By Antigoni Zachari / info@eurohoops.net
Bir EuroLeague sezonu daha sona doğru yaklaşırken yılın en çok akılda kalan ve yılın kaderini belirleyen anılarını, figürlerini, rekorlarını ve olaylarını seçtik.
Hangi oyuncular, hangi takımlar, hangi isimler ve hangi anlar bu sezonun tarihine kazındı?
Luka Doncic’in çıkışı
18 yaşındaki Doncic’in dünya ayaklarının altında desek, abartılı olmaz. Sezonun en büyük çıkışını yapan ve sezonun Yükselen Yıldızı seçilen bir isim tabii ki listemizde yer bulacaktı.
Skor yapma ve arkadaşları için pozisyon yaratma becerisi, sahada adeta akarcasına hareket edişi gösterdiği karakterle kendini izleyen her basketbol severe hayran bıraktı.
Kıran kırana rekabet
EuroLeague’in yeni sistemi hakkında çok şey söyledi. Pek çokları işlerin iyi gideceğini düşünmedi. Takımlar ve oyuncular için işleri çok daha zorlu hale getiren bu yeni düzen, turnuvaya NBA’e benzer bir kimlik kazandırdı.
Her takım birbiriyle oynarken 30 hafta boyunca beklenmedik, ilginç ve yeni düellolar yaşandı, hikayeler yazıldı. Bu köklü yeniliğin getirdiği bu bir sürü yenilik, turnuvanın kıtadaki en iyi spor turnuvası olma yolundaki iddiasını ve gelişimini güçlendirdi.
Hem de bildiğimiz EuroLeague’in kimliği ve özelliklerinden hiçbir şey eksiltmeden.
Çift maçlı haftalar
Mesele rekabet ve yeni format olunca, çift maçlı haftalar oynama konusundaki yenilikçi karardan söz etmezsek olmaz. Bu sezon birkaç kez haftanın dört gününün EuroLeague günü olduğu haftalar yaşadık.
Taraftarlar çok daha fazla heyecana ve çekişmeye tanık olduğu bu haftalarda sadece mücadele değil, yorgunlukla mücadele etmeye çalışan takımların kendileriyle yaşadıkları mücadele de izlemeye değerdi.
Sarunas Jasikevicius’un Zalgiris Kaunas’ı
Eurohoops, Sarunas Jasikevicius’u yılın koçu seçtiyse sebebi Zalgiris‘e üflediği o yepyeni soluk.
Litvanya ekibi zorlu rakiplerine sahayı her çıktığında dar etti, bazen kazandı, bazen kaybetti ama hep heyecandolu bir mücadele izletti.
Oyun kurucu olarak elinde topla tarih yazan bir efsane, 41 yaşında elinde oyun tahtasıyla Avrupa’nın elit koçlarından biri olarak ilk adımlarını attı.
Real Madrid‘in spektaküler maçları
Sergio Llull’un üçlükleri, Anthony Randolph’un akıl almaz blokları ve potaları titreten smaçları, Jaycee Carroll’ın bir sniper’ın kurşunlarını andıran üçlükleri…
Söz konusu göze hoş gelecek hareketlerse Real Madrid, NBA takımlarına rakip olabilecek gösterişte!
102-63’le Barcelona Lassa’ya evinde yaşattıkları o hezimet, ayrıca Darüşşafaka Doğuş’u ve Olimpia Milano‘yu 100’e bağlamaları hemen akla gelen büyük zaferlerinden.
Nefes kesen playoff maçları
Fenerbahçe‘nin Panathinaikos‘u ev sahibi avantajı olmamasına rağmen süpürüşü, CSKA‘nın Baskonia karşısındaki üstünlüğü, Darüşşafaka Doğuş’un ilk playoff yılında Real’e döktürdüğü soğuk terler, Anadolu Efes‘in Pire deplasmanındaki son saniye zaferi, Olympiakos’un Abdi İpekçi’deki dördüncü maçı çalışı ve beşinci maçta düğümü Spanoulis’in kılıcı vurarak çözmesi…
EuroLeague playoff’ları bu sezon her türlü lezzeti verdi.
Darüşşakafa’nın playoff yolculuğu
David Blatt önderliğindeki Darüşşafaka bu sezon kulüp tarihinde daha önce olmamış bir işi başarıp Avrupa’nın en iyi sekiz takımı arasına girdi.
Real Madrid karşısında kazanmalarına kimsenin ihtimal vermediği bir ortamda İspanyol devinden bir maçı çaldılar. Ancak daha fazlasına nefesleri yetmedi.
Olsun, yine de teşekkürler Daçka!
Andrea Trincheri’nin bilinç akışına bağlayan öfkeli basın toplantıları
Brose Bamberg bu sezon çok sıkıntı çekti. Küçük farklarla kaybettikleri maçlar, sakatlıklar, istedikleri düdüklerin gelmeyişi, istemedikleri düdüklerin çalınması…
Koçları Andrea Trinchieri, Alman ekibinin fırtınalarla dolu sezonunu öfke, mizah, isyan, metanetin ve dürüstlüğün birbirine karıştığı sayısız vecizeyle değerlendirdi.
Belki İtalyan koç bu sezon istediklerini alamadan eve döndü ama Avrupa basketboluna hem saha dışında hem saha içinde hem de kameralar karşısında çok şey verdi.