By Candace Buckner / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 21 Aralık 2017 tarihinde Washington Post’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
NBA’de herkes kendi yüzüyle var oluyor. Sporcular; futbolda, hokeyde veya beyzbolda olduğu gibi maskelerin, kaskların veya şapkaların ardına gizlenmiyor. Bu da onların giderek artan bir kitle tarafından tüm dünyada tanınır kişiler olmalarına yardımcı oluyor. Hatta Komisyoner Adam Silver gibi NBA’in mali yapısının ardındaki figürler bile NBA izleyicileri için tanıdık yüzler.
Ancak muhtemelen bilmediğiniz yüzler, ayrıntıları halleden ve sahnenin arkasında kalan MVP’ler de var. Onlar resmi olarak ligin bir parçası değil. Maçlar sırasında benchte oturmuyorlar ya da takımlardan maaş almıyorlar. Ancak bazılarının adını bile duymadığınız bu insanlar, insanların güvenini kazandılar ve başka türlü bir gücü temsil ediyorlar: Onlar, NBA yıldızlarının halletmeleri gereken işler olduklarında başvurdukları kişiler.
NBA Yıldızları NBA 2K Puanlarından Şikayet Etmek İçin Kime Gidiyor?
Tırabzana yaslanmış bekleyen çocuk elinde Stephen Curry’nin formasıyla ona sesleniyor. En sevdiği oyuncu muhtemelen Kevin Durant olan -neticede 35 numaralı bir forma omuzlarından düşüyor- bir başka çocuk ise imza için kalem uzatıyor. Ancak Golden State Warriors‘ın yıldızları Oracle Arena sahasına çıkan bu tünele yakın bir yerde bile değiller.
Daha sonra bir yer görevlisi geliyor ve tüm bu kargaşaya yön veriyor, Hint görünüşlü 1,95’lik bir adam talepleri yerine getiriyor. İstedikleri adam o. Bu adam, “Ronnie2K” olarak biliniyor.
Ronnie Singh, 35 yaşında ve Bay Area’da doğmuş bir adam. Her video oyuncusunun hayalini süsleyen işi yapıyor. NBA 2K oyun serisinin dijital pazarlama direktörü. Başka bir deyişle, herkesin heyecanla beklediği oyuncu puanlarını açıklayan adam.
Singh, Twitter üzerinden heyecan yaratıyor ve yıldızların puanlarını duyuruyor. Ancak bu bazen karışıklığa da sebep oluyor. Oyuncular yanlış bir algıya kapılıp oyunda ne kadar iyi olduklarını belirleyen puanlarını onun hesapladığını sanıyorlar.
“Dion Waiters,” diyor Singh hayıflanarak, “Bu puan işi konusunda çok hassas.”
Aslında Miami Heat guardının sorunlarını dinlemesi gereken kişi Mike Stauffer. Zira oyuncuların değerlerini de oyunda o belirliyor. Stauffer, bir keresinde dördüncü ve beşinci sınıf öğrencilerine matematik öğretmiş ve daha sonra okul sonrası taraftar forumlarında “BEdwardsRoy19” takma adı ile takılmış. O dönemdeki adıyla Cleveland Browns’ın top tutucusu Braylon Edwards’a bir saygı ifadesiymiş bu. Stauffer, o adla kendi puanlama sistemini paylaştı.
“Sıkıldığım zaman hep video oyunlarına koşuyordum,” diyor 27 yaşındaki Stauffer. “Neredeyse takıntı hâline gelmişti. Çok eğlenceliydi.”
2014 yılında, oyunun geliştiricisi Visual Concepts, Stauffer’ın karmaşık formüllerini fark ediyor ve onu oyunun yapımcısı olarak işe alıyor. Artık bir ekip ile birlikte çalışan Stauffer, bir oyuncunun genel puanını belirlemek için 50 ayrı puanlamaya bağlı bir formül üzerinde işlem yapıyor.
Bir zamanlar hevesli 2K oyuncuları olan Singh ve Stauffer, oyunun popülerleşmesine büyük katkıda bulundular. 15 Eylül’de satışa çıkmasından bu yana “NBA 2K18”, 5,5 milyon satışla oyunun 18 yıllık tarihindeki en büyük satışını yaptı. Gerçekçi grafikleri ve oynanışıyla 2K18’in oyuncu kitlesi küçük çocuklardan günümüzdeki NBA oyuncularına kadar farklılık gösteriyor.
@Ronnie2K be disrespecting me having a lot of ppl rated higher then me ??♂RT @AlvinM_: @dionwaiters3 2k need to up your rating asap ??
— Dionwaiters3 (@dionwaiters3) 17 Temmuz 2017
“Ronnie2K bana saygısızlık yapıyor. Bir sürü insan, puanımı daha yüksek yapardı.”
“Kesinlikle bu oyunu çok oynadım,” diyor Atlanta Hawks‘ın çaylağı John Collins. 8 yaşından beri oyunu oynadığını belirtiyor ve ekliyor, “Herkes o yüksek puanı istiyor.”
Singh ve Stauffer, zıt kişiliklere sahipler. Singh, Warriors maçlarında saha kenarında oturup sık sık takıldığı NBA oyuncularıyla böbürleniyor ve telefonunu çıkarıp kendisine mesaj gönderen ünlü Twitter hesaplarını gösteriyor.
Stauffer ise Ohio’da evinden çalışıyor. Eşi, oturma odasında NBA League Pass’in döndüğü iki büyük televizyon olmasından hoşnut değil.
“Ama bu konuyu anlayışla karşılıyor,” diyor Stauffer.
Singh artık öyle bir bilinmezliğe sahip değil. Bir NBA oyuncusu kendi puanını öğrenmek istediği zaman @Ronnie2K hesabına yazması gerekiyor. Singh’e göre, oyunun satışa sunulmasından iki gün önce 214 oyuncu ilk puanlarıyla ilgili tweetler atmış. Bu da ligdeki toplam 450 oyuncunun neredeyse yarısına tekabül ediyor. Oyunun üreticisinin promosyon için tek kuruş harcamasına gerek kalmamış.
“Diğer birçok markanın bu tip bir reklam yapmak için bir sürü uğraşması gerekir,” diyor Singh. “Böyle bir etki yaratmak için ciddi paralar yatırmaları gerekiyor. Biz bunu ilişkilerimiz ve gerçekten harika bir video oyunu tutkusuyla yapıyoruz.”
Singh, insanları nasıl oyunla ilgili konuşturacağını veya daha da önemlisi retweet yaptıracağını biliyor. Birkaç hafta hukuk fakültesine gittikten sonra, ki Singh felaket bir avukat olacağını söylüyor, California’ya dönmüş ve bağımsız bir profesyonel beyzbol takımı olan San Diego Surf Dawgs’in oyun operasyonları direktörü olarak göreve gelmiş. O dünyada, insanları konuşturmak için çok çılgın şeyler yoktu. Gözden düşen eski MLB oyuncusu Jose Canseco’nun takıma katılması bile buna yetmiyordu.
Singh, söz konusu Twitter olunca bu “reklamın iyisi kötüsü olmaz” mantığını korumuş.
Washington Wizards guardı John Wall, 90 puanlık değerinin rüzgarına kapılınca Singh’e şöyle bir tweet attı: “şaka yapıyorsun!!” İkili, Singh dans eden bir tuzluk GIF’i atana kadar Wall’un puanı hakkında tartıştı. Singh, başka bir deyişle dört kez All-Star seçilen Wall’un üzüntüsünü deşti. Wall da onu engelledi.
“John ciddi değildi,” diyor Singh. “Komikti baya. O esnada biz sürekli özelden mesajlaşıyorduk. Biraz danışıklı dövüş gibiydi yani anlayacağınız. ‘şaka yapıyorsun’ yazacağını bilmiyordum ama mükemmel oldu. Bu puanlarla ilgili ilk ateşi yakmak için ihtiyacımız olan şey buydu.”
@Ronnie2K u a joke !!
— John Wall (@JohnWall) 4 Ağustos 2017
Wall ise konuyu farklı bir şekilde hatırlıyor.
“Önceki yılın sonunda puanımın 93 olduğunu söyledi ama değildi. 90’dı. Ne olmuş yani?” diyor Wall. “Bana daha sonra mesaj gönderdi ve ‘Ben sadece oynuyorum,’ dedi. Ben de ‘Arkadaşımmışsın gibi davranma’ dedim.”
Oyundaki görünüşleri ve puanları hakkında takıntılı olan NBA oyuncularından yalnızca birkaçı işin ardında Stauffer’ın olduğunu biliyor. Onun da tercihi bu yönde aslında.
Operation Sports forumundaki Stauffer’ın kadro kurarak insanların onun versiyonunu indirdiği o anonim günlerden beri, yalnızca oyunu geliştirmekten memnun o. Artık yaptığı puanlamalar milyonlara, hatta huysuz NBA oyuncularına bile ulaşıyor.
“Neredeyse kötü hissedeceğim kendimi. Kimsenin haksızlığa uğramış hissetmesini istemiyorum ve bu çok zor, çünkü çoğu zaman geri dönüşler ‘Benim puanım çok daha yüksek olmalı’ şeklinde oluyor,” diyor Stauffer. “Bu formüller üzerinde çok uzun süre çalışıyoruz ve aldığımız sonuçlardan çok memnunuz. Günün sonunda bazen oyuncular, puanlarının gerçek değerlerini yansıtmadığını düşünecekler tabii ancak biz elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz ve hep kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Ligde en sevdiğim oyuncuların bazılarının puanları nedeniyle üzüldüğünü gördüğüm zaman vicdan yapıp kötü hissetmemek çok zor.”
NBA Yıldızları Moda Tavsiyeleri İçin Kime Gidiyor?
Bradley Beal, yetişkinlerinin oyununa adım attığında yalnızca t-shirt veya kapüşonlu giyen biriydi. 18 yaşındaki Beal, büyük kıyafetler giyiyor, ne kadar bolsa o kadar iyi olduğunu düşünüyordu. Gerektiğinde işi kotaracak kadar bir takım elbisesi vardı, pazar günleri kiliseye gitmesine yetecek kadar başka bir deyişle. Ancak maç günleri NBA salonuna gelinecek bir takım elbise değil.
Beal’ın bir tarz değişikliğine, demodelikten şıklığa kendisini taşıyacak birine ihtiyacı vardı. Wizards‘tan takım arkadaşı Wall, kimi araması gerektiğini biliyordu: NBA yıldızlarının dolaplarında tasarımları asılı bulunan kadın Jhoanna Alba.
“Tarzını seviyorum. Beni rahat ettiğim alandan çıkarıyor bir anlamda,” diyor Beal. “Aykırı renkleri, aykırı tasarımları var. Ayrıca ligdeki diğer oyuncularla yaptığı çalışmalardan da harika bir itibarı var.”
NBA, profesyonel liglerin tamamından daha çok haşır neşir oldu moda ile. Oyuncular birliği, en iyi giyinen oyunculara ödül bile veriyor. Dahası, aktif beş oyuncu, SI’ın modayı en çok takip eden 20 oyuncu listesinde kendilerine yer buldu. Oklahoma City Thunder‘ın yıldızı Russell Westbrook ise listenin zirvesinde yer aldı.
Maçlar da artık kırmızı halılarla katılınan etkinliklere dönüştü. Oyuncular, otobüsten soyunma odasına kadar çalımlarından bir şey kaybetmeden yürüyor, modaya uygun giyimlerini sergiliyorlar. Objektifler onların hareketlerini izledikçe oyuncular da Moda Haftası’nda süper modeller gibi bakışlar atıyorlar. Sıklıkla, ALBA’nın elinden çıkan kıyafetlerle boy gösteriyorlar.
“En önemlisi bu imaj konusu,” diyor Wall. “Geçmişte insanlar formayla, alelade kıyafetlerle gelmek istiyorlardı maçlara ve alışık oldukları durum da buydu. Ben de hep böyle giyinmeyi sevdim ancak aynı zamanda hem profesyonel hem de günlük giyiminize özen göstermeyi öğrenmeniz gerekiyor.”
25 yıldır sporcuları ve eğlence sektörünün profesyonellerini giydiren ve kendisine “şef vizyoner” şeklinde hitap edilmesinden hoşlanan 45 yaşındaki Alba’nın NBA’de o kadar çok müşterisi varmış ki sayısını bile bilmiyormuş. 1.100’den fazla sporcuyla ALBA tasarımlarını kullanan kişilerin listesi adeta bir All-Star kadrosunu andırıyor.
Alba, Westbrook’un kaslı vücudunun her kıvrımını gösteren, üzerine tam oturan parçaları giymeyi sevdiğini biliyor.
Wall’un ise en sevdiği rengi çok sevdiği için 2017 NBA Ödülleri gecesine cesur bir kararla, moda takıntılı bu ligde bile öne çıkmayı başarmış tamamı kırmızı bir takım elbise ile gitmesini anlayışla karşılıyor.
Harrison Barnes, 2012 yılında Warriors tarafından draft edilip de North Carolina Tar Heels geleneği olarak maçlara giderken takım elbise-kravat kombinini sürdürmeye karar verdiğinde Alba, onun tam ölçüsünü tutturmak için 36 ayrı ölçü almış.
“Kolejde direkt Men’s Wearhouse’tan giyinirdim,” diyor şimdilerde Mavericks forması giyen Barnes. “Artık dolabım ALBA koleksiyonu gibi.”