by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Türkiye’de genellikle sadece şampiyonların hikayesi konuşulur ancak Gaziantep Basketbol bu sezon başardıklarıyla kesinlikle konuşulmayı hak ediyor.
Temmuz ayına geri döndüğümüzde Gaziantep Basketbol için gelecek hiç parlak değildi. Royal Halı’nın sponsorluktan çekilmesiyle kulübün gelecek sezon ligde yer alması çok zor gözüküyordu. Mayıs ayına geldiğimiz de ise Güneydoğu ekibi ligi yedinci sırada bitirerek kulüp tarihinin en iyi performansını sergiledi.
Peki bu on ayda ne oldu da Gaziantep dipten kendi zirvesine çıkmayı başardı? Ligde oynadığı ilk beş maçı da kaybeden takım nasıl oldu da ligi yedinci sırada tamamladı?
Türkiye’de yaşamaya pek alışkın olmadığımız bir hikaye yazdı Gaziantep… Bir koç takımı olmayı başardı ve bu başarı onları kendi zirvelerine taşıdı.
ARTILAR
Stefanos Dedas daha 19 yaşında koçluğa başlayacak kadar kendine güvenen birisi. 19 yaşında birisinin hayatta daha basit hedefleri olur. Dedas ise daha lisedeyken hayatı için hedeflediklerine 19 yaşında ulaştı. 2002’de PAOK’un asistan koçu oldu ve bu yolda ilerlemeye devam etti.
Yıllarca önemli isimlerin koçluğunu yaptıktan sonra 2015’te bir anda kendini en büyük sınavda buldu. Zdovc’un Gaziantep’ten ayrılmasından sonra takımın başına geçen Yunan koç, Zdovc’tan daha iyi bir iş çıkardı ve kulübü tarihinde ilk kez playoff’a taşıdı.
Gaziantep maddi imkansızlıkları çözüp, yola devam etme kararı aldıktan sonra Dedas’ı takımın başına geçirme kararı alırken, Yunan koçun elinde hiç de kolay bir ortam yoktu. Bir seneki önce kadrodan kağıt üstünde kimse kalmazken, Dedas önce bütün zorlukları çözdü. Yerli oyuncuların yanında Jure Balazic ve Tomislav Ruzic’i kadroda tutan Dedas, Zaragoza’ya gitmek üzere olan Andy Rautins’i uçaktan indirdi ve Gaziantep’e getirdi.
Giden yabancı oyuncuların yerine Marcus Denmon, Marcus Haislip ve Will Cherry’i getiren Dedas’ın işi hiç kolay gözükmüyordu. Bütün takımlardan daha sonra hazırlanmaya başlayan Gaziantep ekibi saha içerisinde keskin oyun planını sergilemekte zorlanıyordu. Bunun neticesi olarak da Güneydoğu ekibi ligde ilk beş maçını kaybetti ve düşme hattında yer alacağını düşündürdü.
Dedas’ın oyun sisteminin karşılığını benzer bir örnekle anlatmak gerekirse en iyi bir şekilde Houston Rockets ile anlatabiliriz. Aradaki yetenek farkı çok büyük olsa da Dedas’ın Gaziantep’i tempoyu sürekli artıran, hücumda diğer takımlardan farklı öncelikleri olan bir takımdı. Avrupa’da birçok takım hücum planlarını ters eşleşme üzerinden kurarken, Dedas’ın Gaziantep’i set içerisinde ilk üçlüğü atmak üzerine kurdu. El üstü ya da boş bir şut olması fark etmeden…
Ancak Dedas’ın bu planının işlemesi için Gaziantep’in ribaundları kontrol edecek ve hücum içerisinde onlara bir opsiyon olabilecek bir uzuna ihtiyacı vardı. Eskilerin büyük bir yıldız olması beklediği Nemanja Aleksandrov onlara bunu veremedi ve Gaziantep sezonun beşinci haftasında takımın kaderini değiştirecek bir hamle yaptı; Davon Jefferson.
Davon Jefferson’ın pota altında sağladığı baskın performans sayesinde tempoyu kontrol etmeyi başaran Gaziantep bunun yanında hücum içerinde kattığı çeşitlilikle durdurulması çok daha zor bir takım haline geldi. Savunmada da top kanallarına baskı yapan Dedas’ın takımı bir anda beklenmedik bir çıkış yakaladı ve ligin geri kalan 25 haftasında 16 galibiyet, 9 yenilgi alarak tarihi bir performans sergiledi.
Dedas ve öğrencileri, Temmuz ayında dibi vurmuş bir takımı ayağa kaldırdı ve herkesin oynadığından farklı bir oyunla playoff yaptırdı. Hem de kendilerinden çok daha fazla olan bütçeli takımları geçerek..
Gaziantep’in hikayesi bir kez daha bütçenin birinci öğrencilik olmadığını gösterdi. Güvendiğiniz bir plan varsa bütün zorlukları geride bırakabilirsiniz.
Güneydoğu ekibi için bir diğer artı da oyuncuların gelişimi oldu. Andy Rautins ve Marcus Denmon gibi keskin özellikleri olan oyuncuların sezon içerisinde gösterdiği gelişim kaydı değerdi. Spurs tarafından draft edilen ancak her zaman kendi şutunu düşünmekten bir adım bile ileriye atamayan Denmon’ın paylaşımcı bir rolü kabul etti ve 4.2 asist ortalamasıyla kariyerinin en yüksek ortalamasını tutturdu. Eli yanan bir şutörden ötesine gidemeyeceği düşünülen Rautins takımının denge merkezi olabileceğini gösterdi. Bu iki oyuncuya Davon Jefferson’ı da kattığımız zaman Gaziantep’in oyuncuların ilerlemesi için doğru bir rehabilitasyon merkezi haline geldiğini söyleyebiliriz.
EKSİKLERİ
Gaziantep ligde rüya gibi bir sezon geçirdi ancak Avrupa’da aynı başarıyı sergilediğini söyleyemeyiz.
FIBA Europe Cup’ta mücadele eden takımların büyük bir çoğunluğundan kadro olarak daha iyi olan Gaziantep yoluna sadece son 16’ya kadar devam edebildi. Gaziantep kadrosuyla kesinlikle çok daha iyisini hak ediyordu ancak Ironi Nahariya ile oynanan seride yapılan hatalar takımın erken elenmesine sebep oldu.
GELECEK SEZONDAN BEKLENTİLER
Gaziantep bütçeden daha önemli olanın basketbol aklı olduğunu gösterdi. Doğru bir isme güvenerek oldukça başarılı bir sezon geçirdiler. Dedas her ne kadar önceliğinin Gaziantep olduğunu söylese de geçirdiği bu sezondan sonra daha büyük teklifler alabilir. Bu yüzden gelecek sezon Yunan koçun takımın başında olmaması kimseyi şaşırtmaz.
Bu yüzden Gaziantep’in sezon başında yaptığı doğru işi tekrarlaması gerekebilir. Doğru bir basketbol aklını bulmaları gerekebilir. Bütçelerinin ne kadar olduğunun önemi yok. Doğru bir basketbolu bulur ve ona güvenirlerse Gaziantep’te her şey ilerlemesi gerektiği gibi ilerleyecektir.
Bunu yapmamanın belli bir götürüsü elbette olacaktır ama gelecek sezon yapmamanın götürüsü daha büyük olacaktır. Bu yüzden Gaziantep tarihi bir dönümün eşiğinde. Bu zamana kadar basketbol seyircisi olarak büyük maçlar dışında istedikleri desteği alamadılar. Bu doğal bir süreç. Ülkede her şehirde basketbol geleneği yok ancak futbol takımı bir alt lige düşmüşken, Gaziantep şehrinde insanların destekleyeceği, inanacağı bir takım kurmak Gaziantep’in bir basketbol şehri haline gelmesi için bir başlangıç olabilir. Bundan dolayı da Gaziantep’in gelecek sezon Dedas ile devam etmesi ya da doğru bir basketbol aklı bulmasının önemi her zamankinden daha büyük…