By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Taraftarlar doğal olarak her zaman başarı ister ama onları kulüplerinin peşinden koşturan şey başarı değil, takımlarına olan inançlarıdır.
Fenerbahçe basketbol tarihi de böyleydi. Fenerbahçe taraftarı, her sene Ezel’deki Ömer gibi koşulsuz inanmayı seçti. Onlara satılan hayalleri, koşulsuz kabullenmeyi seçtiler. Sürekli hiç vazgeçmeden inandılar. Çünkü taraftar olmaları bunu gerektiriyordu.
Ama sürekli aldatıldılar. Her seferinde daha fazla hayal kırıklığına uğradılar ama vazgeçmediler.
Peki intikam? İntikam istiyorlar mı?
Kuşkusuz.
Onlara gerçekten inanacakları bir şey veren kişi Zeljko Obradovic oldu. Obradovic, aynı Ramiz Dayı’nın Ömer’e yaptığı gibi Fenerbahçe taraftarına uğruna mücadele edecek gerçek bir şey verdi: Kırılan hayallerine karşı alınan intikam gibi!
Ancak bunun gerçekleşmesi için önce Fenerbahçe ile taraftarının değişmesi gerekiyordu ve her değişimin başlangıcı zorludur.
Öyle de oldu. Alınan sonuçlar bakımından ilk sene Fenerbahçe taraftarı için yine bir hayal kırıklığı oldu ama her zaman sonuç ile gerçek aynı değildir. Alınan o sonuçlar, Fenerbahçe taraftarının ilk sınavı oldu. Ya Obradovic’in arkasında duracaklardı ya da hayal kırıklıklarının acısını her zaman olduğu gibi koçtan çıkartacaklardı. Onlar süreç içerisinde ilkini seçtiler.