by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Turkish Airlines Euroleague’de sezonun en kritik dönemine geldik.
Normal sezon boyunca takımlar, önce son sekize kalmak, sonra da “kremanın en tatlı yeri olan” saha avantajını elde etmek için uğraştı.
Bu büyük mücadele sırasında Türk basketbolu ise daha önce hiç yaşamadığımız bir başarıyı gösterdi ve hem Anadolu Efes hem de Fenerbahçe Beko normal sezonu ilk 4’te bitirmeyi başardı.
Fenerbahçe Beko ve Anadolu Efes‘in dışında, CSKA Moskova ile Real Madrid de her iki hedefte de başarılı olmayı başarırken Barcelona, Baskonia, Panathinaikos ve Zalgiris ise ev sahibi avantajı olmadan playoff serisine girecek.
İlk dörtteki takımların işleri çok daha kolay. Sadece evlerinde oynayacakları üç maçı kazanmaları onlara playoff bileti kazandırabilir. Peki seriyi geçmek için deplasmanda en az bir maç kazanmak zorunda olan, ev sahibi avantajı olmayan dört takımın durumu ne olacak?
Çünkü şigin normal sezonunu ilk dört sırada bitiren bir takımı, seyircisi önünde yenmek hiç kolay değil. Fenerbahçe Beko bu sezon hiç evinde kaybetmezken Real Madrid ve CSKA Moskova ikişer mağlubiyet aldı ve Anadolu Efes ise evinde yalnızca üç maç kaybetti.
Peki tarih bize bu konuda ne gösteriyor? Modern EuroLeague döneminde ev sahibi olmayan takımların şansı ne kadar?
Gelin geçmişin defterini bir kez daha açalım ve Euroleague tarihinin bize bu konuda neler gösterdiğine bakalım!
Sadece 11 Takım Başardı
2000’de FIBA’dan ayrılıp, kurulan EuroLeague’de bu zamana kadar birçok format değişikliği oldu.
Ligin ilk kurulduğu yıl format, normal sezondan sonra takımların final dahil olmak üzere playoff eşleşmesi üzerinden ilerlediği bir şekilde gerçekleştirildi. Euroleague, ondan sonraki dört yıl ise Top-16 grubunu lider bitiren dört takımın Final Four’a kaldığı bir organizasyon haline gelirken 2004-2005 sezonunda itibaren çeyrek finalde takımların playoff oynadığı bir formata döndü. O günden bu yana da Top-16 ve normal sezonun ilerleyişinde format değişiklikleri olsa da çeyrek finalde playoff sistemi devam ediyor.
Bu sezona kadar oynanan playoff serileri bizlere gösteriyor ki ev sahibi avantajını elde etme herkesin düşündüğünden önemli. Bu zamana kadar Euroleague’de 71 playoff serisi oynanırken bunların sadece 17’sinde seri öncesi bu avantaj elinde bulunmayan takım seriyi kazanarak Final Four yapma başarısı gösterdi.
Yani size birileri seri öncesi, iki takım arasındaki durum %50-50 derse inanmayın. Çünkü bu zamana kadar ev sahibi avantajı elinde bulan takımların, %76.0’i turu atlamayı başardı.
2000-2001 yılının formatını bir kenara koyarsak, playoff olan yılların beşinde hiç bir sürpriz olmazken ev sahibi avantajı olan dört takım da tur atladı. Altı yılda ise bu avantajı elinde bulundurmayan bir takım, turu atlamayı başarırken, 2010-2011 sezonunda ise playoff’a ev sahibi avantajı olmadan giren üç takım da turu geçen taraf olarak çılgın bir sezona imza attılar. Geçen sezon ise playoff avantajı olmayan takımlar için iyi bir sezondu çünkü iki takım birden bunu başardı.
Avrupa basketbolu, kazanılan 17 serinin büyük bir kısmını Baskonia‘ya borçlu. İspanyol ekibi, bu zamana kadar ev sahibi avantajı olmadan girdiği beş seriyi kazandı.
Olympiakos ile Maccabi ise bunu ikişer kez başardı. Fenerbahçe, Benetton, Union Olimpija, Partizan, Panathinaikos, Siena, Real Madrid ve Zalgiris ise turu atlamayı başaran diğer sekiz takım oldu.
Bu büyük avantajı elinde bulundurduğu halde elenen takımlara baktığımız zaman ise üç kere bu şekilde elenen Barcelona, Olympiakos ve Panathinaikos üçlüsünün zirveyi paylaştığını görüyoruz.
PAOK, Peristeri, AEK, Maccabi, Milano, Baskonia, Siena ve Benetton ise ev sahibi avantajı olmasına rağmen elenen diğer takımlar oldu.
İlk Maçı Kazan Yoksa Bitersin!
Tamam saha avantajınız yok diyelim ve size verilen %23.9’lik şansı da beğenmediniz. O zaman bir de ilk maçı kaybederseniz başına geleceklere bakalım!
EuroLeague’de bu zamana kadar oynanan 71 playoff serisinde 1-0 geriye düşen takımların, çok azı ayağa kalmayı başardı.
71 serinin sadece 10’unda takımlar ilk maçı kaybetmesine rağmen turu atladı. Yani seride ilk maçı kazanan 61 takım, serinin sonunda mutlu olan taraftı! Bu da şu anlama geliyor; eğer ilk maçı kaybederseniz, şansınız %14.0’e düşüyor.
Durumu daha da zorlaştırmak istemezdim ama 2011-2012’den bu yana serinin ilk maçını kaybedip de turu atlayan sadece iki takım var. 2014-2015 sezonunda Barcelona’yı eleyen Olympiakos ve geçen sezonki Real Madrid! Yani oynanan son 28 seride sadece iki takım, 1-0 geriden gelebildi.
Öldün Çık: 2-0
Sizlere verilen %22.2 ya da %14.2’lik yüzdeleri beğenmediyseniz, hiçbir şey de vermeyebilirim.
Euroleague’de 2008-2009’dan bu yana playoff serileri, beş maç üzerinden oynanmaya başladı. (2000-2001 sezonunda da yarı final serileriyle, final serisi 5 maçlık seri üzerinden oynandı.) Bu noktadan sonra baktığımız zaman elimizde 43 tane beş maçlık seri üzerinden playoff mücadelesi var.
Bu 43 serinin, 24’ünde takımlar serinin ilk iki maçını kazanarak, durumu 2-0’a getirdi. Peki kaç takım, 2-0’dan dönebildi biliyor musunuz? Sıfır!
EuroLeague tarihinde henüz 2-0 geriye düşüp de seri kazanabilen takım yok. 2012-2013 sezonunda Anadolu Efes‘in ya da 2013-2014 sezonunda Olympiakos’un yaptığı gibi 2-0’dan seriyi 2-2’ye getiren takımlar var ama henüz kazanabilen yok. O yüzden bir mucize yaratmak istemiyorsanız, 2-0 geri düşmemeye bakın.