By Eurohoops team / info@eurohoops.net
Stankovic’in kendisinin de dediği gibi “İki tür antrenör vardır; güvenilir bir oyun kurucunun etrafına takım kuranlar ya da kaliteli bir uzunun etrafına takım kuranlar…
Normalde “Yugoslav Okulu’ndan” gelen koçlar birincisini tercih eder, Amerikalı koçlar ise uzun oyuncuları daha fazla beğenir. Kendim, “doğru bir Yugoslav” olarak, takımın düzgün çalışabilmesi için gerektiğinde sayı da atabilecek bir oyun kurucunun gereklilik olduğunu düşünüyorum.
Hafızamın arka bahçesinde dolaşarak en çok sevdiğim on oyun kurucuyu buldum ancak liste dışında kalan bazı oyuncuları da söylemek istiyorum. Juan Antonio Corbalan, Mike D’Antoni, Aldo Ossola, Nacho Solozabal, Rato Tvrdic, Jure Zdovc, Rafa Jofresa, David Rivers, Elmer Bennett ve Tyus Edney’den bahsediyorum.
İlk on oyuncumu buldum, bununla birlikte hafıza göreceli bir şeydir çünkü benim durumumda olduğu gibi, bir oyuncunun başka bir oyuncudan daha iyi olduğunu gösterecek birçok faktörden etkilenebilirsiniz.
Listedeki oyun kuruculardan bazıları hala aktif, bazıları da başarılı bir koç ya da spor yöneticisi…
Ancak hepsi Avrupa basketbol tarihinde önemli bir yer tutuyor.
10. IVO DANEU (1937)
Sloven basketbolunun “Patriği”… Union Olimpija’nın büyük kaptanı ve altmışlı yıllarda Yugoslavya Milli Takımı’nın unutulmaz parçası. 1970’de de Dünya Şampiyonu!
Danue, milli takımda unutulmaz bir skorer olan Radivoj Korac ile büyük bir ikili kurdu. Korac büyük bir skorerdi ancak onun sayılarının büyük bir kısmı Daneu’nin asistlerinden geldi.
Daneu, doğuştan bir lider ve savaşçıydı. Takımının ihtiyaç duyduğu anda sayı üreten Sloven guard, oyunu değiştiren oyunculardandı.
Danaeu, 1967’de Madrid’de Olimpija formasıyla Final Four’da gösterdiği performanstan sonra Real Madrid başkanı Santiago Bernabeu’yu büyük bir hayal kırıklığına uğratmıştı.
Oğlu Jaka, Olimpija’da oynadı. Torunu Jure ise şimdilerde Olimpija’da oynuyor.
Kazandığı başarılar: 1970 Dünya Şampiyonası’nda altın madalya, 1963 ve 1967 Dünya Şampiyonları’nda gümüş madalya, 1968 Olimpiyat Oyunları’nda gümüş madalya, 1969 EuroBasket’te gümüş madalya, altı defa Yugoslavya Ligi şampiyonluğu,
9. JOAN ‘CHICHI’ CREUS (1956)
Creus’un Solozabal ya da Corbalan’dan daha iyi oyuncu olduğunun garantisini veremem ancak öznel bir tercih olduğu için onu sadece kariyerinin uzunluğu için seçiyorum!
1998’de 42 yaşındayken Manresa gibi bir takımı İspanya Ligi’nde şampiyonluğa taşıdı. Hem de MVP’i olarak. 37 yaşından sonra Manresa’da altı yıl oynadı ve kariyerini bitirdiğinde Manresa tarafından forması emekli edilecek kadar efsane bir oyuncuydu.
İki kere İspanya Ligi şampiyonluğu kazandı, üç kere de Copa Del Rey’i kazandı. Sonuncusunda ise Barcelona karşısında son saniye basketiyle Manresa’ya şampiyonluğu kazandırdı.
İspanyol guard ayrıca 1983’te EuroBasket’te gümüş madalya kazanmayı başardı.
Kazandığı başarılar: EuroBasket 1983’te gümüş madalya, iki İspanya Ligi şampiyonluğu, üç Copa Del Rey kupası
8. ZORAN ‘MOKA’ SLAVNIC (1949)
1973’te 24 yaşında Yugoslavya Milli Takımı’na girdi ve takip eden on yıl boyunca takımın birinci oyuncu kurucusu oldu. Şutör guard Dragan Kicanovic ile birlikte büyük bir ikili oluşturarak, 3 EuroBasket, bir Dünya Şampiyonluğu ve Olimpiyatlar’da birer altın ve gümüş madalya kazandı.
Onun oyunu eğlenceli, yaratıcı ve öngörülemezdi. Kızılyıldız ile birlikte Yugoslavya Şampiyonu oldu, İspanya’da ise Joventut ile şampiyon oldu. Sibenik’te oyuncu-koç olarak yer aldı ve 15 yaşındaki Drazen Petrovic’e şans verdi.
Harika bir savaşçı, motivasyon ustası ve jokerdi! Gerçek bir şampiyon!
Kazandığı başarılar: 3 kere Eurobasket şampiyonluğu, Dünya Şampiyonası’nda bir altın, bir gümüş madalya, Olimpiyat Oyunları’nda bir altın, bir gümüş madalya, Yugoslavya Ligi şampiyonluğu, İspanya Ligi şampiyonluğu
7. PANAGIOTIS GIANNAKIS (1959)
Daneu-Korac ya da Slavnic-Kicanovic’de olduğu gibi Panagiotis Giannakis’in ismi her zaman Nikos Galis ile birleşecek.
Aris ve Yunanistan Milli Takımı’nda birlikte oynadılar ancak takım arkadaşı olmadan önce Ioanikos’un Aris’i 114-113 yendiği tarihi maçın kahramanları ve düşmanlarıydı. O unutulmaz maç da Giannakis’in 73 sayı, Galis ise 62 sayıyla oynadı.
Giannakis kalpten bir oyun kurucuydu. Beyniyle takım arkadaşlarına asist yapardı ve takımı hücumda sıkıntı yaşarsa skorerlik yönünü ortaya çıkarırdı.
Aris ile üç başarısız girişimden sonra, sonunda Panathinaikos ile 1996 yılında EuroLeague’i kazandı.
Kazandığı başarılar: 1987 Eurobasket’te altın madalya, 1989’da gümüş madalya, EuroLeague şampiyonluğu, Europe Cup şampiyonluğu, yedi kere Yunanistan Ligi şampiyonluğu, yed, kere Yunanistan Kupası şampiyonluğu
6. THEODOROS PAPALOUKAS (1977)
Yetenek, sıkı çalışma ve sabrın nasıl başarılı bir kombinasyon haline gelebileceğine bir örnek!
Papaloukas kariyerine mütevazi Abelokipi’de başladı ve daha sonra o kadar da büyük olmayan Dafni’ye geçti. Bundan sonra Panionios onun için ileriye doğru atılmış büyük bir adımdı ve Olympiakos’a gelişi yetenek ve büyümesinin teyidi oldu. CSKA Moskova ile kazandığı iki EuroLeague kulüp kariyerinin zirvesi oldu. Hem de 2006’da Final Four’un MVP’si oldu. 2007’de kenardan gelmesine rağmen sezonun MVP’si olarak bir ilki başardı.
Halen bugün EuroLeague’de 335 top çalmayla tarihte ikinci sırada yer alıyor. 977 asistle ise tarihte dördüncü sırada yer alıyor.
Başka bir deyişle, Papaloukas, takım arkadaşlarının ve koçlarının hayat sigortasıydı.
Kazandığı başarılar: 2006 Dünya Kupası’nda gümüş madalya, 2005 EuroBasket’te altın madalya, iki Euroleague şampiyonluğu, yedi kere Rusya Ligi şampiyonluğu, üç kere Yunanistan Kupası, VTB Ligi, İsrail Ligi ve Adriyatik Ligi şampiyonluğu, EuroLeague normal sezon ve Final Four MVP’si, 2006’da Avrupa’da yılın oyuncusu, dört kere EuroLeague’de yılın beşinin oyuncusu
5. MILOS TEODOSIC (1987)
“Teo” muhtemelen son yıllarda EuroLeague’ın izlemesi en zevkli oyuncusu ve tartışmasız dünyanın en iyi pasörü!
Onun pas atmak için sadece görmesi yeterli ve her zaman imkansız boşlukları bulabiliyor. Oyunu, basketbolun bir hayal oyunu olduğunu ispatladı.
Aynı zamanda büyük bir şutör! 237 EuroLeague maçında %37.6 ile üçlük yüzdesiyle oynadı. Bununla birlikte asıl görevi ekibini organize etmek ve eğlenceli oyunuyla, sahada eğlendirmek.
Olympiakos’ta dört, CSKA‘da ise altı yıl geçirdikten sonra 2016’da EuroLeague şampiyonu oldu. EuroLeague tüm zamanlarda 1126 asistle üçüncü sırada, 471 üçlük isabetiyle ise ikinci sırada yer alıyor.
Ancak hayranlarının en çok sevdiği şey onun sihirbazlığını izlemek!
Kazandığı başarılar: 2016 Olimpiyat Oyunları’nda gümüş madalya, 2014 Dünya Şampiyonası’nda gümüş madalya, 2009 EuroBasket’te gümüş madalya, 2016’da EuroLeague şampiyonlupu, 2010 yılında EuroLeague’de MVP’i, altı kere VTB Ligi şampiyonluğu, iki kere Rusya Ligi şampiyonluğu, iki kere Yunanistan Kupası şampiyonluğu, 2010’da Avrupa’da yılın oyuncusu, üç kere EuroLeague’de yılın beşinin oyuncusu
4. DIMITRIS DIAMANTIDIS (1980)
Diamantidis, EuroLeague tarihinde oyunun her iki tarafınında en fazla dominant olan oyuncusuydu. EuroLeague tarihinde 1255 asistle en çok asist yapan oyuncu, aynı zamanda 434 top çalmayla da yine tarihte lider!
Diamantidis, doğal bir lider ve aynı zamanda komple bir paketti! Harika bir organizatör, büyük bir şutör ve koçlara göre ligin altı kere en iyi savunmacısı!
2007, 2009 ve 2011’de EuroLeague’ı kazanan Panatinaikos’un tartışmasız lideriydi. 2011’de normal sezon MVP’si oldu. 2007 ve 2011’de ise Final Four’un MVP’siydi.
Top kendisinin elinde ya da rakibinin elinde olsun fark etmez! O her zaman eşsiz bir oyuncuydu. Bu yüzden de Panathinaikos onun formasını emekli etti.
Kazandığı başarılar: 2005 Eurobasket’te altın madalya, 2006 Dünya Şampiyonası’nda gümüş madalya, 3 EuroLeague şampiyonluğu, 9 Yunanistan Ligi şampiyonluğu, 10 Yunanistan Kupası Şampiyonluğu, 2011’de normal sezon MVP’si, 2007 ve 2011’de Final Four’un MVP’si, 4 kere EuroLeague’de yılın beşinin oyuncusu, 6 kere EuroLeague’de yılın savunmacısı, iki kere EuroLeague’de asist lideri
3. VASSILIS SPANOULIS (1982)
Diamantidis ve Spanoulis dört sezon boyunca Panathinaikos‘ta takım arkadaşıydı. Ardından “Kill Bill” Olympiakos’a gitti ve 2012 ile 2013 yıllarında Olympiakos’u EuroLeague şampiyonu yaparken, takımın tartışmasız lideriydi.
Takım arkadaşlarını daha iyi oynatan karizmatik, kararlı ve lider bir oyuncu. Spanoulis etkili ve çekici basketbolu sayesinde bireysel övgüler topluyor. Belki de hafızadaki hiçbir oyuncu oyunun sonunda sahneye çıkma konusunda onun kadar etkili değildi. Özellikle Spanoulis’in takımı gerideyse…
Kendisinin daha iyi pasör, skorer ya da şutör olup olmadığına karar vermek zor ancak her zaman büyük bir oyuncuydu.
Kesinlikle EuroLeague’in ikonlarından biri!
Kazandığı başarılar: EuroBasket 2005’te altın madalya, 2009’da bronz madalya, 2006 Dünya Şampiyonası’nda altın madalya, üç kere EuroLeague şampiyonu, yedi kere Yunanistan Ligi şampiyonu, dört kere Yunanistan Kupası şampiyonu, 2013’te EuroLeague normal sezon MVP’si, 2009, 2012 ve 2013’te Final Four’un MVP’si, Avrupa’da 2012 ve 2013’te yılın oyuncusu, yedi kere EuroLeague’de yılın beşinde yer alan oyuncu