by Mustafa Kocatürk / info@eurohoops.net
Hafta sonu Galatasaray’ı evinde baskın bir son çeyrek oyunuyla devirip bu sezon ne kadar ciddi bir takım olduğunu gösteren Banvit ile iki hayal kırıklığı sezonun ardında Ufuk Sarıca ile beraber yeniden yapılanan Beşiktaş Sompo Japan yarı final için karşı karşıya gelecek.
Bu sezon bir kere karşılaşan bu iki rakibin, ligdeki mücadelesinde kazanan 69-80’lik skorla Beşiktaş olmuştu. Deplasmanda etkili bir ikinci yarı oyunu ile kazanmayı bilen Beşiktaş’ta 18 sayı, 15 ribaund ile oynayan Vladimir Stimac ve 15 sayı, 8 ribaundluk katkı veren Michael Roll galibiyette önemli pay sahibi olurken 19 sayı ile maçın en skoreri olan Michael Thompson da bu sezon kendinden beklenenleri sahaya yansıttığı bir maçı geride bırakmıştı.
Kaybeden taraf Banvit’te mağlubiyetin sorumlusu olarak ilk yarıda giren şutlardan sonra takımın hücum dengesinin dağılması gösterilebilir. Ancak forvet ikilisi Gediminas Orelik ve Edo Muric’in etkili basketbolları o maça dair notlarımızda yer alması gereken noktalardan.
İki takımın bu sezon oynadığı ilk maç bizim için fikir verici olsa da bugün oynanacak karşılaşma bir eleme maçı ve bu maçta basit hatalara yer yok. Bu çeyrek final mücadelesi hakkındaki görüşlerimiz ise şöyle:
Banvit-Beşiktaş karşılaşmasını değerlendirirken iki takımın basketbolunu oturttuğu sistemleri irdelememiz gerekiyor. İşe Banvit’ten başlayacak olursak; bu sezon takımın başına geçen Saso Filipovski’nin uyguladığı başarılı koçlukta en önemli noktanın çok doğru ayarlanmış takım içi roller olduğunu tespit etmek gerekiyor.
Takımın saha içi liderliğini Jordan Theodore’a veren koç Filipovski, ona büyük bir top kullanma özgürlüğü yaratmış durumda. Takım, skorunu genelde oynadığı bire bir hücumlar üzerinden üreten Theodore’a alınmış iyi önlemlerle karşı karşıya geldiği zaman bu sorunu Theodore’un rolünü Chappell’le paylaştırmasıyla çözüyor.
Forvetteki bitiriciler Gediminas Orelik ve Edo Muric yüzdeli oyunlarıyla takıma alan açma rolünü üstlenirken takımdan ayrılan Can Maxim Mutaf’ın da bu hususta takımına yardımcı olan isimlerden biri olduğunu belirtmemiz şart.
Takımın pis işlerini yapma rolü ise artık bizden biri olan Gasper Vidmar’a ait. Ligimizin en sert pivotlarından biri olan oyuncu hem üstünden hücum etmeye çalışan rakip uzunlara, hem de potaya yaklaşmaya çalışan kısaların karşısına bir duvar gibi çıkıyor. Ancak kariyerinin başından beri aşamadığı hücum sorununun aynı şekilde devam ettiğini de söylemek gerek.
Rotasyonun geride kalan isimleri olan Furkan Korkmaz, Tolga Geçim ve Damian Kulig’in takım içindeki rolü de Banvit’in oyununu derinleştirmek. Kenardan girip takımın atletizmini yükselten ve sahip olduğu skor meziyetleriyle takımına katkıda bulunan yeni transfer Furkan Korkmaz her zaman dikkat edilmesi gereken bir silah.
Sezona sakat başlasa da geçtiğimiz hafta sonu Galatasaray’a karşı 12 sayı, 8 ribaund ve 6 asistle etkileyici bir performans ortaya koyan Tolga Geçim de oyunda olduğu dakikalarda takımın yaratıcılık merkezine dahil oluyor.
Damian Kulig, özel sebeplerden dolayı oldukça çalkantılı geçen ilk Türkiye senesinin ardından bu sene eski koçu Saso Filipovski ile birlikte istikrarlı bir oyun rolü bulmuş durumda. Takımın hücumcu pota altı elemanı olan Polonyalı uzun, hem iyi devrildiği ikili oyunlarla hem de sahip olduğu şut yeteneği ile takımının hücumuna bir derinlik katmayı başarıyor.
Ufuk Sarıca yönetimindeki Beşiktaş Sompo Japan ise sezonun şimdiye kadar olan döneminde zaman zaman düşüşler yaşasa da beklentileri karşılayan bir performans sahaya koydu. En istikrarlı performans veren oyuncular olarak Michael Roll ve Vladimir Stimac dikkat çekiyor Beşiktaş’ta.
Michael Roll hem çokça verdiği doğru kararlarla hem de yüksek yüzdeli şutlarıyla takımının saha içi lideri konumunda. Sezona 2 aylık kontratla giriş yapan Vladimir Stimac ise pota altında hem hücumu hem de ribaundları domine ederek takıma eşsiz katkılarda bulunuyor.
Takımın performansını yukarıya çeken isimlerden bahsederken Roll ve Stimac’ın yanına yazılabilecek üçüncü isim ise koçu Ufuk Sarıca ile Türkiye’de şampiyonluk yaşamış olan DJ Strawberry.
Potaya dışarıdan yaklaşma konusunda takımına yeri doldurulamaz bir katkı sunan Amerikalı dış oyuncunun, sezon başından beri yaşadığı en büyük sıkıntı ise bir türlü oturtamadığı istikrarı. Sahip olduğu özelliklerle sahaya savunma yapmaya çıktığı zaman kuşkusuz takımının en iyi dış savunmacısı olan ismin bu haftayı nasıl geçireceği, Beşiktaş’ın Ankara’da neler yapacağını da doğrudan etkileyecek.
Bu üç ismin dışında kalan üç yabancı; Earl Clark, Kyle Weems ve Michael Thompson da sezon boyunca bir ortalamayı yakalayamamış olsa da Beşiktaş’ın hücumunda ciddi bir hacme sahip.
Bu üç oyuncunun yüzdeli oynadığı günlerde skoru ileri taşımak konusunda daha rahat olan Beşiktaş’ın bu 4 günlük turnuvada onlardan gelecek düzenli skor katkısına çokça ihtiyacı olacak. Yapacakları skor katkısının yanında özellikle 4 ve 5 numarada da süre alan Kyle Weems ve Earl Clark’ın takımına verebileceği ribaund ve savunma katkısı da Gasper Vidmar gibi bir pota altı canavarıyla karşılaşacak Beşiktaş’a artı yazabilir.
Beşiktaş’ın bu 6 oyuncu dışında kalan yerli rotasyonu ise tamamen birer özelliğe hizmet eden ve süre aldıkları dakikalarda bu özelliklerini sahaya yansıtmaya çalışan isimler.
Sakat başladığı sezonda rotasyona katılmasıyla beraber Ufuk Sarıca’nın elini çokça rahatlatan Erkan Veyseloğlu, savunmadaki gayreti ve üstlendiği tutkal rolü ile Beşiktaş yerli rotasyonunun en güven veren ismi.
Onun dışında yerli rotasyonunda yer alan Kenan Sipahi ve Şafak Edge oyunda olduğu süreçlerde yaptıkları topa baskı ve oynattıkları ikili oyunlarla sivriliyor. Michael Thompson’dan artan süreleri tamamlayan bu iki ismin performansı da Jordan Theodore karşısında Beşiktaş adına önemli olacak.
Uzun rotasyonundaki yerliler konusunda da sürekli deneme yapan Beşiktaş’ın en istikrarlı katkıyı Sertaç Şanlı’dan aldığını söylemek gerek. Kariyerini sahip olduğu hücum yetenekleri üzerine kuran pivotun, vereceği iyi performans bu dar fikstürlü turnuvada Vladimir Stimac’ın sırtındaki yükü azaltacaktır.
İki takım hakkında yaptığımız genel kadro ve yapı değerlendirmeleri böyle iken, maçı kaderini belirleyecek birkaç eşleşme de gözümüze çarpıyor:
Jordan Theodore – Michael Thompson: Banvit’in saha içi lideri Theodore ile Beşiktaş’ın istikrarsız skoreri Michael Thompson arasındaki bu eşleşme doğrudan maçın kaderini tayin etmeye aday. Sezonun ilk karşılaşmasında rakibini 5/19’da tutmayı başaran Michael Thompson, ürettiği 19 sayıyla da takımını zorlu Bandırma deplasmanından çıkarmayı başarmıştı. Ufuk Sarıca’nın bir kez daha ondan bu performansı istemeye hakkı var.
Vladimir Stimac – Gasper Vidmar: Vladimir Stimac, bu çeyrek finalde eski takımına karşı sahaya çıkacak olsa da onu asıl yoracak olan şey match-up’ı Gasper Vidmar olacak. Sertliğiyle kendine yıllardır Türkiye Ligi’nin kalburüstü takımlarından yer bulan Sloven uzun, Vladimir Stimac’ın hayatını zorlaştırabilecek oyunculardan biri. Stimac’ın oyunundaki hacmini düşündüğümüz zaman ise bu eşleşmenin önemi bir kez daha göz önüne çıkıyor.
Gediminas Orelik – Kyle Weems: Sahada diğer oyunculara açtıkları alanlarla koçları için son derecede kıymetli olan bu iki oyuncunun eşleşmesi de seçtiğimiz son eşleşme. Kullandıkları şutların yüzdeleri, doğrudan takım liderlerinin verimlerini etkileyen bu iki isim aynı zamanda kupa yolunda takımlarının olmazsa olmaz hücum silahları. Onlardan hangisinin daha keskin olacağı ise bu çeyrek final mücadelesinde kazananı belirlemeye aday.
Bugün Ankara’da bugünün perdesini açacak bu maçtan basketbolsever olarak beklentimiz yüksek.