By Dave McMenamin / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 29 Aralık 2017 tarihinde ESPN’de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
33. yaşını geride bırakan ve NBA’de 15. sezonunu geçiren LeBron James, kendisini insanlara nazikçe, tanık oldukları şeyin tadını çıkarmalarını hatırlatmak için eski Nike sloganını tekrarlarken buldu.
“Bence insanlar artık benim yaptığım şeylere alıştılar ve bazen çok sık yaptığım ve uzun zamandır istikrarlı bir şekilde yaptığım için, yaptıklarım zaten olması gereken şeyler gibi gözüküyor,” diyordu James 6 Aralık’taki Kings maçının sabahında. “‘LeBron’ın zaten bunları yapması gerekiyor’ diyorlar. Kolay gözüküyor ama değil.”
James’in bu sezon kolay gösterdiği her ne varsa, ki artış gösteren iyi performansını istatistikler de ortaya koyuyor, bütün bu yaptıkları yaklaşık 10 yıl önce basketboldaki geleceğine yön veren bazı olaylarla bu hâli aldı.
Trajedi
James Buchtel’de 8. sınıftayken son sınıf öğrencisi, güçlü yapısıyla 1,93’lük şutör guard Doylan Robinson, Akron, Ohio’nun umut ışığıydı.
“Dev gibi geliyordu bana,” diyor James. “Akron City Public School’un basketbol takımı çok iyiyken tüm maçlara giderdik ve o da benim örnek aldığım biriydi çünkü gözlerimin önünde oynuyordu. Sonra Ohio State’e gitti. Ben de “Akron’dan biri direkt Ohio State’e gidebiliyor demek ki diye düşündüm. Sonra büyük bir kaza geçirdi ve bir daha oynamadı.”
Kolejdeki ilk yılında gerçekleşen kazanın ardından Robinson, okulda geri kaldı ve son yılında akademik kariyerine odaklanma kararı aldı.
Bu yaz James’in eşi Savannah’ın da gittiği Buchtel lisesi, Robinson’ın formasını emekli etti ve James’e de Robinson hatırlatıldı. James, Twitter üzerinden Robinson ile ilgili bir mesaj yayınladı ve Robinson da ortak bir dostlarına, James’in liseden takım arkadaşı Sian Cotton’a ulaşarak teşekkürlerini iletti.
Ancak Robinson, yapabildikleriyle James’i etkilediği kadar aynı zamanda ne kadar kolay uçup gidebilecek bir hayat olduğunu da öğretmişti James’e yaşadıklarıyla.
“Basketbol oynamaya başladığım günden veri, asla tek atımlık kurşunumu kullanıp unutulup gitmek istemedim,” diyor James. “Tanrı vergisi bir yetenekle doğduğumu biliyorum ama ben hep daha fazlasını zorlamak istedim. Elimden gelenin en iyisini yapmak istiyorum. Hep de gelmiş geçmiş en büyük oyuncu olmak istedim.”
Vücut Çalışma Yazı
James de Robinson’ın izinden gitti ve basketbolu Akron’dan çıkış bileti olarak kullandı. Ancak o biraz daha fazla açıldı ve Ohio State’in ve daha nice okulun burs teklifini reddedip St. Vincent-St. Mary Lisesi’nden doğrudan NBA’e gitti.
Kariyerinin başlangıcı ise alabildiğine görkemli oldu: 2004’te yılın çaylağı ödülü, 2005’te ilk All-Star deneyimi, 2006’daki ilk playoff maçında gelen triple-double ve 2007’de ilk Final deneyimi…
Ancak bir acele içinde gelen bu başarılar, James için yeterli değildi.
2008 yazında James, ABD’nin “Kurtuluş Takımı”nda oynuyor ve Pekin Olimpiyatları’na hazırlanıyordu. 23 yaşındaki James, bugün standardı hâline gelen antrenman düzeninin basamaklarını o günlerde çıkmaya başladı.
“Her yolu deniyor,” diyor James’in uzun zamandır atletik koçluğunu yapan Mike Mancias. “Grup olarak çalışıyoruz ve ‘Ne kaldı? Neyi denemedik?’ falan diye soruyoruz kendimize. Sonra da ‘Hadi bunu da deneyelim,’ diyoruz.”
James’in milli takımdan arkadaşı Kobe Bryant, ABD’nin yaptığı çalışmalarda ritmi belirleyen isim oluyor ve çoğunlukla da kişisel koçu Tim Grover’dan yardım alıyordu bunu yaparken. Mancias da Grover’ın öğrencisiydi ve James’e kendi dokunuşlarını katmıştı.
Cavs‘in teknik ekibi ve Donnie Raimon ile David Alexander gibi diğer dış koçlarla birlikte Mancias, James’in başarılı olması için sınırlarını zorlamaya devam ediyor.
“En zoru zaman bulmak,” diyor Mancias, kendisine James’in formunu korumanın diğerlerinden daha zor olup olmadığı sorulduğunda. “Hiçbir ayrıntıyı atlamak istemiyorum. En zoru bu. Zaman bulunca çalışmak geliyor arkasından.”