Zeljko Obradovic Döneminde Fenerbahçe Beko’nun En Önemli 10 Maçı

18/May/17 14:03 Haziran 24, 2020

Utkan Sahin

18/May/17 14:03

Eurohoops.net

Fenerbahçe Beko, Zejko Obradovic döneminde birçok tarihi maç geçirdi. Peki en unutulmaz olanlar hangisiydi?

By Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Fenerbahçe Beko’da dün gece itibariyle 2013’ten beri süre gelen Zeljko Obradovic dönemi sona erdi.

EuroLeague tarihinin en başarılı koçu, İstanbul’da geçirdiği 7 yılda burada asla unutulmayacak olan başarılar yaşattı.

Sırp koç, en basitinden 2013’te Sarı-lacivertlilerin başına geçtiği günden beri takımını Avrupa’nın en elit takımları arasına soktu.

Daha önce sadece bir kere playoff gören sarı-lacivertli kulüp, onun döneminde birçok ilke imza attı; İlk Final Four, ilk final, ilk şampiyonluk ve beş kere üst üstte Final Four oynama başarısı…

Şimdi ise bu dönem sona erdi. Eurohoops Fırın’a düşünse bu unutulmaz dönemde yaşananları tekrardan hatırlatmak. Bunun içinse sizi Zeljko Obradovic döneminde Fenerbahçe Beko için en önemli 10 maça götürüyoruz.

Not: Liste, sadece EuroLeague maçları üzerinden hazırlanmıştır.

31 Kasım 2013 – Fenerbahçe-CSKA Moskova / Normal Sezon 3. Maçı

Emir Preldzic - Fenerbahce Ulker - EB13

Fenerbahçe‘nin Obradovic döneminin heybetli geçeceğini gösteren ilk maç, bu maçtı.

Zeljko Obradovic yönetimindeki Fenerbahçe, normal sezonun üçüncü maçında evinde yıldızlar karması CSKA Moskova’yı konuk etti. Bir önceki sezon özellikle ligin dev takımları karşısında büyük hayal kırıklığı yaratan Sarı-lacivertli ekibin, CSKA Moskova karşısında göstereceği performans önemliydi.

Maça inanılmaz başlayan Fenerbahçe, hücumda yağ gibi akarken ilk çeyrekte CSKA karşısında şov yaptı. İkinci çeyrekte hiç hız kesmeyen Fenerbahçe, beş dakikada yakaladığı 14-2’lik seriyle maçı 40-18’e getirdi.

Maçın devamında CSKA Moskova karşısında hem hücumda hem de savunmada inanılmaz bir performans sergileyen Fenerbahçe, maçı 86-60 kazandı.

Bu galibiyet, birçok anlamda Sarı-lacivertliler için ilkti. CSKA Moskova’yı ilk kez yenen Fenerbahçe, büyük takımlara karşı da en etkileyici galibiyetini aldı. Sezonun devamı Fenerbahçe için iyi geçmese de bu maç Fenerbahçe için artık büyük maçların direk yenilgi yazıldığı dönemin kapandığını gösterdi.

11 Aralık 2014 – Fenerbahçe-Barcelona / Normal Sezon 9. Maçı

Nemanja Bjelica - Fenerbahce Ulker celebrates - EB14

Son sezonlardaki Barcelona’nın performans yüzünden belki bu galibiyetinin önemli görmeyebilirsiniz ama Palau Blaugrana, Avrupa’da o dönemde kazanılması en zorlu deplasmanlardan biriydi.

Obradovic‘in ikinci sezonuna kötü başlayan Fenerbahçe, grupta Panathinaikos ve Barcelona’ya kaybederken Top-16 öncesi iddialı olduğunu göstermek için bir mesaj vermek zorundaydı.

Bogdan Bogdanovic’in harika oyunu sayesinde maça iyi başlayan Fenerbahçe, soyunma odasına önde gitse de Marcelinho Huertas’ı tutamayınca geriye düştü. Çok heyecanlı geçen maçın sonunda Bjelica’yla maçı uzatan Fenerbahçe, uzatma bölümünde ise Zeljko Obradovic‘in bitime dört saniye kala çizdiği harika set sonrası Bjelica ile bomboş turnike attı ve maçı kazandı.

İki sene önce Barcelona’dan 100 yiyerek kaybeden, bir önceki sezon ise 20 sayı fark yiyen Fenerbahçe, artık Barcelona deplasmanın kendisi için direkt yenilgi olmadığını aldığı bu galibiyetle gösterdi.

14 Nisan 2015 – Fenerbahçe-Maccabi Tel Aviv / Playoff Serisi 1. Maçı

Fenerbahce Ulker celebrates - EB14

Fenerbahçe için dönüm noktalarından biri kesinlikle bu maçtı.

Fenerbahçe, daha önce tarihinde bir kez playoff’larda mücadele etmişti ancak aradan geçen yıllar sonrası Fenerbahçe taraftarı için o playoff serisi küçük bir hatıradan öte değildi.

Zeljko Obradovic‘in ikinci yılında playoff’a kalmayı başaran Sarı-lacivertli ekip, oldukça tecrübesiz bir kadroyla playoff’ta karşısında son şampiyon Maccabi Tel Aviv‘i buldu. Kabul etmek gerekiyor ki o seneki Maccabi, şampiyon Maccabi’den hem coaching açısından, hem de kadro kalitesi açısından uzaktaydı. Yine de sadece kulüp tecrübeleri bile Fenerbahçe’nin ilk maçı evinde kaybederek, seriyi zora sokmasına neden olabilirdi.

Maçta öyle başladı. Sezon boyunca takımın sayı makinesi olan Andrew Goudelock, hiç ortalıklarda gözükmezken takımın yıldızı Nemanja Bjelica etkili olmaktan uzaktı. Hal böyle olunca Sarı-lacivertli ekipte, hücum planları Jan Vesely‘i dışında hiç işlemedi ve Maccabi devreyi önde kapattı. Üçüncü çeyreğin ortasında Fenerbahçe için işler daha kötü gitti. Pargo’nun penetrelerine dur diyemeyen Fenerbahçe, çeyreğin ortasında tam 10 sayı geriye düştü ve molaya boynu bükük gitti.

Obradovic ise moladan taraftarının hiç beklemediği bir ikiliyle döndü: Luka Zoric-Kenan Sipahi

Bütün sezon beklentilerin altında kaldığı için çok eleştirilen bu ikili, sahaya büyük bir enerji koyarken Fenerbahçe bir anda rüzgarı arkasına aldı. Luka Zoric’in arka arkaya sayılarıyla kısa sürede farkı kapatan Fenerbahçe, çeyreğin sonunda Andrew Goudelock’ın attığı basketle öne geçti.

Son çeyreğe de Kenan’ın üçlüğüyle başlayan Fenerbahçe, rüzgarı fırtına haline getirirken Jan Vesely‘in pota altındaki dominant oyunuyla sahadan galibiyetle ayrıldı ve seride öne geçti.

Bu galibiyetin, Fenerbahçe’nin tarihinde ilk playoff galibiyetinin olmasının yanında bir anlamı daha var. Sarı-lacivertli ekip, tecrübesizliğin getirdiği bütün endişeleri bir kenara koyarak, serinin geri kalan maçlarında Maccabi’den daha üstün bir takım olduğunu sahaya koydu ve tarihinde ilk kez Final Four’a kaldı.

15 Mayıs 2015 – Real Madrid-Fenerbahçe/ Final Four Yarı Final Maçı

Jan Vesely - Fenerbahce Ulker Istanbul - EB14

İlkler acı da olsa unutulmaz.

2014-2015 sezonunda büyük bir mücadele sonrası tarihinde ilk kez Final Four’a kalan Fenerbahçe, kendini Madrid’de buldu. Türk basketbolu içinde uzun bir aradan sonra ilk olan bu olayda Sarı-lacivertliler, yarı finalde şampiyonluğun en büyük favorisi Real Madrid‘e konuk oldu.

Kulüp olarak da oyuncular olarak da henüz en üst düzey için hazır olmayan Fenerbahçe, büyük hayaller kursa da ilk deneyiminden mutsuz ayrıldı.

Jan Vesely-Nemanja Bjelica ikilisiyle Fenerbahçe, maça iyi başlasa da ikinci çeyrekten itibaren tecrübe farkı devreye girmeye başladı. Nocioni’yi kullanarak akıl oyunlarına başvuran Real Madrid, Bjelica’yı yoldan çıkartırken kendi hücumlarında da K.C. Rivers’ın dışarıdan bulduğu üçlüklerle maçı bir anda yirmi sayıya bağladı.

Üçüncü çeyrek de Fenerbahçe kabustan uyanıp, geri dönmeye çalışsa da artık iş işten geçmişti. İspanyol rakibi karşısında daha fazla mücadeleyle farkı azaltan Fenerbahçe, Nemanja Bjelica’nın beş faul yüzünden devre dışı kalmasıyla birlikte maçı kaybetti.

Fenerbahçe, ilk Final Four deneyiminden mutsuz ayrıldı belki ama gelecek için nelerin eksik olduğunu çok açık bir şekilde gördü.