Duygu Savaşını Kazanan Fenerbahçe Oldu!

19/Nis/17 12:14 Nisan 19, 2017

Utkan Sahin

19/Nis/17 12:14

Eurohoops.net

Turkish Airlines Euroleague’de dün gece Panathinaikos ile Fenerbahçe, serinin ilk maçına çıkarken, temsilcimiz epik bir geri dönüşle maçı kazandı. Peki Fenerbahçe, maçı nasıl kazandı? Nasıl bir maç oldu?

By Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Panathinaikos ile Fenerbahçe arasında oynanacak olan seride işin teknik, taktik kısmının yanında, duyguların da öne planda olacağı daha seri başlamadan belliydi.

ObradovicPanathinaikos ilişkisi, Panathinaikos’un Final Four hasreti ve Fenerbahçe‘de arka arkaya iki sezonda yaşanan başarılar sonrası, “bu sezon başarısız olabiliriz” korkusu serinin içine bir şekilde işleyecekti. Dün gece de öyle oldu. Bu üç ana başlıktan, ikisi sahada varlığını hissettirdi.

Obradovic gittiğinden beri Final Four yapamayan Panathinaikos, büyük bir hasret yaşıyor. Geçtiğimiz yıllarda oynadığı playoff serilerinde hep başarısız olan Yunan ekibi, ev sahibi avantajını kazanınca ilk kez bir seriye favori başlama şansını elde etti. Bu da yönetimiyle, kulübüyle ve taraftarıyla Panathinaikos’un seri öncesi büyük bir beklentiye girmesine neden oldu. Ancak aslında girdikleri bu büyük beklenti, onların zinciri oldu.

Playoff serilerinde ev sahibi takım için her zaman en zor maç, ilk maçtır. Çünkü ilk maçı kazanma zorunluluğu her zaman takımları etkiler. Hele de 20 bin taraftarın beklentileri altında oynuyorsanız. Euroleague tarihinde ilk maçı kazanan birçok takımın tur atlamasının sebebi de stresten kurtulmaktır. Stres, her zaman oyun planını etkiler. Oyun planınız etkilendiği sürece de her zaman yumruk yemeye açık olursunuz.

Temsilcimiz tarafında ise stres daha farklıydı. Fenerbahçe, geçtiğimiz sezon boyunca her zaman düştüğü yerden kalkmayı bilen bir takımdı ancak bu sezon bu refleksini ortaya koyamadı. Sezon boyunca beklenen basketbolun altında kaldı ama bunda sakatlıkların da etkisi oldu, takımın hücumdaki problemlerinin de… Ancak beklentilerin altında kalmak, Fenerbahçe’de bir özgüven problemi oluşturdu. Ve bu problemi aşmak için de OAKA pek tercih edeceğiniz bir yer değil.

“Maça karar verecek olan sizsiniz, taraftarlar değil”

Obradovic tarafından maç öncesi söylenen bu söz, takımın duygu yükünden kurtulmasına sebep oldu! Böyle olunca da maçın başında bütün rüzgarı arkasına alan taraf temsilcimiz oldu. Çünkü bir tarafta maçı kazanma sorumluluğunu üstünde hisseden Panathinaikos, diğer tarafta ise duygularından arınmış, sahada planını uygulayan bir Fenerbahçe vardı.

İki top yönlendirici, iki forvet ve Vesely ile maça başlayan Fenerbahçe, oldukça agresif bir savunmayla oyuna girdi. Panathinaikos‘un hücumda sadece Calathes’in eline bakmasını çok iyi değerlendiren temsilcimiz, ilk altı dakika boyunca bütün yükün Calathes’in elinde patlamasını sağladı. Fenerbahçe savunması, Calathes’in şutunu riske ederek, ikili oyunlarda pası vermesini engelledi. Böyle olunca da Yunan ekibi, üç top kaybı yaptı ve hücumda sadece altı sayı üretebildi. Fenerbahçe, hücumda da Kalinic‘in riske edilmesini Sırp oyuncudan gelen iki üçlükle cezalandırınca bir anda rüzgar daha da kuvvetlendi ve Fenerbahçe, 10 sayı öne geçti. Burada küçük bir dip nottan bahsetmek istiyorum. Kalinic, belki dün gece dört üçlükle kariyer rekoru kırmış olabilir ama hücum içerisinde daha çok agresif bir şekilde potaya gitmeyi denedi. Bu da maç içerisinde özgüven kazanmasını sağladı.

Ancak yedeklerin devreye girmesiyle birlikte maç içerisindeki resim değişti. Bogdanovic’in kenara gelmesiyle Fenerbahçe’nin hücumda üretkenliği düştü. Pascual’in de Calathes-James ikilisine dönmesiyle birlikte Panathinaikos hücumları toparlandı ve çeyrek sonunda fark bir sayıya kadar düştü.

Stresini atan Panathinaikos, rüzgarı arkasına aldı

Maça ortak olan ve başındaki stresini atan Panathinaikos, kendi oyun planını uygulamaya başlarken, strese giren ve dağılan taraf bu sefer temsilcimiz oldu.

Özgüven eksikliği ve iki guardının kötü oyunu sebebiyle dağılan Fenerbahçe, bir anda çok basit top kayıpları yapmaya başladı ve ilk yarıyı tam 10 top kaybıyla tamamladı. Duygularını kontrol edemeyen Fenerbahçe, o kadar bilinçsiz hücum etmeye başladı ki savunmada büyük defoları olan Bourousis-Gabriel pota altını cezalandırmayı düşünmedi bile. Böyle olunca Panathinaikos, Bourousis’i oyunda daha fazla tutabildi. Yunan pivot kişisel hücum anlamında etkili olamasa da üç tane yaratıcı oyuncunun sahada olması Fenerbahçe savunmasını dağıttı.

Oyun içerisinde geriye düştükçe daha da panik olan Fenerbahçe, oyun planından iyice koptu ve agresiflikten uzaklaştı. Dağılan savunmasıyla birlikte, kenar oyunlarından kolay sayılar yemeye, forvetlerden cezalandırılmaya başladı. Rüzgarı da arkasına alan Panathinaikos, 10-15 gibi çılgın bir saha içi isabetle oynadı ve bir anda farkı 14 sayıya kadar çıkardı.

Fenerbahçe Kendini Hatırladı

Normal sezonun özeti gibi geçen ilk yarıdan sonra Fenerbahçe, sezonun en kritik dönemeçlerinden birini yaşadı. Nasıl bir takım olduğunu hatırladı ve rüzgarı arkasına almış Panathinaikos karşısında “OAKA Cehenneminden” tırnaklarıyla kazıya kazıya yukarı çıktı.

Soyunma odasından döndükten sonra dar olan rotasyonunu daha da daraltan Obradovic, bütün bir yarıyı sadece altı oyuncuyla oynadı. SloukasKalinic-Bogdanovic-Dixon dörtlüsünü dönüşümlü olarak oynatan Sırp teknik adam, Datome‘yi hiç kullanmadı. Uzun rotasyonunda ise Ekpe ile Vesely‘i neredeyse hiç çıkarmadan oynattı.

Tecrübeli koçun bu tercihlerinin oyunun her iki tarafında da büyük etkileri oldu. Ekpe ve Vesely ikilisiyle çok büyük bir duvar ören Fenerbahçe savunması, maçın başındaki agresifliğine geri kavuştu. İkili oyun sonrası Ekpe ile dışarıda kalan Fenerbahçe, Amerikalı uzunun harika savunması sayesinde Panathinaikos kısalarını yoldan çıkartırken, arkada da Vesely ile bir tuzak daha kurdu. Böyle olunca Panathinaikos, hücumda büyük duvara çarptı. Her çarptığında da daha fazla strese girmeye başladı ve hücumda çözüldü. Ev sahibi ekip, koca bir çeyrek boyunca 3-14 saha içi isabetle sadece sekiz sayı atabildi.

Hücumda da Sloukas-Bobby-Bogdan ile üç bilemedin iki buçuk yaratıcı oyuncuyla devreye başlayan Fenerbahçe, Vesely-Udoh ikilisinin hücumda getirdiği spacing sorununu çözmeyi başardı. Tepede oynanan ikili oyun sonrası, gelen yardım savunmasını cezalandırmak için Udoh’tan uzundan uzuna pası işledi. Doğal bir refleks olarak Panathinaikos, içeriye kapanmaya başlayınca Fenerbahçe’de Bogdanovic devreye girdi. Takımına liderlik yapan Sırp guard, çeyrekte ürettiği 11 sayıyla maçı ortaya getirdi.