by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Yeşilgiresun Belediyespor, Spor Toto Basketbol Ligi’nde sezonun en değişik hikayelerinden biri oldu.
Yaz ortasında ligden çekilmenin eşiğinden dönen Karadeniz ekibi, belki de taraftarının en çok kabul edeceği bir projeyle lige girmeye karar verdi. Ligde süre alamayan genç oyuncuları kadrosuna toplayan Yeşilgiresun bu oyuncuların yanına çaylak ve tecrübeli yabancı oyuncular koyarak yola çıktı.
Sezon başında herkesin küme düşme adaylarından biri olarak gösterdiği Yeşilgiresun bu beklentileri boşa çıkartırken, kulüp tarihi için rüya gibi bir ilk yarı geçerek Türkiye Kupası için vize almayı başardı.
Herkes bu projenin ne kadar doğru olduğunu konuşurken, takımdan ayrılan oyuncular bir anda takımın çehresini de değiştirdi ve ikinci yarıda Karadeniz ekibi amaçsız bir hale geldi.
Peki bütün bu sezonun arkasından Yeşilgiresun’un sevapları ve günahları nelerdi?
ARTILAR
Türkiye’de “bir proje ile yola çıkıyoruz” cümlesini duymak kolaydır ama bunu zamana yaymak pek gördüğümüz bir şey değildir.
Yeşilgiresun yola bir proje takımı olmak için çıktı. Zaman onlar için ne gösterecek bilmiyoruz ama proje takımı olarak ilerlerken gelen başarılar projenin her zaman ayakta kalmasını sağlamıştır. Karadeniz ekibi için de bu sezonun ilk yarısı bu anlamda büyük bir hediye veriyor.
Ligin en düşük bütçeli takımlarından biri olmasına rağmen genç oyunculara güvenen Yeşilgiresun, ilk yarıda tam yedi galibiyet alarak herkesin beklentilerinin çok üstüne çıktı. Geçen sezon takımın 20. haftada ulaştığı galibiyet sayısına daha 14. haftada ulaşan Karadeniz ekibi, bunun yanında da kulüp tarihinde ilk kez Türkiye Kupası Finallerine katılmaya hak kazandı. Hedefi çok daha büyük olan takımlar belki bunu anlayamazlar ama Yeşilgiresun için bu başarının anlamı büyüktü.
Yeşilgiresun bu projeyi yaratırken genç oyunculara süre vermeyi amaç edindi. Bu yüzden boştaki Türk genç oyuncuları kadrosuna katmasının yanında büyük takımlarda yer alan ama süre alamayan bazı oyuncuları da kiralık olarak kadrosuna kattı.
Ve bütün bu plan kağıt üstünde nasılsa sahada da o şekilde işledi. Ligin genç oyunculara en fazla süre veren takımı olan Yeşilgiresun; Okben Ulubay, Emircan Koşut, Doğuş Özdemiroğlu, Enes Berkay Taşkıran, Metin Türen ve Ömer Utku Al gibi gençlere önemli süreler verdi. Doğal olarak bu oyuncuların hepsinin görevleri ve verimliliği aynı değildi ancak deneyim konusunda kendilerine büyük katkılar sağladılar.
Okben Ulubay yarım sezonda gösterdiği performansla sorunun yeteneklerinde olmadığını gösterirken, Doğuş Özdemiroğlu nasıl bir guard olduğunu sahada gösterdi.
Genç oyuncuların böyle bir performans göstermesinin gelecek için de artısı büyük. Oyuncular kendilerine güvenilen ve rol verilen bir takıma gitmenin önemini bu sezonki Karadeniz ekibinden anlayabilir.
Yeşilgiresun için yabancı seçimleri de oldukça isabetli oldu. Malcolm Armstead, Dejan Ivanov ve Rasid Mahalbasic gibi ligi bilen yerli oyuncuların yanında Karadeniz ekibi, Ricky Ledo ve Anthony Gill gibi Avrupa’da ilk defa mücadele eden potansiyelli oyuncuları da kadrosuna kattı. Yabancıların burada gösterdiği performansın Yeşilgiresun için şöyle bir önemi var; Buradan bir adım ileri atmaları durumunda NCAA’den gelen oyuncular için Yeşilgiresun doğru bir takım haline bürünebilir.
Bütün bunların yanında Yeşiligresun ligde yaz döneminde kendiyle aynı konumda olan Halk Enerji Ted Kolejliler’in spora yaptığı terbiyesizliği yapmadı. Bütçesinin olmamasını bahane göstermedi. Giresun’da oluşan basketbol sevgisinin gelişmesi için doğru bir adım attı.
EKSİLER
Sezonun ikinci yarısı!
Yeşilgiresun bazı oyuncularına gelen teklifler yüzünden elindeki kadroyu koruyamadı. Bu Avrupa basketbolu için doğal bir durum. Takımın en önemli karar verme mekanizmalarından biri olan Okben Ulubay’ın da kaybedilen oyunculardan birisi olması takımın performansını büyük ölçüde etkiledi ancak ikinci yarıdaki takım performansı kabul edilemez.
Karadeniz ekibi ikinci yarıda sadece üç galibiyet aldı ve bunun yanında tam altı maçı çift haneli sayılarda farklarla kaybetti. Bir proje olarak yola çıkıyorsanız kaybedilen oyuncular sonrasında o boşluğu takım içerisinden doldurmak zorundasınız. Yeşilgiresun bunu yapamadığı gibi yapmayı denemedi bile. Ligin dibinden uzaklaşmış olmaları onlar için yeterli oldu. Yarışmacı ruhlarını kaybettiler. Böyle olunca da genç oyuncular için sahada yer almak deneyimden daha çok zaman geçirmek için orada olmaya dönüşmeye başladı.
GELECEK SEZONDAN BEKLENTİLER
Yeşilgiresun geçtiğimiz yaz bir proje oluşturdu ve bu yolda ilerlemeye karar verdi ancak en başta dediğim gibi Türkiye’de proje kelimesinin anlamı giderek değerini kaybediyor. Spor tarihimizde projenin devamlı örneklerini çok fazla görmedik. Bu yüzden Yeşilgiresun’un kendi projesine devam etme ve geliştirme konusunda alacağı karar çok önemli olacak. Geçen sezon düşen bütçe bu yaz artarsa bir anda gözler farklı dönmeye başlamamalı.
Yeşilgiresun genç oyuncular için güven ve süre vaat ediyor. Bu vaat sürdüğü sürece oyuncular burayı tercih edecektir. Tercih etmeleri de Giresun’da doğan basketbol sevgisinin gelişmesinde önemli rol oynayacaktır.
Kulüp bu projeyi devam ettirirken, kendi altyapı kaynaklarını da geliştirmek zorunda. Bu da bir günde oluşacak bir şey değil ama ne kadar erken başlarlarsa o kadar erken yol alabilirler. Kulüp adına unutulmaz bir sezon geçirdiler ama daha fazlası için pes etmemeleri ve çalışmaya devam etmeleri gerekiyor.