By Ana Kieu / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Fotoğraf: Getty Images
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 17 Nisan 2018 tarihinde The Sportster’da yayınlanmış
Onu ister sevin ister sevmeyin, LeBron James yine de NBA’in gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından biri. Nisan 2018 itibariyle üç NBA şampiyonluğu kazandı, üç kez Finaller MVP’si oldu ve dört kez de MVP seçildi. Ayrıca 14 kez All-Star seçildi ve bunların üçünde All-Star maçının MVP’si oldu.
Söz konusu LeBron’ın şu anki takımı Cleveland Cavaliers ise, kendisi Cavs‘in gelmiş geçmiş en skorer oyuncusu, NBA All-Star sayı kralı ve NBA playoff sayı kralı. 16 yaşındaki yalnız bir annenin doğurduğu ve onu kendi başına yetiştirmek için büyük bir çaba sarfettiği bir NBA fenomeni olan James, uzun bir yoldan geldi.
LeBron, Shriver Report için kaleme aldığı yazıda şunları yazdı:
“Nihayet 9 yaşına geldiğimde annem dev bir fedakarlık yaptı. O kendi ayakları üzerinde durmanın bir yolunu ararken benim hayatımda bir düzene ihtiyacım olduğuna karar verdi. Bir yerde kalmam, destek görmem, onun küçükken büyük bir ailenin içinde hissettiği gibi güvende olduğumu hissetmem gerekiyordu. Bu yüzden beni minik futbol takımı koçum Big Frankie Walker ve ailesiyle yaşamam için yanlarına gönderdi. Sonradan bana ‘Çok zordu ama benimle ilgili olmadığını biliyordum. Önemli olan sendin. Önce seni düşünmeliydim,’ dedi.”
Bazı basketbolseverler LeBron’un Miami Heat‘e önce gidip sonra tekrar memleketi Cleveland’a gitmesiyle ilgili kararlarını yanlış buluyor olabilirler ancak ben katılmıyorum. Her ne kadar Cleveland’ı kötü bir durumda terk etmiş olsa da Cavs’in 52 yıllık orucunu 2016’da sonlandırmasında temel faktör yine o’ydu…
Huzurlarınızda James’in şampiyonluk yüzüğü kazandırdığı en kötü 10 Cavs, 5 Heat oyuncusu…
15 Cavaliers: Richard Jefferson
Richard Jefferson, son olarak 19 Ekim 2017’de Denver Nuggets ile bir yıl için 2.3 milyon dolarlık bir kontrat imzaladı. Bu anlaşma, Jefferson’ın Sergiy Gladyr ve Dimitrios Agravanis’in hakları karşılığında Kay Felder ve iki adet ikinci tur draft hakkı karşılığında Atlanta Hawks‘a takaslanmasından günler sonra gerçekleşti.
2015-2016 sezonunda Jefferson, oynadığı 74 maçın yalnızca 5’ine ilk 5’te başladı ve 5.5 sayı, 0.2 blok, 0.4 top çalma ve 1.7 ribaund ortalamaları yakaladı.
2016’da Cavs kadrosunun bir parçasıydı ancak o kadroda önemli katkısı yoktu. Daha sonrasında emekliliği gözden geçirdi ancak 28 Temmuz 2016’da Cavs ile tekrar anlaştı. Ancak Cavs, 2017 NBA finalinde Warriors‘a kaybetti.
Artık Denver’da oynuyor ve emekli olup olmayacağını zaman gösterecek.
14 Cavaliers: Dahntay Jones
Dahntay Jones, NCAA kariyerinde Rutgers ve Duke formalarıyla kilit roller üstlendi ancak NBA’de öyle bir yıldız olamadı. Yine de 2016 yılında Cavs ile NBA şampiyonluğu kazandı.
Duke’ta oynadığı dönemde 2002 yılında 11.2 sayı, 4.2 ribaund ve 1.1 asist ortalamaları yakaladı ve All-ACC Onur Ödülü’nü kazandı. Son yılında ise 33 maçta oynayıp 17.7 sayı, 5.5 ribaund ve 1.2 top çalma ortalamalarını buldu.
Tüm bunlara rağmen Jones, Cavs’de istediklerini yapamadı. Takımla anlaştıktan günler sonra ilk maçına çıkan Jones, 13 sayı, 5 ribaund, 2 asist, 1 top çalma ve 2 blok ile oynadı ancak o maç o sezon oynadığı tek maç oldu. Toronto Raptors pivotu Bismack Biyombo’ya saldırdığı için 22 Mayıs 2016 günü ceza aldı. Tabii 5 sayı, 1 ribaund ve 1 blok ile oynadığı beşinci maçta biraz süre aldı ancak Cavs’in 2016 şampiyonluğunda önemli bir etki yapmadı.
13 Heat: Ronny Turiaf
Ronny Turiaf artık NBA’de oynamıyor ancak Gonzaga’da kolej basketbolu oynama şansı bulmuş en büyük ithal oyunculardan biri olarak giriş yaptığını unutmayalım. Gonzaga’dan spor yönetimi, iletişim ve Fransızca diplomasıyla mezun olan Turiaf, 2005 NBA Draftı’nda Lakers tarafından 37. sıradan seçildi.
Unutmuş olabilirsiniz diye hatırlatayım, Turiaf, 2000 yılında Fransız 18 yaş altı milli takımını şampiyon yaptı. O dönemde geleceğin NBA yıldızları Tony Parker, Boris Diaw ve Mickael Petrus da o takımda oynuyordu.
Ancak Turiaf’ın 2012’de Heat‘i şampiyonluğa taşıyan kişi olduğu söylenemez.
2011-12 sezonunda Turiaf, çıktığı 13 maçın 5’ine ilk 5’te başladı ve 3.5 sayı, 1.1 blok, 0.6 top çalma, 0.4 asist ve 4.5 ribaund ortalamaları yakaladı.
Daha sonra Clippers ve Timberwolves‘ta birer yıl forma giydi ancak sakatlıklar daha fazla oynamasına izin vermedi ve 24 Ekim 2016’da emekli oldu.
12 Cavaliers: James Jones
James Jones hâlâ NBA’de aslında ancak artık oyuncu değil. 19 Temmuz 2017’den bu yana Phoenix Suns‘ta basketbol operasyonları başkan yardımcısı olarak görev yapıyor. Daha önce de NBA’de sekreter ve haznedar olarak görev yapmıştı.
Bununla birlikte Jones’un memleketinin takımı Miami ile geçirdiği altı yıl çok parıltılı geçmedi ve daha sonra Cavs ile anlaşıp buradaki üç yılın ardından kariyerini noktaladı. Normal sezon ve playoff istatistikleri, her iki takımda da en iyi ihtimalle vasat seviyeye ulaşabildi. Gelmiş geçmiş en kötü oyunculardan biri değildi ancak üç NBA şampiyonluğunu da hak edecek düzeyde bir oyuncu değildi.
Basitçe söylemek gerekirse, Jones’un 14 yıllık bir profesyonel kariyeri oldu ancak gelecekte basketbolseverlerin pek de hatırlayacağı bir oyuncu değil.
11 Cavaliers: Jordan McRae
Jordan McRae, son olarak EuroLeague’de Baskonia forması giydi ve bu aralar serbest durumda.
McRae, gerçek bir fiyasko değil de bir nevi yarı fiyasko. Bir zamanlar dört yıldızlık bir oyuncu olarak görülüyordu. Bu yüzden 2010 yılında ülkenin en iyi 10. şutör guardı, en iyi 38. oyuncusu olduğu söylendi. Kolej kariyerini Tennessee’de oynadığı 114 maçın 74’üne ilk 5’te başlayıp 13.3 sayı, 3.3 ribaund ve 1.8 asist ortalamaları yakalayarak tamamladı. 2014 NBA Draftı’nda San Antonio Spurs tarafından 58. sıradan seçildi. Daha sonra kısa süreler Melbourne United, Delaware 87ers, Phoenix Suns, Cleveland Cavaliers ve Baskonia formaları giydi.
2015-2016 sezonunda McRae, oynadığı 15 maçın yalnızca birine ilk 5’te başladı ve 4.1 sayı, 0.1 blok, 1.0 asist ve 0.8 ribaund ortalamaları yakalayabildi.
2016 playofflarında da Cavs ile G-League takımı Canton Charge arasında mekik dokudu. Bununla da kalmadı bir üçlük denemesinde faul almasının ardından bacağındaki krampların kendiisine iki serbest atış kullanma imkanı vermediği belirtildi. Yine de Cavs ile 2016’da bir NBA şampiyonluğu kazandı.
10 Cavaliers: Matthew Dellavedova
Bizi yanlış anlamayın, Dellavedova sporcu bir ailede doğdu. İki kız kardeşi de kolej basketbolu oynadılar. O da 2009-13 yılları arasında California’daki St. Mary’s College’da kolej basketbolu oynadı. Ayrıca oradan psikoloji diploması da aldı.
Dellavedova’nın St.Mary’deki ünlü 12 metreden attığı şut, onun ismiyle anılır. 2013 NBA Draftı’na girdiği hâlde seçilmeyen Dellavedova, buna rağmen Cavs ile iki yıllık 1.3 milyon dolar değerinde bir sözleşme imzaladı. O günden bu yana çok az sağlıklı kalabildi ancak yine de 2016’da NBA şampiyonu oldu.
Aynı sakatlık Dellavedova’nın peşini Milwaukee Bucks‘ta da bırakmadı. Sırasıyla sağ dirsek kirişi ve sol dizinden sakatlıklar yaşadı.
9 Heat: Terrel Harris
Terrel Harris, bu sıralar İsrail’de Maccabi Ashdod forması giyiyor. 2009 NBA Draftı’na girdiği hâlde seçilmemişti. Oklahoma State’te 2005-2009 yılları arasında kolej basketbolu oynadı.
Harris’in NBA kariyerindeki en iyi anı da 2012 yılında Miami Heat ile şampiyonluk yaşadığı an oldu.
2011-12 sezonunda çıktığı 22 maçın yalnızca birine ilk 5’te başladı ve 3.6 sayı, 2.3 ribaund, 1.2 asist ve 14.5 dakika ortalamaları yakaladı.
Bunun dışında 22 kez sakatlık sorunları nedeniyle kadroya alınmadı, 22 kez ise koç kararıyla oynatılmadı.
Bizi yanlış anlamayın, Harris, o Heat kadrosunda yedeklerin asist ve top çalma lideriydi ancak genelde Heat’in Thunder‘ı dağıttığı 2012 günlerinden bahseden muhabbetlerde “yüksek seviye Heat oyuncusu” lafzı geçtiği zaman akla gelecek ilk oyunculardan biri de o değil.
8 Cavaliers: Kendrick Perkins
Cavaliers, bu baharda da LeBron’ı denemeye niyetli gözüküyor zira takım Kendrick Perkins’i 2017-2018 sezonunun sonunda geri çağırdı. Perkins, birkaç sezon önce 2014-15 sezonunda Cavs, LeBron’ın takıma döndüğü ilk sezonda takımdaydı. 2015 yılında finaller geldiğinde Cavs sakatlıklar nedeniyle eksik düşmüş ve Kyrie Irving ile Kevin Love’ı serinin başında sakatlığa kurban vermişti. Sonuç olarak Perkins daha fazla süre aldı ve neticede LeBron’ın tek kişilik şovu söz konusuydu. O da bir şekilde Golden State karşısında seriyi altıncı maça taşımayı başarmıştı. Bakalım bu sezon Perkins, Haziran ayı geldiğinde Cavs formasıyla şampiyonluk yaşayacak mı. LeBron için bir başka dev başarı olur böylesi.
7 Cavaliers: Sasha Pavlovic
Açıkçası aslında 2007 Cleveland Cavaliers takımını bu listeye komple yazabilirdik çünkü bir takımı NBA tarihinde bir oyuncunun finale taşıdığı en büyük başarı o’ydu. Bununla birlikte bu listede bir denge sağlamak için 2007 Cavs takımının temsilcisi olarak Sasha Pavlovic’i listeye alacağız. Neden? Yani, 2006-2007 Cavs’inde bulunan diğer isimsizlerin aksine Pavlovic aslında o sezon playoff mücadelesinde önemli dakikalar aldı. Cavs’in o yılki 20 playoff maçının tamamına ilk 5’te başladı ve maç başına 30 dakikadan fazla aldı. Rolü neydi? Maç başına 9.2 sayı ile oynadı ve %38 ile şut attı. Cavs’in finalde muhteşem Spurs karşısında süpürülmesine şaşmamalı.
6 Heat: Dexter Pittman
Hepiniz değilse de birçoğunuz kendi kendinize şunu düşünüyordunuz: “Dexter Pittman mı? O kim ola ki?” Bilmiyorsanız söyleyelim, Pitmann 2010 NBA Draftı’nda 32. sıradan seçilen bir pivot. Öncesinde ise 2006-2010 yılları arasında University of Texas’ta kolej basketbolu oynamıştı.
Pittman, güneşli şehirde üç yıl forma giydi ve 2012 yılında NBA şampiyonu oldu. 2012, yine de unutmak isteyebileceği bir yıl oldu. Hakemler, sınırı aşıp Indiana Pacers‘lı Lance Stephenson’a maçın bitimine 19.4 saniye kala kafa atınca hakemler sportmenlik dışı faul çalıp onu oyundan attılar. O da üç maç ceza aldı.
Daha sonra Pittman dünyada takım takım dolaştı…
5 Cavaliers: Timofey Mozgov
Rus uzun Timofey Mozgov, NBA şampiyonluğu kazanan ilk Ruslardan biri olarak biliniyor.
Mozgov, basketbol kariyerine 2004-2005 sezonunda LenVo St. Petersburg formasıyla başladı ve 2006’da CSK VVS Samara 2’ye gitti. Daha sonra da 2009-2010 sezonunun sonuna kadar Khimki Moskova forması giydi. 2008 yılında draftta seçilmeyen Mozgov, 2010’da New York Knicks‘in yolunu tuttu.
Denver Nuggets‘ta dört yıl oynayan Mozgov, daha sonra da 2016 yılında NBA şampiyonluğu yaşadığı Cavs‘e takaslandı.
2015-2016 sezonunda 6.3 sayı, 0.8 blok, 0.3 top çalma, 0.4 asist ve 4.4 ribaund ortalamaları yakaladı.
En azından ortalama istatistikler yakaladı denilebilir. Los Angeles Lakers‘ta bir yıl oynamasının sebeplerinden biri de buydu. Brooklyn Nets‘e gelirsek… Bakalım kimliğini bulmaya çalışan bir takımda ne kadar kalacak…
4 Cavaliers: Mo Williams
Bu listedeki diğer basketbolcuların aksine Mo Williams, ligdeki 13. sezonunda NBA şampiyonu olacak kadar fazlasıyla şansı bir veteran oyun kurucu. Cavs, 2016 yılında Golden State karşısında 3-1 geriye düştüğü seriyi neticede kazandı ve bu zafer her yerde konuşuldu.
“İnanılmaz,” diyordu Williams da Fox Sports Ohio’ya. “Kelimeler kifayetsiz.”
Tabii ki Williams, uzun kariyerindeki ilk şampiyonluk yüzüğünü kazandığı için eğlenmekte sonuna kadar haklı. Neticede diz kapağının altındaki kıkırdak doku enfeksiyonu olarak da bilinen kondrolomasi rahatsızlığı geçirmiş ve bu sebeple normal sezonda yalnızca 41 maça çıkıp çaylak sezonundan bu yana en düşük sayı ortalaması olan 8.2 sayı ortalamasını bulmuştu. Ancak üzülerek belirtmemiz gerekiyor ki o şampiyon olan Cavs takımında kilit bir rol oynamaktan çok uzaktı Williams.
3 Heat: Norris Cole
Norris Cole her yeri dolaştı. Memleketi Dayton, Ohio’da lise ve kolejin yıldızıydı. Keza ilk şehir takımı Chicago, Illinois’da da durum buydu.
Cole, Chicago Bulls tarafından 2011 yılında 28. sıradan draft edilmişti ancak hakları öncelikle Minnesota Timberwolves‘a geçtikten sonra Miami Heat‘e draft edildi. Heat formasıyla şahane performanslar ortaya koydu. 2011 yılında Heat’in evindeki ilk maçtaki skor performansıyla organizasyon tarihinde bir maçta 20 sayı atmayı en kısa sürede başaran dördüncü çaylak oldu. Daha sonra ise maç başına 10 sayı ortalamasının üzerine hiç çıkamadı ve hatta bir keresinde yaptıklarıyla oyundan ihraç edilmişliği de oldu ancak 2012 ve 2013 yıllarında arka arkaya yaşadığı NBA şampiyonluklarının parıltısı kaldı.
O günden bu yana farklı takımlarda oynadı ve 2017 yazında da İsrail ekiplerinden Maccabi Tel Aviv ile anlaştı. Çok iyi şanslar!
2 Cavaliers: Sasha Kaun
NBA şampiyonluğu kazanan ilk Ruslardan bir diğeri olan Sasha Kaun, artık NBA’de oynamıyor ve bu durum o kadar da şaşırtıcı değil.
Kaun, Duke ve Michigan’dan da güzel teklifler almasına rağmen University of Kansas’ta okudu. Jayhawks’ın ilk 5 pivotu olmayı da başardı ve takımıyla 2008 yılında NCAA şampiyonluğuna uzandı, Academic All Big 21 Basketball Team’a 2006 ve 2008 yılları arasında seçildi. Daha sonra da Kansas’tan mezun oldu.
Seattle SuperSonics tarafından 56. sıradan seçilen ve hakları takaslanan Kaun, Cavs ile anlaşmadan önce yedi sene boyunca CSKA Moskova forması giydi.
Cavs formasıyla yalnızca 9 maça çıktı ve rekoru 4 sayı oldu.
Daha sonra tam zamanında Cleveland’a geri çağrıldı ve Warriors karşısında tarihi geri dönüşe imza atıp şampiyon olan kadronun bir parçası oldu.
2016 yazında Kaun, Philadelphia 76ers‘a takaslandı ancak iki gün sonra serbest bırakıldı. Daha sonra da emekli olduğunu açıkladı.
1 Heat: Mike Miller
Mike Miller, 2000 Draftı’nda Orlando Magic tarafından beşinci sıradan seçildi. Evet, beşinci sıradan! Florida Gators’ı 2000’de NCAA şampiyonluğuna taşımıştı ancak NBA’de rahatsızlık ve sakatlıkları nedeniyle başarının uzağında kaldı.
Miller, Miami Heat ile Temmuz 2010’da 25 milyon dolar değerinde beş yıllık bir kontrat imzaladı ancak Ocak 2011’e kadar maça çıkamadı. Sonra da 2011 yılında ilk kez NBA Finalleri’nde boy gösterdi ancak Heat, altı maçta Dallas Mavericks‘e kaybetti. Ancak ertesi iki sezon da Heat şampiyon oldu. 2012 şampiyonluğundaki playoff yürüyüşündeki bir maçta Miller yedi üçlük ile 23 sayı, 5 ribaund ve 1 top çalma üretti.
Daha sonra Miller kısa sürelerle Memphis, Cleveland ve Denver’da oynadı. Sonra da basketbolu bırakıp University of Memphis’te yardımcı koçluk yapmaya başladı.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!