By Aris Barkas/ barkas@eurohoops.net
Evet, basketbol dünya çapında büyük adımlarla büyüyor fakat çok uzun olmayan bir zaman önce -1999 civarı Münih’te- senelik FIBA ortaklığı basın toplantısının ardından NBA Komisyoneri David Stern ile bir otel lobisinde karşılaşabilir ve içkilerinizi yudumlayıp sohbet edebilirdiniz.
Basketbol dünyası küçüktü ve tanıdık yüzler her yerdeydi. Günümüzden farklı olarak sanki tam anlamıyla bir profesyonellik sürecine geçilememişti. Peki ya eskide kalan ve hala nadir de olsa bazı durumlarda yaşanan gariplikler ve tuhaflıklar neler? Aşağıda okuyabilirsiniz…
Pini Gershon ve uzun yürüyüşleri
Muhtemelen herkes Pini Gershon gibi hiçbir zaman lafını esirgemeyen ve aklındakileri olduğu gibi söyleyen insanları sever. 2004 ve 2005’te Maccabi Tel Aviv‘in iki yıllık hegemonyasındaki şovun ana karakteri oydu, özellikle de basın toplantılarında.
2005’te Moskova’daki Final Four esnasında “Adım Gershon değil, Gershonovic olmalıydı” sözleriyle Ivkovic, Obradovic ve Ivanovic ile alay etmişti. Paneldeki Sırp olmayan tek koç kendisiydi. Cumartesi günündeki son basın toplantısında da Yahudi inançlarına saygı göstererek konaklanan otelden organizasyonun düzenleneceği salona kadar yürümüştü.
Tebdil-i Kıyafet Popovich
2009 NBA Playofflarında San Antonio Spurs, ilk turda Dallas Mavericks‘e elendi. Böylece Spurs koçu Gregg Popovich, EuroLeague Final Four’unun keyfini yerinde çıkarma fırsatını yakaladı.
Koç Popovich, Final Four’un düzenlendiği Berlin’e giderek Olympiakos forması giyen ve o dönem NBA’e gitme potansiyeli bulunan Ioannis Bourousis ile görüştü. 2016 yılının Final Four’u öncesinde Bourousis, bu görüşmeyi verdiği bir röportajda doğrulamıştı.
Garip bir şekilde basketbol muhabirleriyle dolu bir şehirde kimse Spurs’ün efsanevi koçunu görmedi veya tanımadı. Popovich’in Final Four’daki varlığıyla ilgili halen hiçbir kanıt yok. Muhtemelen o gün Berlin’deki Mercedes Benz Arena’ya ya hiç gelmedi, ya da en azından tanınacak bir halde gelmedi.