Adını Joker Koydum: Nikola Jokic’in Yolu

05/Şub/18 15:02 Eylül 4, 2018

Mehmet Bahadır Akgün

05/Şub/18 15:02

Eurohoops.net

Küçük kardeş, Westbrook’u deli eden, atsever, asist delisi, komik adam: Nuggets’ın pivotu Nikola Jokic, “garip biçimde etkili” Avrupa projesi olmaktan çıkıp geleceğin büyük adamları listesine girerek kendini kanıtladı. Peki, NBA yıldızı için sırada ne var?

by Howard Beck / Çeviri: Aslınur Oyan

Bu yazı ilk olarak 1 Kasım 2017 tarihinde B/R Mag’de yayınlanmıştır.

Bir öğleden sonranızı Jokic’lerin evinde geçirecekseniz bu tavsiyelerimi göz ardı etmeyin:

Yenilmeyi sinderemiyorsanız evde basketbol oynamayın.

Kâğıt oynuyorsanız hile yapın, şüphesiz ki rakipleriniz yapıyor olacak.

Drone’un kafanıza çarpmasını istemiyorsanız ara sıra yukarı bakın.

Uzaktan kumandalı arabaların bileğinizi kırmasınız istemiyorsanız da ara sıra yere bakmayı da ihmal etmeyin.

Oluşacak şişlikleriniz için yanınızda biraz buz getirin.

Espri anlayışınız da cüretkâr olursa her şey yolunda gidecektir.

Unutmadan, bir de köpek dışkısına dikkat edin!

Denver Nuggets yıldızı 22 yaşındaki Nikola; 33 yaşındaki Nemanja ve 35 yaşındaki Strahinja, kısaca Jokic kardeşler, gülmeyi çok seviyor hele bir de şakalar birbirleri üzerindense değmeyin gitsin. Yarışmayı çok seviyorlar ve oyun ne kadar saçma olursa olsun kazanmak için sonsuza kadar uzatabilirler. Üçü de şamatacı ve yaramaz. Mile High City’de, evlerinden çok uzakta yeni bir süperstar yaratıyorlar.

Nuggets‘ın akıbeti fazlasıyla mütevazı ve hızla gelişen Sırp pivot Nikola’nın ellerinde. Nikola’nın geleceği ise gürültücü ev arkadaşlarına yani ağabeylerine bağlı. Onun en ateşli savunucuları ve sırdaşları. Onlar sayesinde, herkes Nikola’nın NBA yıldızlığına giden yoldan sapmayacağını biliyor.

Bir zamanlar ikinci turun hiç tanınmayan oyuncusu Jokic için her şey hızla gelişti. 2014’te kendi draftını berbat eden ama geçen sezonki performansıyla iyi bir çıkış yapan eski “proje”, Nuggets’ın dikkatini çekti ve bu çıkışla, kısa sürede basketbol aydınları arasında sevilen bir ismi oldu.

Şöyle ki: Artık bir proje değil. Basketbol otoritelerinin franchise yatırımlarındaki, free agent, takas ya da ilk üç draft sırası gibi geleneksel algılarını altüst etti. Çünkü 41. sıradan seçildi, Milwaukee’deki Giannis Antetokounmpo’dan (15. sıra) ve Utah’taki Rudy Gobert’ten (27. sıra) de daha aşağıya düşmüştü.

Nuggets’ın antrenörü Michael Malone, Jokic’in NBA yıldızı olacağını söylüyor. “Bu rolde kendini rahat hissettiğinde olacak.”

Nikola bunu açığa vurmak için kendini biraz geri planda tutsa da rahatlık, güzel sonuçlar ve NBA yıldızlığı, hepsi gerçekleşecek.  Takım arkadaşlarının tam desteği ve sevgisini kendi yeteneği ve özverisini birleştirerek hepsini başaracak. Karşı takıma mola aldıran, Magic gibi pas veren ya da Ivan Drago gibi kalın bir sesle gülen, antrenörünün dediklerini harfiyen yapan, kafasına estiğinde dans eden ve Skittles temalı iç çamaşırı giyip soyunma odasına salına salına yürüyen birini kim sevmez?

Eski takım arkadaşı Jameer Nelson, “Komik çocuk, insanları güldürmeyi seviyor.” diyor Jokic için.

Fakat Jokic “Komik biri değilim aslında, normal biriyim.” diyor.

Sırbistan’ın kuzeyindeki küçük bir şehirden gelen ve Denver gibi bir metropolde büstü dikelecek bir normal çocuk. Ne zaman en sevdiği takım Avalanches’ın maçına gitse selfie delisi hokey hayranlarının tacizine uğruyor.

Ülkesinde Novak Djokovic’ten sonra en ünlü ikinci sporcu. Denver’da Joker diye biliniyor. Bu ismi ona YO-kitch‘i telaffuz edemeyen eski takım arkadaşı Mike Miller vermiş. Joker’dan herkesin çok büyük beklentisi var. Nuggets’a en çok umut veren bir önceki oyuncu 14 yıl önce gelen Carmole Anthony’ydi ve şimdi Joker. Kardeşleri sürekli olarak etrafında ve onun her şeyine karışıyor, onu hep kontrol altında tutmaya çalışıyor.

Malone, “Değişmesine asla izin vermeyecekler. İllâ değişeceğinden değil ama denemesine fırsat bile vermeyecekler.”

Nikola Jokic için en huzurlu yer, sakin, kimsenin acele etmediği, 47 bin nüfuslu memleketi, yani Sombor. En çok uğraş verdiği yer ise ahır. Geçen kış aldığı ve çocukluk hayallerini süsleyen yarış atı, Dream Catcher’ı görmelisiniz.

Jokic, Dream Catcher için “Kendime bir arkadaş aldım.” diyor. “O konuşmasa da biz konuşabiliyoruz.”

Parkelerin çoğu yıldızı gibi Jokic de spor salonunda sonsuz saatler harcıyor. Fakat kendini en rahat hissettiği yer, ahır. “En mutlu olduğu yer” diyor Nuggets’in yardımcı antrenörü ve Sırp dostu Ognjen Stojakovic. Jokic, bir aile dostları sayesinde atlarla ilgilenmeye çocuk yaşlarda başlamış. Atlar, Jokic’in basketboldan sonraki en büyük tutkusu.

Ne zaman Sombor’a gitse arkadaşının ahırını temizliyormuş. Ona NBA oyuncusu olmasaydın ne olurdun diye sorulduğunda “Seyis olurdum.” diye yanıtlıyor ve hepimiz cevabın samimiyetine inanıyoruz.

Oyuncularıyla sıkı bağlar kuran Malone, temmuz ayının sonuna doğru anlatılanları görmek ve genç yıldızıyla iyi bir ilişki kurabilmek için Jokic ve ailesiyle bir hafta geçirmiş. Bu fikrin dahiyane olduğu daha ilk akşamdan kanıtlanmış.

Ortanca kardeş, Nemanja eski bir Division I basketbol oyuncusu ve Jokic kardeşler arasında en cana yakını, Malone’yi havalimanından alıyor. İlk olarak, hipodroma Dream Catcher’ı görmeye gidiyorlar.

O güne kadar Jokic’in gurur ve neşe kaynağı hayvan girdiği yarışları en fazla ikinci bitirebilmiş. Dolayısıyla Dream Catcher’ın kazandığı o akşam herkes için gerçekten heyecan verici bir anı olacaktı.

Nemanja, “Koç, bu hiç de iyiye işaret değil.” dediğinde Malone şaşırıp kalmış, tabii.

Peki neden? “Çünkü artık tüm gece içmeye mecburuz!”

Doğru kafana denen içi sigara dumanı ve gürültüyle kaplı bir çeşit meyhaneye gitmişler. Gece, Jelen (bira türü) ile başlayıp rakija denen geleneksel Sırp içkisi, meyveli konyak ile devam etmiş.

“Bardağım boşaldığı an şak diye dolduruluyordu.” diyor Malone.

Malone oradayken Sombor belediye başkanı hepsini makamına davet etmiş. Akşam sokağa çıktıklarında Nikola fotoğraf ve imza için sık sık durduruluyor ve kalabalıktan kurtulmak için bazen telefonda konuşuyormuş gibi yapıyormuş.

“Rahat bırakılmak istiyordu. Fakat küçük çocuklara karşı çok daha anlayışlıydı çünkü onlar, yıllar önceki Nikola’ydı onun için.” diyor Malone.

Ünlü olmak Jokic’e fazla geliyor. Ona kalsa ahırın sakinliğini ve sessizliğini, atları kaşağılamayı ve beslemeyi, onların bölmelerini kürekle temizlemeyi tercih ederdi. Onun için oradaki rutini bir meditasyon bahçesine bakım yapmak gibi bir şey. “Bu benim için insanlardan kaçış noktası.” diyor Jokic.

Dream Catcher’ın ödülü Sombor’daki evlerinde duruyor fakat onun yanında verilen kırmızı kurdele 9 bin km batıda Denver’da Jokic’in soyunma dolabında asılı. Yani Jokic’e olabilecek en yakın yerde.

Russell Westbrook, sert yumruk attıktan sonra köşesine çekilen bir boksör gibi geri çekiliyor. Sıkı bir omuz darbesi alan Jokic yalpalayarak pat diye yere düşüyor.

Altı ay önce, Westbrook, playoff yarışında, son saniye basketiyle Nuggets‘ı devirdi. O şut hem Nuggets ilk 8 hayallerinin hem de Jokic’in 6 triple-double yaparak yalnızca üç MVP favorisinin gerisinde kaldığı bir sezonun sonunu getirdi.  Nuggets Genel Menajeri Arturas Karnisovas, Jokic için “Geçen sezon tek başına takıma bir kimlik kazandırdı.” diyor.

Ekim ortasındaki maçta Russ bir mesaj gönderiyor. Muhtemelen Nisan’da ayında Jokic’in ona yaptığı bir hareketin karşılığını gecikmeli olrak veriyor. Westbrook’a sportmenlik dışı faul yazılıyor fakat Nuggets yönetiminin ilgisini çeken asıl şey Jokic’in tepkisi. Jokic de tepki vermiyor ki bu iyi bir şey.

Malone “En çok zorlandığı şey duygularını ifade etmek.” diyor ve muhabirlerin Jokic’in duygusal kontrolüyle ilgili endişelerini cevap olarak “Neyse ki ağabeyi Strahinja bu akşam maçı izlemeye gelmedi.” diye de ekliyor.

Nisan’daki maçta Jokic, Westbrook’a yaptığı sportmentlik dışı faulü umursamamıştı. Ama Strahinja için gergin bir akşamdı, hakemlere sinirlenmişti ve küçük kardeşine karşı aşırı korumacı davranarak neredeyse sahaya atlayacaktı.

Nikola, geri ödeme olarak aldığı darbeyi önemsemediğinden bu akşam hiçbir sıkıntı yoktu. Soyunma odasında Baywatch temalı boxerıyla rahat rahat dolaşan Jokic, hızlıca giyinip kameraların karşına geçti ve herkesin beklediği “Russ ile aranızda ne oldu?” sorusunu yatıştırıcı bir tavırla yanıtladı.

“Ben de anlamadım,” deyip heyecanlı bir duraksamadan sonra “Kendimi yere attım işte.” dedi ve tüm basın mensuplarını kahkahaya boğdu.

Sorumluluk, insanlardaki bitmeyen merak, her şut, pas, top sürme için üst düzey bir odaklanma ve ağzından çıkından her kelimenin önemi, onun için çok yeni şeyler. Amerika’da doğan birçok NBA yıldızı, küçük yaşlardan itibaren büyük yetenek sahibi olarak tarif ediliyor, AAU yıllarında hep en gerekli oldukları söyleniyor ve şımartılıyor, büyük markalar tarafından reklamları yapılıyor ve henüz reşit olmadan fazlaca büyük beklentilerle ve Instagram takipçileriyle gösterişli bir hayata adım atıyorlar.

Fakat Jokic, Sombor’ta tüm bunların çok uzağındaydı. Kötü beslenmesiyle ve göbeğiyle tam bir yanlış seçimdi.  Bunlara rağmen, yetenek avcıları Jokic’in oyun tarzındaki ışığı gördüler. O zamanlar Sırbistan’da antrenörlük yapan Nuggets yardımcı antrenörü Stojakovic, Jokic’i ilk kez 16 ya da 17 yaşında Mega Vizura için oynadığı zamanlarda gördüğünü söylüyor.

“Marc Gasol ve Dirk Nowitzki’nin karışımı gibiydi, Gasol’ün pas vermesi ve Nowitzki’nin yumuşak atışları vardı.”

NBA, Bill Walton’dan Arvydas Sabonis’e, Vlade Divac’tan Gasol’e kadar muhteşem top süren uzun adamlarından payına düşeni aldı. Hiçbiri pas verirken yerinden oynamıyor, hepsi düşük postta ya da köşede oynuyor ya pota altına ya da şutörlere pas veriyor.

Jokic hepsinden farklı.

O top sürerek asist yapıyor. Nuggets Başkanı Tim Connelly, “Mola aldıran 2.10’luk çok adam hatırlamıyorum. Bence her pozisyonda çok iyi pas veren oyuncularından biri.” diyor.

Sahayı bir guard gibi inceliyor. Kariyerinin başlarında point guard olarak oynamış. “Şişman bir point guard.” diyor Jokic.

Aslında, yetenekleri ve sahaya bakışı NBA yetkilileri için oldukça önemli bir doneydi fakat Jokic, atletik ve hareketli değildi. Bu sorunlar onu ikinci tura düşürdü. Nuggests duruma farklı bir açıdan bakmaya çalıştı. Gasol, Marcin Gortat ve Nikola Pekovic’in aynı yaştaki kayıtlarını izlediler ve aynı eksiklerin onlarda da olduğunu gördüler. 19 yaşındaki bu tombul çocuğu bir kenara atmak için daha vakit vardı. 2014’ün o gecesinde, Connellly Jokic’in adını vermeden önce 40 oyuncu draft edildi.

“Basketbolcu bir aileden yüksek basketbol zekasına sahip bir çocuk aldığımızı biliyorduk. İyi pas veriyor ve bu çocuk garip bir biçimde etkiliydi. Ayrıca, takımda herkes tarafından sevildi.” diyor Connelly.

Connelly, aynı akşam draft haklarını aldığı Bosnalı Jusuf Nurkic için Jokic’in “etkili bir yedek” olacağını düşünmüştü.

Bir sonraki sezon, beklenenden daha fazlası vardı Jokic’te. Mega Leks için oynarken Adriyatik Ligi’nin MVP ödülünü almıştı. Bu yükselişi geçen sezon göstermiş olsaydı, ilk turda muhtemelen de başka bir takım tarafından draft edilirdi. Connelly’nin Jokic’i bir yıl önceden alarak oynadığı kumar işe yaramıştı.

2015 yazında, Nuggets gelecek vadeden çaylakla birlikte çalışmaya başlamak için onu Santa Barbara’daki ünlü antrenman salonuna getirdi. İlk akşam yemeğinden sonra, Nikola neredeyse 4 kiloluk bir dondurma kabını alıp paylaşmak isteyen olup olmadığını sordu. Diğer oyuncular bu teklifi reddettiğinde bir kaşık alıp hepsini tek başına bitirdi.

“Benimle dalga mı geçiyorsun? Buraya geldiysen kendini buraya adapte etmek zorundasın!” diye çıkışmış Genel Menajer Karnisovas, şimdi ise bu anıyı gülerek anlatıyor.

Bu çalışma kampı dönemi, takım mensuplarının Nemanja ve Strahinja ile bir de onların muzip espri anlayışlarıyla ilk tanıştıkları zamandı. Takım yöneticisi Jim Clibanoff’u Jokic kardeşlerle tanışması için gönderdikten bir saat sonra Connelly’nin telefonuna bir fotoğraf geldi. Jokicler, yöneticiyi bir alışveriş arabasının içine koymuşlardı.