By Alonzo Warond / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Fotoğraf: Getty Images
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 7 Kasım 2017 tarihinde FadeawayWorld’de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Hayallerinizi gerçekleştirmek için asla geç değildir. Bu durum spor branşlarında da geçerli. Dünya üzerindeki her basketbolcu, bir gün NBA’de sahaya çıkmanın, o sahnede herkes tarafından izlenmenin hayaliyle oynar.
NBA’de de her yıl yurtdışından gelip NBA kariyeri hayallerinin izini sürmek için okyanus aşan, ülke değiştiren birçok oyuncu oluyor ve her zaman Amerikalı meslektaşları kadar başarılı olmasalar da bazıları çok başarılı kariyerler sürdürebiliyor.
Bunlara rağmen başarısızlık korkusu onların sürekli Avrupa’da olması gerekenden daha fazla kalmalarına neden oluyor. Orada daha yavaş, daha az atletik savunmacılara karşı baskın bir oyun oynayabiliyor ve çok farklı bir basketbol oynuyorlar çünkü.
Bunun da açık bir örneği Avrupa’da uzun zamandır en iyi oyunculardan biri olmasına rağmen 30 yaşında lige gelme kararı alan Milos Teodosic oldu. Milos Teodosic, geç yaşta NBA’i tercih eden ilk oyuncu da değil. Huzurlarınızda NBA tarihindeki en yaşlı beş çaylak…
5. Antoine Rigaudeau
Antoine Rigaudeau, NBA kariyerine başlamak için 10 yıl beklemek durumunda kaldı. 1993 NBA Draftı’na giren ancak seçilmeyen Rigaudeau, ABD’ye 2003 yılında gelip 31 yaşında Dallas Mavericks ile anlaştı ve oldukça başarısız bir dönem geçirdi.
Fransız yıldız, yalnızca 11 maç oynayıp 1.5 sayı, 0.7 ribaund ve 0.5 asist ortalamaları yakaladı. Neticede yıldız guard FIBA Hall of Fame’e ismini yazdırdı ve kendi ülkesinde koçluk kariyerine başladı.
4. Pero Antic
Pero Antic, iki yıllık kısa NBA kariyerinde Atlanta Hawks için çok önemli bir figür oldu ve iyi ribaund ortalamalarının yanı sıra gerektiğinde üçlük tehdidi ile arkadaşlarına alan açıp maç başına 17 dakikada 6.3 sayı ve 4 ribaund ortalamaları yakaladı.
Makedon uzun, drafta girdiği hâlde seçilmemiş ve kariyerinin büyük bölümünü Avrupa ve Gelişim Ligi’nde sürdürmek durumunda kalmıştı. Ta ki 31 yaşına kadar. Ancak lige girdikten sonra bir gece kulübünde yaşanan bir olayın ardından Türkiye’de Fenerbahçe ile anlaşıp kariyerine orada devam etme kararı aldı.
3. Arvydas Sabonis
1986 yılında Portland Trail Blazers tarafından 24. sıradan draft edilen Arvydas Sabonis’i NBA’de izlemek için dokuz yıl boyunca beklemek zorunda kaldı. Litvanyalı dev, 31 yaşında lige gelip burada oynamış en iyi yabancı oyunculardan biri olarak düzenli biçimde üstün bir basketbol oynadı.
Sabonis’in her maçta triple-double tehdidi oluyordu ve dayanıklılığının yanı sıra neredeyse hiçbir kusuru bulunmuyordu. Sabonis muazzam bir şutör, hünerli bir pasör ve dominant bir ribaundcuydu. Yedi yıllık kariyerinde Arvydas 12 sayı ve 7 ribaund ortalamalarının üzerine çıktı.
Oğlu Domantas Sabonis ise şimdilerde Pacers forması giyiyor.
2. Marcelo Huertas
Tıpkı Teodosic gibi Marcelo “Marcelinho” Huertas da FIBA seviyesinde çok bilindik bir oyuncu ve Barcelona’nın ilk 5 oyun kurucusuydu ancak 2015’te 32 yaşındayken Los Angeles Lakers ile yaptığı anlaşmanın ardından NBA’deki basketbola asla uyum sağlayamadı.
Huertas, Lakers‘ın D’Angelo Russell ve Jordan Clarkson’ı tercih etmesiyle sık sık süre almadığı maçlar geçirdi ve neticede Houston Rockets‘a gönderildikten sonra oradan da serbest bırakıldı.