By Tom Ziller / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 29 Nisan 2013 tarihinde SB Nation’da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Fotoğraf: Getty Images
David Kahn’ın Minnesota Timberwolves‘taki personel ilişkilerinin tepesindeki görevi son buldu. Bu sezonun (2012-2013), Wolves‘un ligdeki aktif takımlar arasında en uzun süre playoff oynayamama sıkıntısını bitirdiği sezon olması bekleniyordu. Farklı sebeplerle bu durum gerçekleşmedi. Bu sebeplerin en büyüğü ise Kevin Love’ın geçirdiği çifte nazarlı sakatlıklar oldu. Dahası, diğer oyuncular da sakatlık geçirdi.
Ancak bunların hepsi ayrıntı. Bir bütün olarak bakılacak olursa Kahn, Batı Konferansı’nda en azından sekizinci sıradan playoff yapmak için mücadele etmesi gereken ve aynı zamanda bundan çok ama çok daha iyi olması gereken bir takım inşa etmişti. Ve işin aslı, Wolves’un bir sonraki genel menajerinin de kadronun potansiyeline ulaşmak için yapacak çok işi vardı. O günlerde bu ismin Flip Saunders olacağı yönünde dedikodular çıkıyordu.
Kahn bazı iyi şeyler yaptı. İspanyol oyuncunun Minneapolis’teki vahim bonservis durumu ve şutunun olmaması gibi rahatsızlıklarına rağmen draftta Ricky Rubio’yu seçti. Rubio, hayli heyecan verici bir oyuncu ve onu isteyecek takımlar da var. Kahn ayrıca bir Kevin McHale draft hakkını (Nikola Pekovic) Wolves’un son iki sezonda ligin en kötü takımı olmaması konusunda faydası dokunan bir kontrat ile aldı. Kahn’ın 2012 yazındaki en iyi hamlesi ise elbette lokavttan o yana Rusya’da bulunan Andrei Kirilenko’yu iki yıl için 20 milyon dolar karşılığında kadroya katmak oldu. Sakatlık geçirmese Kirilenko All-Star seçilebilirdi ve bu takımın kanat rotasyonunda ihtiyaç duyduğu savunmacı da o’ydu.
Kahn ayrıca bir şekilde Rick Adelman ile anlaşılmasında da pay sahibi oldu. Kahn’ın bununla bir ilgisi olsa da olmasa da bu kararın, Kahn dönemindeki en iyi koçluk kararı olduğunu da belirtelim.
Ancak Kahn’ın yanlış yaptığı şeylerin listesi ise çok daha uzun bir liste. Draft da Kahn’a nazik davranmadı. Rubio’dan bir hak sonra Wolves, Jonny Flynn’i seçti. Flynn, NBA’de tutunamadı. O draftta Stephen Curry, bir sıra, Brandon Jennings dört sıra, Jrue Holiday, Ty Lawson ve Jeff Teague ise 10’dan fazla sıra sonra seçildiler. Kahn aslında Nuggets adına Lawson’ı seçmişti. Karşılığında Wolves ise Martell Webster kirası karşılığında takaslanan Luke Babbitt’e dönüşen draft hakkını almıştı. Webster ise geçirdiği iki kötü sezonun ardından Kahn tarafından serbest bırakıldı.
2010 Draftı’nın da Kahn’a nazik davranır bir hâli yoktu. Kahn, dördüncü sıradan Wesley Johnson’ı seçti. DeMarcus Cousins, Greg Monroe, Gordon Hayward, Paul George, Larry Sanders, Eric Bledsoe ve Avery Bradley’in önünde… Wes, Minnesota’da ne yaptı? İki korkunç sezonun ardından Kahn onu yollamak için pakete bir de ilk turdan draft hakkı eklemek zorunda kaldı. Minnesota ise aynı takasta gelecek draftlardan üç adet ikinci tur seçim hakkı aldı. Tebrikler!
2011 ve sonrası için muhakeme süreci ise devam ediyor. Kahn, 2011 Draftı’nın ikinci sırasında neredeyse herkes tarafından ikinci sıradan seçilmesi beklenen Derrick Williams’ı aldı. 2012’de ise neredeyse 10 yıldır belli olan eski bir McHale takası nedeniyle kendi draft hakkına sahip değildi. (Cidden, geçtiğimiz Haziran ayında Hornets‘a Austin Rivers’ın katıldığı draft hakkı, 2005 yılında McHale tarafından takaslanmıştı. Marko Jaric!) 2011’de daha bir sürü saçmalık oldu. Kahn, yaklaşık 2.000 kez takas yaptı ve bir şekilde bu süreçte elindeki en iyi uluslararası yetenek olan Niokla Mirotic’ten feragat etti. Sonra da 26 YAŞINDA OLDUĞU İÇİN drafta girmesi yasak olan 26 yaşındaki bir Katarlıyı ikinci turun sonlarından seçti.
İnanır mısınız bilmem, draft, Kahn’ın sorunlarından yalnızca biriydi. Kahn, aynı zamanda Kurt Rambis’in iki yıllık korku hükümdarlığından da sorumlu. En güzeli de o olayın son bulma şekli: gelmiş geçmiş en aheste, en “herkese açık” güç savaşı. Rambis’in iki sezon Sam Vincent’lık yaptıktan sonra kovulması garanti gözüküyordu. Ancak Kahn, herkesin Rambis’e ödediği balya balya paraları unutmasına yardımcı olmak için bunu çabucak yapmadı. Rambis’e takımın geleceği ile ilgili bariz sorularla dolu bir ev ödevi verdi. Rambis’in kaderinin drafta hazırlık dönemi boyunca askıda kalmasına müsaade etti. Bu da “Rambis ve Kahn birbirlerinden 10 adım uzak duruyorlar, konuşmuyorlar, grup çalışmasında 50 tane NBA gözlemcisi ve genel menajerinin önünde birbirlerini tanımazdan geliyorlar” gibi şeylerin konuşulmasının önünü açtı. Neticede Wolves, Rambis’i gönderdi ancak onun fesih bedelini ödemek için draft hakkı satmak zorunda kaldılar. Muhteşem!
Wolves taraftarlarının gelecekte hâlâ lanet okuyabilecekleri tek Kahn faciası ise Kevin Love felaketi oldu Bir şekilde Kahn, 2011 yılında Love’a gerçek değerinin altında paha biçti. O yaz, Love sözleşmesini erkenden uzatabiliyordu. Tam olarak ne olup bittiği hâlâ muğlak ancak temel olarak All-Star forvet beş yıllık bir yeni kontrat ile 2017 yılına kadar sözleşme imzalayabilecekken Kahn o teklifi vermedi. Kahn, esneklik fırsatını korumak istiyordu. 2011 yazında devreye giren yeni toplu pazarlık anlaşması ile takımlar çaylak kontratı alan hangi yıldızın beş yıllık yeni bir kontrat alacağına karar vermek durumundaydı. Zira herhangi bir dönemde elinizde yalnızca bir tane böyle bir kontrat bulunabilirdi. Kahn belli ki bu hakkını Rubio ya da belki Wesley Johnson için saklamak istedi. (Kim bilir? Kahn bu.) Dolayısıyla o dönem NBA’in en iyi 10 oyuncusundan biri olan Love’a bu teklifi sunmadı. Bütün NBA’in en iyi 10 oyuncusundan biri…
Anlaşılacağı üzere Love bozulmuştu. Sonuç olarak dört yıllık yeni bir kontrat yapmayı kabul etti ancak tek şartı vardı: Kahn’ın o kontrata üç yılın sonunda erken fesih hakkını eklemesi. Yani 2017’ye kadar Timberwolves’ta kontrat altında olacağına Love artık 2015 yılında kontratından çıkabilirdi. Nasıl esneklik ama? Love bir sonraki yılı Kahn’dan memnun olmadığı dedikoduları ile geçirdi. Kahn’ın kötü hamleler yapması ve 2008 yılında Love’ın McHale tarafından draft edilmesinden o yana takımın kat ettiği mesafenin azlığının Love’ın canını sıktığı söyleniyordu. Kim bilir, belki de Kahn’ın gönderilmesi Love’ın moralini düzeltecekti… Yıldız oyuncu ve organizasyon arasındaki sıkıntılar çoktan çözülmüş de olabilirdi. Ancak Minnesota’nın kötü bir sezon daha geçirmesi hâlinde sinirlerin gerileceği ve takas dedikoduları duyacağımız kesindi…
Çok kötü değil mi bunlar? Bitmedi.
Bir de tabii Al Jefferson takası var. Gerçekten hayli kötü bir takastı ancak McHale da ona fazla seçenek bırakmamıştı. O pakette neler olduğunu açıklamak güç. Gelen draft haklarından biri geçtiğimiz Haziran ayında Rockets tarafından Terrence Jones’u seçerek kullanıldı. Kahn konusunda genelde yaşanan bir şey bu: Gülünç sayıda yatay hamle yapıyor ve bu hamlelerin tamamı gelip giden gerçek yetenekleri gölgeliyor. Ancak bundan bağımsız olarak Kahn, Jefferson’ı büyük oranda maaş boşluğu için takasladı. En azından o maaş boşluğunun bir kısmı Michael Beasley konusunda bir şans denemek için kullanıldı. Ki bu deneme, 2010 yılında çok da kötü bir zar denemesi değildi ancak yine de berbat bir tercih olduğu ortaya çıktı. Çünkü… Wolves işte…
O maaş bütçesinin bir başka kısmı da Kahn’ın öldürücü darbesi, direniş hamlesi, Gurur ve Önyargı’sı, Sistine Şapeli ve Citizen Kane’i için, hepsinin bir araya toplandığı hamlesi için kullanıldı: Talih Kuşu Darko Milicic.
2010 yılında yine görece çok komik bir takas ile Kahn, Brian Cardinal’ın bitmek üzere olan kontratını Knicks‘e gönderdi ve karşılığında ultra hayal kırıklığı yaratan Darko Milicic’in bitmek üzere olan kontratını aldı. Normalde insanlar böyle şezlong değiştirmiyor. Ancak New York’un vergi levhasındaki rakamlar düşecekse neden olmasın? Kahn’ın daha büyük planları vardı.
Kahn-Rambis danışman ekibi -ne danışman ekibi yahu!- Darko’ya inanıyorlardı. Darko, Wolves için kayıp geçen bir başka sezonda 18 maça ilk 5’te başlamıştı. Wolves, o maçların 17’sini kaybetti. Darko’nun maç başına verimlilik puanı ortalaması 12.9’du Minnesota’da. Ortalamayı anca tutturuyordu. Neyse. Darko’nun ruhu Kahn ve Rambis tarafından serbest bırakılacaktı. Bu da Kahn’ın en büyük zaferi olacaktı.
2010 yılında serbest oyuncu döneminin daha ilk gününde Kahn hamlesini yaptı. Darko’ya dört yıl için 20 milyon dolar verdi. Darko da kabul etti. Gerisi, dostlarım, tarihe geçti. Bütün dünya şüphe duyuyordu yine de tabii. Kahn da Vegas Yaz Ligi’nin yolunu tuttu. Orada Chris Webber ve O Şüpheci Dünya’yı Darko’nun geleceğinin olduğuna, Sırp gangsterin Wolves’u NBA’in zirvesine taşıyacağına ikna etmeye çalıştı.
Ancak Kahn’ın şansı yaver gitmedi, C-Webb. Darko o zamana kadar kariyeri boyunca olduğu gibi yine muazzam sıkıntılar çekecekti ve Kahn, acı mağlubiyeti kabul etmek ve 2012 yılında serbest bırakma maddesini kullanmak zorunda kalacaktı. Yine de bu durum Kahn’ın sonu olmadı. Bir yıl daha görevde kaldı ancak Darko macerasının zaten şüpheci yaklaşan dünyayı NBA’in en bahtsız genel menajeri konusunda şaşkınlığa uğratacağı kesindi. Kahn’ın 2013 yılında yapabileceği hiçbir şey bunu değiştiremezdi.
Uzun zaman oldu Kahn. Seni tahmin bile etmeyeceğin kadar özleyeceğiz.*
* Bu durum Timberwolves taraftarları için geçerli değil.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!