Lakers’ın Hacivat ile Karagöz’ü: Lonzo Ball – Kyle Kuzma

01/Mar/18 20:18 Ağustos 6, 2018

Mehmet Bahadır Akgün

01/Mar/18 20:18

Eurohoops.net

Genç Lakers’ın genç yıldızları birbirleriyle vakit geçirmekten büyük keyif alıyorlar.

By Ohm Youngmisuk / Çeviri: Anıl Can Sedef

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı ilk olarak 23 Şubat 2018 tarihinde ESPN’de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Lonzo Ball ve Kyle Kuzma artık birbirine tamamen uyum sağlamış durumda, aralarındaki giderek güçlenen kimya izlediğiniz herhangi bir Lakers idmanında bir anlık şüpheye bile yer bırakmadan görülebiliyor.

İki Lakers’lı çaylak sürekli olarak atakta, birbirlerine ateş edercesine bir hızla takılıyor. Ellerinde basketbol topu bile yok.

Lakers’ın antrenman tesislerinde iki sabit bisikletin üzerinde yan yanalar. Aralarında artık eğlenceli bir hobiye dönüşmüş bir alışkanlıklar var: Sahnedeki iki komedyen misali sosyal medyadan birbirleriyle dalga geçip kimin daha çok “like” alacağına, söylediğinin daha çok yayılacağına, kimin bu konuda en iyisi olduğuna bakıyorlar.

Dalga geçme konusunda hangi Laker’ın en iyi olduğunu sorulduğunda Lonzo Ball’un cevabı net:

“Ben.”

Kuzma da aynı anda cevap veriyor: “Muhtemelen ben. Ne zaman bir şey paylaşsam viral oluyor.”

Ball tabii ki karşılık veriyor: “Benimkiler de.”

Kuzma’nın itirazı var: “Hayır aslında pek olmuyor.”

Ball ısrarcı: “Evet, oluyor.”

Kuzma da ısrarcı: “Ama benimkiler gerçekten komik.”

Brandon Ingram bu tartışmayı karara bağlıyor: “Kuz en iyisi. Ama Zo’nun çok takipçisi var ve herkesi güldürebiliyor. Yani Zo kazanır.”

Los Angeles Lakers’ın geleceğini oluşturacak çekirdek Ingram, Ball ve Kuzma’dan kurulu. Ve Magic Johnson’la Rob Pelinka’nın şampiyonluk getirmesini umduğu bir ortaklığın ilk adımlarını atarken saha dışında da sağlam bağlar kuruyorlar ve kurdukları o bağlar gelecekte parkede büyük katkı yapabilir.

Las Vegas Yaz Ligi’nden bu yana beraber olan Ball, Kuzma, Ingram ve Josh Hart geçen 8 ayda birbirini artık tanıyor ve birbirleriyle dalga geçecek kadar rahatlar. Ama dalga konusu olan herkes bunun bir sevgi meselesi olduğunun farkında.

Sosyal medya çağının çocukları Kuzma ve Ball’un birbirlerini avlayan replikleri bazen dijital dünyadan Twitter ve Instagram’a taşıyor. Ball, Ingram çok fazla takipçisi olduğu için her savaşı kazandığını söylendiğinde “Ne yapayım yani” demekten fazlasını yapmıyor.

Kuzma ise üzgün değil: “Asıl önemli olan karşılık vermek. Zaten o sebeple bana bulaşmayı bıraktı. Çünkü başına geleceği biliyor.”

Her takımın içinde sorunlu anlar yaşanır ama bu manzaraya bakınca Lakers’lılar çoğu zaman birbiriyle olmaktan keyif alıyor gibi gözüküyor.

Ingram anlatıyor:

“Sezon ilerledikçe birbirimize daha da yakın olduk. Saha dışında konuşuyoruz, sahada konuşuyoruz. Gerçekten bağ kurduk. Özellikle kazanmadığımız maçlarda. Gerçekten kazandığımız, eğlendiğimiz anların saha dışına çok etkisi oluyor. Birbirimizin kişiliğini biraz daha öğreniyoruz.”

Ball, Kuzma ve Hart’tan her biri kendini dalga ustası olarak görüyor. Yumuşak üslubuyla dikkat çeken Ingram daha mütevazı, sadece eğlencesine bakıyor ve dalgacı üçlünün maceralarını izliyor. Hepsinin favori anları var bunlara yenilerini ekledikçe durmaya da niyetleri yok.

Ball başlıyor söze: “Bence her şey yün kazakla başladı.”

Kuzma’nın tabii ki itirazı var: “Hayır, hayır, o değildi.”

Ball bu kez taviz veriyor: “Ama ilk o zaman büyüdü.”

Fakat Kuzma tabii ki kabul etmiyor: “Hayır, ilk benim bir sözümle büyüdü. Ball’un kıyafetleriyle ilgili bir şey demiştim.”

Ball itiraf ediyor: “Cırtcırtlı ayakkabı giyen çocuklar gibi giyindiğimi söylemişti. Evet… Böyle başladı.”

Dalga fırsatları Lakers’lılardan birinin hedef alabileceği bir şey bulup Instagram ya da Twitter’da paylaşmasıyla başlıyor. Sezon başında Kuzma, Ball’un cırtcırtlı ayakkabılarıyla dalga geçti ve sonrasında küçük bir savaş çıktı.

Kuzma, Chicago’ya sahte kürkten bir ceketle gelince bütün takım çaylak skorerin tepesine binmiş. Kuzma maç sonrası medyanın karşısına çıkacakken bütün Lakers oyuncuları ceketini herkese göstermesi için bağırıyordu. O çağrıyı ciddiye almayınca Randle bizzat gidip ceketi giydirdi.

Kuzma utansa da gülmeden duramadı. Tabii ki takım arkadaşları da… Sonra olay bir üst seviyeye çıktı. Clarkson bizzat gelip ceketi medya mensuplarına bir satıcı misali tanıtmaya başladı. Kızları etkileyen bir ceket olduğunu iddia etti.

O anlar internette hemen yayıldı. Tabii ki Kuzma’nın maça dergi çekimine gelen bir model misali geldiğini gösteren fotoğraflar da.

Hart işte bütün bu hikayeye hasta: “Kuzma ceketi, sincap derisi. Kesinlikle en iyisiydi.”

Ball’un bu konudaki en büyük başarılarından biri Kuzma’nın gri Nike Tech yün ceketini bir grup paylaşımla ateşe vermesiyle oldu. Zo, Kuzma’nın aynı ceketi deplasman turu boyunca giyip durmasını diline dolamıştı. Ball, Kuzma ve Ingram; Oklahoma City’deki bir maç öncesi sinemaya gittiklerinde üçü de çok iyi malzeme çıkararak döndü.
Kuzma vizyona girecek “Slender Man” (İnce Adam) adlı bir filmin posterini çekti. Posterde uzun, zayıf, uzun kollu ve bacaklı bir figür vardı.

Ve şöyle paylaştı:

“Brandon Ingram’ın yeni filmi… ‘Slender Man’” Kuzma bugün bile videoyu Ingram’a gösterirken kahkahalara boğuluyor. “İnce Adam” gülümseyerek yanıtlıyor: “Pek yakında.”

Ball tabii ki konuşmadan duramıyor: “En yakın basketbol sahasında.”

Filmden sonra da sıra Ball’a gelmişti. Salondan yüzünde üzgün bir ifade, meşhur yün ceketinin üzerinde yağ lekesiyle yürüyen Kuzma’nın bir fotoğrafını çekmişti. Lekeyi kameraya gösterirken gülmeden duramıyordu: “Sakatlandı, sakatlandı! Yün destanı burada bitiyor.”

Tüm bu videolar taraftarların hoşuna gitti. Birisi Ingram’dan Slender Man’in fotoğrafını imzalamasını istemiş. Ball ve Kuzma’nın tabii ki çok hoşuna gitmiş.

Her en sevdikleri an sorulduğunda sanki anılarda bir yolculuğa çıkıyor. Oysa bütün her şey sadece son birkaç ay içinde yaşandı.

Ball: “Ceket çok iyiydi.”

Kuzma’nın ilk kez itirazı yok: “Ceket çok çok iyiydi.”

Ama Ball yine de emin değil: “Slender Man de çok iyiydi.”

Kuzma imalı imalı karşılık veriyor: “Slender Man ya da ceket. Ya da Zo’nun giydiği o hastane ayakkabıları. O cırtcırtlılar, evet.”

Ball yine de sakin: “Evet, en iyi üçü bu. Ayakkabıları indirimden aldım. Ucuza kapattım.”

Kuzma ise kendisini en zor durumda bırakanı beğendiğini gülerek itiraf ediyor: “Ceket kesinlikle benim için en iyisiydi. Chicago’da diğer başka yerlerde insanlar ceketin nerede olduğunu sordular.”

Ball ekliyor: “Çok komik ve bir de Brandon’a Slender Man posteri imzalatan insanlar.”

Tabii her şeyin bir sınırı da var. Kuzma ve Ball bazı takım arkadaşlarının böyle şeylere uygun olmadığının da farkında.

Ball başlıyor söze: “Brook Lopez’e bulaşmam.”

Kuzma da aynı fikirde: “Ben de Brook’a bulaşmam. Kişisel algılayabilir. Ivica Zubac da pek konuşmuyor.”

Ball da ona katılıyor: “Ben de Zu’ya bir şey yapmam. Çok zararsız biri.”
Genç Lakers’lılar bazı sınırların aşılabileceğinin farkında ve geçmemeye özen gösteriyor. Ball bunu vurguluyor:

“Bazı belli çizgiler olduğunun farkında olmak lazım.Bazı konuları açmanız mümkün değil.”

Sosyal medyada dahi karşılıklı atışmanın uygun olmadığı zamanlar var. Şut çalışmalarından ve idmanlardan sonra Kuzma ve Ball yardımcı koçlar Brian Shaw ve Miles Simon’la bir üç sayı oyunu için karşı karşıya geliyor. Bütün sezon devam eden oyun oldukça sert bir rekabete, sözlü dalaşmaya ve hatta küfre sahne oluyor.

Kuzma giriyor bu kez söze: “Simon dalga tarihinin en kötü dalgacısı.”

Ball devam ediyor: “Çok kötü çünkü çok hassaslaşıyor.”

Kuzma onaylıyor: “Evet, çok hassaslaşıyor.”

Ball ifadesiz bir yüzle açıklıyor: “Kişisel şeyler söylemeye başlıyor. Söylenmemesi gereken şeyler.”

Peki onlar, Kuzma ve Ball hiçbir şeyi kişisel algılamıyor mu?

Ball’un yüzü yine ifadesiz: “Hayır.”

Kuzma da arkasından cevaplıyor: “Hayır, asla.”

Ball ifadesiz yüzü değişmeden devam ediyor: “Bir çizgi var. Miles o çizgiyi aşıyor.”

Kuzma da aynı soğuklukta devam ediyor: “Miles o çizgiyi aşıyor.”

Ball’dan Simon’ın dalaşmaları konusundaki değerlendirmeleri devam ediyor: “Onun söylediklerinin hiçbiri yayınlanmaz. O çok kötü. Şimdi söylediklerinden birini bile anlatsak itibarı yerle bir olur.”

Ne Shaw ve Simon’la dalaşma antrenmanları ne de dalga seansları yakın zamanda bitecekmiş gibi gözüküyor.

Kuzma durumu çok güzel özetliyor:

“Büyüdüğümüz güne kadar durmayacağız.”

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!