NBA Yıldızları Anlatıyor: 18 Tim Duncan Hikayesi

27/Şub/18 13:17 Mayıs 3, 2020

Semih Tuna

27/Şub/18 13:17

Eurohoops.net
tim-duncan

Tim Duncan NBA tarihinin gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından biri ve işini hep sessiz yaptı. Ona karşı ve onunla birlikte oynayanlar anlattı, Eurohoops Çeviri en güzel hikayelerini derledi!

By Alonzo Warond/ Çeviri: Yılmazcem Özardıç

Bu yazı ilk olarak 3 Aralık 2016 tarihinde Fadeaway World’de yayınlanmıştır.

Tim Duncan NBA tarihinin en iyi oyuncularından biri olmasına rağmen sessiz karakteri ve işini yapan yapısıyla bilinir. Ancak NBA’de bu kadar uzun süre yer aldığınız zaman ne kadar sessiz olsanız da harika hikayelerin konusu olmaktan kaçamıyorsunuz. Karşınızda o hikayeler!

Shaq

“Bozulmaz bir uzundu. Ne kadar dirsek atarsanız atın bozulmazdı. Şampiyonluğu kaybetse de bozulmazdı. Hiçbir şeye bozulmazdı.”

“Benim nasıl oynadığımı hatırlarsınız: Rakiplerimle fiziksel mücadeleye girip onları rahatsız ederdim. Ama kimse onu etkileyemezdi. Bana problem çıkartma konusunda Hakeem’in hemen arkasında yer alır. Sadece yaptığı hareketler nedeniyle değil. Kafasından gelip geçenler nedeniyle de.”

“Patrick Ewing’e kötü şeyler söyleyebilir, David Robinson’ın yüzünü ekşitebilir, Alonzo Mourning’i bir anda çıldırtabilirdim. Ama Tim’e bunları yapmaya kalktığımda bana canı sıkılmış gibi bakardı. Ne zaman bir Duncan fanı bana onun en iyisi olduğunu söylese ona hak veriyorum.”

Etan Thomas

“Şimdi benim Tim Duncan hikayem şu: Spurs‘le oynuyoruz ve topu postta aldım. Pivot hareketi yapıp çengel şutumu sahanın ortasına doğru hareket ederek atmaya çalıştım ve blokladı. Diğer potaya doğru koşarken ‘iyi bir hareketti ama vücuduma biraz daha sokulman lazım, bu şekilde ya faul çıkartırsın ya da blok yapamam” dedi.

Sesli mi düşündüğünü yoksa gerçekten bana mı söylediğini anlamaya çalışırken ona ‘tamam’ dedim. Birkaç pozisyon sonra aynısını bir daha yaptım, vücuduna sokuldum böylece bloklayamadı. Şutu kaçırdım ama bana bakıp hareketi çok daha iyi yaptığımı söyledi ve oynamaya devam etti. Arkadaşımı arayıp ona hikayeyi anlattığımı hatırlıyorum. Tim NBA’deki en iyi insanlardan biri ve aynı zamanda tarihin en iyi oyuncularından biri. Saygılar.”

Steven Adams

“Tim Duncan çok atlet değil ama yine de sizi yok etmeyi başarıyor, aynı şekilde çok daha iyi bir insan. Bu da benim çaylak olarak en büyük hatamdı. Onu sürekli itip duruyordum ve karşılık vermekte zorlanıyordu. Sonra bir pozisyonda yanıma gelip benimle konuştu. ‘Selam adamım, nasılsın’ diye sordu ben de kendi kendime ‘Vay be, ne iyi adammış’ dedim. Sonra gidip üstümden 20 sayı attı. Mark Bryant’a gidip söyledim, o da ‘Bak bu tecrübeli oyuncu hareketidir. Bunu yapmamalısın. Rakibine kibar davranamazsın’ dedi.”

Magic Johnson

“Beşinci şampiyonluğuyla birlikte jenerasyonunu domine ediyor. O ve Kobe tarihin en iyi kazananlarından. Dominasyon olarak tarihteki tüm uzunların en iyileri kadar dominant ve aynı zamanda kazanan bir karakteri var.”

“Onunla geçen gün karşılaştım ve ‘Biliyorsun, benim en sevdiğim oyunculardan birisin çünkü hep kazanmayı ve takımı önemsedin.’ dedim. Beni bilirsiniz, ben de aynı şekilde düşünüyorum ve bu yüzden Tim Duncan’ı çok seviyorum. Çok zeki. Onun her yönünü seviyorum.”

Metta World Peace

“Bir keresinde Kevin Garnett onu itip kakalıyor, yüzüne darbe vuruyordu ve Tim Duncan hiçbir şey yapmadı, reaksiyon vermedi. Kevin Garnett’in kıçına tekmeyi vurdu ve şampiyonluğu kazandı. Demek istediğimi anlıyor musunuz? Bu adeta çete üyesi hareketidir. Herkes içindekileri gösterebilir, birilerinin üstünden smaç vurabilir, bağırıp çağırabilir ama Tim Duncan… O bir… o tam bir p….k.”

Draymond Green

“Bir Tim Duncan hikayem var. Çaylak sezonumda herkese laf atıp duruyordum. Maçın ortasında Tim’le konuşmaya başladım. Onların takımından biriyle bir münasebetim maçın başında olmuştu, kim olduğunu hatırlamıyorum. Tim’e laf atmaya başladım ve bana öylesine baktı. Devam ettim, o da aynı şekilde bakmayı sürdürdü.”

“O anda anladım ki kariyerim boyunca bir daha onunla konuşmayabilir. Ya benimle konuşmuyordu çünkü bana saygısı yoktu. Ya da benimle konuşmasının sebebi kendisi olmasıydı. Ya da bu ikisinin karışımı. Ona son kez o anda laf attığımı anladım, bir daha da yapmadım.”

David Robinson

“97’de Tim’i aldık ve ben de ‘Oley!’ diye sevindim. İnsanlar onun ne kadar iyi bir oyuncu olduğunun farkında değildi. Sonra Colarado’ya gittik ve onu oradaki evime davet ettim. Onunla her gün antrenman yapmaya başladım ve şunu fark ettim: istediği her zaman üstümden sayı atabiliyordu. Kendi kendime ‘Ben çok iyi bir savunmacıyım ve bana bunu yapabiliyor? Herkese karşı istediği gibi sayı atabilir’ demeye başladım.”

Chris King

“Alonzo Mourning’e karşı oynuyordu ve o zamanlar biraz ham olmasına rağmen parıltıları görebiliyordunuz. Alçak postta yapabildiklerini gördüğümde ‘Vaov’ demiştim. Hook. Geri çekilerek şut. Hepsi vardı. Bir pozisyonu hatırlıyorum. Alonzo yükselmeye çalıştı, Tim blokladı; bir geyik gibi karşı potaya koştu, topu aldı ve Alonzo’nun üstünden smacı vurdu. Alonzo Mourning’e karşı oynuyordu. 16 yaşındaydı ve onu domine ediyordu. Tüm sahayı koşuyordu. Çok iyi elleri vardı. Ben de ‘Aman tanrım, bu çocuk oynayabiliyor!’ diyordum.”

Greg Oden

“Herkes bana bir uzun olarak ne kadar kendimi hazırlarsam hazırlayayım en iyi dersimi San Antonio’ya karşı oynadığımda alacağımı söylüyordu. O gün asistan koçumuz Monty Williams beni kenara çekti ve ‘Oradaki adam (Tim Duncan’dan bahsediyordu) daha yeni sol dizinden ameliyat oldu. Şu kadar zıplayabiliyor (Eliyle iki santim kadar bir uzunluk gösteriyor). Sana hiçbir şey söylemeyecek ama kıçına tekmeyi basacak.”

Jeff Van Gundy

(1999’da) “Kesinlikle NBA’deki en iyi oyuncu. Sadece yetenek seviyesi yüzünden değil. Bence oyun bilgisi ve olgunluğuyla öne çıkıyor. Onu basketbol oynarken izleyip gerçekten kazanmak istediğini görmeyen herhalde yoktur. Bana göre sadece en iyi oyuncu değil aynı zamanda San Antonio’nun çok uzun süre boyunca takımı bencillikten uzak olması nedeniyle etrafında kurabileceği bir adam.”

Sean Elliott

“İstatistiklerine baktığınızda rakamlar size Tim Duncan’ın bu takıma, kulübe ve şehre ne kadar çok şey ifade ettiğini göstermeyecektir. Bunlardan çok daha fazlası. Bu adam bir MVP’den isteyeceğiniz her şeyi size sağlıyor. Tim Duncan kadar izlediğimde etkilendiğim bir oyuncu yok. Her maçını son derece klas ve ağırbaşlı şekilde oynuyor.”

Kareem Abdul-Jabbar

“Bence jenerasyonunun en iyi uzunu Tim Duncan. Her gece maç ayırt etmeksizin işini yapıyor. Çok yönlü, takımının kazanmak için ihtiyacı olan her şeyi yapabilen bir oyuncu. Oyununda hiçbir eksiği yok.

Brent Barry

“Tim Duncan’ın yanında duruyordum. ‘Geçen yıl güzeldi, bu yıl bir daha yapmayı deneyelim!’ dedim. Kıkırdayarak gülmeye başladı. Sonra ona yüzüğümü alırken David Stern’ü öpsem ne kadar vereceğini sordum. Bir meblağ teklif etti, düşündüm ve ismimi duymayı bekledim. Başkan’a yaklaşırken kaptanıma bunu yapamayacağımı düşündüm. Hızlı bir ‘Tebrikler Brent’ duyduktan sonra David’e sarıldım ve sağ yanağına bir öpücük kondurdum. Bir nineyle aynı tene sahip olduğuna yemin edebilirim.

Kürsüden inip geri dönerken Tim’e göz atıyordum ve aynı zamanda Bay Stern ile olan öpücük olayından sonra dilimde falan bir yerde bir şey kalmış mı diye parmak uçlarımla kontrol ediyordum. Sonra da ona dönüp “Bana yüz dolar borcun var!” dedim. Yemin ediyorum ki durduğum yerden onun kahkahalarını duyabiliyordum.”

Karl Malone

“Tarihteki favori oyuncum Tim Duncan. Sadece oynuyor. Yaşlı, 15 yıldır ligde. Oyuna dair önemini ya da onun hakkında ne düşündüğünüzü umursamıyor. Sadece oynuyor.”

Kobe Bryant

“İnsanların düşündüğünden çok daha cani. Onun parkede yapabildiği her şeyi çok sevdim. Çok iyi biri ve inanılmaz bir basketbolcu. Onunla birlikte şampiyonluklar için savaştığımız için çok onurluyum.”

Don Nelson

Spurs‘ün 97’de ilk sırayı takas etme ihtimali hakkında: “Eğer Pop onu takas ederse oraya gidip evine pompalıyla girerim.”

Pop

“Evde yürürken ayda bir eşime ‘Tim’e teşekkür et’ diyorum. Alkışlamadan ve organizasyondaki başarı nedeniyle herkesi kutlamadan önce her şeyin Timmy ile başladığını hatırlamamız lazım. Emekli olduğu zaman 10 adım geri atacağım. Çünkü salak değilim.”

Stephen Jackson

“Paintball oynuyorduk. Tim de paintball silahlarını seviyor. Paintball oynamayı da seviyor ve onun kadar uzun bir oyuncunun paintball’da en iyi saklanan kişi olmasına inanmak çok zor. Paintball oynuyor olmamamız lazımdı. Sezon sonu antrenman kampındaydık ve kaçtık. Pop bize gitmememizi söyledik. Kamptan iki gün önceydi ve yine de gittik. Tim’in fikriydi, inanabiliyor musunuz, Tim’in fikri Pop’a karşıydı.

İşte gittik, ben de vurulmaktan korkmayan bir adamım. Birçok kez gerçek mermi yedim, o yüzden paintball mermilerinin çok canımı yakmaması lazım, değil mi? Koşuyordum ve vurulmaktan korkmadım. Bir bayrağı almak gerekiyordu ve bayrağa yetişmek için koşuyordum. Oyunda yeni olduğum için buğu yapmayan bir maskem olması gerektiğini bilmiyordum. Bilmiyordum yani. Sadece aksiyon isteyen bir adamdım. Bayrağa doğru koşuyordum ve maskem buğu yaptı. İlk adımımda düştüm ve ağzımı vurdum, her yer kan olmaya başladı. Sonra maskemi çıkardım ve ağzımı tutarak sahadan kaçmaya çalıştım. Vurulmaya başladım, herkese ‘Durun, durun’ demeye çalışıyordum ama tüm yol boyunca vuruldum.

Neyse, çıkıp maskemi çıkardım ve Tim ‘Aman, şimdi Pop’a bunu söyleyeceğim?’ diyordu. Deli gibi kanıyordu, Tim hala Pop’a nasıl söyleyeceğini sayıklıyordu. Bir şey uydurduk. Kulübe gittim tarzı bir şey söyledim. Etrafımda takımdan kimsenin olmadığını belirtecek bir bahane bulduk, takım için suçu üstüme almış oldum.”

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!