By Mehmet Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
NBA ile Avrupa basketbolu arasındaki ekonomik fark her geçen gün büyüyor. Oyuncular bazen ekonomik şartları, bazen hayat şartlarını, bazen de hayallerini gözeterek günbegün NBA için daha istekli hâle geliyor. Kimi bu hayalini erken yaşta gerçekleştiriyor ve bir daha dönmüyor. Kimi de NBA’de rüşdünü ispatlayamayıp Avrupa’ya geliyor ve burada küllerinden doğduktan sonra yine yeni kıtanın yolunu tutuyor.
Bu sezon NBA’in yolunu tutan 13 ismi sizler için bir araya topladık. En dikkat çekici noktalardan biri de bu isimlerden beşinin ligimizden çıkmış olması. Avrupa’nın en değerli ligleri arasında gösterilen Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nin kalitesi, bir anlamda bu şekilde de ispatlanmış oluyor.
Huzurlarınızda o isimler…
1. Cedi Osman – Cleveland Cavaliers
Ülkemizin son dönemde yetiştirdiği en önemli genç yeteneklerden biri olan Cedi Osman, üç yıl önce Cavaliers tarafından seçildiğinde kendisini LeBron James ile aynı sahada takım arkadaşı olarak hayal edemiyordu. Fakat bu artık hayalden öte bir gerçek.
Cleveland Cavaliers ile üç yıllığına anlaşan Cedi “The Jedi” Osman önümüzdeki yıldan itibaren Kral’ın hanedanında, dünyanın en büyük basketbol liginin son finalistinin formasını giyecek ve ülkemizi temsil edecek.
22 yaşındaki yıldız, geçtiğimiz sezon Euroleague’de Anadolu Efes formasıyla çıktığı 35 maçta 7,1 sayı, 2,8 ribaund ve 0,7 asist ortalamalarıyla mücadele etmişti. NBA’de 2/3 numara oynayabilen atletik ve çok yönlü oyuncuların altın çağı yaşanırken Cedi’nin fırsat ayağına geliyor demek yanlış olmaz.
2. Furkan Korkmaz – Philadelphia 76ers
Ülkemizi NBA’de temsil edecek bir başka isim de Furkan Korkmaz. Anadolu Efes ile başladığı sezona Banvit ile devam eden ve Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde Banvit formasıyla final oynama başarısı gösteren 20 yaşındaki isim geçen yıl 76ers tarafından draft edilmişti.
Fakat bir sezon daha bekleyip öyle gitmek isteyen Korkmaz, NBA hayalini gerçekleştirme fırsatını bu kez değerlendirmeyi tercih etti.
Yaz Ligi’nde Sixers taraftarlarını memnun eden bir performans sergileyen genç oyuncu, “Trust the Process” sloganının da bir parçası olarak şimdiden kendine yer edinmeyi başarmış gibi görünüyor.
Philadelphia’da Yaz Ligi’ndeki koçu şimdiden Furkan’ın oyununu geliştirmek üzerinde çalışmaya başladı. Milli yeteneğimizden Sixers’ın ilk beklentisi meşhur şut tehdidini kullanarak hücumun her alanında etkili bir oyun sergilemesi. Philly, Furkan’ın komple bir basketbolcu olarak önemli işler başarabileceğine inanıyor.
3. Milos Teodosic – Los Angeles Clippers
Eski kıtanın gördüğü en yetenekli oyunculardan biri Milos Teodosic. Sevenleri kadar kendisinden nefret eden kişilerin de büyük çoğunlukta olduğu kıtadan okyanus ötesine kendisini kanıtlamaya 30 yaşında gitmek neresinden bakarsanız bakın cesur bir karar. Fakat sahip olduğu yeteneklerle daha şimdiden NBA’de konuşulan, attığı akıl almaz pasların videoları sosyal medyanın her köşesini süsleyen birinden bahsediyorsanız belki bu karar dışarıdan gözüktüğü kadar uçuk bir karar olmayabilir.
Olympiakos’tan eski, Clippers‘tan yeni takım arkadaşı Patrick Beverley de kendisinin bugün için NBA’deki en yetenekli oyun kurucu olabileceğini boşuna söylemiyor tabii.
Milos Teodosic, NBA’de bizlere neler sunabilir? İzleyip göreceğiz. Kendisinin DeAndre Jordan ile oynayacağı ikili oyunların hayaliyle yatmak, her basketbol tutkununun hakkı, hiç şüphesiz. Los Angeles ilk gecesinde Blake Griffin’le yaptıkları koyu muhabbetin fotoğrafının düşmesi ise daha şimdiden iyiye işaret!
4. Bogdan Bogdanovic – Sacramento Kings
Türkiye’ye çocuk sayılacak yaşta gelmişti. Giderken milyonlarca Fenerbahçe Doğuş taraftarının kalbini de beraberinde götürüyor Bogdan Bogdanovic.
Avrupa basketbolunun gördüğü en büyük potansiyellerden biri olan Bogdanovic, İstanbul’un Anadolu yakasına adımını attığı ilk günlerde de böyle biliniyor fakat bu potansiyelin hep ne zaman açığa çıkacağı sorgulanıyordu.
Bogdanovic o potansiyeli (ve daha fazlasını) defalarca öyle net bir biçimde kanıtladı ki Fenerbahçe taraftarlarının gönlünde gidişi ince bir sızı ve kapanmayacak bir yara olacak.
Fenerbahçe’de geçirdiği üç sezonda da Final Four oynama başarısı gösteren Sırp yıldız Euroleague kupası ellerinde yükselmeden terk etmek istememişti Avrupa’yı, belki de daha erken olduğunu düşünüyordu.
Ancak artık evinde bir Euroleague kupası var ve hiç şüphesiz hayallerini gerçekleştirmesi için doğru zamanın geldiğine inanıyor. Bu uğurda EuroLeague’in en çok kazanan adamı unvanını tereddütsüz reddetmesi bu inancın en önemli göstergesiydi. Artık NBA onu, o da NBA’i bekliyor.
5. Ante Zizic – Boston Celtics
Kariyerinin bir bölümünü ülkemizde geçirip bu yaz NBA’in yolunu tutan bir başka isim de eski Darüşşafakalı Ante Zizic. Hırvat pivot sezon ortasında Darüşşafaka‘ya katıldıktan sonra takımı adına özellikle Euroleague’de önemli işler yapmış ve Darüşşafaka‘nın playofflara kalmasında büyük rol oynamıştı.
Normal sezonun mutlaka kazanılması gereken son maçında Kızılyıldız karşısındaki 11 sayı, 8 ribaundluk performansı ile takımını playoff potasında tutmuştu Zizic. Playofflarda sezonu lider bitiren Real Madrid ile eşleşen Darüşşafaka kadrosunun dört maçın ikisinde en çok katkı yapan oyuncusu olmuştu.
Özellikle ribaundlarda sıkıntı çeken Darüşşafaka kadrosuna sezon ortasında ilaç gibi gelen Zizic, önümüzdeki sezon bu etkinliğini NBA’in en çok şampiyonluğa sahip ekibinin formasıyla da devam ettirmek niyetinde.
6. Mike James – Phoenix Suns
Turkish Airlines Euroleague’in en iyi oyun kurucularından biri olarak öne çıktıktan sonra NBA macerasını tercih eden bir diğer isim de Mike James. 27 yaşındaki yıldız Panathinaikos ile geçen başarılı sayılabilecek sezonun ardından Phoenix Suns ile anlaştı.
Avrupa’daki en atletik guardlardan olan Mike James her fırsatta Avrupa basketbolundaki aksaklıklardan ve yanlışlıklardan söz ediyordu. Son olarak Avrupa basketbolunda oyuncuların daha iyi muamele görmemesi durumunda, kalitenin daha fazla düşeceğini dile getirmişti Amerikalı oyuncu.
Geçtiğimiz sezon Atina’da başlayan playoff serisinin ardından Panathinaikos başkanının oyunculara Atina’ya otobüsle dönme cezası vermesi de Mike James’in memleket hasretine tuz biber ekmiş olsa gerek.
Şimdilerde NBA Yaz Ligi’nde Suns formasıyla neredeyse her maç çift haneli skor üretip asist üstüne asist yaparak Avrupa’ya dönmeme konusundaki kararlılığını gösteriyor.
7. Darius Miller – New Orleans Pelicans
Okyanus ötesinde şansını ikinci kez deneyecek olan isimlerden biri Darius Miller. 2014-2015 sezonuna New Orleans’ta başlamasının ardından sezon ortasında Brose Bamberg‘in yolunu tutan Amerikalı oyuncu, özellikle son iki sezonda etkili bir performans sergilemiş ve NBA takımlarının dikkatini çekmeyi başarmıştı.
“Freak City”de yaşadığı şampiyonlukların ardından NBA zamanının geldiğine inanan Miller, geçtiğimiz sezon Brose Bamberg formasıyla Euroleague’de çıktığı 30 maçta 12,2 sayı, 2,7 ribaund ve 2,0 asist ortalamaları ile mücadele etti.
Pelicans‘da Cousins ve Davis’le takım arkadaşı olacağı düşünülürse o asist miktarı biraz daha yükselecektir. Ya da, kim bilir, belki iki yıldız kenardayken takımın bench skoreri olur…
8. Ekpe Udoh – Utah Jazz
Fenerbahçe Doğuş taraftarının iç organlarında yüksek hasara neden olup NBA şansını denemek isteyen bir diğer isim de Ekpe Udoh. Amerikalı uzun geçtiğimiz iki sezonda Belgrad’dan Madrid’e, İstanbul’dan Barcelona’ya Avrupa’daki tüm potaların altında tek hakimin kendisi olduğunu iddia etmiş ve bu iddiasını da pek çok kez kanıtlamıştı.
Ne olursa olsun, Berlin’de kaybedilen finalin ardından Ekpe Udoh’un kenarda otururken çekilen fotoğrafları ve taraftarlardan özür dileyen tweeti bile, Fenerbahçe Doğuş taraftarının canını onun gidişi kadar yakmadı. Özellikle 2015-2016 sezonunda Real Madrid ile oynanan playoff serisinde, 2016-2017 sezonunda Moskova’da oynanan CSKA maçındaki performansı ve playoffta yaptıklarıyla Fenerbahçe Doğuş taraftarları için unutulmaz bir yer edindi Ekpe Udoh.
NBA’in en iyi savunmacı pivotlarından birinin, belki de en iyisinin olduğu takımda kendini ispatlamak istemek, hem de Avrupa’da daha büyük paralar kazanabilecekken her halükarda inanılmaz bir cesaret. Böylesi bir cesarete sahip olmak için bunu gerçekten hayal ediyor olmalısınız… Ekpe Udoh kitaplığına eklediği Mustafa Kemal Atatürk biyografileri, Türk edebiyatı klasikleri, Koç Obradovic‘le repetuvarına eklediği yepyeni numaralarla hayalinin peşinden gidiyor…
9. Daniel Theis – Boston Celtics
Avrupa basketbolunda geçtiğimiz sezonun en atletik uzunlarından biri olan Daniel Theis, Alman basketbolunun kolay kolay görmediği bir atletizm seviyesine sahip. O da Darius Miller gibi “Freak City”den, okyanus ötesi hayalleriyle ayrılan bir diğer isim. Özellikle Euroleague’de kendilerinden beklentiler ne kadar düşükse otoriteleri o kadar yanıltan Bamberg takımının en kilit isimlerinden biriydi.
Nicolo Melli ile birlikte uzun rotasyonunu oluşturan Alman oyuncu, Brose Bamberg formasıyla her iki pota altında da dosta güven düşmana korku salan bir performans sergiledi geçen sezon. Euroleague’de çıktığı 30 maçta 9,6 sayı, 4,6 ribaund ve 0,7 asist ortalamalarıyla mücadele etti.
25 yaşında NBA’de başarılı olmak hayaliyle okyanus ötesine taşınmakta hiçbir beis yok. Yine de uzun oyuncuların en iyi dönemlerini ilerleyen yaşlarında geçirdiği göz önüne alınırsa, Theis için NBA tecrübesi beklediği kadar parlak geçmeyebilir.
10. Frank Ntilikina – New York Knicks
Bahsi geçen isimler arasında en gençleri Ntilikina. Henüz 19 yaşındaki Fransız guard, aynı zamanda en az Euroleague tecrübesine sahip olan oyuncu bu sezon NBA yolunu tutanların arasında.
Strasbourg formasıyla 2015-2016 sezonunda çıktığı 4 maçta 1,5 sayı, 0,5 ribaund ortalamaları tutturan Ntilikina bu sezon New York Knicks tarafından draft edildi ve NBA’de şansını deneyecek.
NBA’deki hızlı tempo, atletizm ve oyuncuların fiziki güç durumu düşünüldüğünde işinin hiç de kolay olmayacağı rahatlıkla söylenebilir. Tabii bir de New York Knicks sevdi mi tam seven, beğenmezse yerin dibine sokan seyircisi var.
Ha bir de Knicks için kendisi için tercih etmediği Dennis Smith Jr.’la daha sahaya çıkmadan karşılaştırıldığını söylemiş miydik? Bu Fransız genç adamın önünde zorlu ama uzun bir yol var.
11. Shane Larkin – Boston Celtics
Shane Larkin NBA’de geçirdiği üç sezonda istediği noktalara gelemedi ve Brooklyn Nets‘te geçirdiği 2015-16 sezonunun ardından rotayı okyanusun diğer tarafındaki Avrupa kıtasına çevirdi. İspanyol ekibi Baskonia‘ya geldiğinde herkes onun yeteneklerinden emindi ancak Avrupa basketboluna ne kadar adapte olacağı soru işaretiydi.
Yıldız oyuncunun kafasında Avrupa’da iyi bir sezon geçirip tekrar NBA’in kapısını zorlama hedefi vardı elbette. Nitekim EuroLeague’de playoff’a kalan ve CSKA Moskova’ya serinin üç maçını da kaybetse de kök söktüren Baskonia‘nın en etkili silahı oldu. Sezonu 33 maçta 13.1 sayı ve 5.7 asist ortalamalarıyla tamamladı ve NBA’deki ortalamalarının çok çok üstüne çıktı.
Nitekim bu yaz eline NBA’e dönüş fırsatı da geçti ve Avrupa’da çok daha yüksek bir ücretle oynama şansı varken o NBA’e dönme kararlılığı gösterdi ve Boston Celtics‘le sözleşme imzaladı. Tabii ki Larkin’in NBA’de kalıcı olabilmesi için yeni sezonda da üst düzey performansına devam etmesi gerekecek.
12. Khem Birch
Khem Birch 2014 NBA Draft’ına girdi ancak seçilemedi. O yaz Las Vegas Yaz Ligi’nde Washington Wizards formasıyla şansını denese de NBA kapılarını açamadı. 2014-15 sezonunda NBDL tecrübesi de oldu ve sonrasında kendisini Avrupa’da bir Türk takımının formasını giyerken buldu.
2015-16 sezonunu Uşak Sportif’te geçiren Birch, 32 maçta 10.5 sayı, 9.0 ribaunt ve 1.2 blok ortalamalarını tutturunca sonraki sezonda kendisini Olympiakos’ta buldu. Geçen sezon EuroLeague’de final oynayan Olympiakos ile yakaladığı performans, her yaz kapısını zorladığı NBA’e bu kez giriş yapmasını sağladı.
EuroLeague’de 37 maçlık uzun bir sezon geçiren Birch, 7.2 sayı ve 5.6 ribaunt ortalamalarını tutturdu. Özellikle boyalı alandaki dominantlığı ona NBA’in kapılarını açtı ve gelecek sezondan itibaren Orlando Magic‘in formasını giyecek.
13. Brandon Paul
Brandon Paul’ün hikayesi de Khem Birch ile benzerlik gösteriyor. 2013 NBA Draft’ında seçilmeyen oyuncu Yaz Ligi’nde şansını denese de ligden içeriye adımını atamadı. Avrupa’ya adımını Nizhny Novgorod ile atan ve EuroCup tecrübes yaşayan Paul, sonrasında ACB’de Joventut formasını da giydi.
Geçen sezon ise Anadolu Efes‘te izlediğimiz oyuncu 23 EuroLeague maçında 8.6 sayı ortalaması tutturdu. Bu yaz da NBA için şansını denemek isteyen Paul, Orlando ve Las Vegas yaz liglerinde Dallas Mavericks ve Cleveland Cavaliers takımlarında oynadı.
Paul’ün sergilediği oyun, NBA’de Avrupalı oyuncuları kadrosuna katmaya belki de en müsait takım olan San Antonio Spurs‘ün dikkatini çekmiş olacak ki sözleşmeyi kapmayı başardı. Paul yaz liglerinde de 15.5 sayı, 5.2 ribaunt ve 2.7 asist ortalamalarıyla oynadı.