by Mustafa Kocatürk / info@eurohoops.net
Geçtiğimiz sezonu kapanışını lig finaliyle, bu sezonunun açılışını ise Cumhurbaşkanlığı Kupası finaliyle yapan iki takım bu sefer sezon ortasında kozlarını paylaşıyor. Türkiye basketbol tarihinin en başarılı iki kulübünü karşı karşıya getiren bu mücadele, Ankara’daki Türkiye Kupası çeyrek finallerinin en ağır eşleşmesi olarak göze çarpıyor.
İki takımın bu sezon birbiriyle oynadığı maçlara baktığımız zaman 3-0 Fenerbahçe üstünlüğü göze çarpıyor. Rakibini karşılaştığı üç kulvarda da yenmeyi başaran Fenerbahçe, rakibine geçtiğimiz sezon final serisinin son maçından başlayan bir 4 maçlık yenilmezlik serisine de sahip. Anadolu Efes’in Fenerbahçe’ye karşı aldığı son galibiyet, play-off final serisinin 5. maçında geldi.
Son zamanlarda rekabeti önde götüren taraf sarı-lacivertliler olarak gözükse de bu iki takımın bir Türkiye Kupası eşleşmesindeki son kazananının Gaziantep’teki finali kazanan Anadolu Efes olduğunu ve o galibiyetle beraber kupayı müzesine 10. kez götürdüğünü hatırlatmakta fayda var.
İki takımın yakın geçmişteki rekabeti böyle ancak kuşkusuz ki Çarşamba günü oynanacak mücadelede olacaklar basketbolseverler için daha ilgi çekici. O maça tutabileceğimiz projeksiyon ise şöyle:
Koşarsa Efes, Geri Kalan Her Şeyde Fenerbahçe
Fenerbahçe’yi kuşkusuz Avrupa’nın en iyi takımlarından biri yapan özelliklerinden biri, savunmada istikrarlı bir biçimde rakibine oynayacağı oyunu dikte etmesi ve bunu Efes’le karşılaştıkları üç maçta da göstermeyi başardılar. Perasovic eğer bu senaryoyu değiştirmek istiyorsa, maçı takımının daha iyi oynadığı düzende oynatmayı başarmalı. Peki Efes için bu “daha iyi oynanan düzen” ne anlama geliyor?
Öncelikle belirtmekte fayda var; Anadolu Efes klasik bir Velimir Perasovic takımının alışkanlıklarına sahip bir takım. Savunmada işlerini yoğun topa baskıyla yapıp rakiplerini hatalı şut seçimlerine sürüklemeyi hedefliyorlar. Her ne kadar bu yoğun topa baskı ve rakiplerini sürükledikleri hatalı tercihler savunmaları için önemli gözükse de hücumları için de çok hayati öneme sahip.
Hücumlarını bu hatalı tercihlerden doğan temiz ribauntlarla başlatan Efes; özellikle Honeycutt ve Derrick Brown’ın ribaunt sonrası yarı sahayı hızlı geçmesiyle kendilerini daha rahat hissettikleri bir hücum alanına sahip oluyor. Eğer yarı sahayı o tempolu geçişler olmazsa; Efes yarı sahada Granger ve Heurtel’in elinde bir temposuzluğa mahkum oluyor ki bu da zaten doğal skoreri az olan kadroda bu iki oyuncunun eline yapışan top sayısının kendisini katlayarak artmasına sebep oluyor.
Ancak belirtmekte fayda var, Brandon Paul transferiyle Velimir Perasovic’in yarı sahadaki çözümleri arttı, buna karşın yarı sahada çözüm olarak verim beklenen DeShaun Thomas’tan da sezon başından beri pozitif katkı alabildiklerini söylemek güç.
Anadolu Efes’in oyununun tek sıkıntısı savunmada rakibi bozamadıkları zaman kaldıkları düşük tempo değil, aynı zamanda rakibi bozmak için aldıkları risklerin sonuçları. Anadolu Efes rakibi baskı altına almaya çalışırken -bir numara rotasyonundan sertlik desteği alamadıkları için- Bryant Dunston potadan oldukça uzaklaşıyor. Bu da işlemesini bilen rakipler için pota altında büyük bir maden demek. Hele de rakibiniz, Euroleague’in en dominant pota altı rotasyonlarından birine sahip olan Fenerbahçe’yse bu soruna maç özelinde işler bir yama bulmak zorundasınız.
Bunun için de öncelikle Efes’in sahaya çıkacağı yabancı kadrosu önemli olacak. Perasovic’in doğal olarak Heurtel-Granger-Honeycutt-Brown ve Dunston’dan vazgeçmeyeceğini bekliyorum. Altıncı yabancı tercihi ise maçın kaderini tayin edebilecek kadar kritik. Brandon Paul – DeShaun Thomas arasında yapacağı tercihte Perasovic eğer Paul’u seçerse hem Bogdanovic’in karşısına koyabileceği doğal bir iki numaraya, hem de yarı sahada sorumluluk alabilecek bir ele daha sahip olabilir.
Perasovic’in eşleşmedeki kaderi değiştirmesi için uygulaması gereken genel oyun planının ayrıntılarına değindik. Ancak Efes cephesinin dikkat etmesi gereken birkaç bireysel eşleşme de mevcut. Bunlardan en göze çarpanı, yaklaşık 3 sezondur sürekli Bobby Dixon’ın galip çıktığı Dixon-Heurtel düellosu. Zihinsel karakter olarak ayrı kutupları ifade eden bu iki oyuncunun eşleşmesinde Velimir Perasovic’in mutlaka Heurtel’i destekleyecek bir plan üretmesi gerekiyor.
Sakatlığından formda dönen Bogdan Bogdanovic’in karşısına çıkacak isimle olan mücadelesi de maçın belirleyici etkenlerinden biri olacak. Pota altındaki Ekpe Udoh – Bryant Dunston eşleşmesi ise Efes’in bireysel oyunla değil, takım içi nüanslarla avantaj yakalaması gereken bir match-up. Yukarıda da belirttiğimiz gibi gevşek pota altı savunması Efes için pota altında değil, yayın çevresinde oluşan bir handikabın sonucu.
Bazı şeyleri değiştirmesi gereken taraf Anadolu Efes olduğu için bu yazı onların ne yapıp ne yapamayacağına odaklı olsa da Fenerbahçe cephesi hakkında da değinmemiz gereken bazı hususlar var. Özellikle oyunun savunma tarafında Honeycutt ve Derrick Brown’ı nasıl karşılayacakları sorusu kritik öneme sahip. Fenerbahçe’nin 3-4 rotasyonunda onların atletizmine karşılık verebilecek tek oyuncu Nikola Kalinic. Onun dışında ne Datome’nin ne de Antic’in onlarla özellikle açık alanda mücadele edemeyeceğini tespit etmek gerekiyor.
Bu sorunun çözümü içinse Fenerbahçe’nin hücumlarda akılcı olup geriye 5 kişi olarak dönmesi şart. İşin hücum kısmında ise sezon başından beri Fenerbahçe’nin karar vericilik merkezinde Sloukas yalnız kaldığı zaman aşamadığı bir düşük tempo sorunu mevcut.
Bu sorun bu maç için bir handikap olarak gözükmeyebilir ancak bu düşük temponun dozu artarsa, Efes’in baskısına karşı Fenerbahçe ciddi sorunlar yaşamaya başlayabilir. Bu sorunun yaşanmaması için Fenerbahçe maç içinde kesinlikle Bogdanovic’in yaratıcılığına ihtiyaç duyacaktır. Ondan gelecek bu katkı maçın kaderi için kritik olacak.
Velimir Perasovic ve Zeljko Obradovic yıllardır birbiriyle karşılaşan iki koç. Bu sezon 4. randevularında illa ki birbirlerine bizim şu an tahmin dahi edemediğimiz sürprizler hazırlayacaklardır. Belki sürpriz alan savunmaları, beklenmeyen eşleşmeler ya da sadece zorunluluğun getirdiği kıvrak ayarlamalar mutlaka olacaktır.
Bizim yukarıda yaptığımız tahminler ne kadar tutacak? İki koçtan hangisi teşhisi konmuş sorunları sağaltmayı başaracak? Umarız keyifli ve heyecanlı bir mücadelenin ardından hepsini bu akşam göreceğiz.