by Nathaniel Friedman / Çeviri: Arma Kaynar
Bu yazı ilk olarak 23 Ekim 2017 tarihinde GQ.com’da yayınlanmıştır.
Golden State Warriors’ın değişmesine sebep olduğu NBA’de, Bucks’ın yıldızı gelecekteki süperstarlığın nasıl görüneceğini bize gösteriyor olabilir.
Giannis Antetekounmpo basketbol oyununu değiştirebilir. Sezonun ilk 3 maçında 22 yaşındaki guard/forvet/pivot (pozisyonları hala anlamsız hala getirmediyse) %67 ile şut atarak 38.3 sayı, 9.7 ribaund, 5 asist ve 2.7 top çalma ortalamaları tutturdu. MVP konuşmaları daha şimdiden alevlenmiş durumda. Kevin Durant geçtiğimiz yaz Giannis’in basketbol oyununu oynanan gelmiş geçmiş en iyi oyuncu haline gelebileceğini söyledi. LeBron ise Giannis’i överken Durant kadar bonkör davranmadı. Kendi “Gelmiş geçmiş en iyi oyuncu” iddiasına Giannis’i bir tehdit olarak gördüğü için de olabilir.
Bir gecede Giannis ligin en büyük ilgi kaynağı oldu. Giannis 2.10 boyunda ve 102 kilo ağırlığında, kağıt üstünde atletik bir uzun. Ama bu cümle onu tanımlamaya yetmiyor. Oynadığı oyunu tanımlarken, uzunluğunu bu denli kullanmamız gereken başka bir oyuncu olmamıştı. Sahayı boydan boya geçerken yere hiç değmiyormuş gibi gözüküyor. Orta sahadan faul çizgisine kadar bir dribling yaparak gidebiliyor. Giannis’in akla mantığa sığmayan uzunluğu topa dokunduğu her an onun boyalı alana girebilmesini sağlıyor. Vücut dengesini çok iyi ayarlayabilmesi onu çember etrafında ligin en iyi bitiricilerinden biri haline getiriyor. Smaç basmak veya blok yapmak için zıpladığında çıktığı yükseklik her seferinde şaşırtıyor. Boyu sayesinde yapabildikleri oyunun iki tarafında da pozisyonları şekillendirebilmesini, etkilemesini ve domine edebilmesini sağlıyor. Fiziksel olarak bakınca Giannis hızla LeBron’un, Shaq’ın ve Wilt’in olduğu seviyeye yaklaşıyor. O aynı zamanda iyi bir pasör ve topu kontrol etmekte sıkıntı yaşamıyor, onu izlerken bir oyuncunun bunlara sahip olması adil değil diye düşünüyorsunuz. Giannis hem bu çağın içerisinde hem de ötesinde bir oyuncu.
İşin eğlence tarafını bir kenara bırakınca Antetokounmpo’nun sahada yaptıkları resmen bir devrim. Yaptıklarındaki kaçınılmazlık hissi asla moral bozucu değil. Potaya yaptığı her penetre bir aydınlanma gibi. İdrak etmesi bile zor olan hareketleri çok sıradanmış gibi gösterebiliyor. Sahada hata yapması ise çok düşük bir ihtimal. O harika bir dengeleyici. NBA’e ilgisini kaybetmeye başlayan basketbol bağımlıları ve ara sıra takip eden taraftarlar için resmen bir cevher. Başlangıç olarak oyunu ezbere oynamıyor, iki üç tane imza hareket ile kısıtlı kalmıyor. Tahmin etmesi imkansız. Rakiplerini mahvederken izleyenlere daha fazla keyif vermesi imkansız. Güzel anların üstüne daha güzellerini ekliyor ve bunların tek ortak noktası videolardaki hareketleri yapabilme ihtimali bulunan başka birisinin olmaması. Her pozisyonda basketbolu yeniden icat ediyormuş gibi gözüküyor. Giannis hepimizi mahvetmek için geldi ama bu kötü bir şey değil.