By Semih Tuna / info@eurohoops.net
Anadolu Efes‘e transfer olan Ricky Ledo, yeni sezon öncesinde takımının medya gününde Eurohoops’un sorularını yanıtladı.
-İlk olarak neden Anadolu Efes‘i tercih ettiğini soralım?
“Anadolu Efes‘i birçok nedenden dolayı seçtim diyebilirim. Geçtiğimiz yıl Türkiye Ligi’nde oynadım ve ne kadar zorlu bir lig olduğunu gördüm. Aynı şekilde koç Perasovic‘in stilini çok beğeniyorum, bu sistemde hızlı basketbol oynayıp başarıya ulaşabileceğimi düşündüm.”
-Başka Euroleague ekiplerinden de transfer teklifleri aldın mı? Aynı şekilde NBA’den de ciddi şekilde bir ilgi oldu mu?
“Türkiye’de sezonu tamamladıktan sonra Baskonia‘ya gitmiştim, oradaki sezon bittiğinde hemen Anadolu Efes‘e imza attım. Baskonia bana kontrat uzatma teklifinde bulunacaktı. Ancak onlar teklifi yapmadan önce ben zaten Anadolu Efes’le anlaşmaya varıp kontratı imzalamıştım.”
-Oldukça iyi bir hazırlık dönemi geçirdin. Efes’teki takım arkadaşlarına adaptasyon sürecin ne durumda, takım kimyasını oluşturabildiniz mi?
“Açıkçası süreç hala devam ediyor, hala birbirimize alışmaya çalışıyoruz. Her şeyin iyiye gittiğine ve birbirimizle oynamaya alıştığımıza inanıyorum. Şu ana kadar durum iyi diyebilirim.”
-Bu yıl oluşturulan kadroya baktığımızda, Anadolu Efes’in en güçlü yanları sence neler?
“Tempomuz ve oyun hızımız diye düşünüyorum. Efes geçtiğimiz yıl da hızlı oynamaya çalışan bir ekipti, bu sene daha kısa ve küçük bir takımız. Savunmada göstereceğimiz sertlik ve istek, maçları kazanmamız noktasında bizim için belirleyici olacaktır.”
-Türkiye’ye geçtiğimiz yıl geldin. Geçen sezon başında ülkemize adım attığında bu yıl bu seviyelerde mücadele edebileceğini hayal ediyor muydun?
“Evet, tabii ki. Sonuçta NBA’den gelmiştim. Ben her zaman en yüksek seviyede oynamam gerektiğini düşündüm. Bu yüzden de bu seviyelere çıkabilmek için çalıştım, bunu da şu anda başardım. Yani buralarda olmayı bekliyordum.”
–Velimir Perasovic‘in senden beklentileri neler? Onun gibi bir koçla çalışmak nasıl bir duygu?
“Aramız iyi. Benden çok çalışmamı bekliyor. Hatalar yapmama izin veriyor ve bunlardan ders çıkarmamı istiyor. Savunmada sert durmamı, elimden geleni yapmamı istiyor ki bunu genel olarak takımdan da istemekte.”
-Basketbol Süper Ligi’nin seviyesi seni geçtiğimiz yıl tatmin etmiş miydi, bu konuda neler söylemek istersin?
“Evet. Çok fazla iyi takım var, haftada tek maç oynuyorsunuz (gülüyor). Bir ritim bulmanız gerekiyor ve haftada tek maç oynamak bu konuda işinizi zorlaştırabiliyor. Bu yıl ise haftada 2, bazen 3 maç oynamak bizim ritmimizi bulmamıza yardımcı olacaktır.”
-Anadolu Efes’le birlikte ilk kez Avrupa’nın en yüksek seviyesine çıkacaksın. Euroleague’de oynayacağın için heyecanlı mısın?
“Tabii ki heyecanlıyım. Dünya’nın geri kalanına neler yapabileceğimi ve Avrupa’nın en iyi guardlarından biri olduğumu göstermek için heyecan duyuyorum. İyi bir takımımız var ancak şu anda favoriler arasında ismimiz geçmiyor, bu da bence bizim için bir avantaj. Çok çalışmalı ve her geçen gün gelişmeye devam etmeliyiz.”
-Geçtiğimiz yıllara kıyasladığın zaman oyununda nelerin değiştiğini düşünüyorsun?
“Oyunumu olgunlaştırdığımı ve sahada neleri yapmam gerektiğini daha iyi bildiğimi düşünüyorum. Oyun yaşım ilerledikçe benim için yavaşlamaya başladı. Kendimi rahat gördüğüm alanlara daha kolay gidiyorum, ne zaman pas vermem ne zaman şut denemem gerektiği konusunda daha doğru kararlar veriyorum.”
-Gelecekle alakalı hedeflerin neler? Bir gün NBA’e dönmek gibi bir fikir aklında var mı?
“Tabii ki NBA’e geri dönmek aklımdan geçiyor, uzun vadede büyük hedefim bu. Bu yıl için hedeflerim ise kazanmak ve Euroleague’de Final Four’a kalmayı başarmak. Eğer NBA imkanı oluşursa ve şartlar uyarsa, neden olmasın diye düşünüyorum.”