By Jackie McMullan / Çeviri: Yılmazcem Özardıç
Bu yazı ilk olarak 31 Ekim 2017’de ESPN’de yayınlanmıştır.
Joel Embiid serbest atış çizgisinde 2.19’luk devasa bedeniyle dimdik duruyor ve taraftarlara desteklerini artırmaları için el kol hareketleri yapıyor.
Philly taraftarları da bu çağrıya kayıtsız kalamayıp, meşhur “Haydi Süreç” tezahuratlarına başlıyorlar. Embiid ilk serbest atışı soktuğunda tezahurat bir anda “MVP! MVP!” oluyor.
Taraftarlar, Embiid ikinci serbest atışı da soktuğunda zevkten adeta dört köşe oluyorlar. Embiid bu sezon %82 ile serbest atış sokuyor ve posttan, yayın etrafından, hatta üçlük çizgisinin gerisinden şut yeteneğini sergiliyor.
Brett Brown, Embiid hakkında “Onu izlediğinizde kendinize ‘Ben Hakeem’i mi izliyorum? Tim Duncan mı bu? Bir dakika, şut da atabiliyor, Aryvdas Sabonis mi yoksa?’ diye soruyorsunuz” sözlerini kullanmıştı.
Embiid güç, çeviklik ve şut yeteneğinden oluşan patlayıcı oyun tarzını herkese gösterme sürecinin tam ortalarında. Second Spectrum’un (qSI) istatistiğine göre Embiid boyalı alanda savunduğu rakiplerini normal atış yüzdelerinden %10.8 kadar aşağıda tutuyor ve bu alanda pivotlar arasında ligde 5.sırada.
Embiid’in üzerine giden oyuncular deneme başına 0.63 sayı buluyor, bu alanda lig ortalaması 0.94. Sixers Embiid’in sahada olduğu anlarda hücumda 100 pozisyonda 106.9 sayı atıp 99.8 sayı yiyor. O kenara gidince bu iki istatistik de Sixers‘ın aleyhine gelişiyor.
Yine de yetenekleri herkese çok cazip geliyor. Embiid belki de Shaq’ten bu yana kişilik olarak herkesin gönlünü çelmeyi beceren ilk NBA oyuncusu. Sosyal medyada Rihanna ile flört etmek, LeBron James ile Kevin Durant’i serbest piyasada Sixers’a gelmeye davet etmek, Hassan Whiteside’a taş atmak, aslanlarla alakalı konuşmalar yapmak (her ne kadar 2.4 milyon kişinin yaşadığı ancak hiç büyük hayvanın görünmediği Kamerun’un Yaounde şehrinde doğup büyümüş olsa da) onu ‘o’ yapan özelliklerinden sadece birkaçı. Embiid bir ara politikaya da el atıp takım arkadaşı (Avustralya’da doğmuş olan) Ben Simmons’a geçen yılki seçimde Trump’ın kazanması durumunda “Seni sınır dışı edecek” demişti.
Meraklı Sixers taraftarlarının beklentileri NBA sezonun ilk haftalarında takımın gösterdiği performanstan sonra normal olarak yukarıya çıktı. Kimse Embiid’in Medusa’yı öldürmesini veya Perseus gibi Andromeda’yı kurtarmasını beklemiyor. Tek istekleri galibiyetler ve bir playoff bileti.
İki hedef de ulaşılabilir gibi gözüküyor. Sixers sezona 1-4 ile başladıktan sonra toparlandı.
Philadelphia’nın Embiid, Simmons ve Markelle Fultz’dan oluşan genç çekirdeğinden adeta potansiyel akıyor ancak bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesi gerekiyor. Fultz’un omuz sakatlığı şut mekaniğini etkilemiş durumda ve en az 3 hafta parkelerden uzak kalacak. Kariyerindeki ilk iki sezonu sağ bacağındaki kırıklar nedeniyle kaçırdıktan sonra geçtiğimiz yıl sol diz menüsküsünü yırtmadan önce 31 maç oynayabilen Embiid, tüm hazırlık sürecini rehabilitasyon nedeniyle kaçırmış ve sezonun başlamasından sadece birkaç gün önce tam anlamıyla sağlığına kavuşmuştu.
Brown genç pivota formuna yeniden kavuşması için bir dakika sınırlaması getirdi ve Embiid bu konudaki görüşlerini “s…tiğimin saçmalığı” olarak açıkladı. Embiid sezon başında 27 dakika ortalama ile oynuyor. “Eğer yorgunsam koç beni oyundan çıkaracaktır. Eğer iyi hissediyorsam beni oyunda tutacaktır” diyor Embiid ve ekliyor, “Eğer iyi oynuyor ve yorgun hissetmiyorsam, 40 dakika da oynayabilirim, parkede kalmama izin vereceklerdir.”
Şu ana kadar öyle bir gece yaşanmadı. 25 Ekim’de oyun planı Embiid’i oyundan düşürmek olan Houston’a karşı genç pivot iki erken faul aldı ve ikinci yarıda istediklerini sahaya yansıtamadı.
“En zorlandığım nokta kondisyon” diyor Embiid, “Bu konuda herkesin gerisindeyim. Çok gerisinde. Kondisyonumu yakaladığım anda herkes kendini sakınsın.”
Embiid’in sürekl “Sürece güvenin” dediğini bilmeyen yoktur. Aslında ifade ettiği ise “Bana güvenin.”
Sixers güveniyor. Güvenmeseler kariyerinde 3 yılda toplam 31 maç oynayan bir adama neden 148 milyon dolarlık yatırım yapsınlar ki?
Yeni kontratından sonra kendine ne satın aldığı sorusuna Embiid, “Hiçbir şey” sözleriyle yanıt verdi.
Yeni kontratını imzalamadan kısa bir süre önce Embiid ailesine Kamerun’da yeni bir ev aldı çünkü eski ev 3 yıl önce bir trafik kazasında araba çarpması sonucu hayatını kaybeden kardeşi Arthur’un acı anılarıyla doluydu. Embiid kontrattan sonra kendini yeni mücevherler, yeni bir ev veya arabayla şımartmamış.
“Araba kullanmıyorum” diyor Embiid, “İhtiyacım olan tek şey video oyunları ve kocaman bir TV.”
Yaounde’ye kardeşi Arthur’un ölümünden sonra ilk kez Ağustos ayında gitmiş. Embiid kendi ülkesi Kamerun’da Philly’den de daha büyük bir sevgi seliyle karşılaşıyor çünkü o, daha önce ezilen ve hor görülen Afrika insanının son dönemdeki gurur ve feyz kaynağı olmuş durumda.
Oradayken arkadaşlar ve tanımadığı ancak onu tanımak isteyen insanlar Joel’in evinin önünü dolup taşırıyor. Embiid evinde yerde bacaklarını toplamış, evine gelen insanlara Sixers şapkaları ve t-shirtleri veriyor şekilde saatlerini harcıyor.
Annesi Christine’yi kurduğu Arthur Embiid & Angels Derneğinin faaliyetlerini gerçekleştirmek üzere Sainte Anne de Mbalmayo Yetimhanesine yemek, kıyafet ve para dağıtımı yapması için gönderiyor.
Embiid hem Amerika’da hem de Kamerun’da olduğu insan olmaya devam etmek istediğini söylüyor. Embiid’i akşam 9’dan sonra Philadelphia sokaklarında Sixers şortuyla gezerken veya tenis oynarken bulabilirsiniz. Evet, aynı zamanda Hassan Whiteside’a “Seni oyundan çıkarmak zorunda kalırlar yoksa 5 dakikada 6 faul alıp oyundan çıkacaktın” da, Andre Drummond’a “Hiç savunma yapmıyorsun” da diyebiliyor.
“NBA dostane bir lig” diyor Joel ve ekliyor, “Onlara trash-talk yaptığımda kafalarına girdiğimi ve beni durdurmak için ellerinden geleni yapacaklarını biliyorum. Agresif oluyorlar ve bu şekilde onları tuzağıma düşürüyorum. Faul aldırmada son derece iyiyim.”
NBA oyuncularıyla bu kadar topluma açık şekilde böyle konuşmanın sonuçlarını da iyi biliyor.
“Tabii ki de sözlerinizi oyununuzla desteklemek zorundasınız” diyor Embiid ve ekliyor, “Bunu yapabilecek yeteneğe sahip olduğum için mutluyum. Eğer Whiteside’a karşı kötü bir gece geçirirsem bundan haberiniz olacağına emin olabilirsiniz.”
Kamerunlu oyuncu ne GM Colangelo ne de koç Brown’dan bu sözleriyle alakalı bir uyarı almadığını söylüyor.
“Joel olduğu gibi davranan bir karakter, bence başarısının nedenlerinden biri de bu” diyor Brown ve devam ediyor, “Geçmemesi gereken çizgiyi geçerse onunla konu hakkında konuşuruz. Ona yardım etmek benim sorumluluğumda.”
Takımda en iyi arkadaşlarından biri olan Justin Anderson, Embiid’in toplum karşısındaki davranışlarına rağmen kapalı kapılar ardında genelde kontrollü biri olduğunu ifade ediyor.
“Aslında biraz utangaç” diyor Anderson, “Sahada sürekli rakiplerle ters ters konuşup taraftarların sevgisine maruz kalsa da bence onun hakkındaki en ilginç şey sürekli kendi kendine ‘Çalışmaya devam etmem gerekiyor’ demesi.”
Sixers resmi kayıtlarında Embiid halen daha 118 kilo gözüküyor ancak Kansas’taki günlerinden bu yana tartılmamış. Embiid ideal kilosunun 125-127 arasında olması gerektiğini ancak şu anda 129 kilo civarında olduğunu söylüyor. “Biraz kilo fazlam var ancak oynamaya ve antrenmanlara devam ettikçe kiloyu veririm.”
Brown, Embiid’in bu hedefi nedeniyle son derece mutlu. Koçun istediği kilo yaklaşık olarak 125. Peki bu 4 kilo fark bir NBA uzununun kariyerini ne kadar etkiler?
“Bazen alınan ekstra iki yıllık bir kontrat, bazen bir maçta ekstra alınan dört dakika, bazen bir fazla post-up, bazen iki tane daha serbest atış,” diyor Brown, “Daha pürüzsüz bir oyun stili manasına geliyor. Daha hızlı oluyorsunuz. Spor yavaşlamıyor, hızlanıyor.”
Embiid Kamerun’dan geri döndüğünde her oyuncunun madeni paralarını yuvarlak bir zeminde yarıştırdığı bir oyun olan Ludo’yu her kim gelirse gelsin oynamaya ikna etmiş. Kim olduğu fark etmemiş, yönetimden Jenny Sacks olsun, Anderson olsun veya fizyoterapist olsun, hiç fark etmemiş.
10 Ekim’de imzaladığı yeni kontrattan sonra Sacks ona bir hediye almış: Monopoly. Kendi simgesi Boardwalk’a geldiğinde Embiid hızlı şekilde yüksek kira geliri isteyeceği evini buraya dikmeye karar vermiş.
“Sonrasında oraya geldiğimiz her defasında bizi sinir edecek şekilde konuşmaya devam etti” diyor Anderson ve ekliyor, “Monopoly, video oyunları, basketbol veya başka bir şey. Hepsinde çok rekabetçi. Onu bu kadar iyi bir oyuncu yapan özelliklerinden biri bu ve yapabileceklerinin sınırına daha yaklaşmadı bile.”
25 Ekim’deki Sixers Rockets maçının dördüncü çeyreğin son anları çok yakın geçti. Galibiyet Sixers için devasa bir adım olabilirdi ve Wells Fargo Arena’daki heyecan düpedüz ortadaydı.
Ancak bir ara 9 sayı önde olan Sixers sonrasında soğudu. Embiid postta Clint Capela’yı arkasına almışken PJ Tucker ikili sıkıştırmaya gelip topu çalıyor. 30 saniye kala James Harden potaya gidip basketi çıkartacakken Embiid zayıf taraftan gelip topu seyircilere kadar blokluyor. O kadar yukarıya o kadar güçlü çıkmış ki, Harden ile düşerken çarpışmaktan kaçamıyor.
Hakem Embiid’e goaltending kararı veriyor. Sixers son 3 dakika 5 saniyede sayı atamayınca Houston Gordon’ın son saniye üçlüğüyle kazanıyor.
Can yakıcı bir mağlubiyet. Maçtan sonra Robert Covington, Embiid’in o bloktan sonra yere düşüşünü gördüğünde kalbinin bir anda sıkıştığını söylüyor. “Düştüğünde kendi kendine kalkabilmesi için dua ediyordum.”
“Herkes bu kadar korkmayı bıraksın” diyor Embiid ve ekliyor, “Camdan yapılmış falan değilim.”
Anderson, arkadaşının rahatsız olduğu konuyu anladığını söylüyor. Sonuçta kimse henüz sağlıklı kalabileceğini ispatlamadığı için spordaki en büyük kumar olarak görülmek istemez.