Derin NBA: Ligin Gizli Güç Baronları

05/Oca/18 11:43 Nisan 18, 2020

Mehmet Bahadır Akgün

05/Oca/18 11:43

Eurohoops.net

Dünyanın her yerinde olduğu gibi NBA’in de kapalı kapılar ardında işlerini yapan ve ligin en değerli oyuncuları üzerinde etkileri bulunan isimleri yok değil. Eurohoops Çeviri bu isimlere göz atıyor!

By Candace Buckner / Çeviri: M. Bahadır Akgün

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı ilk olarak 21 Aralık 2017 tarihinde Washington Post’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

NBA’de herkes kendi yüzüyle var oluyor. Sporcular; futbolda, hokeyde veya beyzbolda olduğu gibi maskelerin, kaskların veya şapkaların ardına gizlenmiyor. Bu da onların giderek artan bir kitle tarafından tüm dünyada tanınır kişiler olmalarına yardımcı oluyor. Hatta Komisyoner Adam Silver gibi NBA’in mali yapısının ardındaki figürler bile NBA izleyicileri için tanıdık yüzler.

Ancak muhtemelen bilmediğiniz yüzler, ayrıntıları halleden ve sahnenin arkasında kalan MVP’ler de var. Onlar resmi olarak ligin bir parçası değil. Maçlar sırasında benchte oturmuyorlar ya da takımlardan maaş almıyorlar. Ancak bazılarının adını bile duymadığınız bu insanlar, insanların güvenini kazandılar ve başka türlü bir gücü temsil ediyorlar: Onlar, NBA yıldızlarının halletmeleri gereken işler olduklarında başvurdukları kişiler.

NBA Yıldızları NBA 2K Puanlarından Şikayet Etmek İçin Kime Gidiyor?

Tırabzana yaslanmış bekleyen çocuk elinde Stephen Curry’nin formasıyla ona sesleniyor. En sevdiği oyuncu muhtemelen Kevin Durant olan -neticede 35 numaralı bir forma omuzlarından düşüyor- bir başka çocuk ise imza için kalem uzatıyor. Ancak Golden State Warriors‘ın yıldızları Oracle Arena sahasına çıkan bu tünele yakın bir yerde bile değiller.

Daha sonra bir yer görevlisi geliyor ve tüm bu kargaşaya yön veriyor, Hint görünüşlü 1,95’lik bir adam talepleri yerine getiriyor. İstedikleri adam o. Bu adam, “Ronnie2K” olarak biliniyor.

Ronnie Singh, 35 yaşında ve Bay Area’da doğmuş bir adam. Her video oyuncusunun hayalini süsleyen işi yapıyor. NBA 2K oyun serisinin dijital pazarlama direktörü. Başka bir deyişle, herkesin heyecanla beklediği oyuncu puanlarını açıklayan adam.

Singh, Twitter üzerinden heyecan yaratıyor ve yıldızların puanlarını duyuruyor. Ancak bu bazen karışıklığa da sebep oluyor. Oyuncular yanlış bir algıya kapılıp oyunda ne kadar iyi olduklarını belirleyen puanlarını onun hesapladığını sanıyorlar.

“Dion Waiters,” diyor Singh hayıflanarak, “Bu puan işi konusunda çok hassas.”

Aslında Miami Heat guardının sorunlarını dinlemesi gereken kişi Mike Stauffer. Zira oyuncuların değerlerini de oyunda o belirliyor. Stauffer, bir keresinde dördüncü ve beşinci sınıf öğrencilerine matematik öğretmiş ve daha sonra okul sonrası taraftar forumlarında “BEdwardsRoy19” takma adı ile takılmış. O dönemdeki adıyla Cleveland Browns’ın top tutucusu Braylon Edwards’a bir saygı ifadesiymiş bu. Stauffer, o adla kendi puanlama sistemini paylaştı.

“Sıkıldığım zaman hep video oyunlarına koşuyordum,” diyor 27 yaşındaki Stauffer. “Neredeyse takıntı hâline gelmişti. Çok eğlenceliydi.”

2014 yılında, oyunun geliştiricisi Visual Concepts, Stauffer’ın karmaşık formüllerini fark ediyor ve onu oyunun yapımcısı olarak işe alıyor. Artık bir ekip ile birlikte çalışan Stauffer, bir oyuncunun genel puanını belirlemek için 50 ayrı puanlamaya bağlı bir formül üzerinde işlem yapıyor.

Bir zamanlar hevesli 2K oyuncuları olan Singh ve Stauffer, oyunun popülerleşmesine büyük katkıda bulundular. 15 Eylül’de satışa çıkmasından bu yana “NBA 2K18”, 5,5 milyon satışla oyunun 18 yıllık tarihindeki en büyük satışını yaptı. Gerçekçi grafikleri ve oynanışıyla 2K18’in oyuncu kitlesi küçük çocuklardan günümüzdeki NBA oyuncularına kadar farklılık gösteriyor.

“Ronnie2K bana saygısızlık yapıyor. Bir sürü insan, puanımı daha yüksek yapardı.”

“Kesinlikle bu oyunu çok oynadım,” diyor Atlanta Hawks‘ın çaylağı John Collins. 8 yaşından beri oyunu oynadığını belirtiyor ve ekliyor, “Herkes o yüksek puanı istiyor.”

Singh ve Stauffer, zıt kişiliklere sahipler. Singh, Warriors maçlarında saha kenarında oturup sık sık takıldığı NBA oyuncularıyla böbürleniyor ve telefonunu çıkarıp kendisine mesaj gönderen ünlü Twitter hesaplarını gösteriyor.

Stauffer ise Ohio’da evinden çalışıyor. Eşi, oturma odasında NBA League Pass’in döndüğü iki büyük televizyon olmasından hoşnut değil.

“Ama bu konuyu anlayışla karşılıyor,” diyor Stauffer.

Singh artık öyle bir bilinmezliğe sahip değil. Bir NBA oyuncusu kendi puanını öğrenmek istediği zaman @Ronnie2K hesabına yazması gerekiyor. Singh’e göre, oyunun satışa sunulmasından iki gün önce 214 oyuncu ilk puanlarıyla ilgili tweetler atmış. Bu da ligdeki toplam 450 oyuncunun neredeyse yarısına tekabül ediyor. Oyunun üreticisinin promosyon için tek kuruş harcamasına gerek kalmamış.

“Diğer birçok markanın bu tip bir reklam yapmak için bir sürü uğraşması gerekir,” diyor Singh. “Böyle bir etki yaratmak için ciddi paralar yatırmaları gerekiyor. Biz bunu ilişkilerimiz ve gerçekten harika bir video oyunu tutkusuyla yapıyoruz.”

Singh, insanları nasıl oyunla ilgili konuşturacağını veya daha da önemlisi retweet yaptıracağını biliyor. Birkaç hafta hukuk fakültesine gittikten sonra, ki Singh felaket bir avukat olacağını söylüyor, California’ya dönmüş ve bağımsız bir profesyonel beyzbol takımı olan San Diego Surf Dawgs’in oyun operasyonları direktörü olarak göreve gelmiş. O dünyada, insanları konuşturmak için çok çılgın şeyler yoktu. Gözden düşen eski MLB oyuncusu Jose Canseco’nun takıma katılması bile buna yetmiyordu.

Singh, söz konusu Twitter olunca bu “reklamın iyisi kötüsü olmaz” mantığını korumuş.

Washington Wizards guardı John Wall, 90 puanlık değerinin rüzgarına kapılınca Singh’e şöyle bir tweet attı: “şaka yapıyorsun!!” İkili, Singh dans eden bir tuzluk GIF’i atana kadar Wall’un puanı hakkında tartıştı. Singh, başka bir deyişle dört kez All-Star seçilen Wall’un üzüntüsünü deşti. Wall da onu engelledi.

“John ciddi değildi,” diyor Singh. “Komikti baya. O esnada biz sürekli özelden mesajlaşıyorduk. Biraz danışıklı dövüş gibiydi yani anlayacağınız. ‘şaka yapıyorsun’ yazacağını bilmiyordum ama mükemmel oldu. Bu puanlarla ilgili ilk ateşi yakmak için ihtiyacımız olan şey buydu.”

Wall ise konuyu farklı bir şekilde hatırlıyor.

“Önceki yılın sonunda puanımın 93 olduğunu söyledi ama değildi. 90’dı. Ne olmuş yani?” diyor Wall. “Bana daha sonra mesaj gönderdi ve ‘Ben sadece oynuyorum,’ dedi. Ben de ‘Arkadaşımmışsın gibi davranma’ dedim.”

Oyundaki görünüşleri ve puanları hakkında takıntılı olan NBA oyuncularından yalnızca birkaçı işin ardında Stauffer’ın olduğunu biliyor. Onun da tercihi bu yönde aslında.

Operation Sports forumundaki Stauffer’ın kadro kurarak insanların onun versiyonunu indirdiği o anonim günlerden beri, yalnızca oyunu geliştirmekten memnun o. Artık yaptığı puanlamalar milyonlara, hatta huysuz NBA oyuncularına bile ulaşıyor.

“Neredeyse kötü hissedeceğim kendimi. Kimsenin haksızlığa uğramış hissetmesini istemiyorum ve bu çok zor, çünkü çoğu zaman geri dönüşler ‘Benim puanım çok daha yüksek olmalı’ şeklinde oluyor,” diyor Stauffer. “Bu formüller üzerinde çok uzun süre çalışıyoruz ve aldığımız sonuçlardan çok memnunuz. Günün sonunda bazen oyuncular, puanlarının gerçek değerlerini yansıtmadığını düşünecekler tabii ancak biz elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz ve hep kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Ligde en sevdiğim oyuncuların bazılarının puanları nedeniyle üzüldüğünü gördüğüm zaman vicdan yapıp kötü hissetmemek çok zor.”

NBA Yıldızları Moda Tavsiyeleri İçin Kime Gidiyor?

Bradley Beal, yetişkinlerinin oyununa adım attığında yalnızca t-shirt veya kapüşonlu giyen biriydi. 18 yaşındaki Beal, büyük kıyafetler giyiyor, ne kadar bolsa o kadar iyi olduğunu düşünüyordu. Gerektiğinde işi kotaracak kadar bir takım elbisesi vardı, pazar günleri kiliseye gitmesine yetecek kadar başka bir deyişle. Ancak maç günleri NBA salonuna gelinecek bir takım elbise değil.

Beal’ın bir tarz değişikliğine, demodelikten şıklığa kendisini taşıyacak birine ihtiyacı vardı. Wizards‘tan takım arkadaşı Wall, kimi araması gerektiğini biliyordu: NBA yıldızlarının dolaplarında tasarımları asılı bulunan kadın Jhoanna Alba.

“Tarzını seviyorum. Beni rahat ettiğim alandan çıkarıyor bir anlamda,” diyor Beal. “Aykırı renkleri, aykırı tasarımları var. Ayrıca ligdeki diğer oyuncularla yaptığı çalışmalardan da harika bir itibarı var.”

NBA, profesyonel liglerin tamamından daha çok haşır neşir oldu moda ile. Oyuncular birliği, en iyi giyinen oyunculara ödül bile veriyor. Dahası, aktif beş oyuncu, SI’ın modayı en çok takip eden 20 oyuncu listesinde kendilerine yer buldu. Oklahoma City Thunder‘ın yıldızı Russell Westbrook ise listenin zirvesinde yer aldı.

Maçlar da artık kırmızı halılarla katılınan etkinliklere dönüştü. Oyuncular, otobüsten soyunma odasına kadar çalımlarından bir şey kaybetmeden yürüyor, modaya uygun giyimlerini sergiliyorlar. Objektifler onların hareketlerini izledikçe oyuncular da Moda Haftası’nda süper modeller gibi bakışlar atıyorlar. Sıklıkla, ALBA’nın elinden çıkan kıyafetlerle boy gösteriyorlar.

“En önemlisi bu imaj konusu,” diyor Wall. “Geçmişte insanlar formayla, alelade kıyafetlerle gelmek istiyorlardı maçlara ve alışık oldukları durum da buydu. Ben de hep böyle giyinmeyi sevdim ancak aynı zamanda hem profesyonel hem de günlük giyiminize özen göstermeyi öğrenmeniz gerekiyor.”

25 yıldır sporcuları ve eğlence sektörünün profesyonellerini giydiren ve kendisine “şef vizyoner” şeklinde hitap edilmesinden hoşlanan 45 yaşındaki Alba’nın NBA’de o kadar çok müşterisi varmış ki sayısını bile bilmiyormuş. 1.100’den fazla sporcuyla ALBA tasarımlarını kullanan kişilerin listesi adeta bir All-Star kadrosunu andırıyor.

Alba, Westbrook’un kaslı vücudunun her kıvrımını gösteren, üzerine tam oturan parçaları giymeyi sevdiğini biliyor.

Wall’un ise en sevdiği rengi çok sevdiği için 2017 NBA Ödülleri gecesine cesur bir kararla, moda takıntılı bu ligde bile öne çıkmayı başarmış tamamı kırmızı bir takım elbise ile gitmesini anlayışla karşılıyor.

Harrison Barnes, 2012 yılında Warriors tarafından draft edilip de North Carolina Tar Heels geleneği olarak maçlara giderken takım elbise-kravat kombinini sürdürmeye karar verdiğinde Alba, onun tam ölçüsünü tutturmak için 36 ayrı ölçü almış.

“Kolejde direkt Men’s Wearhouse’tan giyinirdim,” diyor şimdilerde Mavericks forması giyen Barnes. “Artık dolabım ALBA koleksiyonu gibi.”

Los Angeles’ta büyüyen Alba, annesinden dikiş yapmayı öğrenmiş ve mezuniyet elbisesini kendisi dikmiş. 16 yaşındayken Beverley Hills’te bir smokin dükkanında çalışmaya başlamış. Üç yıl sonra yönetici olmuş ve kısa süre içinde de hayatını değiştirecek teklifi almış.

1995 yılında NFL oyuncularından Rodney Peete ve aktris Holly Robinson, evlilik kararı aldıklarında Alba’dan sağdıçların ve NBA efsanesi Magic Johnson’ın oğlu, nikah töreninde yüzükleri taşıyan Earvin E.J. Johnson’ın kıyafetlerini dikmesi istenmiş. Düğünün ardından Alba, Johnson ailesi ile dostluğunu sürdürmüş. Bay J’den akıl hocası olarak bahseden Alba, eşi Cookie için kıyafetler dikmiş. Daha sonra Magic, cesur bir öneri yapmış: Kendi işini kurması. 10 takım elbise siparişi veren Magic, ALBA’nın da ilk müşterisi olmuş.

“Jhoanna tarzın ne gerektirdiğini biliyor ve renkleri, takım elbise kesimlerini gerçekten anlıyor. Müşterileri için özel kişisel tasarımlar yapıyor,” diyor Lakers basketbol operasyonları başkanı Magic Johnson. “Asla yorulmak bilmiyor Alba. Sizin tarzınızla tepeden tırnağa ilgileniyor ve hep de aldığı işleri zamanında teslim ediyor.”

Alba’nın ismi kısa zaman içinde sporcular arasında duyulmaya başlamış. İşletmesi bir anda tırmanışa geçmiş ve bundaki payın bir kısmı da o dönem 76ers forması giyen Allen Iverson’a aitmiş.

2005 yılıdna Iverson’ın oyuncuların kendilerine büyük gelen eski formaları, zincir kolyeleri, bandanaları ve bol kot pantolonları giymesi üzerindeki etkisine bir yanıt olarak NBA, “yaru serbest iş kıyafeti” kuralını getirdi.

“Çaylak oyuncuların kıyafet kurallarına uyması için tecrübeli oyuncular onlara bir dolap dolası kıyafet alıyorlardı,” diyor Alba ve gülerek ekliyor: “Bizim için çok iyi bir yıl oldu.”

Ismarlama pantolonlar ve ceketlerin ötesinde oyuncular artık sporcu modasının antika kurallarından da sıyrılıyor. Avrupai gömlekler, kısa pantolonlar ve gösterişli modeller giyiyorlar. Bir zamanlar, hatta Alba’nın Carmelo Anthony’ye draft için altı düğmeli, simetrik bir takım elbise diktiği 2003’te saçma bulanacak olan kıyafetler bunlar.

“O zamanlar, koca koca takım elbiseler giyip Michale Jordan gibi gözükmek istiyorlardı. Onun gibi oynamak istiyorlardı ve Michael Jordan’ın omuz genişliği 60 cm idi,” diyor Alba. “Allen Iverson bile 60 santimetre omzu olan kıyafetler istiyordu ama onun omuz genişliği muhtemelen 45 santimetre falandı.

Ama sonra her yıl tasarımlarımızı giderek küçültüp daralttık,” şeklinde devam ediyor sözlerine. “Artık ne kadar dar o kadar iyi gözüyle bakılıyor.”

Açılımı A Light Beyond Appearance (Görünüşün Ardında Bir Işık) olan ALBA, Wizards soyunma odasında maç günlerinde görülebilir. Beal ve Wall’un sokakta giydikleri bazı giysiler bile aynı tasarımcıdan geliyor aslında. Artık Beal’ın ekstra büyük eşofman altları giydiği günler geçmişte kaldı.

“Artık giyecekleri şeyden ötürü heyecan duyuyorlar,” diyor Alba, NBA yıldızları için. “Moda büyüdü.”

NBA Yıldızları Vücut Gelişim Tavsiyeleri İçin Kime Gidiyor?

NBA’in üst tabakası ile saatler harcıyor, kapalı spor salonlarında yaz boyu çalışıyor ve sonbahar ve kış aylarında maçlardan analizler yapıyorlar. Curry, Wall, Westbrook ve diğer süper yıldızlar, sezona onların önerilerini almadan başlamıyor.

Uzman basketbol koçlarını görevlendirmek, başarılı bir sezonun önkoşulu hâline geldi. En iyi oyuncuların tamamı şutlarını düzeltmek, top tekniklerini özelleştirmek ve hız ile patlayıcılıklarından yararlanmayı öğrenmek için onlardan yardım alıyorlar.

Bu antrenörlerin çoğunun gözlerden uzak basketbol kariyerleri de oldu. Ne NBA’de oynadılar, ne de bir takımda görv yapıyorlar. Yine de bir NBA koçu kadar iyi tanınıyorlar.

“Bu işi uzun zamandır çok sayıda oyuncuyla yapıyorum,” diyor Rob McClanaghan. “Şu ana kadar benim birlikte antrenman yaptığım çoğu oyuncunun da 4-5 kişilik koç ekipleri vardı muhtemelen. Ancak ben, bütün kariyerleri boyunca sabit kalan oldum genelde.”

McClanaghan, üç sezon Syracuse’da oynamış ve en iyi sezonunu da 2000-2001 sezonunda geçirmişti. O sezon 11 maça çıkan McClanaghan, 1,0 sayı ortalaması yakaladı. Yine de bu kolej desteği, NBA yazlarında bir devrim yapmasına yardımcı olmuş.

2008 yılında menajerlik şirketi Wasserman Media Group, McClanaghan ile anlaşmış. O dönemde genç bir kolej koçu olan McClanaghan ile drafta girecek olan Wasserman oyuncularıyla bire bir antrenmanlar yapması için anlaşılmış. O dönem, ilk 15 sıra seçiminin 7’si Wasserman’ın oyuncusuydu ve listedeki isimler arasında ilk sıra seçimi Derrick Rose, Westbrook, Kevin Love ve ikiz kardeşler Brook Lopez ile Robin Lopez de bulunuyordu. Bir sonraki yıla kadar diğer menajerlik şirketleri de antrenörleri görevlendirdi ve o antrenörler, yaz döneminde çalışmak isteyen tecrübeli oyuncular arasında bile popüler oldu.

“Onlara NBA yıldızı değil sıradan insanlarmış gibi davranıyor ve muhtemelen herkesten daha çok hatalarını gösteriyorum. Bir oyuncu 5 dakika geç kalırsa benim buna canım sıkılıyor,” diyor 38 yaşındaki McClanaghan. Onun müşterileri arasında Wall, Westbrook ve Durant gibi All-Star oyuncular yer alıyor. McClanaghan, sözlerine şöyle devam ediyor:

“Bazen bana ‘Seni neden dinlesinler ki?’ diye soruyorlar. Bu doğru bir soru. Benim cevabım ise her zaman bunu onlara bırakmak oldu.”

Birçok antrenör yıl boyu oyuncuların bir telefon uzağında olduğu için McClanaghan, hileli bir soru ile karşı karşıya kalıyormuş: Hangisinin iş güvenliği daha yüksek? Antrenör mü yoksa NBA koçu mu?

“Bence antrenörler 450 oyuncuyu çalıştırabilirler,” diyor McClanaghan. “Maalesef koçların işi bazen galibiyet ve mağlubiyetlere bağlı. Bu iş böyle. Ben daha maç kaybetmiş değilim.

Ayrıca rahatlıkla şunu da söyleyebiliriz, her gün çok çalıştığınız ve oyuncuların gelişimine yönelik odaklarını ve görüşlerini korumayı başardığınız sürece bu iş daha güvenli olabilir,” diye devam ediyor McClanaghan. “Her yıl çok sayıda büyük koç kovuluyor ve bu çok saçma. Benim çalıştırdığım 450 oyuncu var ve bu oyuncular isterse beni ya da bir başka antrenörü seçebilirler. Biri beni kovsa, elimde 449 oyuncu daha var.”

McClanaghan, elinde bir miktar oyuncu bulunan, bilindik yetenek koçlarından biri. Drew Hanlen ise Philadelphia 76ers‘lı Joel Embiid ve Washington’lı Beal ile Kelly Oubre Jr.’la çalışıyor. Yaz döneminde New York’ta çalışan Chris Brickley, Anthony ile çalıştı. Paylaştığı fotoğraflardan sonra da “Kapüşonlu Melo” efsanesi Instagram’da çığ gibi büyüdü.

Accelerate Basketball’un kurucusu olarak Brandon Payne’in NBA’de oynayan yalnızca bir tane müşterisi var: İki kez MVP seçilen Curry.

Payne, kendisini 1,88’lik eski bir İkinci Lig basketbolcusu olarak tanımlıyor ve “olabildiğince vasat bir oyuncuydum” diyor. Ancak Curry ile yaptığı çalışmalar tamamen sıradan şeyler. Payne, North Carolina’da büyümüş ve Air Jordan gibi uçmak isteyen çoğu çocuğun aksine, Tar Heel koçu Dean Smith gibi yenilikler yapmak istemiş. 2011’de NBA’deki lokavt döneminde Charlotte civarındaki oyuncular onun tesisine gelmiş ve Payne de Curry ile tanışmış. Nöromüsküler verimlilik ve bilişsel gelişim üzerine kurulu bir ilişki geliştirmişler.

Top tekniği çalışmalarında Curry, parlak ışıklardan oluşan bir duvarın önünde topu yere vurma antrenmanları yaparken Payne de onu bazı hareketler konusunda yönlendirmiş. Bazen de Curry, hem kalbi hem de kalp ritmi maç seviyelerine çıksın diye beynine giden oksijeni azaltan bir maske takıyor.

“Yaptığımız hiçbir şeyi havalı gözüküyor ya da sosyal medya kullanalım diye yapmıyoruz,” diyor her yaz Curry ile çalışmak için Bay Area’ya taşınan Payne. “Yaptığım her şeyi gerektiği için yapıyorum. Bir amacı var.”

Günümüzde NBA’de yaz döneminin öneminin bir işareti olarak, Curry yalnızca Payne ile de çalışmıyor. McClanaghan, Orlando Magic guardı Elfrid Payton ile bir maç kaydını değerlendirdiği yoğun bir Eylül gününde Curry ile gerçekleştireceği bir reklam kampanyası için Atlantik Okyanusu’nu geçeceği bir uçuş bileti aldı. NBA yıldızı, hazırlık kampı başlamadan önce bir çalışma daha yapmak istedi.

“Bir diyetisyene, kuvvet koçuna ve basketbol antrenörüne ihtiyacınız var,” diyor McClanaghan. “Oyuncuların buna yatırım yapması gerekiyor. Eğer başka şeylere para harcayacaksanız, buna da para harcamanız gerekiyor.”

McClanaghan, müşterilerinden ne kadar para aldığını açıklamıyor: “Geçinecek kadar alıyorum, hepsi bu.” Ancak takviminin yoğunluğu düşünülürse kendisi hayli revaçta. Curry ile Londra’ya yaptığı yolculuğu Washington ziyareti izlemiş ve orada da Wall ile yıldız guardın 27. yaş gününde 1,5 saatlik bir çalışma yapmış.

McClanaghan, Wall’u hız değişikliği, orta mesafe şutları ve dripling üzeri şutlar üzerinde çalıştırmış. Müşterilerini başka konular üzerinde de çalıştıracak. Daha kaç eski kolej yedeği, NBA’deki süper yıldızlara bağırıp çağırarak geçimini kazanmaya devam edecek?

“Ben kendi oyuncularıma sürekli bağırıp çağırıyorum. Tüm istatistiklerini biliyorum,” diyor McClanaghan. “Onlar da bana bağırıp çağırınca dönüp diyorum ki: ‘Dün 40 atmışsın. İyi bir antrenörün var herhalde.”

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!