By Semih Tuna / info@eurohoops.net
Son topları oynamak kolay değil. Yarım kilo olan topun ağırlığı, o anları oynamayı bilmiyorsanız üç dört katına kadar çıkıyor. Kaldıracak gücü kollarınızda bulamıyorsunuz.
Bir kısım için ise bu durumun tam tersi geçerli. Onlar için son toplarda sanki çember genişliyor, top da yumuşacık hale geliyor.
40 dakikanın oynaması en gergin anları olan bu saniyelerde topu kime teslim edersiniz? Farklı senaryolar üzerinden tek ihtimalin olduğu hikayelerle bu sorunun cevabını birazdan okuyacaksınız.
Son topta 2 sayı geridesiniz ve maçı kazanmaya oynayacaksınız…
Bogdan Bogdanovic, geçtiğimiz sezon Fenerbahçe’ye üç tanesi üç sayılık isabet ile olmak üzere dört tane maç kazandırdı. Zor anlar geldiğinde isabet yüzdesi artıyor. Hazırlanan bu setin iyi çizilmiş olması ve Bogdan’ın topu en fazla bir kere yere vurması istenilen faktörler arasında. 24 yaşındaki Sırp, bir cezalandırma uzmanı. Topu elinden çıkarma stili, rakip onu savunmada yakalasa dahi şutun girme ihtimalini dramatik boyutta değiştirmiyor. Bir şutör için gelen perdelemeleri kullanma hassasiyeti, oyuncunun profesyonel kariyerinde ne kadar yükselebileceğini belirler. Bogdanovic de bunu dünyada en iyi yapan oyuncular arasında.
Son topta 1 sayı geridesiniz ve herhangi bir şekilde iki sayılık isabet bulmak istiyorsunuz…
Muhtemelen Avrupa’nın en saf skoreri. Euroleague’in sayı kralı Keith Langford, aynı zamanda ‘clutch time’da da en çok sayı bulan oyuncu konumunda. Sezonun ilk 20 maçında çok uzun yıllardır görülmeyen bir skorer performansı sergileyen Amerikalı yıldızın cephanesi bir hayli kalabalık. Basketbolun değişimi, artık orta mesafe ikiliklerini neredeyse günah haline getirdi. Bu konuda bir isme güvenecekseniz, bu isim Langford’tan başkası olmayacak. Tecrübeli bir oyuncunun olmanın getirdiği oyuna hakim olma duygusuyla artık Avrupa’daki savunmaların ne yapabileceğini tahmin edebiliyor ve tek adım geriye çekilerek kendine şut atabilecek alan bulabiliyor. Ayrıca kolay faul aldıran bir isim olması, koçların elini rahatlatıyor. Fenerbahçe’nin evindeki 23 maçlık kazanma serisini bitiren Langford, Kızılyıldız maçında da takımını geriden getirip maçı tek başına almıştı.
Son topta 1 sayı geridesiniz ve kısa oyuncunuzun potaya gidebileceği bir set çizdiniz…
Euroleague’in 1 numaralı favorisinin 1 numaralı süperstarı olmak kolay değil. Sergio Llull, bu aşamaya tırnaklarını kazıyarak geldi ve içindeki korkunç kazanma açlığı, son anlarda performansının artmasının en önemli sebebi. Son 2 senede hepsi birbirinden farklı şekillerde olmak üzere 5 maçı son saniyede takımına getirdi. Onu özel kılan şeyler; Avrupa’nın belki de en hızlı ilk adımına sahip olması ve potaya giderken teması alsa bile dengesini kaybetmemesi. En iri savunmacı bile onu yolundan alıkoyamıyor, vitesi düşürmesine kimse izin veremiyor. Kolektif bir savunma yapmazsanız, o bir şekilde yolunu bulur. Bu sezon Brose Baskets, 5 saniye kala bunu en acı şekilde tadan takım oldu.
Son topta 1 sayı geridesiniz, ikili oyunda oyun kurucunuzun takımdakilere üretim yapmasını istiyorsunuz…
Avrupa’da Milos Teodosic kadar hücumdaki santimetre karelik boşlukları keskin gören, her hafta hem yerel liginde hem de Euroleague’de en az bir jeneriklik hareket yapan başka bir oyuncu daha yok. Geçen sezon üzerindeki ‘kaybeden’ etiketini de Euroleague finalini kazanmasından sonra rafa kaldıran Sihirbaz, CSKA Moskova’nın makine gibi çalışan sisteminde paslarını hem doğru kişiye hem de doğru açı ve şiddette gönderip arkadaşlarının boş turnike atmalarını sağlıyor. Normal sezonu Euroleague’de asist kralı olarak sürdüren Teodosic, takım arkadaşlarına pozisyon konusunda eski kıtanın en iyisi.