by Joseph Fafinski / Çeviri: Mehmet Bahadır Akgün (@mbakgun)
Bu yazı ilk olarak 10 Mayıs 2011 tarihinde BR tarafından paylaşılmıştır.
NBA’den bugüne değin kıymeti bilinmemiş, gözden kaçırılmış bir dolu oyuncu geldi geçti.
Her ne olursa olsun, bu oyuncular takımlarında yardımcı rol üstlenen bir parça ya da takımlarının maçın sonlarında ihtiyaç duyduğu bir isim olabilir.
Böylesi bir araştırma hayli teferruatlı olduğundan, farklı görüşlerin de yer alabileceğini belirtmek isterim.
Daha fazla lakırdı etmeden listemize geçelim.
Bugün NBA’de değeri bilinmemiş oyuncular listesinde 30-21 arası sıralamayı inceliyoruz.
30. Oscar Robertson
Oscar Robertson bu listede neden bu kadar aşağılarda?
Zaman geçti, Robertson’ın ligdeki mirası da geçti gitti zamanla birlikte.
20 yıl önce soracak olsanız, tartışma söz konusu bile olmazdı. Big O, gelmiş geçmiş en iyi 10 oyuncudan biriydi kesinlikle.
Koca bir sezonda triple-double ortalaması yapmış bir oyuncu için Oscar kesinlikle hak ettiği saygıyı görmüyor. Bence ulu Magic Johnson’dan sonra gelmiş geçmiş en iyi oyun kurucu o’ydu.
Big O kendi zamanının ilerisindeydi ve 1,95’lik yıldızın şaşaalı kariyerinin ortalamaları 25,7 sayı, 9,5 asist ve 7,5 ribaund idi.
29. Tim Duncan
Belki sessiz sakin yapısından, belki de izlenmesi hiç de keyifli olmayan bir oyuncu olmasındandır.
Sebep her ne olursa olsun, Tim Duncan NBA tarihinde değeri en az bilinmiş oyunculardan biri.
Fundamental’ın kralı oyun tarihindeki en iyi uzun forvet ve hem kişisel olarak hem de Spurs adına kazanılabilecek her şeyi kazandı kariyeri boyunca.
Hâlâ oynuyorken arkamıza yaslanıp tanık olduğumuz şeyin tadını çıkarmalıydık. Zira bu adamın gelecekte en iyi 15 oyuncu arasında isminin anılacağına şüphe yok.
28. John Starks
Hiç şüphesiz, John Starks basketbol oynamış en haşin, en hırslı oyunculardan biri.
NBA dünyasında hep meşhur smacı ile biliniyor, yüce Bulls hanedanını devirme umudunu temsil eden o malum smaç.
Knickerbockers’taki sekiz yıllık serüveninde, Starks orada sevilen ama Big Apple’ın dışında hak ettiği saygıyı hiç görmeyen bir oyuncuydu.
27. Moses Malone
Moses Malone’un üç kez MVP ödülüne layık görüldüğünü biliyor muydunuz? NBA’in tüm zamanların en çok sayı atan oyuncuları listesinde yedinci sırada olduğunu biliyor muydunuz peki?
Malone 1980’ler ve sonrasında hayli iyi bir uzun forvetti ve toplamda 29.580 sayı atmış, 17.834 ribaund almıştı.
Kariyerinin en iyi dönemlerinde üç kez bulunduğu takımdan ayrılmasının bir sebebi olması lazım gibi geliyor bana ama belki de konuşma tarzı ile ilgilidir. Sebep her ne olursa olsun, oynadığı oyuna bakılınca değerinin akıl almaz şekilde bilinmediği söylenebilir.
26. Sam Cassell
1994 Finalleri’nde mücadele eden Houston Rockets‘lı Sam Cassell sonradan akla gelen bir isimdi.
Bir anda hareketlenen oyun tarzını ve kenardan gelip şutlarıyla yaptığı katkıyı orada ispatlamış, daha sonrasında da bu iki etiket 10 yıllık NBA kariyerinde peşini bırakmamıştı.
Michael Jordan’ın yokluğundan sonuna kadar faydalanan Hakeem Olajuwon’lu Rockets takımıyla olsa da Houston’da çok hak ettiği iki şampiyonluk kazandı.
Cassell, oynadığı neredeyse her takım için hayati bir parça oldu. Birer kez All-Star ve yılın takımına seçilmiş olması da göz ardı edilmemeli ama asıl mesele bundan çok daha fazlasını hak etmiş olması.
25. Dolph Schayes
Dolph Schayes 16 yıllık kariyerinin tamamını, daha sonradan Philadelphia 76ers‘a dönüşen Syracuse Nationals’ta geçirdi.
New York’lu 2 metrelik bir forvet olarak Schayes NBA’de ön alanın ilk en büyük temsilcilerinden biriydi. Kariyeri boyunca 18 sayı, 12 ribaund ve 3 asist ortalamaları tutturmuştu.
12 kez All-Star seçilmiş, bir kez NBA şampiyonluğu yaşamış ve yine 12 kez yılın takımında kendisine yer bulmuştu.
Schayes düzenli olarak ligde sayı, ribaund ve asist krallarının arasında bulunurdu. Her kategoride ikincilik, birincilik ve altıncılık almışlığı vardı farklı sezonlarda.
Peki öyleyse neden 1950’lerde oynamış oyunculardan sadece Paul Arizin’i yıldız olarak duyuyoruz?
24. Grant Hill
NBA taraftarları şimdilerde bunu unuttu ama Grant Hill’in LeBron James’ten önce LeBron James olduğu zamanlar oldu.
Hill, bir zamanlar Pistons forması giydiği bir sezonda 26 sayı, 7 ribaund ve 5 asist ortalamaları yakalamıştı.
Yine de Grant Hill’in son 10 yılını unutun. Özellikle son on yılın ikinci yarısında aslında neler yapabileceği konusuyla ilgileniyorum. Eğer Hill’in talihsiz müzmin sakat durumu olmasa, gelmiş geçmiş en iyi kısa forvetler arasında adı anılırdı.
23. Mark Eaton
Mark Eaton “kahraman olmasını beklemezsin ama bir şekilde kahraman olur” adamların sonuncusuydu.1982’de kısıtlı süreler aldığı UCLA’dan mezun olduktan sonra mekanik bir oyuncuya dönüştü.
Üç yıl sonra, 2,23’lük Eaton Utah Jazz tarafından denendi ve birden ligdeki en iyi blok yapan oyuncu oldu.
1985’te ve 1989’da yılın savunmacısı ödülünü kazandı. Bir sezonda maç başına 5,56 blok ortalaması tutturdu, bu inanılmaz bir şey! Tamamı Salt Lake City’de geçen 12 yıllık kariyerinde, maç başına blok ortalaması tam 3,5!
Eaton’ın gelmiş geçmiş en iyi oyuncular arasında anılmasını falan istemiyorum ama en azından adamın hakkı verilsin.
22. Mark Aguirre
Dallas forması giydiği sekiz sezonda, Mark Aguirre 24+ sayı, 6 ribaund ve 4 asist ortalamaları yakaladı.
Mavericks tarihinde Dirk Nowitzki’nin ardından gelmiş geçmiş en iyi oyuncu ve Texas’ın dışındaki neredeyse kimse bunu bilmez.
Sonuçta, kariyer ortalaması olarak maç başına 20 sayı ve 5 ribaund hiç de yabana atılacak istatistikler değil, özellikle de aynı zamanda üç kez All-Star seçilmişseniz.
İnsanlar böyle şeyleri unutuyor, Detroit Bad Boys’un bir oyuncusu olarak Aguirre Pistons‘ın 1989 ve 1990’da üst üste iki şampiyonluk kazanan kadrosunda da yer almıştı.
Bu da ona bir yerlerde hakkını vermeye yetmez mi?
21. Elvin Hayes
Elvin Hayes’in ismi asla NBA’in gördüğü en iyi oyuncular arasında zikredilmese de kesinlikle en iyi uzun forvetler listesinde yerini almalı. İsminin “en iyiler” tartışmasında asla geçmeyecek olması ne üzücü.
NBA’in bugüne değin gördüğü en iyi uzun rotasyonlarından birini Washington’da Wes Unseld ile kurmuşlardı. Hayes o yıllarda maç başına 13’e yakın ribaund alır, Unseld’den çok daha fazla sayı atar, genelde 20’lere yaklaşırdı. Yetmiyor gibi maç başına ikiden fazla da blok yapardı Hayes.
Sekiz sezonda 20 sayı, 12 ribaund ortalamaları yakaladığı Houston’da da çok iyi bir oyun ortaya koymuştu.
Hâlâ isminin bu tartışmalarda niye geçmediğini anlamış değilim.