Kolejde Göze Çarpmayıp NBA’de Patlayan 10 Oyuncu

16/Nis/18 11:20 Ağustos 22, 2018

Semih Tuna

16/Nis/18 11:20

Eurohoops.net

Onlar kolejde bir türlü kendilerini gösteremeyip buna rağmen hiç çalışmayı bırakmayanlar… Eurohoops Çeviri, kolejde etkilemeyip NBA’de patlayan 10 oyuncuyu karşınıza getiriyor!

By Ross Kelly / Çeviri: Yılmazcem Özardıç

Bu yazı ilk olarak 25 Haziran 2017 tarihinde The Sportster’da yayınlanmıştır.

Bir düşünün: liseden direkt NBA’e geçiş yapan oyuncuları hiç göremeyen bir jenerasyon var. 2005 Draftı şu ana kadar liseli gençlerin direkt olarak NBA’e giriş yapabildiği son yıl olma özelliğini taşıyor. Sonraki yılda CBA’de yapılan değişikliklerle bu yol kesilse de liseden NBA’e direkt geçiş yapan oyunculardan bazıları Kevin Garnett, Kobe Bryant ve LeBron James’ti.

Kolejde oynamanın ise bazı artıları ve bazı eksileri var. Oyuncular kolejde profesyonele benzer bir sistemde kendi yaş gruplarına karşı oynuyorlar. Ancak liseden sonra kolejde de herkes onları izleyince bazı eksileri çok net şekilde ortaya çıkabiliyor. Kolejde şov yapmalarına rağmen NBA’de bir türlü başarılı olamayan ve kolejde bir türlü etkileyemeyip NBA’de coşan oyuncular çok fazla.

Eurohoops Çeviri, bugün karşınıza kolejde göze çarpmayan ancak daha sonra NBA’de patlamaya yapan 10 oyuncuyu karşınıza getiriyor.

10. Dennis Johnson

3 kere NBA şampiyonu lisedeyken 1.77 boyundaydı ve kolejlerden hiç burs teklifi alamamıştı. Boyu uzayan Johnson, Los Angeles’ta sokak basketbolu oynarken LA Harbor Koleji’ndeki bir koç tarafından keşfedildi. Koçuyla problemler yaşadı ve üç kere takımdan atıldı. Johnson sonrasında basketbolla bilinmeyen Pepperdine Üniversitesi’ne gitti. Orada bir yıl oynayan Johnson, etkileyici istatistikler ortaya koysa da NBA takımları karakter sorunlarından dolayı ona karşı çekingendi.

1976’da SuperSonics tarafından draft edilen oyuncu kariyerine yedek olarak başladı. Sonrasında ilk beşe geçen oyun kurucu 3 yıl içinde Sonics’le şampiyon oldu ve 5 All-Star maçından ilkine çıktı. Phoenix’te 3 yıl geçirdikten sonra 83’te Celtics‘e giti ve şampiyon oldu. 2 yıl sonra bir kez daha yüzük aldı ve Larry Bird onun için ‘hayatında gördüğü en iyi takım arkadaşı’ sözlerini kullandı. 2007’de kalp krizi geçirip hayatını kaybeden DJ, 2010’da Şöhretler Müzesi’ne girdi.

9. Antonio Davis

Davis Texas-El Paso Üniversitesi’nde dört yıl geçirdi ve o süre boyunca Tim Hardaway’le takım arkadaşlığı yaptı. 9.2 sayı 6.1 ribaunt ortalamaları ile kolej kariyerini tamamlayan Davis, takımdaki son senesinde 1 numaralı skor opsiyonu olmasına rağmen sadece 10 sayı ortalama yakaladı. Bu nedenle 1990 Draftı’nda 2.turdan seçildi.

Davis NBA’e girmeden önce 3 yıl boyunca yurtdışında oynadı ve 1993’te Pacers formasıyla lige adım attı. 6 yıllık Indiana macerasında Dale Davis ve Rik Smits’le birlikte iyi bir uzun rotasyonu oluşturan üyelerden biriydi. Sonrasında Raptors‘a takas edildi ve 32 yaşında kariyerinde ilk ve son kez All-Star seçildi. Davis sonrasında Bulls, Knicks ve tekrar Raptors formaları giydi. Şimdilerde ESPN’de yorumculuk yapıyor.

8. Steven Adams

Yeni Zelandalı uzun 17 kardeşinden birisinin onu liseyi bıraktıktan sonra ayağa kaldırıp bir daha okula yollaması sonucu basketbolcu oldu desek yanlış olmaz. Yeni Zelanda’da iki liseye gittikten sonra Amerika’ya gelip Notre Dame lisesine bir dönemliğine kaydolan Adams, burada Pittsburgh tarafından keşfedildi. Çok büyük ancak bir o kadar da ham yeteneği gören Pittsburgh, Adams’a burs önerdi.

2.13’lük Adams Pittsburgh tek ve NBA’deki ilk sezonunda sadece gücünü kullandı. Kendrick Perkins’le forma yarışına giren Adams’ın gelişimi bu şekilde hızlandı ve ikinci sezonunda ilk beşe yerleşti. 2016’da 100 milyon dolar değerinde bir kontrata imza attı. Adams her sezon sayı ortalamalarını yukarıya çekiyor ve oyunun iki tarafında da Russell Westbrook için ideal uzun profilini taşıyor.

7.Randy Smith

Smith kolejde iyi bir sporcuydu ancak pek de iyi bir basketbolcu değildi. Buffalo State Kolejinde basketbol, futbol ve koşuculuk sporlarını yapıyordu. Yükseğe zıplamada eyalet rekorunu elinde bulunduran Smith’in basketbolcu olup olmayacağına dair gözlemciler kesin bir karara varamıyorlardı. Bunun sonucunda 9 raundun 7’sine kadar seçilmeyen Smith, sonunda 104.sıradan draft edilmişti. Bufflalo State mezunu olan Smith, buradan çıkıp NBA’de forma giyen tek oyuncu olma özelliğini taşıyor.

Smith Braves/Clippers formalarıyla NBA’de kısa bir üç numara olarak çok iyi bir performans sergiledi. A.C. Green onun rekorunu kırmadan önce 996 maç üst üste oynayarak tarihte en çok üst üste maç oynayan oyuncu ünvanını elinde taşıyordu. Smith iki kere All-Star oldu ve kenardan gelerek 27 sayı attığı 1978 All-Star maçında MVP seçildi. Smith aynı zamanda Braves forması giyerken bir futbol takımının seçmesine girdi ve sözleşme teklifi aldı. Ancak Braves işini sıkı tutup onun profesyonel futbol oynamasına izin vermeyen bir maddeyi kontratına eklemişti bile.