Duayen Gazeteciden Avrupa Basketbolundaki En İlginç 10 Hikaye

14/Tem/17 18:28 Mart 22, 2020

Semih Tuna

14/Tem/17 18:28

Eurohoops.net

Avrupa basketbolunun en ilginç hikayelerini bilen gazeteci Stankovic’in yaptığı bu listede gerçekten çok acayip olaylar var!

By Eurohoops team / info@eurohoops.net 

Evet, sezon askıya alındı, biraz gevşemeli ve eğlenmeliyiz. Basketbol anektodlarından oluşan güzel bir koleksiyonum var ve bu yığına ekleme yapmaya devam ediyorum. Hayatımın çoğunu eski Yugoslavya’da ve İspanya’da geçirdiğim için anektodların çoğunun bu iki ülkeden olması normal ancak buna eklemeler yapmak isteyen okuyuculara minnettar olurum. Tek koşul kimseyi rahatsız etmeyecek olması. Hikayeler içlerinde kıvılcımlar ve güzel ruhlar taşır.

Eurohoops Fırın, Avrupa basketbolunun saygın simalarından Vladimir Stankovic’in duyduğu en ilginç 10 hikayeyi huzurlarınıza getiriyor.

10. Tutuklular

1960’ların ortasında o zaman genç bir koç olan Ranko Zeravica, Radnicki Belgrade ekibinin benchinde en yetkili isim olma ünvanını taşımakta iken takım Belgrad’ın 400 kilometre ötesindeki Skopje’ye gitmek zorundaydı. Kulüp hesabında para kalmadığı fark edilince Ranko dönemin Radnicki Spor Kulüpleri Başkanı (sonradan Uluslararası Yüzme Federasyonu Başkanı da oldu) olan, aynı zamanda İç İşleri’nde önemli bir pozisyona sahip Ante Lambasa’yı aradı. Lambasa probleme bir “çözüm” bulmuştu: Tüm takım Skopje’ye giden trene zamanında yetişecek ancak lokomotifin arkasındaki ilk arabaya binecekti. Çözüm, iki polis memuru takımı fark ettiğinde daha net ortaya çıkmıştı: tutuklu gibi görünüp bedavaya seyahat etmişlerdi!

9. İklim

Sovyet basketbolunun ünlü albayı Aleksandar Gomelskiy, koçluk kariyerinin son günlerinde 1888-89’un Tenerife’sini çalıştırmaktaydı. 30 Aralık’ta teknik ekibi ve oyuncularını sabahın erken saatleri için bir idmana çağıran tecrübeli koç, bir de kamera talep etmişti. Oyuncular pek mutlu olmamasına rağmen el mahkum kabul ettiler. İdman, neredeyse hiçbir şey yapmadan geçen bir kumsal yürüşü ile geçerken her an kameraya çekildi. İdmanın ardından Gomleksiy, kulüp yetkilisi Alejandro Martinez’e hemen postaneye gidip kasedi Moskova’ya yollamasını söyledi. “Orada iki metre kar ve sıfırın altında 20 derece sıcaklık var, beni tanıyanlara buradaki iklimde ne kadar zorlandığımı göstermek istiyorum!”

8. Çin Seddi

1975’te İspanya Milli Takımı Çin’e tarihi bir tur için gitmişti. Çin Seddi’nin ziyareti sırasında takımın masörü eski sporcu Jose Luis Torrado ve forvet Chus Iraider, kimin daha hızlı olduğuyla alakalı bir tartışmaya tutuşmuş. Bunun üzerine hemen orada 100 metrelik bir yarışa tutuşmaya karar vermişler. Turistler yoldan çekilmiş, hakemler göreve başlamış. Tanıklar Iraider’in iddiayı kazandığını söylüyor.

7. Unutulan

2007 Mart’ında Baskonia ile Malaga arasında oynanan oynanan İspanya Ligi maçında oyuncular soyunma odasından çıkıp ikinci yarı için parkeye ayak basarken Unicaja‘lı Carlos Cabezas son dakikada tuvalete gitmiş. Herkes Cabezas’ın içeride olduğunu unutup odadan çıkmış! Koç Sergio Scariolo ikinci devre başladıktan birkaç dakika sonra Cabezas’ı oyuna almak isteyince gerçek fark edilmişti: 2006 Dünya Şampiyonu, soyunma odasında birinin gelip onu kurtarmasını içeride kilitli şekilde bekliyordu!

6. Koma

1990’larda Split’te sıcak bir yaz günü. Ünlü basketbol gazetecisi Bozo Skaro küçük bir trafik kazası sonrası yaralanmış. Ciddi bir şey olmamasına rağmen tedbir amaçlı birkaç gün hastanede geçirmesine karar verilmiş. Dışarısının 40 derece olduğu sonraki gün Yugoslavya kaptanı Rato Tvrdic ve birkaç dost, ziyarete gelmiş. Hepsi mont, bere ve atkı giyiyormuş. Yatakta yatan Skaro, arkadaşlarına şaşkın şekilde bakıyormuş. Arkadaşları “Dışarısı çok soğuk. Kimse Split’te bu kadar soğuk geçen, rüzgarlı bir kış görmemişti!” derken korkmuş ve aklı karışmış olan Skaro olayı anlamamış. Tvric, her şeyi “Dostum, bir şey kaçırmadın, sadece dört aydır komadaydın. Önemli olan ayağa kalkmış ve kendini iyi hissediyor durumda olman, Allaha şükür” sözleriyle açığa kavuşturmuş!

5. Uykulu

Partizan’da geçirdiği gençlik yıllarında Vlade Divac’ın uykuculuk konusunda önemli bir şanı olduğunu söylemek gerek. Bir keresinde maçı uykusu nedeniyle kaçırmış ve olay koç Dusko Vujosevic neler olduğunu anlamak için evine gittiğinde ortaya çıkmış. Bir diğer seferinde Zadar’a sabah 6’daki uçuşun ardından takımı Zadar’da karşılayan otobüsün en arkasına geçen Vlade direkt olarak uykuya dalmış. Problem ise kimsenin onun uyuduğunu fark etmeyip otele gitmesi ve otobüsün garaja park etmiş olmasıymış. Kalktığında Divac kapkara bir araçta, kilitli kalarak korku yaşamış!

4. Pijamalar

Uruguay’ın başkenti Montevideo’da düzenlenecek 1967 Dünya Şampiyonası’ndan önce Yugoslav milli takımı bir hazırlık turnuvasında boy göstermekteydi. 18 yaşına dahi basmamış olan Kreso Cosic ise takımın en genç ismiydi ve Rato Tvrdic ile aynı odayı paylaşıyordu. Öğlen yemeğini yedikten sonra maça gitmeden önce oyuncuların biraz uykuya vakti vardı. Tvrdic takım eşofmanlarıyla uyurken, Cosic pijamalarıyla yatıyordu. Biraz geç uyudular ve bir görevli gelip takım otobüsünün onlar olmadan kalkmak üzere olduğunu bildirince Tvrdic 30 saniyede hazır konuma gelmişken uyku sersemi olan Cosic parkeye çıkacağı formasını aramakla meşguldü. Tvric oda arkadaşına “Bırak kalsın, nasıl olsa oynamayacaksın. Takım eşofmanını giy yeter” dedi.

Maç sona ermeden rahat şekilde galip gelecek olan Yugoslavya’da koç Cosic’e ısın emri verince forma yerine pijama giyen genç pivot potanın arkasında saklanmaya başlamıştı. Koç Zeravica ona bakıp bulamayınca Tvrdic’i Cosic’i bulması için görevlendirmişti. Tvrdic “Üzgünüm koç ancak çocuk altına etmiş, oynayamaz” cevabıyla gelince Zeravica “Zaten hiçbir zaman iyi bir oyuncu olamayacağını düşünüyordum” demiş. Zeravica tabii ki şaka yapıyordu, Cosic bana ve birçoklarına göre tarihin en iyi Yugoslav basketbolcusu.

 

3. Tam Saha Savunma

Yugoslavya’da birçok takımda koçluk yapmış Lazar Lecic’le alakalı onlarca hikayem var. Sadece ikisi bu listede. Olimpija ve Rabotnicki arasında oynanan bir maçta Makedon asıllı Lecic, eski takımlarından olan Rabotnicki’ye Olimpija’nın başında rakip olmuştu. Olimpija kötü oynuyordu ve Lecic maçı çevirmek için elinden gelenleri yapsa da işe yaramıyordu. Bir mola sonrası Olimpija oyuncularından biri ülkenin en saygı duyulan hakemlerinden biri olan Dragas Jaksic’i tüm sahayı geçerek kovalamaya başladı. Hakem oyunu durdurup Lecic’e ne yapmak istediğini sordu, aldığı cevap ise efsaneydi: “Şu ana kadar rakibin en iyi oyuncusu sensin, bu yüzden oyuncularımdan birine seni tam sahada savunup  sıkıştırmasını söyledim!”