, Ekpe Udoh, Anthony Randolph gibi yırtıcı uzunların olduğu bir lig. Alex Kirk’ün sürekli oyunun içinde kalmaya ve atletizm eksiğini korumaya her zamankinden çok ihtiyacı var.
Efes’te Neler Yapar?
Aslında yazının bu tarafında yukarıda olduğum kadar ümitvar olamayacağım. Anadolu Efes, pivotu iki kez üst üste Euroleague’in en iyi savunmacısı seçilmiş olan Bryant Dunston’ken bile ikili oyunlar sonucunda potasını korumakta bolca sıkıntılar yaşayan bir takım. Omic oyundayken bu gedik biraz daha büyüse de bunun ana sebebi pivotun kim olduğu değil, takımın nasıl savunma yapmaya çalıştığıydı.
Savunmada işlerini topa baskıyla rakibi zor atışlara sürükleyerek çözmeye çalışan bir takımın pivot rotasyonuna katacağı isim ya topa baskıyı sertleştirecek bir çabuk ayaklı uzun ya da pota altını karartacak bir süpürücü olmalıydı.
Aynı şekilde hücumda geçiş hücumuna inanan Anadolu Efes’in, topu kendisine oynanan setlerle kullanmaya alışkın ve maç başına kullandığı top adedi fazla olan bir oyuncudan optimum verim alması şu anki takım şablonunda zor gözüküyor. Yoksa Alen Omic de yabana atılacak bir hücumcu değildi ki geçen sene Eurocup’ta yılın en iyi pivotu seçilmişti.
Toparlayacak olursam: Anadolu Efes oldukça potansiyelli olsa da hem anki formuyla hem de özellikleri ile Euroleague’de bolca soru işareti olan bir ismi kadrosuna kattı. Oyununun temellerinden birini oluşturan Bryant Dunston’ı rahatlatmak için yapılan bu transfer, Alex Kirk’ün yetenekleri ve potansiyeli üzerine oynanmış bir kumar. Kumarın tutup tutmayacağı ise zar atılınca ortaya çıkar.