By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Final Four sistemi, asla ve asla playoff’lar kadar adaletli bir sistem değil.
Avrupa’nın en iyi 4 takımı, bütün sezonun emeğini 80 dakikaya sığdırarak, şampiyon olmaya çalışıyorlar ve bu mücadele her zaman en güçlü ya da en iyi basketbolu oynayan takımın, mutlu sonuyla bitmiyor.
Ancak bugünün konusu bu sistemin adaletli olup, olmadığı değil. Konumuz, bu 80 dakikalık mücadelede galibi belirleyen etkenlerden biri olan tecrübe. Kritik anları oynama tecrübesi…
Gelecek günlerde koçların ve oyuncuların da Final Four tecrübesine değineceğiz ama gelin, öncelikle bu sene Final Four’da mücadele edecek dört takımın tecrübesine bakalım!
Dominantlığın Karşılığı: CSKA Moskova
Son şampiyon CSKA Moskova, 2000’i milat olarak gördüğümüz EuroLeague’de kesin olarak buralarda en çok izlediğimiz takım.
EuroLeague öncesini de ele aldığımız zaman 7 şampiyonlukla tarihin en çok şampiyon ikinci takımı olan CSKA Moskova, 2000 sonrası ise 3 şampiyonlukla yine ikinci sırada yer alıyor.
Onları bu kadar dominant yapan şey, şampiyonluk sayılarından daha çok Final Four’a katılma sayıları. Bu sezonla beraber üst üstte 6. kez Final Four’da mücadele edecek olan Rus takımı, 2000’den bu yana EuroLeague katıldığı 16 sezonun 14’ünde Final Four yapma başarısı gösterdi.
Ettore Messina’nın takımın başına geçmesiyle birlikte özellikle dev kadrosuyla 2005-2009 yılları arasını domine eden CSKA Moskova, o dört yılda iki şampiyonluk, iki de final başarısı yaşadı. Rus ekibi, ilginç bir şekilde kazandığı finallerde Maccabi‘nin baş belası olurken, kaybettiği finallerde ise Obradovic‘in Panathinaikos‘u CSKA’ya bela oldu.
2010-2011 sezonunda yaşadığı büyük başarısızlıktan sonra 2011-2012 sezonunda fırtına gibi esen CSKA, Türkiye’de yapılan Final Four’da epik bir maç sonu sonrası Olympiakos’a kaybetti. 2012’ten sonra üç yıl finale çıkamayan CSKA, geçtiğimiz yıl ise 8 yıllık özlemine son vererek EuroLeague kupasını kaldırdı.
Rusya’nın dev ekibi, katıldığı 13 Final Four’da 13 galibiyet, 13 yenilgi alırken, işin sonunu getirmekte biraz zorlandıklarını gösterdi. CSKA, finale kaldığı 6 sezonda ise 3 kere kupayı, 3 kere ise kaybetti.
Tarihin En İyisi: Real Madrid
Dokuz EuroLeague şampiyonluğuyla, tarihte en çok şampiyonluk kazanan takım olan Real Madrid, 2000 sonrasını ise biraz dalga geçirdi.
58’de ilk kez düzenlendikten sonra 22 yıl boyunca kupaya ambargo koyan ve tam 7 şampiyonluk kazanan Madrid, 90’ların başında yaşadığı düşüşü Arvydas Sabonis sayesinde atlattı ve 1995’te kupayı bir kez daha müzesine götürdü.
İspanyol ekibi, için 2000’lerin ilk bölümü çok daha zorlu geçti. Bir dönem maddi olarak küçülmeye de giden Madrid, 2000’lerin başında zaman zaman Eurocup’ta mücadele etti. Joan Plaza’yla başlattığı ayağa kalkma sürecini Ettore Messina’yla tamamlamak isteyen İspanyol ekibi, istediğini bulamasa da 2000’li yıllarda ilk Final Four’unu 2011’de yaptı.
Daha sonra takımın başına Pablo Laso’yu getiren Madrid, İspanya Milli Takımı’nın önemli kısa oyuncularının kadrosunda tutarak, önemli bir çekirdek yarattı ve 2013-2015 yılları arasında üç sezonda iki final, bir de EuroLeague şampiyonluğu yaşadı.
2000’lerin en dominant takımı olmasa da tarihinin getirdiği başarılar sayesinde hala tepedeki ismini koruyan Madrid, bu sezon beşinci kez Final Four’da mücadele edecek.
Bu zamana kadar oynadığı 8 maçta 4 galibiyet alan İspanyol ekibi, finalde ise bir galibiyet, iki yenilgi aldı.